Henüz 15 yaşındayken bir mobilya ustasının yanında çırak olarak çalışmaya başlayan daha sonra Ödemiş'te dedesinden kalan evin samanlığında mobilya atölyesini açan Dolgun, 1957 yılında ilk portatif koltuğunu, 1959'da ise henüz öğrenciyken eskiz defterine çizdiği koltuğu üretti. Ürettiği koltuklardan 6'sını ve 3 sehpayı bir tahta sandığa sığdırmayı başaran, bu sayede daha uzak kentlerden gelen siparişlere hızlı yanıt verebilen Dolgun, işlerinin iyi gitmesi üzerine 1969 yılında projesini kendi çizdiği ve inşaatında çalıştığı bugünkü fabrikasına taşındı.
FABRİKASINDAKİ MAKİNELERİ KENDİ TASARLADI
Fabrikasında kullandığı birçok makineyi kendi tasarlayan ve bunlarla seri üretime geçen Dolgun, mobilyalarını 194 bayi aracılığıyla tüm Türkiye'ye sattı.
Ünü Türkiye sınırlarını aşan Dolgun, 1970 yılında Türkiye'nin ilk mobilya ihracatına da imza atan firmalar arasında yer aldı. Libya'ya gönderdiği portatif koltuklar beğenilince bu ülkede yatırıma davet edilen Dolgun, "Ülkemde üretmek istiyorum" diyerek teklifi reddetti.
Dolgun'un fabrikasında 1970'li yıllarda 70 kişi istihdam edilirken bunların yüzde 60'ını kadınlar oluşturdu.
Mehmet İrfan Dolgun, 1980'lerde geçirdiği mide rahatsızlığı sonucu seri koltuk üretimini bıraktı ancak ahşap ürünler üretmeye devam etti.
EN YAŞLI E-TİCARET SATICISI OLDU
Daha sonra kızının tavsiyesiyle internet üzerinden satışa karar veren Mehmet usta, gittigidiyor.com'a başvuruda bulunmak istedi.
Ancak kaydını oluştururken doğum yılı olan 1928'in sistemde olmadığını fark eden Dolgun, gittigidiyor.com'u arayarak kendisine yardımcı olunmasını istedi. Şirket yöneticilerinin de bu şekilde dikkatini çeken Mehmet usta, sitenin en yaşlı üyesi olarak ürünlerini satmaya başladı.
E-ticaretle tekrar mobilya üretmeye başlayan Dolgun, anılarını taşıyan ve mobilya müzesi izlenimini veren fabrikasının kapılarını her gün açmaya devam ediyor.
Sabahın ilk ışıklarıyla fabrikasının kapılarını açan Dolgun, önlüğünü giydikten sonra üretime başlıyor. Odunları sanat eserine dönüştüren Mehmet Usta, kulakları ağır işitmesine, gücünün azalmasına, hızlı hareket edememesine rağmen azminden bir şey kaybetmeyerek abajur, askılık ve lambalar üretiyor.
SİPARİŞLERİ DE KENDİSİ TAKİP EDİYOR
Ürettiği el emeği ürünlerini kendi başına paketleyen Mehmet usta, siparişleri de internet üzerinden takip ediyor.
"Mobilyanın çınarı" olarak nitelendirilen Mehmet İrfan Dolgun'un 75 yıllık tecrübesiyle ürettiği ürünler, Türkiye'de evleri süslemeye devam ediyor.
Dolgun yaptığı açıklamada, kendini geliştirmek ve yurt dışındaki teknolojileri Türkiye'ye getirmek için sık sık Avrupa'ya gittiğini, orada öğrendiklerini ülkesinde uyguladığını anlattı.
Ürettiği koltukları herkesin beğenmediğini, yaşından dolayı artık ufak tefek şeyler yaptığını belirten Dolgun, "Benim bu yaşımda bu ürünleri satacak halim yok. Yaptığım ürünleri internetten üzerinden satıyorum" diye konuştu.
Kendi tasarladığı makineleri kimseye göstermediğini dile getiren Dolgun, sağlığı el verdiği müddetçe mobilya yapmaya devam edeceğini söyledi.
Son Dakika › Ekonomi › 90 Yaşındaki Mobilya Ustası, E-Ticaretle Mesleğine Geri Döndü - Son Dakika
DOSAB ve DOSABSİAD tarafından düzenlenen geleneksel iftar yemeği programında bölge sanayicileri bir araya geldi. İftar organizasyonunda birlik ve beraberlik vurgusu yapılarak, ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatıldı. DOSAB Başkanı Levent Eski, yapılan faaliyetlerin yanı sıra birlik ve beraberliği güçlendirmenin de önemli olduğunu belirtti.
Van'da 1939 yılından itibaren üretilen ve dört mevsim tüketilen çörek, Ramazan ayında da vazgeçilmezler arasında yerini aldı. Küçük Yıldız isimli iş yerinde üretilen çöreği almak isteyen vatandaşlar ise uzun kuyruklar oluşturdu. Van çöreği, tereyağı, süt, sıvı yağ, şeker, maya, tuz ve unun belli miktarda karıştırılmasıyla yapılan bir lezzet olarak sofralardaki yerini koruyor. Çörekler, sipariş üzerine pek çok ülkeye de gönderiliyor. Van çöreğinin kalitesi ve lezzetiyle öne çıktığını belirten işletme sahibi Seyfi Duman, çöreğin bağımlılık yaptığını ve müşterilerin yıllar sonra bile tekrar gelip yediğini ifade etti. Ramazan ayında ise çörek talebinin arttığını ve işlerin daha da yoğunlaştığını söyledi.
Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu Genel Başkanı Aydın Erkoç, 1 Nisan itibarıyla zorunlu kış lastiği uygulamasının sona ereceğini belirterek, pazar günü yapılacak seçimler ve Ramazan Bayramı tatili öncesinde özel araçlarıyla yola çıkacak vatandaşların, hem yaz lastiklerini taktırmaları hem de yazlık bakımlarını yaptırmaları gerektiğini ifade etti.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaç sahibi ve çocuk besinlerine erişmekte zorluk çeken ailelere destek olmak amacıyla başlattığı 'Halk Mama' projesi kapsamında Alanyalı çocukları da sağlıklı mama ile buluşturmaya devam ediyor.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), hububatın gelişme dönemine girildiğini ve nisan ve mayıs aylarında alınacak yağışların bitki gelişimi açısından önemli olduğunu bildirdi. Şubat ayında yağışlar mevsim normallerine göre yüzde 42 azaldı ve Marmara ve Karadeniz bölgeleri son 10 yılın en düşük şubat yağışlarını aldı. İç Anadolu Bölgesi'nde hububatta kardeşlenme dönemine girilirken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sapa kalkma dönemine geçildi. Arpa ve yulafta yazlık ekilişler başlarken, kırmızı mercimekte bitki çıkışları tamamlandı.
Çukurova'nın bereketli topraklarında yetişen turp, ıspanak ve pırasa, deprem bölgesi Malatya için hasat ediliyor. Kadınlar Ramazan ayında zorlu mesailerini sürdürerek ürünleri toplarken, erkekler ise nakliye işlemleriyle uğraşıyor. Ürünler tazyikli sularda yıkanarak Malatya'ya sevk ediliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı 2024 Şubat ayı dış ticaret istatistikleri verilerine göre, Bilecik'in ihracatı yüzde 17,5 azalarak 10 milyon 826 bin dolar, ithalatı ise yüzde 34,9 artarak 10 milyon 122 bin dolar olarak gerçekleşti. Türkiye genelinde ise Şubat ayında ihracat yüzde 13,6 artarken, ithalat yüzde 9,2 azaldı.
Sizin düşünceleriniz neler ?