Abd, Mısır Ordusuna Yardımını Gözden Geçirir Mi - Son Dakika
Güncel

Abd, Mısır Ordusuna Yardımını Gözden Geçirir Mi

Yıllık 1,5 milyar dolarla Mısır, İsrail'den sonra en fazla ABD yardımı alan ülke Yardımlar hakkında Wikileaks belgelerinde "dokunulamaz bedel" olarak bahsediliyor Obama, Mısır'ın artık ABD'nin müttefiki olmadığını ilan etmişti Ortadoğu Uzmanı Bruce Rutherford: "Tahminim o ki ABD, birtakım kanuni cambazlıklara girişmek zorunda kalsa bile, yardımlara devam etmenin bir yolunu bulacaktır"

07.07.2013 11:24
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

SİNAN POLAT - ABD Başkanı Barack Obama, ABD'nin Mısır'a yardımlarını gözden geçireceğini söylese de uzmanlar, yardımların kesintiye uğramaksızın devam edeceği görüşünde.

Mısır ordusunun yönetime el koyması sonrasında ABD'nin Mısır'a yaptığı askeri ve ekonomik yardımlar bir kez daha gündeme geldi. ABD Başkanı Barack Obama, konuşmasında "darbe" kelimesine yer vermezken, yapılan yardımların gözden geçirileceğini söyledi.

Obama her ne kadar "tarafsız kalmayı tercih ettiklerini" ifade etse de konuşması sırasında kullandığı kelimeler, ABD'nin tercihini ne yönde kullandığının ipuçlarını veriyor.

Konuyla ilgili AA'nın sorularını cevaplayan "Mübarek Sonrasında Mısır: Arap Dünyasında Liberalizm, İslam ve Demokrasi" kitabının yazarı, Colgate Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Bruce Rutherford, ABD yönetiminin zor bir pozisyonda olduğuna dikkati çekerek, şunları ifade etti:

"ABD demokrasiye taraf olduğunu açıkça ifade ediyor. Muhammed Mursi'nin de demokratik yollarla seçildiği ve ordu tarafından görevden uzaklaştırılmasının antidemokratik olduğu konusunda şüphe yok. Bu yönüyle ABD'nin eleştirmekten başka şansı yok. Fakat Mısır'da dış politikası ABD'nin çıkarlarıyla örtüşen başka siyasi bir aktör de yok. Mısır ordusu, Camp David Anlaşması'nın sürdürülmesini destekliyor, İran'ın bölgedeki nüfuzunu artırmasına karşı ve geçmişte Birinci Körfez Savaşı sırasında da İran Körfezi bölgesinin stabilize edilmesi konusunda askeri güç kullanılmasından yanaydı."

Stratejik bir noktadan bakıldığında, ABD'nin Mısır ordusunu zayıflatmayı veya ilişkilerini bozmayı istemeyeceğini anlatan Rutherford, ABD için bu iki gerçeği dengelemenin tek yolunun kınamaksızın, ordunun eylemleri konusunda endişelerini dile getirmek ve sivil yönetime bir an önce geri dönülmesi için çağrıda bulunmak olduğunu söyledi.

ABD'nin Mısır'a askeri yardımlarının geleceği konusunda da tahminlerde bulunan Rutherford, "Tahminim o ki ABD, birtakım kanuni cambazlıklara girişmek zorunda kalsa bile, yardımlara devam etmenin bir yolunu bulacaktır. Yardımların aniden kesilmesi böylesine önemli bir zamanda Amerika'nın nüfuzunu azaltır" dedi.

ABD yardımları

ABD'nin Mısır'a yardımı yıllara göre dalgalanmalar gösterse de ortalama 2 milyar dolar civarında. Bu miktarın küçük bir kısmını ekonomik ve insani yardımlar oluştururken, aslan payı askeri yardımlara ait. ABD'nin yabancı askeri finansman, malzeme, bakım ve eğitim gibi çeşitli konularda Mısır ordusuna yaptığı yıllık yardım 1,5 milyar doların üzerinde. Bunlar içerisinde en büyük pay ise 1,3 milyar dolarla yabancı askeri finansman desteğine ait.

Mısır için ABD yardımlarının geçmişi 1948 yılına kadar gitse de önemli yardımlar 1979 Camp David görüşmelerinin ardından İsrail'le barış anlaşması yapmasının akabinde başladı. Öyle ki anlaşma sonrasında Mısır, İsrail'den sonra en fazla ABD yardımı alan ülke konumuna geldi. Aradan geçen süre zarfında ekonomik yardımlar üçte bir oranında azalarak 250 milyon dolara kadar düştü fakat askeri yardımlarda ciddi değişiklik olmadı.

Uzmanlara göre, Mısır'ın savunma giderlerinin üçte biri ABD yardımlarıyla ödenirken, ülkenin silah ihtiyacının yüzde 80'i de yine ABD yardımlarıyla karşılanıyor. Bu yardımlara karşılık olarak ABD, en yakın müttefiki İsrail'in güvenliğini garanti altına alırken, Mısır'ın Süveyş Kanalı'nı ve hava sahasını kullanmakta kolaylık yaşıyor.

Son yardım paketi mayısta onaylanmıştı

ABD'nin bu yılki yardım paketi geçen mayısta yayımlanan bir bildiriyle basına duyurulurken, paketi onaylayan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin bildiriye düştüğü not dikkatlerden kaçmadı. Kerry notunda, bir önceki hafta Mısır mahkemesi tarafından 50 milyon dolarlık bağış usulsüzlüğü gerekçesiyle aralarında 16 ABD vatandaşının da bulunduğu 43 STK üyesinin mahkum edilmesine atıfta bulunarak, "Mısır'ın ilerleme sürecinden yeterince tatmin olmadık ve daha kapsayıcı demokratik süreç ve kilit demokratik kurumların sağlamlaştırılması için ısrarcı oluyoruz" ifadesini kullandı.

Kerry böylelikle Obama tarafından, "artık ABD'nin müttefiki olmadığı" ilan edilen Mısır'la ilişkileri yeni bir boyuta taşıyordu.

Obama, Eylül 2012'de, Mısırlı protestocuların ABD'nin Kahire Büyükelçiliğine saldırmasından sonra  İspanyol Telemundo kanalına verdiği mülakatta, Mısır'ı artık müttefik olarak görmediklerini söylemişti. Mısır'ı düşman olarak da görmediklerini söyleyen Obama, iktidarın demokratik yollardan seçildiğini hatırlatarak, yönetimin yaşanan gelişmelere nasıl yaklaşacaklarını, İsrail'le barışı koruyup korumayacaklarını izleyeceklerini söylemişti.

Wikileaks belgelerinde de var

Wikileaks üzerinden ifşa edilen ABD'nin Kahire Büyükelçiliğine ait yazışmalarda, "dokunulamaz bedel" olarak nitelenen askeri yardımlar hakkında şu ifadeler kullanılıyordu:

"Cumhurbaşkanı Mübarek ve askeri liderler, askeri yardım programımızı bire bir askeri ilişkimiz açısından köşe taşı kabul ediyor ve yıllık 1,3 milyar dolarlık yabancı askeri finansman yardımımızı İsrail'le barış yapmanın ve sürdürmenin 'dokunulmaz karşılığı' olarak görüyorlar. Bire bir askeri ilişkilerimize somut faydaları olduğu açık:  Mısır, İsrail'le barış halinde olmaya devam ediyor, ABD ordusu ise Süveyş Kanalı ve Mısır hava sahasına erişimde öncelik sahibi olmanın tadını çıkarıyor."

ABD yardımları Arap Baharı döneminde ve öncesinde de sık sık tartışma konusu olmuştu.

ABD hükümeti ve Savunma Bakanlığı, Kamu Hesap Verebilirlik Ofisi tarafından 2006 yılında düzenlenen raporda, Mısır'a yapılan yardımların ABD'ye ne tür katkı sağladığının belirsiz olduğu gerekçesiyle eleştirilmişti.

Mübarek döneminde ise Mısırlı muhalifler yardımların rejimin elini güçlendirdiği gerekçesiyle ABD'ye yardımları demokratik reform koşuluna bağlama çağrısında bulunmuşlardı. Dönemin Kahire Büyükelçisi Francis J. Ricciardone, çağrıya, "takdire şayan fakat gerçekçi değil" yanıtını vermişti.

Dönemin Savunma Bakanı Robert Gates de 2009 yılındaki Kahire Konferansı'nda, yardımların koşulsuz ve şartsız verilmesi gerektiğini yenilemişti.

Arap Baharı döneminde yardımlar

Tahrir'de gösteriler başladığında, ABD yardımlar konusunda hala herhangi bir koşul öne sürme taraftarı değildi fakat Vermont Senatörü Patrick Leahy'nin çabaları sonucunda ABD Kongresi yardım konusunda düzenlemeye giderek Mısır'ın, "1979'da İsrail'le yaptığı barışa sadık kalması ve bağımsız ve adil seçimlerle demokratik yönetime geçişin sürdürülmesi" şartını getirdi. Fakat değişiklik dönemin dışişleri bakanı Hillary Clinton tarafından göz ardı edildi ve askeri ve ekonomik yardımlar Arap Baharı döneminde de koşulsuz devam etti.

Clinton, ABD yönetimi ve silah üreticileri arasında yapılan anlaşmayı gerekçe göstererek, yardımların gecikmesinin veya kesintiye uğramasının silah üretiminin durmasına sebep olacağına ve ABD yönetimini 2 milyar dolarlık cezaya maruz bırakacağına işaret etti. Obama'nın yeniden seçilme kampanyaları yürüttüğü bir dönemde silah üreticilerinin zarar etmesi ABD yönetimi için arzu edilen bir durum değildi ve Lokcheed Martin yapımı F-19 savaş uçakları ve General Dynamics yapımı Abrams M1A1 tankları dahil milyar dolarlık askeri malzeme eskiden olduğu gibi bu dönemde de Mısır'a gitmeye devam etti. Konu hakkında fikri sorulan Senatör Patrick ise durumu "her zamanki iş" şeklinde özetledi. Görünen o ki Mursi sonrası dönemde de ABD'nin Mısır ordusuna yardımları koşulsuz ve aralıksız devam edecek. - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Abd, Mısır Ordusuna Yardımını Gözden Geçirir Mi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement