AK Parti TBMM Grup Toplantısı (3) - Son Dakika
Politika

AK Parti TBMM Grup Toplantısı (3)

AK Parti TBMM Grup Toplantısı (3)

Başbakan Recep Tayyio Erdoğan, "Biz kimseye meslek liselerini ya da imam hatipleri dayatmıyoruz."

12.06.2012 14:58
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Recep Tayyio Erdoğan, "Biz kimseye meslek liselerini ya da imam hatipleri dayatmıyoruz. Hiçbir öğrenciye, hiçbir veliye, biz seçmeli kuran dersini, siyer dersini dayatmıyoruz. tam tersine önü kapatılmış bu seçeneklerin önünü açıyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında, 12 Haziran seçimleri sonrasında AK Parti'yi haksız şekilde tekebbürle itham edenlerin değişimi anlayamayan ve değişen Türkiye'ye ayak uyduramayanlar olduğunu söyledi. Milli irade önünde, demokrasi önünde engellerin kalktığı, hukukun güç kazandığı bir Türkiye'de özgürlükleri daha da ileri standartlara ulaştırmanın mücadelesi içinde olduklarını ifade eden Erdoğan, "Biz kimler karşısında kibirleneceğimizi, gururlanacağımızı, tekebbüre kapılacağımız da çok iyi bilenlerdeniz" dedi.

Yıllardır devam ede gelen anlamsız baskı, yasak ve kısıtlamaları ortadan kaldıran bir kadro olduklarını belirten Erdoğan, "En önemlisi de biz, 75 milyonun hayat tarzına olduğu kadar, seçme, tercih etme özgürlüğüne saygı duyar, bunu güzlendiren bir kadroyuz" dedi.

"DOĞAN GÖRÜNÜMLÜ ŞAHİN"

En son kademeli eğitimi yasalaştırarak bir, kısıtlama, yasaklama engelleme değil, tam tersine veliler ve öğrenciler için daha geniş bir tercih hakkı getirdiklerini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Türkiye'de bazı seçeneklerin, bazı şıkların, bazı tercihlerin üzeri çizilmişti. Biz bu çizikleri kaldırdık. Biz kimseye meslek liselerini ya da imam hatipleri dayatmıyoruz. Hiçbir öğrenciye, hiçbir veliye, seçmeli Kuran dersini, Siyer dersini dayatmıyoruz. Tam tersine önü kapatılmış bu seçeneklerin önünü açıyoruz. Milletimizin önüne seçme özgürlüğünü, tercih özgürlüğünü koyuyoruz. Bu özgürlüğü alıp hem de iki kere Anayasa Mahkemesi'ne taşımak dayatmacı, yasakçı, baskıcı, statükocu zihniyetin bir kez daha açığa çıkmasıdır. Yeni CHP diyorlar, bunun neresi yeni? Olsa olsa doğan görünümlü şahin olur bunlardan, başka bir şey olmaz."

Başbakan Erdoğan, CHP'nin 1930'da milletin umudu haline gelen Serbest Cumhuriyet Fırkası'na nasıl baktılarsa bugün de özgürlüklere aynı gözlükle baktığını belirterek, "1940'larda millete, milli iradeye, milletin dini, manevi değerlerine nasıl hor baktılarsa bugün de aynı şekilde hor bakıyorlar. AK Parti Türkiye'de demokrasiyi güçlendirdiği, Türkiye'yi büyüttüğü ve değiştirdiği oranda inanıyorum ki er ya da geç muhalefet de bir gün bu değişime ayak uyduracaktır" dedi.

Demokrasi savunucusu olmanın bedel ödemeyi, mücadele etmeyi, zor zamanda doğru tutum takınmayı gerektirdiğine işaret eden Erdoğan, "Zor zamanda statükocu, rahat zamanda demokrat olunmaz. Demokratlık, bir imaj çalışması, bir halkla ilişkiler faaliyeti değildir; demokratlık söylemlerin eyleme dönüşmesiyle, zor zamanda ete kemiğe bürünmesiyle olur.

Bir çiçekle bahar gelmez. Şu anda muhalefetin değişime ayak dirediğini, statükoya sıkı sıkıya tutunduklarını görüyoruz. İnanıyorum ki tabanları ve özellikle de kendi tabanları bu partileri değişmeye zorlayacak, açıkçası bizim de ihtiyaç duyduğumuz kaliteli seviyeli muhalefet er ya da geç Türkiye'de oluşacaktır" diye konuştu.

DERSLERİN SAATLERİ DEĞİŞİYOR

Başbakan Erdoğan, kademeli eğitimle birlikte yeni ders çizelgesi çalışmalarının belli noktaya geldiğini ve yeni ders çizelgesini oluştururken AB ülkeleri ile uluslararası karşılaştırmalar ve analizler yaptıklarını belirterek, Türkiye'ye

en uygun çizelgeyi hazırladıklarını söyledi.

Öncelikle yeni ders çizelgesinde 1'inci sınıftan 8'inci sınıfa kadar ders saatlerinin ağırlığını değiştirdiklerini bildiren Erdoğan, kimi derslerin haftalık saatinin azaltıldığını, kimi derslerin ise artırıldığını kaydetti. Erdoğan, farklı sınıflara göre farklı ders yoğunlukları getirildiğini belirterek, yeni ders çizelgesi ile ilgili şu bilgileri verdi:

"Burada sadece bir örneği paylamak istiyorum: Mevcut durumda Türkçe dersi ilk 3 yılda haftada 11 saat. 4 ve 5'inci sınıflarda haftada 6 saat. 6,7, 8'inci sınıflarda haftada 5 saat olarak okutuluyor. Şimdi 2012-2013 eğitim öğretim yılından itibaren Türkçe dersi ilk 2 yıl haftada 10 saat. 3'üncü ve 4'üncü sınıflarda haftada 8 saat. 5 ve 6'ncı sınıflarda haftada 6 saat. 7 ve 8'inci sınıflarda ise haftada 5 saat olarak uygulanacak. Yani kimi sınıflarda yoğunluğu artıyoruz, kimi sınıflarda 1-2 saat düşürüyoruz. Zorunlu tüm derslerde analizler ışığında buna benzer değişiklikler yapıyoruz. Yeni ders çizelgesinde 'İnsan Hakları Yurttaşlık ve Demokrasi dersi ilkokul 4'üncü . sınıfta zorunlu ders olarak verilecek."

SEÇMELİ DERS SAYISI ARTIYOR

Yeni çizelgeyle seçmeli dersleri de artırdıklarını belirten Erdoğan, 5'inci sınıftan 8'inci sınıfa kadar öğrencilerin ilgi ve tercihlerine göre her öğretim yılı en az 4 dersi tercih edebileceklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kanun değişikliğiyle Kuran-ı Kerim ve Siyer derslerinin seçmeli ders olmasını sağlamıştık. Şimdi yeni ders çizelgesiyle Temel Dini Bilgiler seçmeli dersini öğrencilerimizin tercihine ayrıca sunuyoruz. Bu derste farklı dinlerin mensubu, örneğin Hıristiyan, Musevi öğrencilerimiz diledikleri takdirde kendi dinlerini de öğrenebilecekler. Farklı inanç gruplarına mensup, örneğin Alevi vatandaşlarımız için için şu anda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde ilgili konular zaten yer alıyor.

Yabancı dil öğrenmeye ilgisi olan öğrencilerimiz için zorunlu yabancı dil derslerinin yanında seçmeli yabancı dil dersini getiriyoruz. Bakanlar Kurulu kararıyla öğretimi yapılması hükme bağlanmış diller seçmeli olarak öğretilecek. Fen bilimleri ve matematik, sanat ve spor, Sosyal Bilimler Grubu altında öğrencilerimiz ilgi alanlarına göre değişik dersleri seçmeli olarak alabilecekler " dedi.

"KÜRTÇE SEÇMELİ DERS OLACAK"

Dil konusunda önemli bir seçeneği daha öğrencilerin ve velilerin önüne koyduklarını ifade eden Erdoğan, "Dil ve Anlatım Ders Gurubu altında, öğrenciler temel okuma, yazma, yazarlık, iletişim ve sunum becerilerini geliştirecek dersler alabilecekler. Bununy anında öğrencilerimiz Farklı Dil ve Lehçelerin Öğrenilmesi Hakkında Kanun kapsamında 'Yaşayan Diller ve Lehçeler' adı altında yerel dil ve lehçeleri öğrenme imkanına kavuşuyorlar. Örneğin, yeterli sayıda öğrenci bir araya geldiğinde Kürtçe bir seçmeli ders olarak alınabilecek, öğretilecek ve öğrenilecek. Bu tarihi bir adımdır. İhtiyaç ve talep durumuna göre farklı anadillere sahip vatandaşlarımız bu kapsamda dillerini geliştirebilecekler" diye konuştu.

"RET VE İNKAR POLİTİKASI KALMADI"

Kürt kökenli vatandaşlardan, AK Parti'nin bu tarihi adımlarına karşı kimin ne diyeceğini, nasıl tepki vereceğini ibretle izlemelerini rica eden Erdoğan, "Bugüne kadar attığımız her türlü adımı boşa çıkarmaya çalışan, küçümseyen, yok sayan, kandırmaca gibi gösteren terör örgütü ve yandaşları şimdiden tepki göstermeye, bu adımı da boşa çıkarmaya çalışıyorlar. Biz Kürt kökenli vatandaşımızın haklarını geliştirmenin gayreti içindeyken, istismar siyaseti yapanlar bırakın destek olmayı hükümeti taşa tutuyorlar. Kimin hakları geliştirmeye çalıştığı, kiminse bunları istismar edip ön kesmeye çalıştığı bir kez daha görülüyor" dedi.

Partimizi kurma çalışmalarını sürdürdükleri 2001 yılında Güneydoğu'da kendilerine ağırlıklı olara 'Şu OHAL'i kaldırın başka bir şey istemiyoruz' denildiğini belirten Erdoğan, iktidara geldikleri ilk ay OHAL'i kaldırdıklarını anlattı. Ancak şu anda parlamentoda Bölücü Terör Örgütü'nün siyasi uzantısı olanların bu gerçeği kabullenmediğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Benim Kürt kökenli vatandaşlarım acaba bunun şu anda farkında mı? Birçoğu inanın değil. Bitti mi, bitmedi. Hemen biz TRT Şeş'i uygulamaya koyduk. Bu ülkede yarım saate cesaret edemeyenler 24 saat, her gün yayınımızı gördüler. Bunu bu iktidar yaptı. Biz gerçekleştirdik. Yaptık de neyi kaybettik? Yo, gayet iyi gidiyor.

Seçim kampanyalarını ana dilleriyle yapabiliyorlar mı? Yapıyorlar. Ne oldu? Bilboardlara, köprülere bez pankartları ana dilleriyle asıyorlar mı? Asıyorlar. Ne oldu? Ret politikaları diye bir şey kaldı mı? Yok. İnkar politikası kaldı mı? Yok. Cezaevinde evladıyla ana diliyle konuşamayan anneler şimdi anadilinde konuşuyor. Bütün bunlar AK Parti iktidarının attığı adımlar.

Sosyo ekonomik olarak Doğu ve Güneydoğu'ya yaptığımız yatırımların tutarı eski rakamla 32 katrilyon. Biz bunları yaparken hala bu çalışmalar devam ederken, müteahhitlerimizin iş makinelerini yakan kim? Bölücü terör örgütü, benim Kürt kardeşlerim adına ortada olduğunu söyleyenler.

Yüksekova'da havaalanı yapacaksın; 'hayır'. Şırnak'ta, Iğdır'da yapacaksın; 'hayır'. Bunu engellemek isteyen kimler? 'Biz Kürtler adına varız' diyen terör örgütü. Ama biz bütün bunlara rağmen ne dedik? Biz 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarının iktidarıyız. Batı'da ne varsa Doğu'da da bu olacak. 75 milyonun iktidarıyız dedik. Dolayısıyla Batıda yaşayan vatandaşlarım neye sahipse Doğu'da, Güneydoğu'da Karadeniz'de yaşayan kardeşlerim de buna sahip olacak. İşte biz bunu yaptık, yapıyoruz.

Bu oyunları milletle beraber iktidar olarak bozacağız. Halkımızın bu düzenlemeleri takdirle ve memnuniyetle karşılayacağına ben yürekten inanıyorum." - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Politika AK Parti TBMM Grup Toplantısı (3) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement