Adnan Yıldız: Eşimi ve Kızımı Vurdular, Sonra Bana Geldiler - Son Dakika
Güncel

Adnan Yıldız: Eşimi ve Kızımı Vurdular, Sonra Bana Geldiler

Çantasındaki parayı alabilmek için eski Anavatan Partisi Milletvekili Adnan Yıldız'a silahlı saldırı düzenleyerek eşi ve kızını öldüren saldırganların yargılanmasına başlandı.

31.12.2014 11:40
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Çantasındaki parayı alabilmek için eski Anavatan Partisi Milletvekili Adnan Yıldız'a silahlı saldırı düzenleyerek eşi ve kızını öldüren saldırganların yargılanmasına başlandı. Saldırıda eşi ve kızını kaybeden, kendisi ve bir oğlu da yaralanan Adnan Yıldız, ifadesi sırasında gözyaşlarını tutamadı.

Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına "Kasten adam öldürmeye teşebbüs", "Nitelikli yağma" ve "Silahla yağma" suçlarından 11 yıl 3'er aydan 42 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan sanıklar Mehmet Beşir Artukoğlu, Murat Tuymaz, İhsan Şimşek ve Oktay Güneş ile avukatları katıldı.

Olayda eşi Ferize Yıldız ve 35 yaşındaki kızı Betül Yıldız'ı kaybeden Adnan Yıldız ile saldırganlardan Mehmet Doğu Yeşilel'i öldüren oğlu Kemal Yıldız "Müşteki sanık", aldığı kurşun yarası ile iki parmağı sakat kalan küçük oğlu Kamil Yıldız da müşteki sıfatı ile duruşmada hazır bulundular.

Kimlik tespitinden sonra tutuklu sanıkların sorgularına geçildi. Olayda hayatını kaybeden Mehmet Doğu Yeşilel ve saldırı sırasında yaralanan tutuklu sanık Mehmet Beşir Artukoğlu'nu azmettirmekle suçlanan Murat Tuymaz, suçlamaları kabul etmeyerek olayla ilgili bilgisi bulunmadığını öne sürdü. Tutuklu sanıklardan İhsan Şimşek de suçlamaları kabul etmedi. Tutuklu sanıklardan Oktay Güneş, suçlamaları kabul etmeyerek, birlikte yargılandığı kişilerle ilgili bilgileri polise bildirdiğini savundu.

"GENÇ BİR HANIM GELDİ OMUZUNDA SİYAH BİR ÇANTA VARDI, İÇİNDE PARAYA BENZEYEN BELİRGİNLİKLER VARDI"

Saldırıda yaralı kurtulan tutuklu sanıklardan Mehmet Beşir Artukoğlu, diğer sanıklardan Oktay Güneş'in bir döviz büfesi işi olduğunu kendilerine söylediğini belirterek şu şekilde ifade verdi:

"Oktay bize işyeri sahibinin paraları akşamları yanında taşıyarak eve götürdüğünü söyledi. Parayı hanımı siyah bir çanta içinde taşıyormuş. Çantada 1-1.5 milyona yakın para taşıyorlarmış. Oktay, kişilerin yaşlı ve birinin kadın olması nedeniyle karşı koyma dirençlerinin olmadığını, çok basit biçimde kap-kaç usulüyle bile alınabileceğini söyledi. Olayda ölen Mehmet Doğu Yeşilel çalıntı motor temin etti. Oktay, kendi silahını Mehmet Doğu Yeşilel'e verdi. Benim de pompalı av tüfeğim vardı. Olaydan bir gün önce dövizcinin evine giderek keşif yaptık. Olay günü yani 15 Nisan'da ben ve Mehmet Doğu Yeşilel döviz büfesinin sahibinin evinin oraya gittik. Sabah 08.30 sularında yaşlı adam evden çıktı, arabasına bindi ve beklemeye başladı. 10-15 dakika sonra bizim beklediğimizden daha genç bir hanım geldi. Denildiği gibi omzunda siyah bir çanta vardı. içinde de paralara benzeyen belirginlikler vardı."

"AMCA SİLAHINI EKTİ, KURDU, BANA DOĞRU ATEŞ ETTİ… DUVARA YASLANDIM SOLUKLANMAYA ÇALIŞTIM"

"Biz hemen harekete geçtik. Bizi görür görmez kuşkulandı ve panik halinde arabaya koşmaya başladı. Ön kapıya hamle yapacağı sırada Mehmet Doğu yetişti, ben 3 adım gerideydim. Sürücü koltuğundaki yaşlı kişinin de hareketlendiğini gördüm. Bir kaç saniyede yanına yaklaşarak, 'yanlış bir şey yapma amca' diyeceğim anda amca silahını çekmiş, kurmuş ve bana doğrulttu ve ateş etti. Ben o zaman sol parmak ucumdan vuruldum. Aracın kapısını açtım ancak yaşlı kişinin elinde silah ateşlenmeye devam etti. Ben de aynı anda silahın mekanizmasını kurdum ancak tetiğin emniyetini açamadım. O ara bir kurşun daha isabet etti. Ben de bir el ateş ettim lastiğe doğru. Ancak karşı taraftan bir el daha ateş edildi, zannediyorum elimdeki tüfeğe isabet etti, tüfek elimden düştü. Aynı anda yaşlı kişinin üzerine atıldım, silahını kontrol edebilmek için. O arada sağ göğsümün üstünde ateş aldım. Bir yandan da yaşlı kişinin elindeki silahın namlusunu koltuğa doğru eğmeye çalışıyorum. Bir anda Mehmet Doğu Yeşilel'i arkadan gördüm. Gayet sabit ve soğukkanlı bir şekilde benim üzerimden yaşlı kişiye nişan aldığını gördüm. Yaşlı kişinin kalbine ateş edeceğini düşünerek engel olmaya çalıştım. Başımdaki kask O'nun silahına değince yaşlı adam omzundan vuruldu. Bu esnada genç bayan, 'baba' diye çığlık attı. Aynı anda içeriden yaşlı bir bayanın koşarak geldiğini gördüm. Her iki bayanın Mehmet Doğu Yeşilel ile mücadele ettiklerini gördüm. Bu sırada nefesim hızlı bir şekilde tükenmeye devam etti. Motorun yanına gittim. Duvara yaslandım, soluklanmaya çalıştım. Müştekinin oğulları yanıma geldi. Elindeki silahı bana doğrultarak ellerimi başımın üstüne koymamı ve diz çökmemi istedi ve 'kimsiniz siz' diye bağırmaya başladı. 'Öldüreyim mi seni' dedi. Sessiz kaldım, vazgeçti. Bir kaç tekme attı. Kaskımı çıkardı. Sakin olmasını, silahı ateşlememesini, kimin bilgi verdiğini söyleyeceğimi söyledim. Şu an hatırlamadığım bir isim attım. Sonrasında olay yerine polis memuru geldi. Bayanların vefat ettiğini hastanede polislerden öğrendim."

Saldırıda eşi Ferize ve kızı Betül Yıldız'ı kaybeden eski Anavatan Partisi Milletvekili Adnan Yıldız, olay anını anlattığında zaman zaman gözyaşlarını tutamadı. Olay günü 08.20'de evden çıktığını, kendisinden 10-15 dakika sonra kızı Betül'ün evden çıktığını belirterek, şunları söyledi:

"EVDEN ÇIKMAKTA OLAN EŞİMİ VURDULAR, SONRA KIZIMI VURDULAR, SONRA BANA GELDİLER"

"Kızım arabaya binme teşebbüsünde iken bir el silah sesi geldi. Eşim Ferize görmüş, bağırıyordu. Ben arabanın içindeydim. Ne olduğunu bilmediğim için silahımı hazırlamaya başladım. Kızım arabanın arkasına, ölen oğlana (Mehmet Doğu Yeşilel) 'ne olur babamı öldürmeyin' diyerek yalvarıyordu. O sırada daha evden çıkmakta olan eşimi vurdular. Sonra kızımı vurdular. Sonra bana geldiler. Ben de silahımı çektim, mekanizma kolunu kurdum, araçtan inmeye çalışıyordum. Bir ayağım da kapının dışındaydı. Dönerek 3-4 el ateş ettim. Şok oldum. ilkini vurdum, ötekisi geldi elinde pompalı tüfekle. Mehmet Beşir Artukoğlu boğuşarak silahımı aldı. O sırada küçük oğlum Kamil geldi. Büyük oğlum Kemal de yetişti. Bu iş bir günlük organizasyonla yapılacak bir iş değil. Bir gün önce o motosikleti gördüm. Kızım Betül de şüphelendi."

"BABALIK GÖREVİMİ YAPMAYA ÇALIŞTIM, YAPAMADIM…"

"Kızım üniversiteye gidiyor. Kızımın ayağına, karımın ayağına sıksaydı. Babalık görevimi yapmaya çalıştım, yapamadım. Kendilerinden davacıyım."

Ailesine yönelik saldırıyı duyar duymaz babasının silahını alarak evden çıkan müşteki sanık Kemal Yıldız da ifadesinde şunları söyledi:

"SİLAHINI KARDEŞİME DOĞRULTMUŞTU, 2 EL AEŞ ETTİM ETKİsİZ HALE GETİRDİM"

"Babam sigara içtiği için erken çıktı. Kız kardeşim de peşinden çıktı. Annem pencerede olanları gördü ve 'eyvah' dedi. Ben de kendimi yataktan attım, pencereden baktım. Bir şahıs yüzünde kask vardı, kız kardeşime vuruyordu. Kız kardeşim, 'Allah'ını, Muhammed'ini seviyorsan yapma' diye yalvarıyordu. Babamın odasına çıktım, silahı buldum, dışarıya çıktım. O sırada 15-20 saniyelik kaybım oldu. Çıktığımda kız kardeşimle annem yerde yatıyordu. Erkek kardeşim, 'abi yetiş' dedi. Yerde biriyle mücadele ediyordu. Elinde kan izi gördüm. Kavga ettiği sırada kardeşim yere düşerken ben de silahımı kullandım. 2 el ateş ettim. O şahıs ben ateş ettiğim sırada silahını kardeşime doğrultmuştu. Bunun üzerine silahı kullandım. Sonradan bu şahsın saldırganlardan ölen şahıs olduğunu öğrendim."

"SİLAHIMI AĞZINA SOKTUM… YARASINA BASTIM… TEKME ATTIM"

"Bu arada pompalı silahın kurma sesini duydum, döndüğümde bana ateş etti. Ben de O'na ateş ettim. Aramızda 15-20 metre kadar mesafe vardı. Silahı hayatımda ilk defa kullandım. 3 adet mermiyi de ikinci şahsa attım. Sonra yanına gittim. 'Sizi kim gönderdi' dedim. Yanıt vermedi. Silahı ağzına soktum. Konuşmaya çalıştığını görünce silahı çıkardım. Yalvararak, 'beni harcamayın, sizi içeriden sattılar' dedi. Hüseyin diye birinin bizi içeriden sattığını söyledi, ancak bizim öyle bir çalışanımız yok. Yarasına bastım, tekme attım. Sonra polis geldi. Ambulans geldi, tedaviye başladılar. Ex dediler. 15 saniye daha geç kalsaydım babam ve kardeşim Kamil'i de öldüreceklerdi. Keşke 20 saniye daha erken çıksaydım. O zaman ben ölürdüm belki, onlar ölmezdi."

"5 SANİYE GEÇ KALSAM BABAMI ÖLDÜRECEKLERDİ SONRA DA BENİ"

Saldırıda aldığı kurşun yarası ile sol elinin iki parmağı sakat kalan müşteki Kamil Yıldız ise ifadesinde şunları söyledi:

"Sabah 08.00 sularıydı, duş alıyordum. Duş bitmek üzereydi bağrışma duydum. Annem, 'eyvah, yetişin çocuklar' diye bağırıyordu. Ben giyinirken annem dışarı çıktı. Bu sırada silah seslerini duyuyorum. Pantolonumu giydim, üstüm çıplak, yalınayak kendimi dışarıya attım. Annemi yerde gördüm. Göğsünde kurşun gördüm, kan vardı. Göz ucuyla ablamı gördüm, kanlar içinde yerde yatıyordu. Bir kişi babama silah tutuyordu, kafasında kask olduğu için ensesine vurdum. Bana döndü, elinde küçük siyah bir tabanca vardı. Silahı bana doğrulttu. Göğsüme sıkacaktı, elimle silahı tuttum, namlunun ucundan tutup ittiğim için elimden vuruldum, iki parmağım sakat kaldı. Sol elim sakatlanınca sağ elimle boynunu sıktım ve yere düşürmeye çalıştım, düşüremedim. O sırada abim Kemal'i yanımda gördüm. 'Yetiş' diye bağırdım. Yetişti, iki el ateş ederek etkisiz hale getirdi. Düşünce ben rahatladım. Ablamdan kan geldiğini görünce elimle göğsüne tampon yaptım, kanı durdurmaya çalıştım. O sırada abim Kemal'in yeniden iki el ateş ettiğini gördüm. Panik içinde 'abimi vururlar' diye yanına koştum. Mehmet Beşir Artukoğlu'nu yere yatırıyordu. 'Bana vurmayın, her şeyi anlatacağım' diyordu. Babamla beraber yaralandığım için bizi ambulansla hastaneye götürdüler. Asıl amaçlarının gasp olduğunu söyleyen bu şahısların savunmasız bir adamı öldürmeye çalıştıklarını gördüm. 5 saniye geç kalsam babamı öldüreceklerdi, sonra da beni öldüreceklerdi, sonra da abim Kemal'i öldüreceklerdi."

Dört tutuklu sanığın avukatları, müvekkillerinin tahliyelerini talep etti. Bu talebi reddeden mahkeme heyeti, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheliler Mehmet Doğu Yeşilel, Mehmet Beşir Artukoğlu, Murat Tuymaz ve İhsan Şimşek, Oktay Güneş'in Adnan Yıldız'a ait döviz büfesinin paralarını yanında taşıdığını öğrendikleri, bu parayı almak için birlikte hareket ettikleri belirtildi.

İddianameye göre şüphelilerden Oktay Güneş, Mehmet Doğu Yeşilel, Mehmet Beşir Artukoğlu, olaydan bir gün önce 14 Nisan 2014 tarihinde Adnan Yıldız'ın evinin bulunduğu Bakırköy Kartaltepe'de keşif yaptılar.

İddianameye göre olayda ölen şüpheli Mehmet Doğu Yeşilel ile olayda yaralanan şüpheli Mehmet Beşir Artukoğlu, bir motosiklet ile 15 Nisan günü sabah erken saatlerde Adnan Yıldız'ın oturduğu apartmana yakın bir yere giderek beklemeye başladılar. 08.30 sıralarında Adnan Yıldız'ın, 08.35 sıralarında 35 yaşındaki kızı Betül Yıldız'ın evden çıktığı belirtilen iddianamede, şüpheliler Yeşilel ve Artukoğlu para taşıdıklarını düşündükleri Betül Yıldız'a doğru yöneldiler.

Çıkan olayda Mehmet Doğu Yeşilel'in Betül Yıldız ve silah sesi üzerine evden çıkan annesi Ferize Yıldız'ı silahla öldürdüğü, silah sesi duyan Kemal Yıldız'ın babasının silahını alarak evden çıktığı ve Mehmet Doğu Yeşilel'i öldürdüğü anlatıldı. İddianamede, olayda Adnan Yıldız ve küçük oğlu Kamil Yıldız, Betül Yıldız'a yardım etmek isteyen servis şoförü Yaşar Çetin ile saldırgan Mehmet Beşir Artukoğlu'nun da yaralandığı anlatıldı.

İddianamede, Artukoğlu'nun 2 kez "nitelikli yağma suçuna teşebbüs", "silahla yağma suçuna teşebbüs" ve "kasten adam öldürmeye teşebbüs" suçlarından toplam 42 yıl 6 aya kadar, diğer şüpheliler Oktay Güneş, İhsan Şimşek ile Murat Tuymaz'ın da "nitelikli yağma suçuna azmettirme" ve "silahla yağma suçuna azmettirme" suçlarından 11 yıl 3'er aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi.

İddianamede, müşteki-şüpheli olarak yer alan Adnan Yıldız ile oğlu Kemal Yıldız hakkında "kasten yaralama" ve "kasten öldürme" suçlarından meşru savunmadan dolayı cezaya yer verilmemesi de talep edildi. - İstanbul

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Adnan Yıldız: Eşimi ve Kızımı Vurdular, Sonra Bana Geldiler - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement