Agit Medya Özgürlüğü Temsilcisi Mijatovic TBMM'de

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Fatma Benli, "Ne kadar zor durumda olursak olalım biliyoruz ki ancak bu ülkede hukukun üstünlüğünü korursak darbecilere tam olarak karşılık vermiş oluruz." dedi.

Benli, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Medya Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatovic ve beraberindekileri TBMM'de kabul etti.

Mijatovic'e, komisyonun çalışmaları hakkında bilgi veren Benli, kendilerini diğer komisyonlardan ayrı tutan özelliğin, denetim yapabilme olduğunu söyledi.

Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini, 15 Temmuz'da yaşanan FETÖ darbe girişimin Türkiye'yi ciddi manada sarstığını ifade eden Benli, darbe girişiminin yanısıra ülkenin PKK ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle de mücadele ettiğini dile getirdi.

Yaşanan olumsuzlukların hiçbirinin Türkiye'nin ifade özgürlüğünü kısıtlamayı gerektiren konular olmadığını vurgulayan Benli, şöyle konuştu:

"İnsanlar ifade özgürlüğünü olması gerektiği şekilde kullanamazlarsa ya da basın özgürlüğü konusunda sorunlar oluşursa yaşanan darbe girişiminden çok daha ağır sonuçlarla karşı karşıya kalacağının Türkiye farkındadır. Bunun farkında olan Türkiye terörle mücadele ederken bir yola girdi ve OHAL ilan etmek zorunda kaldı. Çünkü FETÖ, gerçekten çok gizli ve tespiti çok zor bir örgüt. Darbe gecesi tankların içerisinden emniyet müdürleri çıktı, hava üslerinden akademisyenler çıktı. Karşınızda sadece asker görünümlü kimseler değil çok farklı kesimden insanlar var. Bunların tespiti zor olduğu için Türkiye OHAL ilan etti. Ancak OHAL'de bile basın özgürlüğüne ya da ifade özgürlüğüne dönük yeni düzenlemeler getirilmedi. Ne kadar zor durumda olursak olalım biliyoruz ki ancak bu ülkede hukukun üstünlüğünü korursak darbecilere tam olarak karşılık vermiş oluruz."

Benli, darbe girişimi sonrası açılan davalarda tüm meslek gruplarından insanların var olduğunu, bunlar arasında gazetecilerin de bulunduğunu anlattı.

Türkiye'nin ağır terör tehdidi altında bulunduğu ve ülkenin korunması adına adli işlemlerin başlatıldığının altını çizen Benli, "Biliyorsunuz ki Rus Büyükelçisi yakın zamanda gerçek bir polis tarafından öldürüldü. Çünkü FETÖ'ye bağlı kişiler talimat aldıkları zaman en ağır işlemi yapmaktan çekinmiyorlar. Hükümet olarak temel görevimiz, ne kadar çarpıcı olursa olsun, ne kadar aykırı olursa olsun insanların ifade hürriyetini kullandıkları için hapiste olmalarının engellenmesi." diye konuştu.

Türkiye'de yüzlerce televizyon ve radyonun bulunduğunu, fiilen yüzbinlerce kişinin de bu meslekte çalıştığını belirten Benli, cezaevinde bulunan gazetecilerin tutuklanmalarının sebebinin gazetecilik mesleğini yaptıklarından ötürü olmadığını ifade etti.

Tutuklu gazetecilerin cezaevinde bulunmalarının sebebinin, işledikleri suçtan kaynaklı olduğunu aktaran Benli, şöyle devam etti:

"Şu an hapiste bulunan gazeteciler ve diğer suçlardan tutuklu insanlar için kararı Meclis ya da hükümet vermiyor. Bu kararın sahipleri mahkemelerdir. Meclisin ya da hükümetin mahkemeler üzerinde baskı kurma, emir verme lüksü yok. Biz yasaları değiştirdik ve kişilerin ifade özgürlüğünü kullandıkları için haklarında soruşturma açılmasını engelledik. AK Parti'den milletvekili olan Şamil Tayyar hakkında 19 soruşturma var. Bu arkadaşımız 19 defa ceza yargıcının karşısına çıkıp ifade verecek. AK Parti milletvekilinin bile verdiği beyanat ya da yaptığı açıklamalarından dolayı soruşturulmasını engelleyemiyoruz. Hükümetin ya da Meclisin, yargıçlara 'milletvekillerine ya da gazetecilere dava açmayın' deme yetkisi de yok hakkı da yok."

Türkiye'nin, yaşanan ağır terör tehditlerine rağmen her adımda olağan hukuk sistemine dönmek için çaba sarf ettiğini anlatan Benli, ancak yargıçların kararlarıyla ilgili hükümetin ya da Meclisin yapabileceği bir şeyin olmadığını kaydetti.

Mijatovic de Türkiye'nin 15 Temmuz'da maruz kaldığı FETÖ'nün darbe girişimini şiddetle kınadıklarını ve darbe girişiminin Türkiye'yi ne denli bir handikap içine sürüklediğinin farkında olduklarını söyledi.

İfade özgürlüğüne ilişkin hapiste olan gazetecilerle ilgili komisyonun görüşlerini almak istediklerini belirten Mijatovic, diğer ülkelerde olan, Türkiye'de de olabilecek düzenlemelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulabileceğini aktardı.