"Ayasofya biz olmanın, özgür olmanın sembolüdür" - Son Dakika
Güncel

"Ayasofya biz olmanın, özgür olmanın sembolüdür"

"Ayasofya biz olmanın, özgür olmanın sembolüdür"

Fetih ve Ayasofya Sempozyumu'nda konuşan Prof. Dr. M. Fatih Andı, İstanbul'un fethi ve Ayasofya'nın Müslüman mabedine döndürülmesini Türk milletinin, hatta bütünüyle ümmetin tarihinde ciddi etkiler ve sevinçler uyandırdığını ifade etti.

03.06.2021 17:36  Güncelleme: 20:55
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetih ve Ayasofya Sempozyumu'nda konuşan Prof. Dr. M. Fatih Andı, İstanbul'un fethi ve Ayasofya'nın Müslüman mabedine döndürülmesini Türk milletinin, hatta bütünüyle ümmetin tarihinde ciddi etkiler ve sevinçler uyandırdığını ifade etti.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Ayasofya Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Fatih Sultan Mehmet ve Dönemi Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin düzenlediği Fetih ve Ayasofya Sempozyumu'nun açılışında konuşan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Fatih Andı, fethin anlamına dikkati çekerek şu ifadeleri kullandı:

"Fetih kavramını Hz. Peygamberin Asr-ı Saadette yaptığı bütün gazaların taçlanışı, Mekke'nin fethi olarak kabul ediyorsanız, mutlak hakikate giden yolların açılması, manevi olanla engellerin ortadan kaldırılması şeklinde yorumluyorsanız her fetih aslında insanı ve toplumu özgürleştirme ve ona şahsiyet kazandırma eylemidir. Böyle bir eylemin bizim tarihimizde, İstanbul dolayısıyla en görkemli şekliyle tezahürü ve eylemin sembol mekanı olarak da Ayasofya'nın öne çıkması bu bağlamda çok önemlidir. Ayasofya'nın temsil ettiği özgürleştirme ve şahsiyet kazandırma süreci bu toplum eliyle bütün bir ümmete kazandırılmış bir süreçtir."

"AYASOFYA BU MİLLETİN HAFIZA MEKANIDIR"

Ayasofya'yı coğrafyamızın tarihiyle inişleriyle çıkışlarıyla bağlantılı bir hafıza mekan olarak tanımlayan Andı, "Bizim toplumsal hafızamız kendi geçmişini, kendi varlığını, hedeflerini, amaçlarını ve niyetlerini tarihsel süreç içerisinde belli mekanlar çerçevesinde şekillendirir. ve o mekanlar sürekli hafıza tazeler. Bu hafıza tazelemek de toplumun kimliğini yapar. Ayasofya da bu milletin hafıza mekanıdır. Şahsiyetini, emellerini, gayelerini inşa eden mekanlardan birisidir. Bu fonksiyonunu da kendi kadim tarihinde yüklendiği değerler, 1453'te fethedildikten bugüne kadar yüklendiği değerler ve sürecin tarihi etrafında yapar" diye konuştu.

Fethin ardından Fatih Sultan Mehmed'in imar ve kültürel faaliyetlerle Ayasofya'yı bir Osmanlı külliyesine dönüştürdüğünün altını çizen Andı, "Ayasofya, biz olmanın, özgür olmanın, aşkın olanla irtibat kurabilmenin özgürlüğünün sembolüdür. Toplumsal bağlamda kendi irademize malik olabilmenin sembolüdür. Eğer Ayasofya bizim fetih amacımızın dışında bir süreçte ise bu irade, bu aidiyet yara almış demektir" dedi.

Ayasofya'nın tarihsel süreç içerisinde aynı zamanda bir siyasal arenaya da dönüştürüldüğüne işaret eden Prof. Dr. M. Fatih Andı, "Bizans imparatorları burada taç giyerdi. Bir hükümdarlığın tescil makamıdır orası. Aynen Osmanlı sultanlarının Eyüp Sultan Türbesi'nde kılıç kuşanması gibi. Osmanlı bu anlamın farkındaydı. 24 Temmuz 2020 tarihi asli fonksiyonun, siyasal işlevin yeniden Ayasofya'ya ve Ayasofya üzerinden fethin ruhuna kazandırılması demektir. Bu bize bir mirastır. Bu mirasın korunması bu milletin ve ümmetin boynuna bir borçtur" ifadelerini kullandı.

"İSTANBUL'UN FETHİ AYASOFYA'NIN FETHİ DEMEKTİ"

Kısa bir süre önce kurulan Ayasofya Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin ilk programını İstanbul'un fethinin 568. yıl dönümü vesilesiyle 'Fetih ve Ayasofya' temasıyla düzenlediklerini söyleyen Merkez Müdürü Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, Merkez çatısı altında Ayasofya üzerine çok yönlü araştırmalar ortaya koyacaklarını dile getirdi.

İstanbul'un fetih motivasyonlarından birisi, belki de en önemlisinin Ayasofya olduğunu kaydeden Kurşun, "Kur'an'da Bizans'ın yenileceğini haber veren ayet ve İstanbul'un fethine dair hadisin varlığı, fethi Müslümanlar gözünde kutsal kıldı. Nitekim Türklerden önce, Müslümanların İstanbul'u defalarca

fethetme arzuları bunun bir sonucuydu. Kur'an'da Bizans'ın mağlup olacağı açıkça yazılırken, İstanbul'dan doğrudan söz edilmemekteydi. Ancak hadislerde İstanbul'un yer alması dikkatleri Bizans'ın en büyük mabedi ve sembolü olan Ayasofya'ya çevirmişti. Başka bir ifade ile İstanbul'un fethi Ayasofya'nın fethi demekti." diye konuştu.

On ikinci asırdan itibaren İslam dünyasının siyasi dağınıklıkla karşı karşıya kaldığını, haçlı ittifakın uzun yıllar boyunca sürdürdüğü savaşlar nedeniyle Müslümanların karamsarlığının artığını belirten Kurşun, "Kısa bir süre öncesine kadar, bilim, felsefe ve sanatta harikalar yaratmış olan Müslümanlar, kendilerini tekrar etmeye, eski bilgilerini bile unutmaya başladı. Doğu'da her şeyi kasıp kavuran Moğol istilası büyük felaketler yaratırken, Müslümanların Batı'daki kalesi Endülüs'te, Müslüman şehirler tek tek Katolik ittifakının eline geçiyordu. Tuleytula, Kurtuba ve İşbiliye artık birer Müslüman kenti değildi. On üçüncü asrın ortalarından itibaren İspanya'nın birleştirilip, büyük bir Hristiyan devleti haline getirilme projesi adım adım uygulamaya konuldu" ifadelerini kullandı.

1453'TEN 1932'YE KADAR OSMANLI'NIN ULU CAMİSİ

Müslümanların dünyasına karamsarlığın egemen olduğu böyle bir dönemde Osmanlı'nın genç sultanı Fatih Sultan Mehmed tarafından İstanbul'un fethedildiğini anımsatan Kurşun, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu fetih, doğuda yeniden doğuşu müjdelerken, Endülüs'te son Müslümanı da ortadan kaldırmaya teşebbüs edenlere verilen en büyük cevap oldu. Bu yüzden İstanbul'un fethi Müslümanlar ve Müslüman Türkler için yeniden dirilişi temsil edecektir. Bunun, yani fethin sembolü de Ayasofya'dır ve tabii olarak fethin hemen akabinde bu ulu mabet, camiye tebdil edilecektir. Nitekim Ayasofya 1453'ten 1932 yılında yeniden bakım ve onarıma alınıncaya kadar Osmanlıların ulu camisi olarak varlığını sürdürecektir. Tarih boyunca defalarca bakım ve onarım yapılarak nesilden nesile devredilen bu ulu mabet, Cumhuriyet döneminin ilk bakımından sonra müzeye dönüştürülmüş ve nihayet 24 Temmuz 2020 tarihinde yeniden aslı fonksiyonuna irca edilmiştir."

"BUNDAN BÖYLE TAHTIM İSTANBUL'DUR"

İstanbul'un Fethi ve Ayasofya başlıklı konuşmasında İstanbul'a düzenlenen ilk kuşatmalar, Arap ve Türk seferleri hakkında bilgi veren Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Özcan, fetihle sonuçlanan son kuşatmanın üzerinde durarak, "Sultan Mehmed askerin şevkini artırmak için kuşatmada bizzat bulunacağını, yararlık gösterenleri önemli yerlere getireceğini ve birçok imkanlara kavuşturacağını vadetti. Bu arada din büyükleri de onlara bu kutsal görevde başarı sağlamalarının dini bir vecibe olduğunu, şehitlik ve gaziliğin manevi derecelerini hatırlattılar" diye konuştu.

Fethin sonuçlarını da değerlendiren Özcan, Fatih'in İstanbul'u almakla cihanşümul imparatorluğunun da temelini attığını söyleyerek, "Bu arada, 'Bundan böyle tahtım İstanbul'dur' diyerek bu şehri devletinin merkezi yaptığını ilan etmiştir. Öyle anlaşılıyor ki, İstanbul'u fethederek hukuken Doğu Roma'ya sahip olan, dolayısıyla bir büyük imparatorluğun varisi olarak Türk, İslam, İran ve Roma geleneklerini şahsında toplayan Fatih Sultan Mehmed bu şehre dayanarak onun eski toprakları üzerinde de hak iddia etmiş ve 'dünyada tek hükümdar ve tek iman' prensibini benimsemiştir. Bu prensip, onun insanları mutlu etmeyi öngören nizam-ı alem fikri ile de örtüşmektedir" dedi.

29 Mayıs Salı günü şehrin mukavemeti kırılıp kısmen istikrar sağlanınca "Ebü'l-feth" veya daha yaygın ifadesiyle 'Fatih' unvanını alan Sultan II. Mehmed'in at üstünde, yanında din büyükleri ve ordu kumandanlarıyla birlikte Topkapı'dan İstanbul'a girdiğini anımsatan Özcan şöyle devam etti:

"Günümüzün Aksaray semtinde Osmanlı askerleriyle buluştuktan sonra bugünkü Ordu Caddesi'ni takip ederek Sultanahmet'e, sonra da İstanbul'un kalbi durumunda olan Ayasofya önüne geldi.

Burada atından inerek şükür secdesine kapandı ve bir avuç toprak alıp kavuğunun üzerine serpti. Doğu Roma İmparatorluğu'nun sembolü olan bu eski kiliseye karşı saygılı davrandı ve buraya zarar vermek isteyen bir askeri bizzat önledi. Ayasofya'nın 1 Haziran Cuma gününe kadar mihrap ve minber ilavesiyle cami haline getirilmesini emretti. İlginç olan husus fetih nişanesi olan bu ulu mabedin adının bile değiştirilmemiş olmasıdır. Halbuki fethin nişanesi olarak Fethiye Camii denilebilirdi. Osmanlılar başka yerlerde de isim değiştirme hususuna pek rağbet etmemişler, hatta bazı camiler Kilise camii adıyla anılmıştır. Zira Süheyl Ünver'in dediği gibi, 'İsim değiştirme ile ulvi ruha malik olmayanlar övünürler."

KISA SÜREDE AYASOFYA'DA EĞİTİM BAŞLADI

Fatih'in 1 Haziran cuma günü kuvvetli bir rivayete göre Akşemseddin'in imametinde cemaatle birlikte namaz kıldığını aktaran Özcan, devam eden süreçte Sultan Fatih'in Ayasofya'nın ikinci katındaki papaz odalarında eğitimi başlattığını, hocalarından Molla Hüsrev'i de baş müderris olarak tayin ettiğini, şehirden kaçan Rumları geri getirterek birçoğunun fidyesini ödeyip esaretten kurtardığını ifade etti.

Fatih'in mabedin içerisinde bazı tadilatlar da yaptırdığını söyleyen Prof. Dr. Abdülkadir Özcan, "Mevcut resimler ile kıymetli mozaiklerin üzerleri ince bir badana ile örtülerek kapatıldı, papazlar ile halkı ayıran parmaklıklı bölme kaldırıldı, 1204 yağmasından korunabilmiş bazı kutsal eşya da dışarı çıkarıldı. Doğu Hristiyanlığının merkezi olan bu büyük kilise bundan böyle İstanbul'un Ulu Camii oldu" dedi.

Açılış oturumunun ardından iki oturum halinde devam eden Fetih ve Ayasofya Sempozyumu'nda farklı disiplinlerden akademisyenler geçmişten bugüne Ayasofya'nın tarihi, mimari, edebi, kültürel ve siyasi konumunu değerlendirdi.


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel 'Ayasofya biz olmanın, özgür olmanın sembolüdür' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Alanya'da Norveç vatandaşı evinde ölü bulundu
    15:43 Alanya'da Norveç vatandaşı evinde ölü bulundu

    Antalya'nın Alanya ilçesinde, Norveç vatandaşı Erik Vikre'nin evinde ölü bulundu. Sağlık ekipleri olay yerinde inceleme yaptıktan sonra cenaze otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.

  • TBMM Adalet Komisyonu Başkanı: İsrail'in soykırım davasında alınan tedbirler uygulanmalı
    15:42 TBMM Adalet Komisyonu Başkanı: İsrail'in soykırım davasında alınan tedbirler uygulanmalı

    TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, İsrail aleyhine açılan soykırım davasında alınan ihtiyati tedbir kararlarının uygulanması gerektiğini ve Uluslararası Adalet Divanından (UAD) yargılama sürecini hızlandırmasını beklediklerini bildirdi. Yüksel, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin açtığı soykırım davası kapsamında UAD'nin verdiği yeni tedbir kararlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

  • Isparta'da 123 litre kaçak alkol ele geçirildi, 1 şahıs hakkında adli işlem başlatıldı
    15:41 Isparta'da 123 litre kaçak alkol ele geçirildi, 1 şahıs hakkında adli işlem başlatıldı

    Isparta İl Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan çalışmalar sonucunda Gönen ilçesinde bir araçta yapılan aramada bandrolsüz 90 litre viski, 19 litre rakı ve 14 litre vodka ele geçirildi. Şüpheli hakkında adli işlem başlatıldı.

  • Giresun'da kamyonetin beton ayağa çarptığı kazada 1 ölü, 2 yaralı
    15:41 Giresun'da kamyonetin beton ayağa çarptığı kazada 1 ölü, 2 yaralı

    Giresun'un Bulancak ilçesinde meydana gelen kazada, kamyonetin üst geçidin beton ayağına çarpması sonucu 1 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı. Kazada yaralananlar hastaneye kaldırıldı, ancak ağır yaralanan bir kişi tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

  • Bahçelievler'de bıçakla öldürülen kişinin varile konulup yakılması iddiasıyla ilgili 3 şüpheli adliyeye sevk edildi
    15:40 Bahçelievler'de bıçakla öldürülen kişinin varile konulup yakılması iddiasıyla ilgili 3 şüpheli adliyeye sevk edildi

    İstanbul Bahçelievler'de bir kişinin bıçakla öldürüldükten sonra varile konulup yakılması iddiasıyla ilgili olarak gözaltına alınan 3 şüpheli, emniyet müdürlüğündeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden biri olan B.D'nin polise verdiği ifadesinde, öldürülen kişinin annesine sarkıntılık ettiği için bıçakladığını beyan ettiği belirtildi.

  • Samsun'da Silahlı Soygun Şüphelisi Tutuklandı
    15:40 Samsun'da Silahlı Soygun Şüphelisi Tutuklandı

    Samsun'un İlkadım ilçesinde bir servis minibüsünü gasp eden ve daha sonra terk eden şüpheli, polis tarafından yakalandı. Şikayet üzerine yapılan araştırma sonucunda minibüs bulunurken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Balıkesir'de ihracat ve ithalat Şubat ayında azaldı
    15:40 Balıkesir'de ihracat ve ithalat Şubat ayında azaldı

    TÜİK'in açıkladığı verilere göre, Balıkesir'de ocak ayında ihracat yüzde 14 azalarak 73 milyon 100 bin dolar, ithalat yüzde 9,2 azalarak 55 milyon 700 bin dolar olarak gerçekleşti. Şubat ayında ise genel ticaret sistemine göre ihracat yüzde 14, ithalat yüzde 26,5 oranında azaldı. Ocak-Şubat döneminde ise ihracat yüzde 8,5 artarken, ithalat yüzde 16 azaldı.

  • CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, yerel seçimlerde CHP'ye oy vermeye çağırdı
    15:40 CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, yerel seçimlerde CHP'ye oy vermeye çağırdı

    CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, vatandaşları pazar günü yapılacak yerel seçimlerde CHP'nin adaylarına oy vermeye çağırdı. Şevkin, 'İktidara 31 Mart'ta sarı kart göstereceğiz. Ardından gerçekleşecek ilk genel seçimlerde inanıyorum ki halkımızla birlikte bu kez kırmızı kartımızı çıkaracağız' dedi.

  • Vahap Seçer, Mersin Sanayi Sitesi'ni ziyaret etti
    15:40 Vahap Seçer, Mersin Sanayi Sitesi'ni ziyaret etti

    Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Vahap Seçer, Mersin Sanayi Sitesi'ne ziyaret ederek, site yönetimi ve esnafla bir araya geldi. Seçer, sorunları dinledi ve sanayi sitesinin konumunu değerlendirdi. Ayrıca, sanayi esnafının taleplerine de cevap verdi.


Advertisement