Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç Açıklaması - Son Dakika
Politika

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç Açıklaması

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "Türkiye’de artık ülkeyi kurtarma çağrısı yapılan kurum ve kişiler dönemi kapanmış, sorunların demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi gereken bir süreç başlamıştır" dedi.

02.02.2015 14:50
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "Türkiye'de artık ülkeyi kurtarma çağrısı yapılan kurum ve kişiler dönemi kapanmış, sorunların demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi gereken bir süreç başlamıştır" dedi.

Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine seçilen Kadir Özkaya'nın and içme töreni, "Yüce Divan Salonu"nda yapıldı. Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcıları Ali Babacan ve Bülent Arınç, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) Tuğgeneral Abdullah Arslan, yüksek yargı organları üyeleri katıldı.

AYM Başkanı Kılıç, törende yaptığı konuşmada, yüksek mahkeme üyeliği görevini doğruluk, dürüstlük, tarafsızlık ve hakka saygı duygusu içinde, her türlü etki ve kaygıdan uzak olarak sadece vicdanının emirlerine uyarak yerine getirme sözlerini içeren yemin yapılmasa bile belirtilen niteliklerin bir yargıç için olmazsa olmaz özellikler olduğunu vurguladı.

Kılıç, "Üstlenilen sorumluluk ağırdır ancak yapılan görevin olumlu niteliği, bu yükün ağırlığını hissettirmemektedir. Geçmişte raportör olarak yüksek mahkemeye ciddi katkılar sunan Özkaya'yı yeniden aramızda görmekten memnuniyet duyuyoruz" dedi.

"HAK VE ÖZGÜRLÜKLER MAHKEMESİ"

Kılıç, AYM'nin yasaların anayasaya uygunluğunu denetleyen bir kurum olmaktan daha çok, bugün itibarıyla hak ve özgürlükler mahkemesi olmanın onurlu sürecini yaşadığını belirterek, "2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle mahkememizin görev alanına giren bireysel başvuru yolu çok kısa denilebilecek bir süre içinde, halkımızın umut kapısı olmuş, mahkememizi de hak ve özgürlükler mahkemesine dönüştürmüştür. Esasen anayasa mahkemelerinin asli görevi de bireyin doğuştan ve sadece insan olmasından dolayı sahip olduğu hak ve özgürlüklerini korumaktır" dedi.

Demokratik hukuk devletinin kaderinin hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılarak etkin bir korumanın varlığına bağlı olduğunu dile getiren Kılıç, şunları kaydetti:

"Hak ve özgürlükler konusunda oluşmuş evrensel standartlar, artık bir dünya mirası haline gelmiş, din, mezhep ve ırk farkı gözetilmeden tüm insanlığın hizmetine sunulmuştur. Yargı organlarından beklenen tavır da özgürlük ekseninde yükselen uluslararası insan hakları uygulamalarını ulusal referansa dönüştürerek ülkemizin çağdaş dünyanın kenar mahallesi olmasına engel olmaktadır. Esasen evrenselleşen hak ve özgürlükleri derinleştirmek, tehditler karşısında savunmak, onurlu her insanın doğal görevi olması gerekmektedir. Farklılıkları ve çeşitliliği devlete yönelmiş potansiyel bir tehlike olarak nitelediğimiz takdirde özgürlük alanlarını genişletme imkanının ortadan kalkacağı kuşkusuzdur."

"KENDİ ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ NE KADAR ÖNEMLİYSE BAŞKALARININ ÖZGÜRLÜKLERİ DE O KADAR ÖNEMLİ"

"Kendi özgürlüğümüz ne kadar önemliyse başkalarının özgürlükleri de o kadar önemlidir" diyen Kılıç, bu duyarlılık ve bilincin, toplumsal barışı sağlayacak yegane formül olduğunu belirtti. Kılıç, "Hak ve özgürlükler mahkemesi olarak anayasa yargısı yoluyla hukukun üstünlüğü güçlendirildikçe, çok dayanıklı bir toplumsal barışın tesis edileceği açıktır" dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin 23 Eylül 2012'den bakmaya başlanan bireysel başvuru davalarının sonuçları incelendiğinde, yüksek mahkemenin etkin denetim yapan bir kuruluş olma özelliğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından da kabul edildiğine dikkat çeken Kılıç, artık AİHM'nin AYM'ye yapılacak bireysel başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvuruları geri çevirdiğini hatırlattı. Kılıç, olumlu sonuçlara rağmen, artan iş yüküne de dikkat çekmek gerektiğini belirterek, "İş yükü sorununun asıl kaynağı, yargı sisteminde bir bütün olarak yaşanan uzun yargılama ve uzun tutukluluk gibi kronik yapısal sorunların çözülememiş olmasıdır. İstatistiki veriler de bu sorunu doğrulamaktadır" dedi.

AYM'YE 29 OCAK'A KADAR 33 BİN 569 BAŞVURU YAPILDI

AYM'ye bireysel başvurunun başladığı 23 Eylül 2012'den 29 Ocak 2015'e kadar mahkemeye toplam 33 bin 569 başvuru yapıldığını açıklayan Kılıç, 2012'de bin 342, 2013'te 9 bin 897, 2014'te 20 bin 578 ve 2015 yılında ise şu ana kadar bin 752 bireysel başvuru yapıldığını belirtti.

16 bin 606 dava dosyasının karara bağlandığını, mahkeme önünde halen derdest dosya sayısının 16 bin 952 olduğunu söyleyen Kılıç, yapılan başvuruların önemli çoğunluğunun adil yargılanma hakkı, uzun yargılama şikayetleri ve mülkiyet hakkına ilişkin davalardan oluştuğuna dikkat çekti.

Bireysel başvuru davalarında verilen ihlal kararlarının yüzde 82 oranında adil yargılanma hakkının ihlaline ilişkin olduğunu bildiren Kılıç, "Bu sonucun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği ihlal kararlarının niteliği ile aynı olduğunu söyleyebiliriz. Adil yargılanma hakkı kapsamında verilen iptal davalarının, en çok davaların makul sürede bitirilememesi konusunda olduğu ortaya çıkmıştır" dedi.

Yapılan bireysel başvurulardan iki örnek veren Kılıç, bir kadastro davasında yargılamanın 60 yılı aşmış olması nedeniyle, 58 yıldır devam eden bir başka kadastro davasında da uzun yargılama sebebiyle adil yargılanma hakkının ihlaline karar verdiklerini kaydetti. Kılıç, Adalet Bakanlığı bünyesinde AİHM'e yapılan başvurularla ilgili insan hakları tazminat komisyonu kurulduğunu da söyleyerek, böylelikle AİHM'e yapılan başvurularda ciddi azalma sağlandığını belirtti. Kılıç, "Çok önemli ve isabetli gördüğümüz bu çözüm yolunun AYM'ye yapılan bireysel başvurular için de öngörülmesi acil ihtiyacımızdır. Bu konuda Adalet Bakanlığı yetkilileriyle görüşmelerimiz devam etmekte olup gerekli düzenlemenin yapılabilmesine ilişkin umudumuzu sürdürmekteyiz" dedi.

Kılıç, mahkemenin artan iş yükü karşısında yapılacak bu düzenlemenin çok ciddi bir rahatlık sağlayacağını, bireysel başvuru konusunda artan iş yükü için en önemli yolunun yargı sistemindeki yapısal sorunların giderilmesine bağlı olduğunu kaydetti.

İPTAL VE İTİRAZ DAVALARI

Mahkemedeki iptal ve itiraz davaları hakkında da bilgiler veren AYM Başkanı Kılıç, 2014 yılı öncesine ait bekleyen iptal ve itiraz davası bulunmadığını açıkladı. Kılıç, geçen yıl 199 iptal ve itiraz davası açıldığını, bunun 162'sinin sonuçlandırıldığını bildirdi.

2014 yılının son aylarında açılan davalardan 33'ünün zorunlu olarak 2015'e devrettiğini vurgulayan Kılıç, iptal ve itiraz davalarının geciktirilmesine ilişkin bir sorunun yaşanmadığını dile getirdi. 17 ülkenin AYM'yle işbirliği protokolleri imzaladığını belirten Kılıç, Avrupa Anayasa Mahkemeleri Birliği'ne üyeliğin yanında Asya Anayasa Mahkemeleri Birliği'nin kurucu üyesi olduklarını, Dünya Anayasa Mahkemesi Birliği'ne de katılım sağlandığını vurguladı.

"ARTIK O DÖNEM KAPANDI"

Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uzun yıllar başkanlığı yürüttüğüm AYM'nin kısaca özetlediğim bu çalışmaları ve geldiği noktayı emekliliğine çok kısa günler kalmış bir başkan olarak ifade etme sorumluluğumu anlayışla karşılamanızı dilerim. Başkanvekilleri, üyeler, raportörler ve diğer mensupların özverili gayretleri de her türlü tekdirin üzerindedir. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü temelinde yürüdüğümüz sürece sorunlardan korkmanın yılmanın anlamsızlığı açıktır. Her şeye rağmen geleceği umutla baktığımız ifade etmek istiyorum. Yasama, yürütme ve yargı organlarının, üstün hukuka bağlı, özverili gayret ve çalışmaları demokratik hukuk devleti olma idealinin yolunu açacaktır. Türkiye'de artık ülkeyi kurtarma çağrısı yapılan kurum ve kişiler dönemi kapanmış, sorunların demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi gereken bir süreç başlamıştır. Bu süreçte hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığı, adalet, temel hak ve özgürlüklerin kutsallığı, hoşgörü temelinde yükselen toplumsal barış, insani ve ahlaki değerler merkeze yerleştirilerek sorunların çözümü bu ilkeler üzerinden inşa edilmelidir. Büyük devlet olma ideali, bu toprakların insanı için bir tercihten ziyade kaderi haline gelmiştir. Miras aldığımız tarih ve içinde yaşadığımız coğrafya, bizi bu bölgede hem de dünyada kurucu aktör olmaya zorluyor. Bu görevi yerine getirirken, medeniyetleri çatıştırarak değil, barıştırırak yol almak zorundayız. Bu rolün içeriğinde sevgi, barış ve insanlık sorununu korumanın olması gerektiğine yürekten inanıyoruz."

AYM Başkanı Haşim Kılıç'ın konuşmasının ardından yeni üye Kadir Özkaya yemin etti. Başkan Kılıç, daha sonra Özkaya'ya kisvesini giydirdi. - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Politika Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement