HALİL FİDAN - Ülkelerindeki iç savaşta binbir acı ve zorlukla karşılaşan Suriyeli babalar, sığındıkları Türkiye'de, sorumluluğunu taşıdıkları aile bireylerine daha iyi hayat şartları sağlayabilmek için mücadele ediyor.
Yaklaşık 15 bin sığınmacının barındığı Şanlıurfa'nın Harran ilçesindeki konaklama merkezinde yaşamlarını sürdüren çok sayıda baba, hayatın omuzlarına yüklediği ağır sorumluluğun altından kalkmaya çalışıyor.
Zihinsel ve bedensel engelli iki çocuğuna zor koşullarda bakmak zorunda kalan sınıf öğretmeni Halid Kaddur (40), AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 3 yıl önce Suriye'nin Deyri Zor kentinde evlerinin rejim güçlerince yıkılması üzerine Türkiye'ye sığındıklarını söyledi.
Çocukları Mehmet (22) ve Abdülbasıt'ın (16) doğuştan engelli olduklarını ve bu nedenle büyük sıkıntı çektiğini anlatan Kaddur, şöyle konuştu.
"Ben Suriye'de görevli sınıf öğretmeniydim, 18 yaşındayken amcamın kızıyla evlendim. İlk çocuğumuz Mehmet bedensel ve zihinsel engelli doğdu, ne gözleri görüyor ne de diğer azalarını çalıştırabiliyor. Sadece kulakları duyuyor, ikinci oğlumuz da aynı şekilde doğdu. Tabii küçükken bunlara bakmak kolaydı ama şimdi ikisi de benim boyuma geldi. Savaştayken hareket edemedikleri için evin içinde ikisi de yaralandı, burada uzun süre tedavi gördüler. Zaman zaman çok agresif oluyorlar evde ellerine ne geçerse kırıyorlar. Gerçekten ne yapacağımızı bilemiyoruz. Ama ne olursa olsun onlar benim evladım, bir yere bırakmaya gönlüm razı gelmiyor. Gülümsediklerinde ben de mutlu oluyorum."
"Savaşta ölen çocuklarını unutamıyor"
İdlip kentinde 3 oğlunu savaşa kurban veren İbrahim Casım (62) da hem geride kalan 8 çocuğuna hem de yetim torunlarına bakabilmek için uğraşıyor.
Hayatını kaybeden oğullarının fotoğraflarına sarılarak gözyaşı döken Casım, "Evlatlarım şehit oldu ben de yaralandım, ayağım sakat, ayakta durmakta zorlanıyorum. Burada en güzel şekilde ağırlanıyoruz, tüm ihtiyaçlarımız gideriliyor. Ama ben evlatlarımın acısını unutamıyorum. Savaş biter de evimize dönersek ilk işim onların mezarını ziyaret etmek olacak. Şimdi de onların emaneti olan 7 torunuma gözüm gibi bakıyorum. Umarım güzel bir şekilde büyümelerini görürüm." şeklinde konuştu.
Kemal Hüseyin ise (80) Suriye'deki bombardımandan kaçarak yaklaşık 4 yıldır Türkiye'de bulunduklarını ve burada çok mutlu olduklarını söyledi.
Kızlarından birinin Suriye'de kaldığını ve onun için endişelendiğini aktaran Hüseyin, "Ölümden kaçtık ve buraya geldik, burada mutluyuz huzurluyuz, 9 çocuğum var, torunlarım var. Burada hiç bir sıkıntımız yok, Allah'a çok şükür çok iyi ağırlanıyoruz." dedi.
Hüseyin İsmail de (70), Esed'in zulmünden kurtulmak için Türkiye'ye sığındıklarını ve 13 çocuğuyla burada huzurlu olduklarını kaydetti. İsmail, "Bu mübarek ramazan ayının hürmetine inşallah rabbim evlatlarımı hayırlı kullarından eylesin diye sürekli dua ediyorum." diye konuştu.
Mustafa Hasan (27) ise eşinin evi terk etmesi üzerine 8 aylık oğlu Rami'ye hem annelik hem babalık yapıyor.
Suriyeli çocuklar da kendilerine kol kanat geren babalarının gününü buruk şekilde kutlayacak olmanın üzüntüsünü yaşıyor.
Son Dakika › Kültür Sanat › Artık Tek İstedikleri Evlatlarının Mutluluğu - Son Dakika
Edirne'de lise öğrencilerinden oluşan Edirne Valiliği Semazen Grubu, Turizm Haftası kapsamında Üç Şerefeli Cami avlusunda sema gösterisi gerçekleştirdi. Gösteriyi cami cemaati izledi. Grup daha önce Bulgaristan ve Yunanistan'da da gösteri yapmıştı.
Gaziosmanpaşa Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı birbirinden renkli etkinliklerle festival havasında kutlamaya hazırlanıyor. Konserler, atölye etkinlikleri ve kortej yürüyüşü gibi etkinliklerle coşku doruğa çıkacak.
2003 yılında seyirciye sunulan Oldboy filmi, yapımcısı Park Chan-wook tarafından dizi versiyonu için hazırlanıyor. Lionsgate Television firmasıyla anlaşma yapılan dizi, İngilizce dilinde olacak ve yoğun duygusal derinlik taşıyacak. Çekimlerin ne zaman başlayacağı ve yayın tarihi henüz belirsiz.
Almanya'nın başkenti Berlin'de Rumen asıllı tarihçi, yazar ve müzisyen Dimitri Kantemir'in bestelediği eserlerden oluşan bir konser programı gerçekleştirildi. Konserde, 17. yüzyıl Moldova bölgesinin türkülerini ve halk müziğini içeren zengin bir repertuvar sunuldu. Konsere katılanlar arasında Alman tarih ve müzik severlerin yanı sıra Türkiye'nin Berlin Başkonsolosu İlker Okan Şanlı da yer aldı. Kantemir'in Osmanlı dönemindeki önemi ve bestelerinin notaya dökülmesi vurgulandı.
Ayşenur Karadibek ve Sevgi Akgül'ün küratörlüğünü yaptığı 'Sanata Dair' karma sergisi, Büyük Çamlıca Camisi sergi salonunda sanatseverlerle buluştu. Sergide, ev hanımı sanatçılar tarafından yapılan modern çalışmaların yanı sıra klasik suluboya, hat, minyatür, çini, gravür, yağlıboya ve kolajların da yer aldığı 300'den fazla eser sergileniyor. Sergi, 27 Nisan'a kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.
Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Türk Sanat Müziği Korosu'nun Bahar Konseri'nde kente bin kişilik konferans ve tiyatro salonu kazandıracaklarının müjdesini verdi.
Cumhuriyetin birinci asrında üretilen sinema eserlerinden hazırlanan '100 Yılın 100 Sinema Eseri' adlı çalışma, İstanbul Dijital Sanat Festivali'nde ziyaretçilerle buluşacak. Festivalde, Anadolu Ajansı'nın yayımladığı kitaptan yola çıkılarak yapay zekayla üretilen görsel eserler sergilenecek. Ayrıca, festivalde Türk filmlerinin yanı sıra Azerbaycan sinemasının klasik filmlerinin de yapay zeka ile canlandırılması gösterilecek. Festivalde farklı kategorilerde eserlerin yanı sıra çocuk ve yetişkin atölyeleri de yer alacak. Festival, diji-fiziksel olarak gerçekleştirilecek ve sergilenen eserlerin metaverse versiyonu da festival sonrasında deneyimlenebilecek.
Küratörlüğünü Zeynep Öztürk'ün üstlendiği ressam Orhan Umut'un 50 eserinden oluşan 'Gece Görüşü' sergisi, DG Art Gallery & Projects'de ziyaretçilere açıldı. Serginin adı, gece temalı resimlerden esinlenilerek konuldu. Sergi, 11 Mayıs tarihine kadar ziyaret edilebilecek.
Bursa Devlet Tiyatrosu, sezonun iddialı projelerinden olan 'Küçük Korku Dükkanı' adlı müzikalin prömiyerini gerçekleştirdi. Howard Ashman ve Alan Menken'in yazıp bestelediği müzikal, tiyatroseverlerin beğenisini topladı. Müzikal, sezon sonuna kadar Bursa'da sahnelenecek ve daha sonra İstanbul ve Antalya'da da gösterilecek.
Sizin düşünceleriniz neler ?