3. Global Satshow

İSTANBUL (AA) – TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Orkun Hasekioğlu, ilk yerli haberleşme uydusu 6A'nın çalışmalarına ilişkin, "Projenin 2014'te onaylanan bütçesi 546 milyon lira idi. Bugün projenin 187 milyon lirası kullanılmış vaziyette. 6A'nın 2020 yılının aralık ayında fırlatmaya hazır hale gelmesi planlanıyor." dedi.

Hasekioğlu, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (MÜSİAD) stratejik partnerliğinde, EMEA Satellite Operators Association-EMEA Uydu Operatörleri Birliği (ESOA) ev sahipliğinde, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 3. Global Satshow'a katıldı.

Etkinlikte gerçekleştirilen "Türksat 6A Milli Uydu" oturumunda konuşmacı olarak yer alan Hasekioğlu, Türkiye'nin ilk yerli uydusu olması planlanan 6A'ya ilişkin bilgiler verdi.

Hasekioğlu, "Projenin 2014'te onaylanan bütçesi 546 milyon lira idi. Bugün projenin 187 milyon lirası kullanılmış vaziyette. Takvime göre proje süresi 72 ay, yani 6 yıl. Bu süre uzun gelebilir fakat yurt dışındaki örneklere baktığınızda, bir de tamamen yerli imkanlarla bir uydunun geliştirildiği de göz önüne alınırsa bu süre normal. 6A'nın 2020 yılının aralık ayında fırlatmaya hazır hale gelmesi planlanıyor." dedi.

Çalışmaların sistemli bir şekilde sürdürüldüğünü aktaran Hasekioğlu, "6A uydusu için toplam tamamlanma seviyemiz yüzde 41 gibi bir aşamada." dedi.

6A uydusundan sonra üretilecek uyduların biriken tecrübe sayesinde ufak modifikasyonlarla çok daha kısa sürede yapılacağını anlatan Hasekioğlu, "Her şeyin ilk defa yapılanı en zoru oluyor." ifadesini kullandı.

"Türkiye'nin ihracatçı olması lazım"

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ/TAI) Genel Müdürü Temel Kotil, Türksat 6A'nın montajının başladığını belirterek, "İnşallah bu uydu gerçekleşecek ve Türkler ilk defa uydu yapacak." diye konuştu.

Uydunun tasarım ve inşa çalışmalarının paneller, ısıtma-soğutma sistemleri, enerji sistemleri, kendini konumlandırma sistemleri gibi pek çok alanda devam ettiğini belirten Kotil, Ankara'da bulunan test merkezinde birçok montaj ve test çalışması yaptıklarını anlattı.

Bir uydunun testlerinin hiç de kolay olmadığını ifade eden Kotil, "Uyduları test ettiğimiz yerler büyük odalar. Duvarları çelik ve kalınlıkları da aşağı yukarı 30 santimetre. İçeride patlama gibi sesler olabiliyor. İklim şartlarını simüle ediyoruz. Yayın yaptığı zaman antenleri çalışıyor mu, kalkmadan önce bunları test ediyoruz. Böyle bir merkezimiz var, bu merkez Avrupa'daki 4 merkezden biri." değerlendirmesinde bulundu.

TAI'nin ihracata dönük çalışmalara hız verdiğini ifade eden Kotil, şöyle konuştu:

"Günün sonunda tüm bu çalışmalar insana geliyor. Bir ülkenin bunu yapabilmesi gerekiyor. Bu teknolojide en son nokta. Bir cihazı yörüngeye yerleştiriyorsunuz. Henüz yerleştirme yeteneğimiz yok, roketimiz yok ama o kadar önemli kısım değil. O cihaz orada 15 yıl hayatını idame ettiriyor. Bütün radyasyona dayanıyor, ondan sonra yayını alıp dünyaya gönderiyor. İnşallah bu olacak.

Şunu da söylemeden geçmeyeyim; Türkiye'nin burada ihracatçı da olması gerekiyor.Türksat 6A'nın yanında TAI'nin kendi imkanlarıyla ihracata dönük olarak Small-GEO dediğimiz 1 ila 2 ton kütle aralığında uydu versiyonlarına başladık. İnşallah iki sene içinde bunu bitiriyoruz. Geriye de satmak kalıyor. Tabii Türksat almak isterse seve seve verebiliriz."

"Uydu evet bir güç ama kontrolsüz güç, güç değildir"

ASELSAN Uzay Teknolojileri Grup Başkanı Şenol Uzun da, üretilen her bir ekipmandan 5 tane de testler için üretim yaptıklarını belirterek, çok yönlü ve geniş programlı bir çalışma yürüttüklerini söyledi.

CTech Genel Müdürü Cüneyd Fırat, şirketlerinin yerli uydunun yer ile olan tüm iletişimini sağlayacak iletişim sistemlerini ve parçalarını tasarladıklarını söyledi.

Fırat, "Şu anda bizler uzaya parça üretmeyi öğreniyoruz. Uyduda nihai uçuş aşamasına gelene kadar birçok test yapılıyor. İnşallah yıllar içinde uydunun birçok alanında kendimizi geliştirmiş olacağız." dedi.

Panelin yöneticiliğini yapan Türksat AŞ Genel Müdürü Cenk Şen de, uydu yapımının özgün bir programla yürütülmesi gerektiğini belirterek, "Uydu evet bir güç ama kontrolsüz güç, güç değildir. O yüzden uydunun ömrünü içindeki yakıt belirliyor sanılsa da onu yeryüzünden yönetenin uzmanlığı burada oldukça belirleyicidir." ifadelerini kulandı.

"TRT World'de 51 ülkeden gazeteciler çalışıyor"

TRT Genel Müdürü İbrahim Eren de, yaptığı açılış konuşmasında, TRT'nin yurt dışında izlenen pek çok dizisi olduğunu ifade ederek, "Dünyada en çok izlenen dizimiz Diriliş. Çocuğuna Ertuğrul ismini veren pek çok aile var. Güney Amerika'da, özellikle Şili'de Türk dizilerine ciddi talep var. Bu ülkeler Osmanlı toprağı değildi ama köyden kente göç ve diğer sosyolojik nedenlerle dizilerimize ilgi duydular." diye konuştu.

TRT World'ün Washington ve Londra'da yayın merkezleri bulunduğunu aktaran Eren, " Singapur'daki ofisimiz için hazırlıklar sürüyor. TRT World'de 51 ülkeden gazeteciler çalışıyor. Eğitimlerini üstendiğimiz öğrenciler var ama biz uluslararası karışımı da bozmak istemiyoruz." ifadelerini kullandı.

Panelin sonunda konuşmacılar kurumlarını temsilen birbirlerine çeşitli hediyeler takdim etti.