Ağlatan dramın perde arkası

Juventus'ta forma giyen Portekizli yıldız Cristiano Ronaldo'nun babasına ait bir videoyu izledikten sonra gözyaşlarını tutamaması gündeme damga vurdu. 2005'te henüz 52 yaşındayken hayata veda eden babası Jose Dinis Aveiro ile alkolik olduğu için doğru düzgün bir iletişimi olmadığını anlatan Ronaldo,

"Ailem, annem, kardeşlerim, hatta büyük oğlum bile başarılarıma tanık oldu ama babam genç yaşta öldü ve hiçbir şey göremedi. Babamı yüzde yüz tanıma fırsatım olmadı. Alkolikti. Onunla asla normal bir konuşma yapamadım. Zor zamanlardı. Başarılarımı görmemesinden ötürü üzüntülüyüm" dedi.

Su yerine bira içiyorlardı

RONALDO kendisi 20 yaşındayken, alkole bağlı olarak karaciğer yetmezliğinden babasını yetirmesinin arkasındaysa bir savaş var! Portekiz'in, sömürgesi Angola'nın 1961-1976 arasında verdiği  bağımsızlık mücadelesini önlemek için verdiği savaşa katılan Dinis, mayınlarla dolu bir yolda yiyecek taşıyan kamyonlarına eşlik eden bir taburdaydı. Orada savaşanların çoğu sıtma, ateş ve benzeri pek çok hastalıktan öldü. Açlık en büyük sorunlardan biriydi. Hava o kadar sıcaktı ki suyun yaratacağı hastalıktan korktukları için baba Dinis ve beraberindeki askerler sıvı ihtiyaçlarını bira ile karşılıyorlardı. Benzinle çalışan bir buzdolapları vardı ve Angola'ya özgü bir bira ile günlerini geçiriyorlardı.

Tedavi ettirmek istedi ama...

SAVAŞI kaybetmiş bir asker olarak ülkesine dönen Dinis, beş parasız bir gaziydi. Sürekli bir işi de yoktu ve deyim yerindeyse terk edilmişti. Artık sorunlu bir kişilik olan Dinis, çevresindekilere Afrika'da olmak istediğini ve o  zamanları özlediğini söylüyordu. Arkadaşları ona içki alıyordu. O günden sonra ölümüne içmeye başlayan Dinis, çocuklarına asla vurmadı ancak karısını her gün dövüyordu. Ronaldo'nun evdeki formalarını satacak kadar alkolik olmuştu. 18'inde Premier Lig ekibi Manchester United'a transfer olan Ronaldo, babasını tedavi etmek için hava ambulansla İngiltere'ye taşısa da artık çok geçti.