Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) ve Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Başkanı Ali Eroğlu, Rusya kriziyle ilgili, "Zor bir dönem. Bir B planımız, C planımız yok. Hep beraber yürüyoruz, önümüze çıkan engeli yıkarsak hep beraber aşacağız, yıkamazsak hep beraber yıkılacağız. Durum onu gösteriyor" dedi.
Eroğlu, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Antalya Temsilciliği üyeleriyle bir araya geldi.
Genel ve Antalya ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eroğlu, dünyada tarımsal ürün fiyatlarının son iki yıldır yükselişte olduğunu, ileriki yılların en önemli konularından birinin de tarımsal üretim ve fiyat konusu olacağını söyledi.
Orta gelir sarmalını bir türlü aşamayan Türkiye'de ekonomide çok ciddi reformlar yapılması gerektiğini kaydeden Eroğlu, ancak hükümetin anayasa üzerine yoğunlaştığını, ekonomide reformdan ziyade Rusya krizi gibi kısa vadeli konuların çözülmeye çalışıldığını dile getirdi. Eroğlu, "Bu üretim yapısıyla Türkiye'nin daha fazla değer üretebilme şansını görmüyoruz. Uzun soluklu reformlara, planlara ihtiyacımız var" diye konuştu.
Rusya krizinin Antalya'ya etkileri
Rusya krizine de değinen Eroğlu, "Zor bir dönem. Bir B planımız, C planımız yok. Hep beraber yürüyoruz, önümüze çıkan engeli yıkarsak hep beraber aşacağız, yıkamazsak hep beraber yıkılacağız. Durum onu gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.
Krizde en öncelikli korunması gereken kitlenin tarımsal üretici olduğunu belirten Eroğlu, "Üreteni kaybedersek satacak mal bulamayız, O yüzden öncelikle üreticinin üretim yapmaya devam etmesini sağlamak gerekiyor. Bunun için tarımda destekleme mekanizmasını önemsiyoruz" dedi.
Turizm sektörünün tarıma göre daha sancılı olduğunu da kaydeden Eroğlu, Türkiye'de üretilen domatesin sadece yüzde 7-8'inin yurtdışına satıldığını, bunun da yarısının Rusya'ya ihraç edildiğini, ülkeye gelen turistin ise yaklaşık yüzde 30'unun Rusya'dan geldiğini bildirdi.
"EXPO bizi kurtarır"
Eroğlu, Rusya krizinin etkilerinin turizmde hissedilmeye başladığını, kışın otel kapatmayan bazı işletmelerin otel kapatmaya gittiğini, satılık, devir ve kiralık tesislerin gündeme gelmeye başladığını dile getirdi.
Rusya krizinin Antalya turizmine etkisinin azaltılması için 23 Nisan 2016 tarihinde açılacak botanik EXPO'nun kullanılabileceğini anlatan Eroğlu, şöyle konuştu:
"EXPO bizi kurtarır EXPO Rusya krizinde bizim can simidimiz olabilir. Gelin bunu kullanalım. Ülkelerden katılım parası falan aramayalım. Bir ülke EXPO'ya katılıyorsa o ülkenin insanlarında veya o ülkenin konuyla ilgili sektörlerinde bir farkındalık oluşmaya başlıyor. Ülkelere promosyonlarımızı artıralım, daha fazla insan getirmeye çalışalım. Sadece EXPO için 1 milyon turist gelir, bunu 2 milyon kişi yapmaya çalışalım. EXPO 2016 Antalya'nın can simidi olsun. Sadece EXPO amaçlı gelmeyi planlayan insan kitlesine çalışalım."
Rusya krizinden Türkiye'de en fazla etkilenen kentin Antalya olduğunu ifade eden Eroğlu, "Uçak Antalya'ya düştü. Antalya'ya hükümetimizin artık özel olarak bakması gerekiyor. Domates ve turist iki ana sektörümüz, ticaret bunların arkasından gidiyor" dedi.
Asgari ücret
Asgari ücretteki artışın zaten zor durumda olan özel sektörü daha da zorlayacağını ifade eden ANSİAD Başkanı Eroğlu, "Asgari ücret artışı özellikle emek yoğun sektörlere yük getirecek. Asgari ücretin artması asgari ücretin üzerinde çalışan işçilere de etki eder. Çünkü belirli sayıyı geçmiş şirketlerde ücret seviyelerinin belirlendiği bir ücret skalası var. En alttaki ücret değiştiğinde yukarı doğru diğer ücretler de değişir. Çünkü diğer çalışanlar da bekler" diye konuştu.
Türkiye'de işsizlik sorunu bulunduğunu, bunun üzerine ucuza çalışan 2,5 milyon Suriyeli'nin geldiğini kaydeden Eroğlu, birçok hizmet sektöründe düşük ücret nedeniyle Suriyelilerin tercih edildiğini dile getirdi.
Eroğlu, "İş dünyası olarak biz de çalışanlarımızın ücretlerinin artmasını istiyoruz ama buna nasıl ulaşacağımızın formülünü tek başına asgari ücretin artırılması olarak görmüyoruz" diye konuştu.
Son Dakika › Ekonomi › Ansiad Başkanı Eroğlu Açıklaması - Son Dakika
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), bu yıl "Türkiye Ekonomi Basını Ödülleri" ve "Bilim ve Teknoloji Ödülleri"ni tek çatı altında birleştirerek "Türkiye'nin Gücü Ödülleri" adıyla 9 Mayıs'ta Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenecek törenle verecek.
Ticaret Bakanlığı ekipleri, 81 ilde restoran ve kafelerde, tarife ve fiyat listelerinin görünür şekilde işletmenin önüne ve masaların üzerine konulması uygulamasına ilişkin denetim yaptı. Denetimlerde, fiyat tarifelerinin, iş yerlerinin giriş kapısının önüne ve masaların üstüne, tüketiciler tarafından kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde konulup konulmadığı incelendi. Denetimler sonucunda birçok işletmeye idari para cezası uygulandı.
Emet İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü personeli ve İlçe jandarma ekipleri tarafından hayvan hareketleri ve hayvansal ürünlerin denetimleri çerçevesinde yol kontrolleri gerçekleştirildi.
Kastamonu'nun İnebolu ilçesinde Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi kapsamında çiftçilere 100 bin fide dağıtıldı. İlçede rekor sayıda fide dağıtımı gerçekleştirildi. Kaymakam Ahmet Vezir Baycar, dağıtım programında yaptığı konuşmada, geçen seneye göre 2,5 kat daha fazla fide dağıtıldığını belirtti. İnebolu'nun en fazla seraya sahip ilçe olduğunu vurgulayan Baycar, seracılığın yoğun olduğu köylerde göç olmadığını ve bu sayede köy nüfuslarının azalmadığını ifade etti. İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hülya Karaaslan ise TAKE Projesi kapsamında üçüncü kez fide dağıtımı yapıldığını ve 100 bin fidyenin yetersiz olduğunu söyledi.
Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, zorunlu kartlı sayaç uygulamasının kaldırılması kararının ardından mekanik sayaca geçmek isteyen Manisalıların uygulaması gereken adımları açıkladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan, İslahiye ilçesinde yapımı devam eden iş yerlerini incelemek üzere İslahiye Kaymakamı Mehmet Soylu ve Belediye Başkanı Kemal Vural ile birlikte Küçük Sanayi Sitesi'ne ziyarette bulundu. Daha sonra ise Yeşilyurt Mahallesi'ndeki Yeşil Endüstri Bölgesi ilan edilen Organize Sanayi Bölgesi'ni ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı.
Bitlis'in Güroymak ilçesinde yetişen ve yayla muzu olarak da bilinen uçkun bitkisi, pazarda satılmaya başlandı. Uçkun toplayanlar, bu bitkinin ilçedeki işsizler için bir umut kaynağı olduğunu belirtiyor. Uçkun, kanser, sarılık, şeker, tansiyon, mide rahatsızlıkları ve diyabet gibi hastalıklara iyi geldiği bilinen bir bitkidir.
Sizin düşünceleriniz neler ?