Babacan, Halk Bankası'nın Faaliyetlerine İlişkin Basın Toplantısı Düzenledi

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Halk Bankası'nın son 4 yıllık faaliyetleri ile ilgili olarak, Bankanın Genel Müdürlüğü toplantı salonunda basın toplantısı düzenledi.

-DEVLET BAKANI BABACAN-

Devlet Bakanı Babacan, Halk Bankasının 2006 yılı sonu itibariyle karının 863 milyon YTL olarak gerçekleştiğini bildirdi. Babacan, Halk Bankası 2001 yılında 581 milyon YTL zarar ederken, 2002 yılında 594 milyon YTL, 2003 yılında 486 milyon YTL, 2004 yılında 528 milyon YTL kar ettiğini belirtti.

Bakan Babacan, Bankanın 2005 yılında 532 milyon YTL olan karının ise 2006 yılında yüzde 62 oranında artarak 863 milyon YTL'ye ulaştığını vurguladı.

-AKTİF BÜYÜKLÜĞÜ -

Halk Bankası'nın 2002 yılında 17 milyar 409 milyon YTL olan aktif büyüklüğünün, 2006 yılında 34 milyar 425 milyon YTL'ye ulaştığını belirten Babacan, 4 yıllık dönemde yaklaşık 2 kata varan bir artışın söz konusu olduğunu belirterek, "Halk Bankası gerçek bankacılığa 4 yıldır başladı" dedi.

-KREDİ-

Devlet Bakanı Babacan, Halk Bankası'nın toplam kredilerine bakıldığında 2002 yılında 671 milyon YTL olan kredi hacminin, 2006 yılında 10 milyar 641 milyon YTL'ye ulaştığını ve 16 kat arttığını bildirdi. Babacan şöyle devam etti:"Diyorlar ki 'Halk Bankası halkın bankasıdır, kuruluş amacı, esnafa, KOBİ'lere kredi kullandırmaktır' doğru. Bunu özelleşme sürecinde daha çok duyacağız. Bunu söyleyenler, 1999'da, 2000'de, 2001'de neredeydi?"

-GÖREV ZARARLARI-

Babacan, geçmişte görev zararlarının kamu bankalarının çok kronik ve ciddi bir problemi olduğunu kaydederek, Ziraat ve Halk Bankası'nın toplam görev zararının 1999 yılı itibariyle GSMH'ya oranının yüzde 13'e çıktığını söyledi.

-SİYASİ BASKILARDAN UZAK-

Halk Bankası'nın 4 yıldan bu yana ilk kez iyi yönetildiğini ve ilk kez gerçek anlamda bankacılık yapmaya başladığını vurgulayan Babacan, bankanın siyasi baskılardan uzak, bankacılık kriterleriyle yönetildiğini kaydetti.Bankaların eskiden, siyasi amaçlarla kredi kullandırma nedeniyle çok büyük sıkıntılar çektiğini, iyi yönetilemediklerini ifade eden Babacan, Halk Bankası'nın ise artık iyi bir şekilde yönetildiğini bildirdi.

-ÖZELLEŞTİRİLMESİ-

Bankanın daha da güçlü bir hale gelmesi açısından özelleştirilmesinin önemine dikkati çeken Babacan, "Halk Bankası bu kadar kar ediyorsa niye özelleştiriyorsunuz diye soracak olursanız, Halk Bankası bugün iyi yönetiliyor ama bankalar iyi yönetilmezlerse ekonomi ve milletin üstünde yük oluştururlar" dedi.

Babacan, Halk Bankasının son 4 yılının değerlendirildiği basın toplantısında soruları yanıtladı.

-HALKA ARZ-

Halk Bankasının yüzde 25'e kadar hissesinin halka arzında 'tahsis grupları ve gruplardan esnaf ve banka çalışanlarına özel bir indirimin olup olmayacağı' sorusuna karşılık Babacan, halka arzı olağanüstü bir gelişme olmaması durumunda, yılın ilk yarısında tamamlamayı planladıklarını söyledi.

Halka arzın, standart, açık ve objektif olacağının altını çizen Babacan, "'Ayrıcalıklara alışanlar, özel muameleye alışanlar, artık bu dönemde bunu bulamayacaklar. Halkbank hisseleri satışa çıkarılır, teklifler alınır...o günkü piyasa şartları neyse Halkbank'a en çok değer biçen kişiler, kurumlar, yerlisi yabancısı fark etmez, gelir alır. Yok, (yabancıyı sınırlayın şöyle yapın), hep arkasında bu işten kimin menfaati var diye bakacaksınız.Çünkü bu tür kuruluşlarımız farklı ideolojik çevrelerin popülizm ile karşı karşıya kalabiliyorlar"diye konuştu.

Halka arzın zamanlamasına ilişkin Babacan, yılın ilk yarısında bunun tamamlanması öngördüklerini belirtirken, "Bugün için Mayıs sonu için problem görünmüyor...Biz yine de yılın ilk yarısı diyoruz ki bir aylık pay koyalım. Ama bizim elimizde olmayan çok farklı gelişmeler olursa, burada bir gecikme de olabilir. Ama şu an için pek bir problem görünmüyor."

-BANKACILIKTA YABANCI PAYI-

Bankacılık sistemi içinde yabancı sınırlaması getirilmesini isteyenler varsa, bunu söyleyenlerin ne çıkarı olabileceğinin düşünülmesi gerektiğini söyleyen Babacan, yerli- yabancı ayrımı yapmanın doğru olmadığını belirterek,"Kimse bunun üzerinden siyasi malzeme, medet ummasın" diye konuştu.

-BLOK SATIŞTAN NEDEN VAZGEÇİLDİ?-

'Blok satışa ilişkin IMF'ye verilen niyet mektubunda taahhüt bulunduğu, bundan neden vazgeçildiğine' ilişkin de Babacan, böyle bir taahhüdün olmadığını, ancak bu konuda Danıştay'ın iptali öncesinde bir Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) Kararı bulunduğunu hatırlattı.

Blok satışta zamanlamanın önemine işaret eden Babacan, şöyle devam etti:"Blok satış konusunda niyetimiz çok çok ciddiydi. Fakat Danıştay'ın kararından sonra... burada zamanlama açısından yapılacak hata çok artı ya da eksi sonuçlar getirebilir. Yasal düzenlemeyi yapmamız, tekrar neredeyiz diye bakmamız; gerçekten blok satış için zamanlamanın, artık o fırsat penceresinin kaçtığını, zamanlama olarak artık blok satışın bugün için doğru olmayacağını düşünmemize yol açtı."

Babacan geri kalan yüzde 75'lik bölümün özelleştirilmesi ilişkin olarak ise bugün için verilmiş bir kararları bulunmadığını belirtti.