38. Amerika-Türkiye Konferansı başladı

ABD Ticaret Odası Kıdemli Başkan Yardımcısı Khush Choksy, "ABD Ticaret Odası, iki ülke arasında ekonomi ve ticarette 100 milyar dolarlık uzun vadeli bir hedefe doğru istikrarlı ilerleme sağlamaya odaklanan ikili ekonomik ve ticari bağları geliştirmeye her zamankinden daha fazla kararlı." dedi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) organizasyonu ile bu yıl 38'incisi düzenlenen American-Turkish Conference (ATC) başladı.

Choksy, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisi nedeniyle online olarak gerçekleşen etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, bu yılki konferansta iki önemli "ilk" yaşandığını belirterek, "Bunlardan birisi, bu yıl nisan ayında Washington DC'de yüz yüze yapılması planlanan konferans ilk kez sanal ortamda yapılıyor. Ayrıca, bu konferans, Amerikan-Türk Konseyi'nin geçen eylül ayında ABD odalarına entegrasyonunun ardından ABD Ticaret Odası'nın ev sahipliğinde ilk kez düzenleniyor." ifadelerini kullandı.

Amerikan özel sektörünün Türkiye ile iş yapma konusunda uzun bir geçmişi olduğunu hatırlatan Choksy, "İkili siyasi atmosfer, özellikle son 5-10 yıldır zaman zaman zorlu dönemden geçse de iş ilişkileri devam etti. Bu aslında genel ilişkinin bir arada kalmasını sağladı. Bu konferansın bu kadar önemli olmasının nedeni budur." diye konuştu.

Türkiye-ABD arasındaki 100 milyar dolarlık ikili ticaret hacmi hedefine değinen Choksy, "ABD Ticaret Odası, iki ülke arasında ekonomi ve ticarette 100 milyar dolarlık uzun vadeli bir hedefe doğru istikrarlı ilerleme sağlamaya odaklanan ikili ekonomik ve ticari bağları geliştirmeye her zamankinden daha fazla kararlı." dedi.

ABD'deki Türk yatırımlarının da giderek büyüdüğünü ifade eden Choksy, Türk şirket üyelerinin ABD'deki çalışmalarını ilerletmelerine yardımcı olmaya kararlı olduklarını söyledi.

"Salgına rağmen Türkiye ve ABD, ikili ticareti önemli ölçüde artırmayı başardı"

TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ise her yıl ABD ile Türkiye arasında uzun süredir devam eden iş ortaklığını güçlendirme ve ekonomileri birbirine daha da entegre etme fırsatlarını keşfetmek için bir araya geldiklerini anımsattı.

Bu yılki konferansın ilk ve tek sanal konferans olmasını umduğunu dile getiren Yalçındağ, "Hepimizin yan yana durup sorunları bir bilgisayar ekranı yerine bir fincan kahveyle tartışabileceğimiz bir zamanı dört gözle beklediğini biliyorum. Ancak bu yılki muazzam katılım, önümüzdeki 4 gün boyunca başaracağımız önemli işlere olan bağlılığımızı gösteriyor." şeklinde konuştu.

Yapılan çalışmaları Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacminde yıldan yıla artışa katkıda bulunduğunu aktaran Yalçındağ, "Bu yıl salgına rağmen Türkiye ve ABD, ikili ticareti önemli ölçüde artırmayı başardı. Bunun sadece başlangıç olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle her yıl bu konferansı düzenlemeye yardımcı olmaktan heyecan duyuyoruz." ifadelerini kullandı.

"100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşılmasına yardımcı olacak reformları destekliyoruz"

ABD Ticaret Odası ABD- Türkiye İş Konseyi Başkanı ve Cargill Üst Yöneticisi David MacLennan da ABD ve Türkiye arasındaki ticari ilişkilere ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkilileriyle yaptıkları görüşmeleri anlattı.

İki ülke arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine değinen MacLennan, "Başkan Trump ve Erdoğan tarafından belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşılmasına yardımcı olacak reformları destekliyoruz." dedi.

MacLennan, hem ABD hem de Türkiye'deki iş dünyası liderlerinin daha fazla ekonomik iş birliği için hükümetlere çağrıda bulunduğunu söyledi.

İki ülke ticari ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenlere dikkati çeken MacLennan, "Gelecek bir Serbest Ticaret Anlaşması hedefiyle tarifelerin düşürülmesini ve kaldırılmasını savunuyoruz." dedi.

MacLennan, dijital ekonomi, sağlık hizmetleri, savunma, havacılık ve enerji gibi stratejik sektörlere odaklanılması gerektiğini vurguladı.

Şirketinin Türkiye'deki çalışmalarına da değinen MacLennan, "Türkiye'deki işimiz için parlak bir gelecek görüyoruz ve bunun için insana, sermayeye ve ilişkilere yatırım yapmaya kararlıyız." dedi.

"Dünya, lojistiğin sadece mesafeyle ilgili olmadığını fark etti"

DEİK Başkanı Nail Olpak, açılış konuşmalarının ardından düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, pandeminin küresel ekonomik düzeni sıfırladığını belirterek, dünya ekonomisinin dirençli olduğunu ve özel sektörün zorlukların üstesinden geleceğini söyledi.

ABD'nin de çeşitli endüstrilerde tedarik zincirlerini yeniden yapılandırdığını aktaran Olpak, "Sadece ABD'de değil, küresel olarak bir veya sınırlı tedarik zincirinden uzaklaşma var. Kovid-19, işletmeleri, malzeme ve tedarik için tek bir ülkeye güvenmenin riskleri ve zorluklarıyla yüzleşmeye zorladı." diye konuştu.

Olpak, tedarikçiyi sınırlamanın düşünülenden daha fazla risk taşıdığına dikkati çekerek, globalizmden "glokalizme" doğru bir hareket olduğunu belirtti.

Çin'in her zaman rekabet avantajlarından biri olan iş gücü maliyetinin arttığını vurgulayan Olpak, şunları kaydetti:

"Bu, küresel tedarik zincirlerinin her zamankinden daha fazla gergin olduğu hissini körükledi. Bunun etkilerini hissedenler sadece Amerikan şirketleri değil. Dünyanın dört bir yanındaki, Avrupa'daki, Afrika'daki ve diğer ülkelerdeki arkadaşların ve meslektaşların aynı eğilimleri gördüklerini biliyorum. Amerika'da ve dünyada birçok firmanın alternatifler aradığını ve Türkiye'nin de bu role adım atmaya hazır olduğunu söyleyebilirim. Bunun nedeni, halihazırda güçlü bir üretim tabanına ve yüksek kaliteli ürünler konusunda itibara sahip olmamızdır."

Olpak, Türkiye'nin, doğu ile batı arasındaki geçit bir ülke olarak fırsatlar sunduğunu ve dünyanın, lojistiğin sadece mesafeyle ilgili olmadığını fark ettiğini belirterek, "Erişilebilirlik; uzak ya da yakın olmaktan çok tüm dünya için yeni anahtardır. İstekli, genç, çok yetenekli ve motive olmuş bir iş gücümüz var. Bu nedenle Türkiye'deki birçok endüstri ve şirket, kendilerini mevcut tedarik zincirlerine güçlü alternatifler olarak pazarlamak istiyor. Tedarik zincirini kesintiye uğratmadan devam ettiren ve Kovid-19'a rağmen muadillerine yeterince güven verenin kazanan olacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.

"Türkiye ile ilişkiler Amerika'nın ticaret politikalarındaki merkezini koruyacak"

ABD Ticaret Odası ABD-Türkiye İş Konseyi Onursal Başkanı General James L. Jones da ticari ilişkilerin ABD ve Türkiye arasında yıllar içinde sağlam bir temel oluşturduğunu söyledi.

Ortak çıkarlar doğrultusunda ticari ilişkilere daha fazla eğilmek gerektiğini vurgulayan Jones, "ABD-Türkiye arasındaki ilişkilerin son birkaç yıldır test edildiği bir sır değil ancak bu birlikte üstesinden gelmemiz gereken bir sınav ve eminim ki geleceğiz." dedi. Jones, iş dünyasının burada önemli bir rol oynadığına dikkati çekti.

ABD'de yaklaşan seçim sürecine işaret eden Jones, sonuç ne olursa olsun Türkiye ile ilişkilerin Amerika'nın ticaret politikalarındaki merkezini koruyacağını aktardı.

Kovid-19 krizinin iki ülke ekonomik ilişkilerine etkisini de değerlendiren Jones, salgına ve enerji piyasalarındaki türbülansa rağmen ABD ve Türkiye arasındaki enerji ilişkisinin bir tür "rönesans" yaşadığını ifade etti. Jones, enerji sektörünün LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) ve yenilenebilir enerji projelerindeki fırsatlar, Türkiye'nin Karadeniz'deki yeni keşfiyle olgunlaştığını söyledi.

İki ülkenin teknoloji ve altyapı geliştirme alanlarında özel sektörün uzmanlığından yararlanabileceğini belirten Jones, "ABD ve Türkiye, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'ne geçerli bir alternatif olabilir. Bu alandaki başarıyı koordine etmek için daha fazlasını yapabiliriz." dedi.

ABD Ticaret Odası Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Myron Brilliant ise ABD ve Türkiye ilişkilerinin zorlu bir zamandan geçtiğini, ATC gibi etkinliklerin iki ülke ilişkilerini güçlendirmede hayati önem taşıdığını vurguladı.

Kovid-19 salgınının toplumları, ekonomileri ve küresel ortaklıkları test ettiğini aktaran Brilliant, "Ortaklıkları nasıl güçlendireceğimiz ve nasıl daha güçlü çıkacağımız konusunda yaratıcı düşünmemiz gerekiyor." dedi.

Bu arada, 24 Eylül'e kadar sürecek, Türkiye'nin ve ABD'nin önde gelen firmalarının temsilcilerinin de yer aldığı konferansta, savunma sanayi, dijital ekonomi, turizm, inşaat, altyapı ve enerji sektörlerinin yanı sıra Kovid-19 sürecindeki ikili ilişkilere dair paneller de düzenlenecek.