ASKON Kazanımların Sürmesini İstiyor - Son Dakika
Güncel

ASKON Kazanımların Sürmesini İstiyor

ASKON Kazanımların Sürmesini İstiyor

ASKON Şanlıurfa Şube Başkanı Orhan Şahin çözüm süreciyle Urfa'ya önemli avantajlar sağlandığını söyledi.

14.11.2014 12:55
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

ASKON Şanlıurfa Şube Başkanı Orhan Şahin çözüm süreciyle Urfa'ya önemli avantajlar sağlandığını kaydederek Ortadoğu'da ve bölgede barış sağlanması halinde Urfa'nın daha fazla kazanım elde edeceğini söyledi

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Şanlıurfa Şubesi geçtiğimiz Eylül ayında Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla kapılarını açtı. 'Haklı zenginlik' sloganıyla 1998 yılında kurulan ASKON,üye işletmelerin ve ülkenin rekabet gücünü arttırmayı, haksızlıkların giderilmesi için mücadele vermeyi ve iktisadi hayatın ahlaki temelde şekillenmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Biz de Gazete İpekyol olarak ASKON Şanlıurfa Şubesi Başkan Orhan Şahin'le ASKON'un vizyonunu, misyonunu, bölgeye bakış açısını, yerel düzeyde yaptıkları çalışmaları, Urfa'nın ekonomisinin geleceğini, teşviklerin Urfa'ya sağladığı imkanları, sığınmacıların durumunu, çözüm sürecinin bölgeye katkısını ve Urfa'nın gündeminde olan 11 Nisan Stadı'nın yeri ile Urfa'nın avantajlı ve dezavantajlı durumlarını konuştuk.

Yeni şubeniz açıldı. Öncelikle hayırlı olsun demek istiyorum. ASKON nasıl bir vizyon ve misyon üstlenecek?

Çok teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi derneğimiz 26 Eylül'de Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz Bey'in katılımıyla ve genel merkezimizin katılımıyla açılışını gerçekleştirdik. ASKON vizyon olarak ülkemizin ve dünyanın adalet temelinde yeniden şekillenmesinde haklı zenginlikler üreten bir sivil toplum örgütüdür. Derneğimiz 1998 yılında ülkemizin uzun yıllardan bu tarafa birikmiş olan sosyal, ekonomik ve kültürel sorunların bir yumak haline geldiğini düşünerek ve bu olayın ne resmi kurumlar ne de STK'lar bu olaylara bir çözüm bulamıyorlardı. Bu yüzden Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) olarak Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden 17 işadamımız bir araya gelerek, aynı endişeleri taşıyan bu işadamları bir araya gelerek ASKON'u kurdular.

Herhangi bir sivil toplum kuruluşuna alternatif değilsiniz değil mi?

Biz her şeyden önce herkese kucak açıyoruz. O yönden bir problem yok. Bizim de olmazsa olmazımız, ben Şanlıurfa ASKON için söylüyorum, benim memlekete hizmet edebilip, memlekete yatırımcı getirebilip, memleketle ilgili kültürel ve sosyal anlamda gerekli hizmetleri verebilip bunları sonuca ulaştırdığım zaman kendimi başarılı hissediyorum. Onun dışında bizim kimseyle bir sorunumuz yok, sıkıntımız yok. Kimseyle kavgacı da değiliz biz. Ancak hakkaniyet ölçüsü içeresinde, bugün sözünü getirmişken onu da söyleyelim. Bugün İsrail'in Gazze'yi kuşatması var. Bizim ilk mescidimiz Mescid-i Aksa'yı kuşatması var. Tabi ki, biz burada Müslüman olarak tarafız ve İsrail'i şiddetle ve nefretle kınıyoruz.

Örneğin sloganınız 'haklı zenginlik' şeklinde. Bu sloganın içini nasıl dolduruyorsunuz?

'Haklı zenginlik'le neyi ifade etmek istediğimizi anlatayım kısaca. Tabi biz, bunun özellikle iyi anlaşılmasını istiyoruz. ASKON, bütün faaliyetlerini samimi bir inanca dayalı olarak yapmaktadır. 'Haklı zenginlik' derken bunun en iyi şekilde anlaşılmasını arzu ediyoruz. Bizim konumuz sadece para kazanmak ve Karun gibi zenginlik biriktirmek değil. Her zaman hesabı verilebilir bir zenginlik olmasını istiyoruz. Hakkaniyete uygun bir gelir dağılımı ve herkes için insan onuruna uygun bir geçim standarttı istiyoruz. Hiç şüphesiz bunlar için de çok ciddi anlamda performans göstermek ve küresel rekabette üstünlük yakalamak bir mecburiyettir. Bu bilinçle ve bu üretme becerisine asla taviz vermeden, işin gereğini yerine getirme konusunda mutlaka gerekli performansı göstererek kazanılan zenginliği 'haklı zenginlik' olarak yorumluyoruz.

Mesela şubenizin açılışında çözüm sürecine destek verdiğiniz şeklinde bir konuşma yaptınız. ASKON'un bu çözüm sürecindeki yeri nedir? Nasıl bir rolü var ASKON'un?

Şimdi ben çözüm sürecini öncelikle şöyle yorumluyorum. Çözüm süreci hepimizin istikbalini ilgilendiren hatta çocuklarımızın ve bizden sonraki nesillerini istikbalini ilgilendiren bir süreçtir. Biz bunu böyle yorumluyoruz ve tüm ekonomik projelerden daha büyük bir proje. Tüm kazançlardan da daha büyük bir kazanç olan çözüm süreci. Ve ülkemizin en büyük barış projesi diyoruz. Şimdi bununla ilgili genel merkezimiz tüm Türkiye'de 81 vilayeti gezerek çözüm süreciyle ilgili toplantılar düzenledi. Diyarbakır ve Denizli'de de iki tane büyük katılımlı toplantı düzenledi. Biz de ASKON Şanlıurfa Şubesi olarak bunun bilincindeyiz ki, çözüm sürecinin başlama sürecinde illere teşvik dağıtılması için programlama yapıldı. Urfa 6. Bölge teşvik kapsamında değerlendirildi. Biz bunu çözüm sürecinin bir getirisi olarak düşünüyoruz. Ve 6. Bölge teşvik kapsamında Urfa öyle bir avantaja girdi ki, doğunun da en batısındaki il ve en kapsamlı avantajı olan bir il oldu. Hem 6. Bölgede hem de doğunun en batısında olmasından kaynaklı. Ve bunu da çözüm sürecinin getirisi olarak düşünmemiz gerekiyor.

Urfa şu anda 6. Bölge teşvik kapsamında yer alıyor. Peki, bu teşvikler yeterince yatırımcı çekiyor mu sizce?

Şimdi bununla ilgili bizim 2004 yılında ihracat miktarı 16.3 milyon dolar. Urfa için bunlar. 2012 yılında 140.8 milyon dolar. 2013 yılında 226 milyon dolar. Bugün bu rakamlar yeterli midir derseniz, biz bunları yeterli görmüyoruz. ASKON Şanlıurfa Şubesi'nin de inşallah çabasıyla biz bunu 500 milyon dolar olarak hedefliyoruz yıllık ihracatımızı. Düşünün 2002 ile 2012 yılları arasında yüzde 70'e yakın bir artış olmuş. İşte bu çözüm sürecinin getirmiş olduğu bir sonuçtur. Bunun yanında bizim en çok avantajlı olduğumuz yanlarımızdan biri ben şubelerimiz Urfa'ya davet ettim. Elazığ şubesini davet ettik. İzmir şubesini davet ettik. Şimdi bizi bekleyen Konya şubemiz gelecek, Denizli şubemiz gelecek. Bütün şubelerimizi Urfa'ya davet ediyoruz. Örneğin İzmir şubemizde bunu yaşadık. Gelen arkadaşlarımız, 'biz Urfa'yı çok merak ediyorduk ama Urfa'ya gelmeye çekiniyorduk' diyor. Ve ASKON bugün Urfa'ya gelmelerine bir vesile oldu. Bu üye arkadaşlarımız Urfa'ya getirmiş olduk. Ve ayrılırken de 'biz Urfa'yı böyle bilmiyorduk' diyorlar.

Turizm konusunda çalışmalarınız devam edecek sanırım?

Şanlıurfa şubesi olarak 25 tane şubemizi ayrı ayrı zamanlarda Urfa'ya davet ediyoruz. Sanayinin yanında turizmde de kazanmak istiyoruz. Ki, Elazığ ve İzmir şubesinde de bunu gördük ve kazandık. Ve kendilerinden de rica ettik. 'Artık siz bizim turizm elçimizsiniz, bundan sonra sizleri ailelerinizle de bekliyoruz, bunun yanında çevrenizdeki arkadaşlarınıza Urfa'ya tavsiye edin' diyoruz. Yine bunun yanında ASKON olarak çalışmamız, 25 tane şubemize Urfa'nın tanıtımıyla ilgili hem görsel hem de video olarak tüm şubelerimize mektup yazarak mail ortamında kendilerine gönderdik. Rica ettik bu konuda. 'Kesinlikle üyelerinizi Urfa hakkında bilgilendirin' dedik. Ve biz de internet sitesinde Urfa'nın tanıtımıyla ilgili çalışma yapıyoruz. 6 ayda bir faaliyet raporu düzenliyoruz. Biz yeni kurulduk. İnşallah yıl sonunda faaliyet raporumuzun ilk girişi Urfa'nın tanıtımıyla ilgili olacak ve bunu tüm şubelere, büyükelçiliklere ulaştırabildiğimiz her yere ulaştırmayı hedefliyoruz.

'Yıllık 500 milyon dolarlık ihracat' dediniz. Bazen şöyle bir eleştiri geliyor: Urfa sanayileşmeden sadece turizmle bu rakamlar yakalanamaz. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu her sektörde olmalı. Urfa, Mezopotamya'nın başkenti. Urfa, 12 bin 500 yıllık geçmişi olan kadim bir şehir. Urfa, hem tarım açısından hem enerji açısından hem de diğer bütün sektörler açısından çok avantajlı bir şehir. Tabi bunların büyümesiyle ilgili bugün bakın 1. organize sanayi bölgemizin yüzde 100'ü dolu. 2. organize bölgesi yine büyüklüğü 800 hektar olan bir alan ve yüzde 80'nin üzerinde bir doluluk oranı var. Şu anda 3. organize sanayi bölgesi dediğimiz 1. organize sanayi bölgesinin genişletilmesiyle ilgili. Bunu Kalkınma Bakanı geldiği zaman bu konuyu konuştuk. Yeter ki, siz bu çalışmaları yapın. Onlar da bu çalışmaları taktir ettiler. Yatırımcı geldiği zaman biz bunun önünü kesinlikle açacağız. Bu, dört, beş, altı belki yedi diye gidecek. Arzu ediyoruz ki, bir ucu organize sanayi bölgesinden başlayarak Suruç'a kadar yetişmesi.

Urfa'nın dediğiniz bu hedeflere ulaşabilmesi için neler yapılmalı? Hangi sektörlerin daha çok ön plana çıkması gerekiyor?

Bakın, Urfa için en büyük kazançlardan biri bizim sınır bölgesi olmamızdan dolayı çok büyük bir avantajımız var. Bir defa her şeyden önce dünyadaki bütün savaşların durmasını arzu ediyoruz. Biz bir damla kanın akmaması tüm ekonomik değerlerden daha üstün görüyoruz. Kim olursa olsun. İnşallah Suriye'yle ilgili de ve bizim Ortadoğu coğrafyasında eğer barış olursa ve bu savaş biterse temennimiz odur ve onun için dua ediyoruz. Orada yıkılan bir ülke var, Suriye. Ve bunu Irak'ta da yaşadık. Ortadoğu, Türk mallarına değer veriyor. Biz, bunu özellikle Irak'ta yaşadık. Çok ciddi anlamda inşaat sektörüne girildi orada. İnşaat sektörünün içerisinde de mesela sayabileceğimiz, demircisidir, kalıpçısıdır, boyacısıdır, 45-50 tane kalem var. Ve bir inşaat sektörüyle 50 sektörü kurtarıyorsunuz. Tabi bizim hedeflerden biri Suriye savaşı durduktan sonra bizim bölgemiz için çok ciddi bir atak olacak sanayi anlamında, ihracat anlamında. Suriye olayından sonra inşallah bu avantajımız da olacak.

Suriye'deki savaştan bahsettiniz. Şu anda hem Suriye'de hem Irak'ta bir savaş var. Bu savaştan dolayı yüzbinlerce sığınmacı geldi. Bu gelişmeler ekonomiyi nasıl etkiliyor? Bir sanayi ve işveren temsilcisi olarak durumu nasıl görüyorsunuz?

Tabi ki, bu gelişmeler ekonomiyi kesinlikle etkiledi. Sadece bu iki ülkede değil maalesef bütün Ortadoğu'da kanayan bir yaramız var. Bizim bu konuda şuurlu olmamız lazım. Müslümanlar olarak birlik ve beraberlik içeresinde olmamız lazım. Mesela çok basit bir örnek vereyim. Geçmiş dönemde bizim bir Gezi olaylarımız oldu. Gezi olaylarında İstanbul üzerinden Türkiye terörize edilmek istendi. Biz, ASKON olarak genel merkezimiz onunla ilgili duyarlı ve anlamlı bir çalışma içerisine girerek, bir basın bildirisi yayımlayarak 'amaç 4 tane ağaçsa 400 bin tane ağaç dikiyoruz' kampanyası başlatarak, Anadolu yakasına 200 bin, Avrupa yakasına 200 bin ağaç dikti. Yine Kobani olaylarında gördüğünüz gibi o dönemde de, bu dönemde de rezervasyonlar iptal olmaya başladı. Bununla ilgili de özellikle ilimize gelen yabancı basın da çok önemli. Bunu iyi takip etmemiz lazım. Sanki Urfa'da olağanüstü bir durum varmış, Urfa'da savaş varmış gibi ilan ediliyor. Dediğim gibi başta siz değerli basın mensuplarına da bu iş düşüyor. İnşallah Urfa'yı çok güzel tanıtarak bunu düzeltebiliriz.

Ben işin ekonomik boyutunu öğrenmek istiyorum. Sığınmacılar geldi. Bu sığınmacıları bir tehdit mi, bir fırsat mı olarak görüyorsunuz?

Ben, burada hükümet politikasına da değinmek istiyorum. Bir Hadis-i Şerif'te Hz. Aişe (ra) anlatıyor: Hz Peygamber komşuyu öyle anlattı ki, az kalsın komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettik. Bir defa bunlar bizim komşumuz. Hükümet politikasında bunlara kapıların açılmasını önemsiyoruz. Ve doğru diyoruz bu konuya. Yine Üstat Bediüzzaman Said Nursi'nin bir vecizesinde: Zulme rıza zulümdür. Taraftar da olsan zalim olursun. Tabi bugün nüfusumuz 1 milyon 800 bin iken gelenleri ortalama 500 bin olarak düşünürsek 2 milyon 300 bine çıktı. Geçen gün Sanayi ve Ticaret Odası Başkanımız Sabri Ertekin Bey de güzel bir konuya değinmişti. Bizim ilimize İller Bankası'ndan gelen bütçenin artırılması lazım. Dediğim gibi ekonomik olarak ister istemez etkileniyorsunuz. Bir bunun yanında Urfa'da sosyal anlamda da etkilendik. Bu sıkıntılar maalesef yaşanıyor. Ben şunu iddia ediyorum: Biz Hz. İbrahim'in hemşerisiyiz. Biz misafirperveriz. Bizim bunların üstesinden de geleceğimizi umut ediyorum. İnşallah üstesinden de geliriz diye düşünüyorum.

Örneğin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un bir açıklaması vardı. Bu sığınmacıların artık misafir değil kalıcı olarak görüldüğü şeklinde. Bu yönde hükümetin bir çalışması var. Gelen sığınmacıların kayıt altına alınması, plakaların güncellenmesi ve çalışma izni verilmesi gibi çalışmalar olduğu söyleniyor. Böyle durumda Urfa'nın ekonomisi nasıl etkilenir?

İstihdamla ilgili olarak biz, bunu avantaja da dönüştürebiliriz. Şu anda Rızık diye bir kuruluş Suriyeli kalifiye elemanları kayıt altına alıyor. Bu da bizim için bir avantaj aslında. Bunlar artık bizim misafirimiz. Gerekirse evimizin içine de almak zorunda kalacağız. Yine dediğim gibi biz, Hz. İbrahim'in hemşerisiyiz. Buradan Hicaz'a gidildiği dönemde evlerimizde misafir ederdik hacı adaylarını. Aynı şekilde bunları da misafir edeceğiz ama bu sosyal dengeyi de aramızda kurmamız lazım. Ben şunu düşünüyorum: Suriye'den gelen insanları eğitime alacağız. Urfa'nın sosyal, kültürel yaşamını anlatacağız bunlara. Sorunsuz bir şekilde yaşamlarını sürdürmemiz lazım. Ama bunlara bir kucak açılmasında bir problem görmüyorum. Kesinlikle bunlara kucak açmamız gerektiğini düşünüyorum.

Antep'te 50 bin Suriyeli'nin kayıt dışı çalıştığı söyleniyor. Urfa'da buna dair bir rakam veya bu konuda bir çalışmanız var mı?

Rakam olarak belki bugün için bir şey söyleyemem ama bununla ilgili bir çalışma yaptık. Bunları kayıt altına almayı hedefliyoruz. Antep'te sanayi bölgesinde böyle bir çalışmanın olduğunu duyduk. Bizim de bu konuda bir çalışmamız var. Bunları da sanayiye kazandırmak istiyoruz eğer kalifiye eleman varsa.

Yine yerel sorunumuz olan ve sürekli eleştiri konusu olan bir araya gelememe, ortak iş yapamama. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz. Urfa'da ortak aklı yaratma konusunda ne tür girişimleriniz var?

Ben bu sorunuz için ayrıca size teşekkür ediyorum. Farklı bir yerden soru sordunuz. Diğer basın mensuplarını eleştirmek gibi olmasın, onlar hep Antep örneğini verirler. Evet, maalesef bu konuda bizim bir eksikliğimiz var. Ama biz ASKON olarak hem buradaki sivil toplum kuruluşlarımızla hem de dışardan davet ettiğimiz işadamlarımızla ortak hareket etmek ortak aklı yaratmak için çeşitli toplantılar yapıyoruz.

Peki, sosyal alanlarda neler yapıyorsunuz ASKON olarak?

Örneğin açılışı yaptığımız gün genel merkezimiz bir gün önceden geldi. Kobani'yle ilgili durumu kendilerine arz ettik. Sağ olsun genel başkanımız ve genel başkan yardımcılarımız, yönetim kurulu üyeleri açılış günü sabah namazından sonra kahvaltıyı yapar yapmaz bölgeye intikal ettik. Kaymakam Abdullah Çiftçi Bey'den bir brifing alındı ve acil ihtiyaç listesini aldılar ve arife günü bin adet çocuk kıyafeti gönderdiler. Elimizle gidip dağıttık. Bayramın birinci gün bir kamyon 5 bin adet çocuk ayakkabısı gönderildi Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker Bey'in katıldığı bir programda. Ve daha sonrasında 3 bin adet yatak gönderildi bize. Tabi burada farklı bir şey oldu. Bizim bir tır ve bir kamyon yatak geldi. Bir kamyonumuz Kayseri'de kaldı. Ve ben fabrika yetkilisine telefon açtım. Sıkıntının ne olduğunu sordum. Dedi ki, Suruç'u duyan gelmiyor. 'Kamyonla anlaşıyoruz ama Suruç'u duyunca gelmiyorlar' dedi. Yani bizim İzmir şubemiz de Kobani olaylarından sonra geldi ve onların gelmeleri de ayrıca anlamlıydı. Hakikaten Urfa'da bir sıkıntı yok. Yine dediğim gibi siz basın mensuplarını çok büyük bir iş düşüyor. Mesela geçen gün duyduğumuz bir olay. Düşünün adam Şanlıurfa şehir merkezinde kafasına kask takmış, bu dış basın. Ve üzerinde press yazısı varmış zannedersem. İşte Şanlıurfa'dan yayın yaptığını söyleyip ve çatışmaların devam ettiğini söylüyor. Dışardaki insanlar sanki Şanlıurfa merkezde bir çatışma varmış gibi algılıyorlar. Bununla ilgili olarak biz, ASKON Şanlıurfa Şubesi olarak dediğim gibi sanayinin yanında bizim Şanlıurfa için sosyal, kültürel anlamda düşen görev neyse onun sorumluluğundayız. Kobani yardımları için ki, genel başkanımız iki gün önce de aradı. İki gün önce de bir gıda yardımında bulunacaklarını söyledi. Bu yardımlarımız zamanla devam edecek. Yine bunun yanında Urfaspor takımını önemsiyoruz. İlimizin tek güzide takımı. Elimizden geldiğince maçlarına gidiyoruz. Zaten burada tek bir maç oldu.

Peki gündemde olan bir 11 Nisan Stadı'nın yeri var. Onunla ilgili ne düşünüyorsunuz?

11 Nisan Stadı'nın yeriyle ilgili alınan kararda biz yoktuk STK olarak. Bugün için de belki ben mevcut bir projeden daha iyi bir proje desem bile yine söylüyorum. Ben yalnızım. Ama bir sivil izleme platformu vardı. Onlarla görüşülmüş, STK'larla görüşülmüş ve bir karara bağlanmış. Şimdi benim burada söyleyebileceğim tek bir şey. Siz basın mensupları daha iyi bilirsiniz. Kayıtlarda da vardır bu. Seçimden önce bu memlekete ne söz verilmişse, bugün seçimden sonra gidip arşivini, defterini karıştıracak ne söz verilmişse o söz yerine getirilecek. Bunun başka bir açıklaması yok. Bugün 11 Nisan Stadı'nın yeriyle ilgili çok konuşmamız gerekmediği kanaatindeyim. Seçimden önce ne söz verilmişse seçimden sonra o söz uygulansın. Olay bitsin.

Tugayın yeriyle ilgili de tartışmalar var. Siz bir sivil toplum kuruluş olarak oranın nasıl değerlendirilmesini istersiniz?

Evet oraya geleceğim. Seçimden önce verilen sözler çok güzel. Yeşil alanıyla, parklarıyla, fuar alanıyla çok güzel bir olay. Dediğim gibi seçimden önce ne söz verilmişse o söz yerine getirilse memleket kendilerine dua edecek. Allah onlardan razı olsun diyecek. Memleketin de başka bir beklentisi yok.

Mesela bir fuar alanı eksikliği var yine Urfa'da.

Bizim Urfa'da yatırım anlamında olmazsa olmazlarımızdan biri de fuar ve kongre merkezi. Maalesef Urfa için bir ihtiyaç. Bakın bir, iki defa fuar alanı düzenlendi. 11 Nisan Stadı'nın yerinde düzenlendi. Burada tabiri caizse yaka ele veriliyor. Başka yer olmadığı için burada yapılıyor. Bizim de bununla ilgili bir çalışmamız olacak. Bunu gündeme taşıyacağım. Yetkililere de bunu sunacağız. Biz, ASKON ailesi olarak yıllık düzenlenen ekonomik rapordan, kılık kıyafet yönetmeliğine, çözüm süreci komisyonuna sunulan rapordan, sivil anayasaya kadar her olayla ilgili genel merkezimiz rapor hazırlayıp ilgili bakanlıklara sunuyor. Bizim de Urfa için, organize sanayi bölgesi için şu anda Ar-Ge başkan yardımcımız Mutlu Güneş Bey ve yardımcımız Murat Şahanoğlu bunun çalışmasını yapıyorlar. Biz bu raporları bilgi anlamında vali beye teslim edeceğiz. Ve yine ilgililer olarak Sanayi ve Ticaret Odası Başkanına ve organize sanayi bölge müdürlüğüne teslim edeceğiz. Arzu ettiğimiz düşünceleri bir dosya haline getirip rapor şeklinde sunacağız ve bunların da takipçisi olacağız. Ve bunlardan olmazsa olmazımız olan kongre ve fuar alanının Urfa'ya kurulmasının şart olduğunu düşünüyorum. Bunların da inşallah takipçisi olacağız.

(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel ASKON Kazanımların Sürmesini İstiyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement