ABD Büyükelçisi evdeki günlerini anlattı

ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, dünyayı saran Kovid-19 salgını nedeniyle uzun süredir evden çalıştığını, evde olmayı fırsat bilerek ailesiyle daha fazla zaman geçirdiğini, daha fazla okuduğunu ve yeni yemek tarifleri denediğini söyledi.

Büyükelçi Satterfield, karantinada neler yaptığını ve Kovid-19 salgını sürecinde Türkiye-ABD iş birliği gibi konularda AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Ankara, İstanbul ve Adana'daki Amerikan diplomatik temsilciliklerinde görev yapan herkes gibi kendisinin de genellikle evden çalıştığını belirten Satterfield, son iki ayda sadece gerekli olduğunda Büyükelçiliğe gittiğini dile getirdi.

"Ben de dahil olmak üzere birçoğumuzun yeni öğrendiği Zoom ve Google Meet gibi sanal toplantı teknolojilerini de kullanmaktayım." diyen Satterfield, geçen hafta Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Başkent Üniversitesi öğrencileriyle sanal ortamda toplantılar yaptığını aktardı.

"Ailemle zaman geçirmekten memnunum"

Evde kaldığı sürenin ailesiyle vakit geçirmek için fırsat sunduğunu kaydeden Satterfield, "Ailemle, özellikle de küçük kızımla daha kaliteli zaman geçiriyor olmaktan da çok memnunum. ABD Büyükelçiliği konutunun güzel bir arazisi var. Biz de güzel havanın, ilkbahardan yaza geçiş döneminin keyfini çıkarıyor, gün ortasında kısa molalar vererek konutun bahçesinde keyifli yürüyüşler yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Satterfield, "Birçok kişi, bu dönemin kendilerine daha önce yapma imkanı bulamadıkları şeyleri gerçekleştirme fırsatı verdiğini söylüyor. Bu durum sizin için de geçerli mi?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Bu durum kesinlikle benim için de geçerli. Eskisine göre daha fazla okuyorum ve ailemle daha fazla vakit geçiriyorum, özellikle de açık havada. Bu kadar güzel bir bahçeye sahip harika bir konutta oturmak özellikle kızımız için büyük bir nimet diyebilirim. Bunun yanında, yemek yapmaktan ve yeni tarifler denemekten de büyük keyif alıyoruz. Biliyor olabilirsiniz, ben tarihi çok seviyorum. Dolayısıyla akşamları Poldark ve Belgravia gibi İngiliz yapımı televizyon dizilerini izliyorum."

"Türkiye'nin tedbirleri son derece mantıklı"

Yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadelede Türkiye'nin aldığı önlemlere uyduklarını ve bu tedbirleri son derece "mantıklı" bulduğunu belirten Satterfield, şunları dile getirdi:

"Türk yetkililerin Türkiye'de yaşayan herkesi bu hastalıktan korumak için gösterdiği özeni ve dikkati takdirle karşılıyoruz. ABD Büyükelçiliğinde ve konsolosluklarında görev yapan Amerikalılar, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin talimatlarına uygun hareket ediyorlar. Söz konusu talimatlar son derece mantıklı ve bizim açımızdan işliyor. Şu anda her şeyi Kovid-19'un tayin ettiği bir dönemden geçiyoruz. Hepimiz bunun geçmişte kalacağı bir döneme girmeyi ümit ediyoruz."

"Türk hükümeti ve THY'nin yardımı olmasaydı..."

Satterfield, bu süreçte Türkiye'de ikamet eden Amerikalılardan ülkelerine dönen olup olmadığını açıkladı. Satterfield, şunları aktardı:

"Büyük çoğunluğu Türk Hava Yollarının ABD'ye ve Kanada'ya düzenlediği özel uçak seferleriyle olmak üzere, bugüne kadar 400'ün üzerinde ABD vatandaşı ve daimi ikamet sahibi kişi Türkiye'den ayrıldı. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, özellikle de Türk Hava Yollarının aktif adımları, yardımı ve desteği olmasaydı bunların hiçbiri gerçekleşemezdi. Bundan dolayı son derece müteşekkiriz.

"Türkiye ile sahip olduğumuz ittifak bizim en önemli ittifaklarımızdan biridir"

Satterfield, "Türkiye ile ABD'nin bu salgın sırasında gösterdiği iş birliği iki ülke arasındaki ilişkilerin ileri taşınması açısından bir fırsat olabilir mi?" sorusuna şu karşılığı verdi:

"Beyaz Saray ve ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin bu kriz sırasında yapmış olduğu yardımları ne denli takdir ettiğimizi en üst düzeyden ifade ettiler. Türkiye'nin nisan sonunda ABD'ye tıbbi malzeme yüklü iki uçak göndermesinin ardından söylediğim gibi, 'aynı düşüncedeki müttefiklerin ve ortakların yakın koordinasyon içinde bulunmaları, krize karşı süratli ve etkin bir mücadele sergilemek bakımından kilit öneme sahiptir.' Bu durum, daha geniş bir açıdan bakıldığında ikili ilişkiler için de geçerlidir. ABD-Türkiye ilişkileri güçlüdür ve Türkiye ile sahip olduğumuz ittifak bizim en önemli ittifaklarımızdan biridir. Kuşkusuz hepimiz, aramızdaki bağların gelişmeye, güçlenmeye devam etmesini ve mevcut meselelerin mümkün olduğunca hızlı şekilde üstesinden gelmememizi sağlayacak ileriye dönük bir yol bulmayı ümit ediyoruz."

Türkiye'deki ABD diplomatik misyonlarında çalışanların bu süreci nasıl geçirdiklerini de anlatan Satterfield, şunları söyledi:

"ABD diplomatik temsilciliğinde görev yapanlar, birbirlerine sanal olarak da yardım etmek için hakikaten el birliğiyle çalışıyorlar. Ekibimle birlikte düzenli olarak sanal ortamda bilgilendirme toplantıları gerçekleştiriyoruz ve mümkün olduğunca çok soruya yanıt vererek herkesi olup bitenden haberdar etmeye çalışıyoruz. Ancak insanların bu sıkıntılı dönemle baş etmelerine ciddi manada yardımcı olan şey, topluluğumuzun yaratıcılığı ve espri anlayışı. Örneğin, diplomatik temsilciliğimizde görev yapanların aile fertlerinden oluşan bir grup, yüzlerce el yapımı kumaş maske hazırladı. Bunlardan bazıları da son derece modaya uygun maskeler. Deniz piyadelerimiz de düzenli olarak topluluğumuzun mensuplarına sanal ortamda egzersiz yaptırıyor."