Aym Başkanı Kılıç: Türkiye'de Ülkeyi Kurtarma Çağrısı Yapılan Kurum ve Kişiler Dönemi Kapanmıştır - Son Dakika
Güncel

Aym Başkanı Kılıç: Türkiye'de Ülkeyi Kurtarma Çağrısı Yapılan Kurum ve Kişiler Dönemi Kapanmıştır

Aym Başkanı Kılıç: Türkiye\'de Ülkeyi Kurtarma Çağrısı Yapılan Kurum ve Kişiler Dönemi Kapanmıştır

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kadir Özkaya'nın yemin törenine katıldı.

02.02.2015 16:38
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kadir Özkaya'nın yemin törenine katıldı. Burada konuşan Kılıç, "Türkiye'de artık ülkeyi kurtarma çağrısı yapılan kurum ve kişiler dönemi kapanmış, sorunların demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi gereken bir süreç başlamıştır. Bu süreçte hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığı, adalet, temel hak ve özgürlüklerin kutsallığı, hoşgörü temelinde yükselen toplumsal barış, insani ve ahlaki değerler merkeze yerleştirilerek, sorunların çözümü bu ilkeler üzerinde inşaa edilmelidir. Büyük devlet olma ideali bu toprakların insanı için bir tercihten ziyade kaderi haline gelmiştir. Miras aldığımız tarih ve içinde yaşadığımız coğrafya bizi, hem bölgemizde hem de dünyada kurucu aktör olmaya zorluyor. Bu görevi yerine getirirken medeniyetleri çatıştırarak değil, barıştırarak rol almak zorundayız" dedi.

"ANAYASA MAHKEMESİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLER MAHKEMESİ OLMANIN ONURLU SÜRECİNİ YAŞAMAKTADIR"

Konuşmasında Anayasa Mahkemesi'nin bugün hak ve özgürlükler mahkemesi olduğuna dikkat çeken Kılıç, "6216 sayılı Kanun'un 9. maddesi uyarınca, Anayasa Mahkemesi üyeliği görevini doğruluk, dürüstlük, tarafsızlık ve hakka saygı duygusu içinde, her türlü etki ve kaygıdan uzak olarak sadece vicdanının emrine uyarak yerine getirme sözlerini içeren bu yemin yapılmazsa bile, belirtilen niteliklerin esasen bir yargıç için olmazsa olmaz özellikler olduğu izahtan varestedir. Üstlenilen sorumluluk ağırdır. Ancak, yapılan görevin onurlu niteliği bu yükün ağırlığını hissettirmemektedir. Anayasa Mahkemesi yasaların anayasaya uygunluğunu denetleyen bir kurum olmaktan daha çok, bugün itibariyle hak ve özgürlükler Mahkemesi olmanın onurlu bir sürecini yaşamaktadır" diye konuştu.

"HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ GÜÇLENDİRİLDİKÇE TOPLUMSAL BARIŞIN TESİS EDİLECEĞİ AÇIKTIR"

AYM Başkanı Kılıç, açıklamalarında "2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile mahkememizin görev alanına giren bireysel başvuru yolu, çok kısa denilebilecek bir süre içinde, halkımızın umut kapısı olmuş ve mahkememizi de hak ve özgürlükler mahkemesine dönüştürmüştür. Esasen, Anayasa Mahkemelerinin asli görevi de bireyin doğuştan ve sadece insan olmasından dolayı sahip olduğu hak ve özgürlüklerini korumaktır. Demokratik hukuk devletinin kaderi de, hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılarak etkin bir korumanın varlığına bağlıdır. Hak ve özgürlükler konusunda oluşmuş evrensel standartlar artık bir dünya mirası haline gelmiş din, mezhep ve ırk farkı gözetilmeden tüm insanlığın hizmetine sunulmuştur. Yargı organlarından beklenen tavır da, özgürlük ekseninde yükselen uluslar arası insan hakları uygulamalarını, ulusal referansa dönüştürerek ülkemizi çağdaş dünyanın kenar mahallesi olmasına engel olmaktır. Esasen evrenselleşen hak ve özgürlükleri derinleştirmek, tehditler karşısında savunmak onurlu her insanın doğal görevi olması gerekmektedir. Farklılıkları ve çeşitliliği, devlete yönelmiş potansiyel bir tehlike olarak nitelediğimiz takdirde, özgürlük alanlarını genişletme imkanının ortadan kalkacağı kuşkusuzdur. Kendi özgürlüğümüz ne kadar önemli ise, başkalarının özgürlükleri de o kadar önemlidir duyarlılığı ve bilinci, toplumsal barışı sağlayacak yegane formüldür. Hak ve özgürlükler mahkemesi olarak, anayasa yargısı yoluyla hukukun üstünlüğü güçlendirildikçe, çok dayanıklı bir toplumsal barışın tesis edileceği açıktır" ifadelerini kullandı.

"HEDEFE ULAŞILDIĞINI SÖYLEMEK YANLIŞ OLMAYACAKTIR"

Anayasa Mahkemesinin etkin denetim yapan kuruluş olma özelliğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından kabul edildiğini savunan Kılıç, "23 Eylül 2012 tarihinden itibaren bakmaya başladığınız bireysel başvuru davalarının sonuçları incelendiğinde, Anayasa Mahkememizin etkin bir denetim yapan kuruluş olma özelliği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da kabul edilmiştir. Artık, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türk Anayasa Mahkemesine yapılacak bireysel başvuru yolu tüketilmeden, kendisine yapılan başvuruları geri çevirmektedir. Bireysel başvurunun öngörülmesinde ki amacın, vatandaşlarımızın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmeden, Anayasa Mahkemesine başvuru yaparak, iddia edilen hak ihlallerinin mevcut olup olmadığının tesbit edilmesi olduğuna göre, bugün itibariyle hedefe ulaşıldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Anayasa hükümleriyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşme kuralları arasındaki uyumlaştırma süreci, bölümlerimizin verdikleri kararlarla ortaya çıktıkça, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru ihtiyacının minimum seviyeye ineceğine olan inancımı belirtmek isterim" şeklinde konuştu.

"İŞ YÜKÜNÜN ASIL KAYNAĞI UZUN YARGILAMA VE UZUN TUTUKLULUK SORUNLARININ ÇÖZÜLEMEMİŞ OLMASIDIR"

Yargı sisteminde uzun yargılama ve uzun tutukluluk sorunlarının çözülemediğini söyleyen Kılıç, "Hukuk devleti anlayışı ve demokratik değerlerle beslenen ve insan onurunu yüceltme idealine hizmet eden Mahkememiz, bireysel başvuru yolunda hak ve özgürlüklerin etkin korunması ilkesini benimsemekte ve özgürlük alanlarını genişletmektedir. Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuruda vermiş olduğu kararlarıyla bir yandan vatandaşlarımızın özgürlük alanını genişletirken, diğer yandan hakların teminatı olma konusunda da güçlü bir irade ortaya koymaktadır. Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru örneğinde kısa sürede ortaya koyduğu bu olumlu sonuçların yanında, yaşamakta olduğu yoğun başvuru sorununa ve buna bağlı olarak artan iş yüküne işaret etmek gerekmektedir. Söz konusu iş yükü sorununun asıl kaynağı, yargı sisteminde bir bütün olarak yaşanan uzun yargılama ve uzun tutukluluk gibi kronik yapısal sorunların henüz çözülememiş olmasıdır. İstatistiki verilerde bu durumu doğrulamaktadır" açıklamasında bulundu.

"MEDENİYETLERİ ÇATIŞTIRARAK DEĞİL, BARIŞTIRARAK ROL ALMAK ZORUNDAYIZ"

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Demokrasi ve hukukun üstünlüğü temelinde yürüdüğümüz sürece sorunlardan yılmanın, korkmanın anlamsızlığı açıktır. Her şeye rağmen geleceğe umutla baktığımızı ifade etmek istiyorum. Yasama, Yürütme ve Yargı organlarının üstün hukuka bağlı özverili gayret ve çalışmaları demokratik hukuk devleti olma idealinin yolunu açacaktır. Türkiye'de artık ülkeyi kurtarma çağrısı yapılan kurum ve kişiler dönemi kapanmış, sorunların demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi gereken bir süreç başlamıştır. Bu süreçte hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığı, adalet, temel hak ve özgürlüklerin kutsallığı, hoşgörü temelinde yükselen toplumsal barış, insani ve ahlaki değerler merkeze yerleştirilerek, sorunların çözümü bu ilkeler üzerinde inşaa edilmelidir. Büyük devlet olma ideali bu toprakların insanı için bir tercihten ziyade kaderi haline gelmiştir. Miras aldığımız tarih ve içinde yaşadığımız coğrafya bizi, hem bölgemizde hem de dünyada kurucu aktör olmaya zorluyor. Bu görevi yerine getirirken medeniyetleri çatıştırarak değil, barıştırarak rol almak zorundayız. Bu rolün içeriğinde, sevgi, barış ve insanlık onurunu koruma idealinin olması gerektiğine yürekten inanıyoruz." - Ankara

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Aym Başkanı Kılıç: Türkiye'de Ülkeyi Kurtarma Çağrısı Yapılan Kurum ve Kişiler Dönemi Kapanmıştır - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement