AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Yönlendirme Toplantısı - Son Dakika
Politika

AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Yönlendirme Toplantısı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Küreselleşmenin getirdiği meydan okumalara ve gerekliliklere cevap teşkil edecek şehir politikaları geliştireceğiz.

19.02.2015 13:07
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Küreselleşmenin getirdiği meydan okumalara ve gerekliliklere cevap teşkil edecek şehir politikaları geliştireceğiz. Dolasıyla her bir şehrimiz için genel şehir stratejimiz etrafındaki prensiplerle organik, sosyal hayat, işlevsellik ve estetik, her bir şehrimizi buna yansıtacak özellikleri bulmak geliştirmek sizlerin, belediye başkanlarımızın birinci görevidir" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Ankara Rixos Otel'de düzenlenen AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Yönlendirme Toplantısı'nda konuştu.

Davutoğlu, şehir ve istişarenin birbirine tamamlayan  kavramlar olduğunu belirterek, sürekli istişarenin, AK Parti tarafından bir gelenek haline getirildiğini söyledi.

Şehirlerin ihyasını, AK Parti Kurucu Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994'teki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemindeki efsanevi başarılarından sonra, AK Parti siyasetinin temeli haline getirdiklerini ifade eden Davutoğlu,  bu sebeple şehir ve şehir sorunları bağlamında, 62. Hükümeti kurduktan sonra da birçok ilde istişare faaliyetlerinde bulunduklarını anlattı.

Şehirlerin geleceğini nasıl ihya edeceklerini tartıştıklarını, Büyükşehir Yasası'nın getirdiği yenilikleri ele aldıklarını dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Neden şehir ve istişare aynı mantığı, aynı felsefeyi yansıtır, bilir misiniz? İstişare, ortak şuur, bilinç oluşturma faaliyetidir. Tek tek akıllardan bir ortak akıl üretme faaliyetidir. Şehir ise tek tek bireylerden ortak hayat kültürü oluşturma faaliyetidir. İstişareyi ihmal ettiğiniz zaman ortak hayat anlayışı yok olur. İstişare kimliğini kaybeder. Aslında AK Parti belediye başkanları ne zaman bir araya gelseler, bu sadece belediye başkanları arasında istişare olmuyor, aynı zamanda Türkiye'nin en geniş ortak akıl üretme çabası oluyor. Çünkü başka hiçbir partinin Türkiye'nin her yerindeki, halkla temas kuran, onlarla yüz yüze, gönül gönüle bakan belediye başkanları yok. Belli bölgelere sıkışmış partiler, ancak o bölgelerin sorunlarıyla ilgilenebiliyorlar. Biz, 18 büyük belediye başkanımız, 30 il belediye, 583 ilçe belediye, 215 de belde belediye başkanımızla, toplamda 846 belediye başkanımızla Türkiye'nin en geniş şehir istişare platformunu oluşturuyoruz. Bugün de bu platformu daha yaygınlaştırmak ve bir kader seçimine, 7 Haziran'a doğru giderken, belediyelerimizdeki durumu daha da ötesine, 2023'e giderken şehirlerimizin ve medeniyetimizin yeniden ihya projesini hayata geçirme konularını ele alacağız. Zor şartlarda, kış şartlarında Türkiye'nin her yerinden teşrif eden belediye başkanlarımıza teşekkürü borç biliyorum, istişaremizin hayırlı olmasını diliyorum."

-"Edirne'yi Selimiye'den, İstanbul'u Ayasofya'dan ayırmak mümkün mü?"

Şehirlerin, üç unsurun bir araya gelmesiyle oluştuğuna dikkati çeken Davutoğlu, şöyle devam etti:

"İşlevsel ve estetik yönü vardır. Mahalleden başlayarak, şehrin bütününe sirayet eden, şehir kültürü temel itibarıyla aslında sosyal hayatın olmazsa olmaz şartıdır. Şehrin olmadığı yerde ortak hayat alanı yoktur, ortak hayat alanının olmadığı yerde de insani sosyal çevre oluşması imkansızdır. İbn-i Haldun ve birçok düşünür, şehir ile medeniyet arasında öyle bir bağ kurmuştur ki şehrin olmadığı yerde bir sosyal düzenin olması da söz konusu değildir.  Pazar vardır, külliye vardır, medrese vardır, geleneksel şehir anlamında. Bugün piyasa vardır, üniversite, ticaret odaları, sanayi odaları vardır. İşlevsel bütünlüktür. Sosyal hayat bakımından organik bütünlüktür. İşlevsellik bakımından bir kurumsal bütünlüktür. Bu kurumsal bütünlüğü, işlevselliği sağlayabilmek şehir hayatının olmazsa olmaz şartıdır. Ama insanlar bir arada yaşamak için şehirleri kursa dahi, şehrin olmazsa olmaz şartı estetik, mimaridir, şehre ruhunu veren, o şehri oluşturan insanların dünya görüşüdür, mekana, tarihe, zamana bakışıdır. Şehrin formuna, şekline yön veren ise o şehrin estetik öncülerinin şehre kattığı mimari değerlerdir. Edirne'yi Selimiye'den, İstanbul'u Ayasofya'dan ayırmak mümkün mü?

Şehri dokuyan mantıkla, şehri dokuyan anlayışla şehrin formu arasında ayrım yapmak mümkün değil. Dolayısıyla sizin vazifeniz şehrin organik bütünlüğü oluşturan bütün yapıları, mahalleden büyük şehre  kadar inşa etmek, o yapılar arasında insani bağ kurmak ve organik karakterini korumaktır. Yine sizin vazifeniz Türkiye'nin her yerinde şehrin işlevsel yönünü tahkim etmektir. Pazarını, piyasasını güçlendirmek, sanayisi tarımını takviye etmek, şehrin bütün işlevselliğini yansıtan kent konseyleri istişareleriyle şehrin işlevsel bütünlüğünü sağlamaktır. Bütün şehirlerde mimariyi her yönüyle göz önünde bulunduran bir estetik, mekana yansıyan estetik oluşturmaktır. Bunları bütün şehirlerimizde, hatta ilçelerimizde ve beldelerimizde yapılması gereken şeyler."

"Bir de her bir şehir için özel olarak ihtimam gösterilmesi gereken noktalar var" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

" Bu da şehrin diğer şehirlerden ayıran, özgün karakteriyle ilgilidir. Her şehrimiz güzeldir. Her şehrimizle konuştuğumuzda onlarla onun mimarisiyle, ruhuyla konuştuğumuzda bize öğreteceği bir medeniyet dersi vardır. Ama aynı zamanda her şehrin kendine özgün karakteri vardır. Bu açıdan baktığınızda şehirlerimize, üç unsura dikkatini çekmek isterim; öyle şehirlerimiz vardır ki, kadimden bu yana insanlığın hülasasını oluşturmuşlardır. Hala yaşayan kadim bir geleneği yansıtırlar. O şehirlerde birinci görevimiz, o kadim geleneği, ruhu, nüfuz etmiş mimarisini korumaktır."

-"Birinci görevimiz, şehirlerin kadim kimliğini korumaktır"

Her şehrin ayrı bir özelliği bulunduğunu, keşfedilmemiş hazine gibi duran birçok şehir bulunduğunu kaydeden Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bütün bu şehirlerde bizim birinci görevimiz, bu şehrin kadim kimliğini korumaktır. O kadim kimliğe verilecek en küçük zarar dahi, aslında bizim milli kültürümüze vurulan en büyük darbedir. Bu şehirlerimizde bu kadim özelliği koruyacağız. İkinci kategoride şehirlerimiz var ki bu şehirler de entegre ekonomik hayat ve yükselme potansiyeli söz konudur. Birçok şehrimizde olan bu özelliği, yani gelişen, sanayisi yükselen bir ekonomik iktisadi faaliyeti, ulaştırma akısları üzerinde bulunma niteliği, Kayseri, Gaziantep gibi, kadim niteliği olan Konya, Denizli, ekonomi bağlamında da çekim alanı oluşturmaya başlayan şehirlerimiz, kadim ve gelişen sosyal yapıların yansıtan bu bu yönüyle de sorunları ve fakat aynı zamanda büyük birikimleri olan şehirler. Buralarda gelişen sanayinin tarım alanlarını boğmaması, gelişen sanayinin kültürel dokusunun mimari bakımından zedelememesi için özel çaba sarf etmek gerekir. Bazı şehirlerimiz, son yıllarda olağan üstü gelişme trendi içine girdiği için o gelişme trendiyle o geleneksel dokuyu bir arada muhafaza etmek lazım."

Üçüncü grup şehirlerin de küreselleşen dünyada yükselen niteliğiyle öne çıkan şehirler olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:

"En çarpıcı örneği İstanbul olmasıdır. İstanbul bütün bu nitelikleri bünyesinde barındırıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız kar dolayısıyla biraz gecikti galiba ama İstanbul, İzmir, Antalya gibi dünyaya daha açık olma potansiyeli taşıyan ve daha çok turist çeken şehirlerimizde mutlaka küresel istatistiklerde rol oynayabilecek nitelikte dönüşümleri gerçekleştirmek lazım. İstanbul'da dünyanın en büyük havalimanını inşa etmek, aslında 6. yüzyılda dünyanın en büyük mimari şah eseri olan Ayasofya'yı inşa etmek ya da 16. yüzyılda Osmanlı ve dünyanın mimari şah eseri olan Mimar Sinan'ın o güzel kubbelerini Süleymani'de inşa etmek arasındaki bağı bizim kurabilmemiz lazım. Eğer birini diğerine alternatif ve karşıt olarak görürsek birinde gösterdiği estetiği özeni diğerinde göstermezsek işte o zaman küreselleşme bizim İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizi boğmaya başlar.

Kadimi koruyacağız, modern hayatın getirdiği işlevselliği şehirlerimizde yaygınlaştıracağız. Küreselleşmenin getirdiği meydan okumalara ve gerekliliklere cevap teşkil edecek  şehir politikaları geliştireceğiz. Dolasıyla her bir şehrimiz için genel şehir stratejimiz etrafındaki prensiplerle organik sosyal hayat, işlevsellik ve estetik, her bir şehrimizi buna yansıtacak özellikleri bulmak geliştirmek sizlerin, belediye başkanlarımızın birinci görevidir."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Yönlendirme Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement