6. Boğaziçi Zirvesi

Global Agency Kurucu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) İzzet Pinto, Türk dizilerinin global arenada çok başarılı olduğunu belirterek, "Bundan 8 yıl önce dizi satışından yılda 100 bin dolar elde edilirdi. Şimdi bu rakam 280 milyon dolara çıktı. Çok büyük bir artış yaşandı" dedi.

Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ev sahipliğinde "Daha Az Yoksulluk, Daha Fazla Refah" temasıyla düzenlenen 6. Boğaziçi Zirvesi'nin son günü etkinlikleri kapsamında "Sanatın Ekonomik Etkileri" başlıklı panel gerçekleştirildi.

Yerli yapımları dünyanın 100 ülkesine pazarlayan Pinto, panelde yaptığı konuşmada, Muhteşem Yüzyıl'ın bugüne kadar gelmiş geçmiş en başarılı dizi olduğunu söyledi.

Pinto, Türk dizilerinin global arenada çok başarılı olduğuna vurgu yaparak bu başarının, dizilerin gösterildiği ülkede "prime time"da yayınlanmasından kaynaklandığını aktardı.

İzzet Pinto, "Brezilya dizileri de bir çok ülkede yayınlanıyor fakat gündüz kuşağında yayınlandıkları için izlenmiyor. Bundan 8 yıl önce dizi satışından yılda 100 bin dolar elde edilirdi. Şimdi bu rakam  280 milyon dolara çıktı. Çok büyük bir artış yaşandı" diye konuştu.

"Dizilerin ekonomiye katkısı tartışılmaz"

Muhteşem Yüzyıl dizisinin yapımcısı Timur Savcı ise diziyi şu ana kadar 40 ülkenin satın aldığını ve dünyada 400 milyon kişinin izlemekte olduğunu belirtti.

Dizide tarihe uyulmadığına ilişkin bir yorum üzerine Savcı, "Bizler belgesel çekmiyoruz. Kronolojik anlamda hiçbir şeyi yanlış yapmıyoruz. Çok değerli hocalarla çalışıyoruz. Estetik anlamda bazı şeyleri değiştiriyoruz" diye konuştu.

Savcı, dizilerin ekonomiye etkisinin tartışılmaz olduğunu belirterek, dizilerin öncelikle set işçisinden dekorcusuna, kostümcüsüne kadar istihdam sağladığını ifade etti.

Türkiye'nin son 3 yıldır dizi ihracatı yapan en büyük ikinci ülke olduğunu bildiren Savcı, bunun tamamen kişisel girişimlerle başladığına dikkati çekti.

Savcı, "Türk dizileri İstanbul'un markalaşması adına çok önemli" açıklamasını yaptı.

"Sanatın ekonomiye doğrudan ve dolaylı etkisi var"

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Kültür Politikaları ve Sosyal Sorumluluk Projeleri Koordinatörü Özlem Ece de  sanat etkinliklerinin ekonomiye doğrudan ve dolaylı etkileri olduğunu belirterek, "Doğrudan etkiler, etkinlik için harcanan paralar. Dolaylı etkiler ise sanat etkinliklerinin bölgede sağladığı gelişim ve  çarpan etkisiyle ekonomideki katkısı" dedi.

İKSV'nin 2012 yılında bir rapor yayınladığını anımsatan Ece, vakfın bu raporda 2011 yılı İKSV sanat etkinliklerinin ekonomik değerini ölçtüğünü aktardı.

Ece, İKSV'nin sadece 2011 yılında yaptığı etkinlikleri toplamda 10 bini yabancı 500 bin konuğun izlediğini kaydederek, bilet dışında 17,3 milyon liralık hacim oluşturduğunu anlattı.

Bu etkinliklerle ekonomiye toplamda 70 milyon liralık katkı sağlandığını dile getiren Ece, "Bu rakam bir KOBİ'nin yıllık hacminin neredeyse 2 katı. Faaliyetlerde vergi gibi kamusal bir kazanç da elde ediliyor. İKSV etkinliklerinin yüzde 51'i ise özel sponsorların desteği ile yürüyor" diye konuştu.

Portakal Sanat ve Kültür Evi'nin kurucusu, sanat danışmanı Raffi Portakal, sanat sektöründe mega alıcılar olduğunu belirterek, 300 milyon dolara tablo satılabildiğini söyledi.

Geçmişte bu rakamların sanat eserlerine verilmediğini dile getiren Portakal, daha çok yalı, ev gibi gayrimenkule verilen paraların artık sanata da gitmeye başladığını aktardı.

Portakal, sanat eserlerinin maddi değeri yanı sıra, ülkenin tanıtımına da katkısı olduğunu kaydetti.