Başbakan Erdoğan: Türk Bayrağına Uzanan Her El Cevabını Almıştır - Son Dakika
Güncel

Başbakan Erdoğan: Türk Bayrağına Uzanan Her El Cevabını Almıştır

Başbakan Erdoğan, Suriye yönetimine "Tarih boyunca, yüzlerce yıldır ay yıldızlı Türk bayrağına uzanan her el hiç tereddütsüz biçimde cevabını almıştır, bundan sonra da alacak" yanıtını verdi.

15.11.2011 15:10
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'deki Türkiye temsilcilikleri ve Türk bayrağına yönelik saldırılara yönelik sert tepki vererek, Suriye yönetimine "Tarih boyunca, yüzlerce yıldır ay yıldızlı Türk bayrağına uzanan her el hiç tereddütsüz biçimde cevabını almıştır, bundan sonra da alacak" yanıtını verdi.

Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında Suriye'de yaşanan son olaylara değindi. Erdoğan, Arap Ligi'nin 16 Ekim'deki toplantısında Suriye yönetiminden bazı şartların karşılanmasını istediğini, Suriye yönetiminin de bunu kabul ettiğini hatırlatarak, "Ne var ki, tıpkı bize yapıldığı gibi Arap Ligi'ne karşı da Esed yönetimi tarafından samimiyetsiz bir tavır sergilendi. Arap Ligi'ne reformlar konusunda adım atacağı sözünü veren Esed yönetimi adeta operasyonlara, baskılara hız vererek kan akıtmaya devam etti" diye konuştu.

12 Kasım'daki Kahire toplantısında Arap Ligi'nin, Suriye'nin bu dürüst olmayan, güven vermeyen tavrını değerlendirdiğini ve aldığı kararlarını dünya kamuoyuna duyurduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Arap Ligi talepler yerine getirilinceye kadar Suriye'nin toplantılara ve çalışmalara katılımını askıya aldı. Suriye'deki sivillerin korunması, şiddetin sona ermesi amacıyla Arap Ligi başta BM olmak üzere ilgili bütün kuruluşlarla ve Suriye muhalefetiyle temas halinde olma kararını da yine bu toplantıda almıştır. Arap Ligi'nin Kahire zirvesinde Suriye yönetimine karşı ekonomik ve siyasi tedbirlerin alınması, üye ülkelerin Şam'daki büyükelçilerini çekmesi ve Suriye muhalefetinin tanınması da değerlendirildi. Türkiye olarak Arap Ligi'nin aldığı tüm bu kararları, zamanlı ve sağduyulu kararlar olarak değerlendirdik ve desteklediğimizi de ifade ettik. Suriye yönetimi en son Arap Ligi'ne karşı sergilediği samimiyetsiz tavrından geri adım atmak, verdiği sözleri tutmak yerine; şiddetin boyutunu ülkesindeki yabancı temsilciliklere yöneltmek gibi yeni bir yanlışın içine girmiştir. 12 Kasım gecesi Suriye'deki Suudi Arabistan, Katar, Fransa temsilciliklerine saldırılar gerçekleştirildi. Türkiye'nin de Şam, Halep ve Lazkiye'deki temsilciliklerinin bu saldırılarda hedef alındı. Biz öncelikle bu saldırıları tabii ki şiddetle kınadık. Suriye'deki diplomatik temsilciliklerin güvenliğinin derhal sağlanması çağrısında bulunduk. Ankara'daki maslahatgüzarı Dışişleri Bakanlığımıza çağrıldı ve Suriye'ye bir nota tebliğ edildi. Ayrıca Şam Büyükelçiliğimizde görevli personelin bir kısmı ile aile fertlerinden oluşan 60 kişiyi önceki gün tahliye ederek ülkemize ulaşmalarını sağladık.

Bizi asıl üzen nokta Lazkiye'de bazı kendini bilmezler tarafından kameralar önünde Türkiye bayrağına yönelik yapılan çirkin saldırı girişimi olmuştur. Şunu buradan Esed yönetimine açık açık ifade etmek istiyorum: Tarih boyunca, yüzlerce yıldır ay yıldızlı Türk bayrağına uzanan her el hiç tereddütsüz biçimde cevabını almıştır, bundan sonra da alacak."

-"BUNLAR ÜZERİNDEN MESAJ VERMEK ŞUURSUZLUKTUR"-

Erdoğan, ay yıldızlı Türk bayrağı Türkiye için, Türk milleti için ne kadar aziz ve kutsalsa, Suriye'nin kardeş halkı için de en az o kadar aziz ve kutsal olduğuna vurgu yaparken, "Bu şu andaki Suriye yönetimi için bir anlam ifade etmeyebilir, ama ben inanıyorum ki gerçek manada Türkiye'yi kardeş bilen, bizim de onları kardeş bildiğimiz Suriye halkı, yönetimle aynı şeyleri paylaşmıyor. Nitekim karşıt gösterilerde bulunan muhalif kesim de ellerinde Türk bayrağı ile meydanlarda dolaşıyor" dedi. Erdoğan Esad yönetimine sorumluların bulunması çağrısında bulunarak, "Türk bayrağına yönelik çirkin saldırılar, ben inanıyorum ki Suriye'deki bir avuç kendini bilmezin, alçağı kışkırtmalar neticesinde ortaya koyduğu bir eylemdir. Yabancı ülke vatandaşlarını ve diplomatlarını korumak her ülkenin onurudur, namusudur. Dolayısıyla Suriye yönetimi bu görevini yerine getirmek durumundadır. Bunlar üzerinden mesaj vermeye çalışmaz ise acziyettir, telafisi zor olan bir şuursuzluktur. Özür dilemenin ötesinde gereğinin yapılmasını, sorumluların bulunmasını da Suriye yönetiminden bekliyoruz" şeklinde konuştu.

-"TRAJİK SONU ESAD DA GÖRMELİDİR"-

Erdoğan, Esad yönetimine yönelik eleştirilerine devam ederken, dövülerek öldürülen Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'den örnek verdi. Erdoğan şunları söyledi:

"Cezaevlerinde, hapislerinde binlerce siyasi tutuklu bulunduran Beşar, sen Türk bayrağına saldıranları da bulup, gereken cezayı vermek durumundasın. Suriye yönetiminin sadece Türkiye'deki Türklere ve Türk bayrağına değil, kendi halkına da saygı duymasını bekliyoruz. Öldürerek, hapsederek, sindirerek hiçbir yere varılmayacağı görülmeli, idrak edilmedi.

Medeni dünyaya ve insanlık değerlerine sırt çeviren hiçbir yönetim başarılı olamaz, ayakta kalamaz. Uluslar arası meşruiyetini ve toplumsal desteğini kaybeden hiçbir yönetim uzun ömürlü olamaz. Daha son dönemde kendi halkına karşı savaş açanların nasıl trajik bir sona ulaştıklarını Beşar Esad da görmelidir. Kendisine tekraren hatırlatıyorum; Zulüm ile abad olunmaz, mazlumun kanı üzerine gelecek inşa edilmez. Aksi takdirde tarih bu tür liderleri "kanla beslenen liderler' olarak anar. ve Esad, sen de şu anda o sayfayı açmaya doğru gidiyorsun. Zira mazlumların ahını alanlar, bunu bedelini er yada geç öderler. Türkiye olarak Suriye halkı ile dayanışmamızı sürdüreceğiz."

-"ESAD YÖNETİMİNDEN ARTIK DÜRÜSTLÜK BEKLEMİYORUZ"-

Esad yönetiminden istenen dürüst, inandırıcı, cesur ve karalı bir liderlik ortaya koymasının artık beklentileri arasında olmadığını belirten Erdoğan, "Halkının ve uluslararası toplumun beklentilerine karşılık vermesi artık kimse tarafından da beklenmiyor. Çünkü sürekli bir aldatmacanın içinde olmuştur. Suriye yönetimi, bıçak sırtı gibi ince ve tehlikeli bir çizgi üzerindedir. Dönüşü olmayan yola girmemelidir. Ucu uçurum olan bir yoldan bir an evvel dönmeleri hepimizin arzusudur. Çok geç olmadan, sağduyunun ve aklıselimin sesine kulak verilmelidir. Yanlışta inat edenler sadece kendileri kaybetmezler, ülkelerine de kaybettirirler. Biz Suriye'nin ve Suriyeli kardeşlerimizin kaybetmesini, sıkıntıya düşmesini kesinlikle istemeyiz. Yöneticilerin en büyük sorumluluğu ülkesinin ve milletinin geleceğini güvence altına almaktır. Bunun yolu ise milletiyle kavga etmek değil milletiyle aynı yöne bakmaktır. Süreç nasıl gelişirse gelişsin bizler Suriye halkını asla kaderiyle baş başa bırakmayacağız, iyi günde olduğu gibi kötü günde de dayanışmamızı sürdüreceğiz" diye konuştu.

-"CHP ESAD'IN AĞIR ELEŞTİRİLERİNİ İÇ POLİTİKA MALZEMESİ YAPTI"-

Başbakan Erdoğan, her konuda olduğu gibi Suriye konusunda da CHP'nin tam bir kafa karışıklığı içinde olduğunu belirterek, Suriye'ye iki heyet gönderen CHP'nin oradaki gerçeği görmek yerine Suriye üzerinden, Suriye yönetiminin diliyle hükümete ağır eleştirilerde bulunduğunu söyledi. Erdoğan, "Ne demişti? "Suriye pir-u pak, burada herhangi bir şey yok' demişti. Düşünebiliyor musunuz? Muhaliflerin eylemleri bizzat CHP tarafından terörist faaliyetler olarak nitelendi. CHP heyeti Beşar Esed'in benimle ilgili, Dışişleri Bakanımla ilgili sarf ettiği çok ağır ifadeleri geldiler, burada iç politika malzemesi olarak kullandılar. CHP heyetinden beklenen, yabancı bir devlet adamın Türkiye Cumhuriyeti hükümeti hakkında sarfettiği hezeyanlar karşısında dik durmak, onurlu bir duruş sergilemektir. Ne yazık ki CHP bunu tercih etmemiş, Beşar Esed'in ağır hakaretlerini iç politika malzemesi olarak kullanmaktan da kaçınmamıştır" dedi. Erdoğan bir genel başkanın bin düşünüp bir konuşması gerektiğini de sözlerine ekleyerek "Buna "tezgaha gelmek' derler. Tekrar tezgaha geldin. Zaten bütün gündemi hep böyledir. Hep gündem böyle oluştuğu için de ana muhalefette biz ciddi bir genel başkan göremiyoruz ve Türkiye'nin talihsizliği de buradadır. Şu anda biz elele verip, Türkiye olarak bunlara karşı söylem birliği içinde olmamız gerekirken, bırakınız söylem birliğini, o onlarla elele verip kendi hükümetine kendi ülkesine karşı onlarla söylem birliği yapıyor" dedi.

- Ankara

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Başbakan Erdoğan: Türk Bayrağına Uzanan Her El Cevabını Almıştır - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement