Akıncı: "Büyük Önder, Sadece Türkiye İçin Değil, Tüm Dünya İçin Önemli ve Eşsiz Bir Değerdir"

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, "Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, sadece Türkiye için değil tüm dünya için önemli ve eşsiz bir değerdir." dedi.

Akıncı, Türkiye Barolar Birliğinin (TBB) Ankara'da düzenlediği Uluslararası Atatürk'ü Anma Programında "Atatürk ve Kıbrıslı Türkler" konulu konuşma yaptı.

Programı düzenleyen TBB'ye teşekkür eden Akıncı,"Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için önemli ve eşsiz bir değerdir. Güç koşullar altında halkını özgürlüğe kavuştururken sergilediği üstün başarı evrensel ilham kaynağıdır. Koyduğu ilkelerse halen geçerliliğini koruyan birer yol göstericidir." dedi.

Kıbrıslı Türklerinin, bir asra yakın süredir Mustafa Kemal Atatürk'e sarsılmaz bir sevgiyle bağlılıklarını sürdürdüğünü belirten Akıncı, "Ada, Kurtuluş Savaşı boyunca İngiliz sömürgesi olduğu halde Kıbrıslı Türkler Anadolu'ya maddi manevi destek vermenin yollarını arayıp bulmuşlardır." diye konuştu.

Akıncı, Kurtuluş Savaşı döneminde bazı Kıbrıslı Türklerin gönüllü olarak Anadolu'ya gittiğini, cephelerde savaştığını ve kurtuluş mücadelesine karınca kararınca destek olabilmek için Ada'nın değişik yerlerinde bağış kampanyaları düzenlendiği anlattı.

"İnsanlar yoksul evlerinin kıt imkanlarını, günlerini oruçlu geçirerek Anadolu'daki mücadele için ayırırken, gazetelerde 'Anadolu'daki kardeşlerimizin helak olmasına seyirci kalınmasının alçaklık olacağına' ilişkin yazılar yayınlanıyordu." diyen Akıncı, değişik mekanlarda sahnelenen tiyatro oyunlarında hem Mustafa Kemal sevgisi işlendiğini hem de Anadolu'ya gönderilmek üzere maddi kaynak oluşturulduğunu hatırlattı.

Akıncı, o dönemde Anadolu cephesinden gelen her güzel haberin, Kıbrıs'ta coşkulu meydan kutlamalarına vesile olduğuna işaret ederek, "Sömürge valisi, Anadolu'da elde edilen zafer sonrasında Kıbrıs'ta yapılan kutlamalar karşısında hayretini gizleyememiş ve 'Sizlere ne oluyor? Mustafa Kemal'in ne yüzünü gördünüz ne de sesini duydunuz. Buna rağmen sokaklara dökülüp, zaferlerini kutluyorsunuz' demekten kendisini alamamıştı." ifadelerini kullandı.

Kıbrıslı Türkler arasında Atatürk'e olan sevgi ve bağlılığın Kurtuluş Savaşı sonrasında da artarak devam ettiğini dile getiren Akıncı, Kıbrıs'ın, Misak-ı Milli sınırları içinde yer almamasına rağmen, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde hayata geçirilen reformlara Kıbrıslı Türklerin hiçbir baskıya gerek kalmadan en erken zamanda uyum sağladığını söyledi.

"Çağdaş medeniyetler düzeyine ulaşma hedefi hepimiz için geçerli"

Akıncı, laikliğin, Kıbrıslı Türkler için vazgeçilmez bir ilke olmayı sürdürdüğünü belirterek, "Kıbrıslı Türkler, inanç özgürlüğüne kusursuz saygı, laiklik ilkesine sonsuz sadakat duymaktadırlar. Bu, onların Atatürkçü yanlarının en önemli göstergelerinden biridir." dedi.

"Atatürk'ün, çağdaş medeniyetler düzeyine ulaşma hedefi bugün hepimiz için geçerliliğini sürdürmektedir." diyen Akıncı, sayısız askeri başarının sahibi Atatürk'ün, her askeri ve siyasi zaferin ekonomik zaferle taçlandırılmasının şart olduğunu söylemekten de geri durmadığını belirtti.

Türkiye ve KKTC'nin, ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme kaydetme, demokrasiyi güçlendirme, kültür ve sanat alanına yatırım yapma, bilimi ve eğitimi önemseme görevini artırdığını söyleyen Akıncı, "Dünyamızın en geniş refahın sağlanması için daha eşitlikçi ilişkilere, huzur için ise daha barışçı yaklaşımlara ihtiyaç duyduğu çok açıktır." dedi.

Akıncı, "Bizler, Kıbrıslı Türkler olarak 'Yurtta barış, dünyada barış' diyen Atatürk'ün gösterdiği yolu kararlılıkla yürüdük, bundan sonra da yürümeye devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Kıbrıs'ta yıllardır süren sorunun, barışçıl ve adil bir çözüme kavuşturulması için son iki yılda yoğun çaba harcadıklarının altını çizen Akıncı, soruna taraf olan tüm kesimlerin kazançlı çıkacağı bir ortaklığın kurulabilmesi için yapıcı bir tutum sergilediklerini belirtti.

Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çözüm arayışımızı sürdürürken, yine Atatürk'ün, 'Özgürlük olmayan bir ülkede ölüm ve çöküş vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası özgürlüktür' diyen büyük önderin yolundan şaşmadık. Toplumumuzun özgürlüğüne ve güvenliğine tehdit oluşturabilecek yaklaşımların karşısında durduk. Geçtiğimiz yaz, İsviçre'nin Crans Montana kasabasında düzenlenen beşli Kıbrıs zirvesinin, Türk tarafının samimi çabasına karşın, eşitliğimizi içselleştirememiş Rum tarafı yüzünden ne yazık ki başarısızlıkla sonuçlandı."

Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin şimdilerde Ocak 2018'de yapılacak başkanlık seçiminin havasına iyice girmiş olduğunu söyleyen Akıncı, "Bu süreç sonucunda Kıbrıs Rum liderliği ve toplumunun, zihniyet dönüşümünü başarabilen yeni bir yaklaşımı geliştirebilmesini umut etmek isterim." şeklinde konuştu.

Akıncı, bu yaklaşımın hayata geçmesi halinde Kıbrıs sorununun "eşitlik, özgürlük ve güvenlik" temelinde adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturmak için yeni bir yönteme başvurulabileceğini dile getirdi.

Artık harcanabilecek zaman kalmadığını vurgulayan Akıncı, "Uzun uzadıya gidecek verimsiz müzakereler yerine, sonuç odaklı, bütüncül yaklaşımlara açık, süresi belli, yeni bir görüşme yöntemi üzerinde durmak gerekecektir." dedi.

Konferansa Azerbaycan, Bosna Hersek, Gürcistan, Kazakistan, Tacikistan ve Kırgızistan gibi çok sayıda ülkenin barolar birliğinden temsilciler katıldı.