Aşk Hiç Durmadan Mücadele Etmektir! - Son Dakika
Magazin

Aşk Hiç Durmadan Mücadele Etmektir!

Aşk Hiç Durmadan Mücadele Etmektir!

Genç oyuncu Nesrin Cavadzade aşka inandığını söyledi ve ekledi: "Bana göre aşk hiç durmadan mücadele etmektir. Emek verilmeyen aşk birkaç ay sürer".

28.11.2011 08:29
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

atv'de ekrana gelen 'Al Yazmalım' dizisinin parlayan ismi Nesrin Cavadzade, bu kez yeni filmi 'Yangın Var'la adından söz ettirmeye hazırlanıyor. Başarılı oyuncu, 9 Aralık'ta vizyona girecek olan film öncesi, Yeni Aktüel dergisinden Arda Uskan'a konuştu.

'Al Yazmalım'daki rolünüz için "İlk kez gerçek bir kadını oynuyorum" demişsiniz. Nasıl yani?

Ben bugüne kadar hep genç kızları ya da kadınsı özellikleri ön planda olmayan kadınları oynadım. Bir bakışta üç adamı idare etmek, salına salına yürümek yoktu kariyerimde. Mağdur ya da meydan okuyan kadındım hep.

MONICA'NIN VESİKASI

Yönetmen Nisan Akman size bir de 'Monica Bellucci gibi yürü' demiş galiba!

Ben 47 kiloyum, ne kadar yürürsem yürüyeyim zaten Monica efekti olmaz ki.

Affınıza sığınarak söylüyorum, Bellucci olmak için biraz 'popo mopo' gerekmez mi insanda?

Haklısınız o yok, öteki hiç yok... Eh yönetmenim de Monica gibi yürü deyince "Hocam ben ne kadar salınırsam salınayım yine de olmaz yani. Monica'nın vesikası olur benden ancak" dedim.

Ama Ayça rolüne yakışmışsınız...

Bu rol aslında bana yeni bir alan açtı. Günlük hayatımda, oturduğum Cihangir Caddesi'nde böyle salına salına yürüyememiştim hiçbir zaman. ya da Kaktüs'e girdiğimde kimse "İşte kadın gibi kadın geldi" dememişti, inşallah bundan sonra...

ARKADA ENKAZ...

Aşk ne demek sizin için? İnanır mısınız?

Aşka inanıyorum. Aşk hiç durmadan mücadele etmek.

Neden bir an duraksadınız yanıt vermeden önce?

Oynadığım rolleri de düşündüm bir an; 'Yangın Var'daki rolümü de düşündüm. Oradaki iki insan, çok cesurca birbirlerine doğru yürümeyi göze alıyorlar. Aşk biraz o filmdeki gibi bir şey yani. O yolculuğu göze almak, mücadele etmek, emek vermek... Aşk emekle çok ilgili.

Demek ki sonuçta 'Asya' ile 'Nesrin' aynı konuda birleşiyor. Malum, 'Sevgi emektir...'

Ama gerçekten öyle... Emek verilmeyen aşk birkaç ay sürer. Günümüzde insanlar, "Aşık olduk" diyorlar ama birkaç ay sonra arkalarında bir sürü enkaz ilişki bırakıyorlar... O benim için aşk değil

#Sayfa#

'YANGIN VAR' BANA GÖRE BİR YOL KOMEDİSİ

'Yangın Var'dan konuşalım biraz. Diyarbakır ve Trabzon arasında geçen bir yol hikayesiymiş...

Ben, 'yol komedisi' diyorum ama hepimizin farklı tarifleri var. Yapımcımız, 'romantik komedi' diyor. Yönetmenimiz Murat Saraçoğlu politik göndermelerden yola çıkarak 'politik komedi' diyor.

Diyarbakırlı bir kadınla, Karadenizli bir adamın hikayesinin neresi politik?

Olmaz mı? Bu iki insan önce kimlik olarak çatışıyorlar. Birbirlerini çok garipsiyorlar, ötekileştiriyorlar. Bu özellikle Karadenizli delikanlının yolculuğu olduğu için...

Hikayeyi özetliyorsunuz galiba...

Evet, Trabzon'da bütün itfaiye araçları bozuk, Diyarbakır Belediyesi onlara bir araç hediye ediyor. Aracı almak için oraya zorla gönderilen Koşman, her şeye yabancı biri. Oynadığım 'Asya' rolünü de ötekileştiren bu karakter zaten. O da erkeği yabancı olarak görüyor ama yolculuk onları yakınlaştırıyor

RUSÇA KONUŞTUĞUM İÇİN DİL PROBLEM OLDU

Küçük yaşlarda ailenizle, Bakü'den Türkiye'ye göç etmişsiniz. Buraya uyum sağlamanız kolay oldu mu? Hangi konuları yadırgadınız en çok?

Dil sorunu özellikle çok problem oldu. Ben Azeriyim ama Azerice konuşan bir aileden değildim. Rusça konuşuyorduk. Her devlet, vatandaşını kendi görüş açısına inandırır, bu algılarla büyürsün yani. Biz de uzun süre dünyanın en güçlü birliği olduğumuzu sanarak, 'Demirperde'nin arkasında, dışarıyı bilmeyerek büyüdük.

İçeride yaşayan biri olarak size 'Demirperde' gibi geldi demek o günler!

Tamamen kapalı bir hayatımız vardı. Türkiye'ye geldiğimde ilk hatırladığım, seçeneklerin çokluğuydu. Bakü'de bir markete girdiğinde alacağın şeyler o kadar belliydi ki... Yağ, süt, ekmek, makarna... Üstelik ambalaj da tektir; sadece kese kağıdı. Türkiye'de ilk zamanlarda delirmiş gibi markete girer, her şeyi almak isterdim.

HOCAMA İNANDIM

Marmara Üniversitesi'nde sinema ve yönetmenlik okumuşunuz.

Şişli Terakki'de değerli bir hocam vardı. Cüneyt Yalaz... O günlerde oyuncu olmaya karar vermiştim ama hocam konservatuvar zihniyetine karşıydı... ve ben ona çok inanırdım.

Sabah : http://www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr

Son Dakika Magazin Aşk Hiç Durmadan Mücadele Etmektir! - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement