Güney Avustralya kıyılarındaki Kanguru Adası'nın kuzeybatısında, 2010 yılındaki keşfedilen suikastçı örümceğinin soyu tükendiği tahmin ediliyordu.
Adada örümceklerin yaşam alanının da içinde olduğu 200 bin hektardan fazla alan, ülke tarihine 2019-2020 Kara Yaz olarak geçen orman yangınlarında kül ile kaplandığından, bu türün neslinin tükendiği varsayılmıştı.
Güney Avustralya Müzesi'ndeki araştırmacılar tarafından Salı günü yapılan açıklamada, Eylül ayının sonunda iki Kanguru Adası suikastçı örümceğinin (Zephyrarchaea austini) bulunduğu duyuruldu. Araştırmacılar, türün daha önce bilinen bölgesinin dışında küçük bir yaprak sapı parçasında iki canlı buldu. Keşfin duyurulması, bulunanların doğru tür olduğunun doğrulanması için yapılan DNA testine kadar ertelendi.
Güney Avustralya Müzesi'nde araştırma görevlisi olan Jessica Marsh, "Çok şiddetli yangınlar, bilinen tek yaşam bölgesini yaktığından beri bu tür ilk kez bulundu. Yangınlardan bu yana örümcekler için araştırma yapıyoruz, bu nedenle sonunda bir tanesini bulmak inanılmaz bir duyguydu" dedi.
Marsh "Diğer suikastçı örümcek türleri gibi, Kanguru Adası türü de çok küçük bir yaşam bölgesinde ve sınırlı bir alana yayılma yeteneğine sahip. Bu da onu, özellikle kontrollü çıkarılan ya da aniden gelişen orman yangınları, yabani domuzlar ve zamanla artan doğal bitki örtüsünün parçalanması gibi büyük tehditlere karşı hassas hale getirir" dedi.
İsmini ölümcül avlama şekillerinden alan suikastçı örümceklerin geçmişi, Jura devrine kadar uzanıyor. Bilinen alanların dışında iki bireyi keşfeden Marsh, ekibinin artık türün uzun vadeli hayatta kalmasını garanti altına almak için Kanguru Adası'ndaki araştırmalarını genişleteceğini söyledi.
Son Dakika › Güncel › Avustralya'da neslinin tükendiği düşünülüyordu! Suikastçı örümceklerin izine rastlandı - Son Dakika
Erzincan Valiliği, bu hafta sonu yapılacak olan ALES sınavı saatlerinde vatandaşlardan gürültü kirliliği yapmamalarını istedi. Sınavın yapılacağı binaların yakınında klakson çalınmaması, sirenlerin çalışmaması ve her türlü gürültünün yapılmaması gerektiği belirtildi.
Bilim Akademisi üyesi, yer bilimci ve deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, erken uyarı sisteminin can kurtarıcı olmadığını, asıl önemli olanın İstanbul'un depreme hazırlanması olduğunu belirtti. Görür, çalışmalara bugün başlanması halinde ortalama 15-20 yıl içerisinde İstanbul'un depreme hazır olabileceğini ifade etti.
İzmir'in Konak ilçesinde iki aile arasında çıkan kavgada tabancayla yaralanan 35 yaşındaki adam, hastanedeki yaşam mücadelesini kaybetti. Kavganın ardından gözaltına alınan bir kişiyle diğer iki kişinin yakalanması için çalışmalar devam ediyor.
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde bulunan Sebastapolis Antik Kenti, yaşanan depremlerde zarar görmedi. Antik kentin, Anadolu Ajansı tarafından dron ile yapılan görüntüleme sonucunda zarar görmediği belirlendi. Sebastapolis Antik Kenti, M.S 98-117 yıllarında Kapadokya eyaletine dahil edilmiş ve Karadeniz'in en büyük 5 şehrinden biri olarak biliniyor. Ancak zamanla önemini kaybeden ve unutulan antik kent, 1986 yılında başlayan kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarılmaya başlandı.
Sizin düşünceleriniz neler ?