Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ: (2) - Son Dakika
Politika

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ: (2)

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, taşeron işçilere kadro verilmesine ilişkin, " Bu konu da hükümetimizin verdiği sözlerden birisidir, programımızda yer almaktadır.

19.10.2017 14:46
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, taşeron işçilere kadro verilmesine ilişkin, " Bu konu da hükümetimizin verdiği sözlerden birisidir, programımızda yer almaktadır. Bakanlar Kurulumuzda daha önce defalarca görüşüldü. Bazı konularda ilave çalışma yapılması talimatı verildi ve bu çalışmalarda son noktaya gelindi. İnşallah yeni yıla kadar veya en geç yeni yılın başında bu konuda atılması gereken adım atılacaktır." dedi.

Bozdağ, A Haber'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın müftülere nikah yetkisi verilmesinin "FETÖ'nün projesi" olduğuna ilişkin sözleri sorulan Bozdağ, CHP'nin bu konuda kendi niyetini gizlemek için ne yapacağını şaşırdığını söyledi.

Şu anda "müftü nikahı" diye bir şey olmadığına dikkati çeken Bozdağ, müftülerin kıyacağı nikahın "resmi nikah" olacağını vurguladı.

Küçük yaşta evliliklerin önünün açılmasının da mümkün olmadığını ifade eden Bozdağ, "Çünkü evlenme yaşı medeni kanunda neyse şu anda da aynıdır, burada bir değişiklik olması söz konusu değil. Evlenme şartları ve evlenme yasakları konusunda da bir değişiklik getirmiyor. Onlar da aynen varlığını devam ettiriyor ve bu nikahsız birlikteliklerin önüne geçecek, resmi nikahı çoğaltacak, kadınların ve erkeklerin hukukunu daha fazla koruyacak bir adımdır. Laikliğe aykırı bir düzenleme değildir. Tam da laikliğin gereğidir. Çünkü laiklik, insanların neye inanacağına, inanmayacağına karışmaz, o noktadaki tercihini teminat altına alır. Bu da o açıdan bir teminattır." diye konuştu.

Bozdağ, insanları zorlayan bir düzenleme olmadığına da işaret ederek, isteyenin istediği yere gidip, istediğine nikah kıydırabileceğini ifade etti.

Avrupa'da da din görevi yapanların resmi nikah kıyabildiklerini, orada bir sorun olmadığını dile getiren Bozdağ, Türkiye'de de bir sorun yaşanacağı kanaatinde olmadığını anlattı. Bozdağ, "CHP'nin burada esasında karşı olduğu şey 'müftü' kelimesinin çağrışımlarına karşıdır. Çünkü müftü, din görevlisidir. Müftü, dini ve dine ait olan şeyleri çağrıştırıyor. O nedenle CHP dinin tezahürlerine dair konular gündeme geldiği zaman nasıl bir tutum takınıyorsa hiç şaşırmadık, benzer bir tutumu ortaya yine koydu, onu görüyoruz burada." diye konuştu.

Nüfus müdürü, muhtar, belediye başkanı ve konsolosların da nikah kıyabildiğine dikkati çeken Bozdağ, müftülerin tamamının üniversite mezunu, önemli bir kısmının da yüksek lisans ve doktora mezunu olmasına rağmen düzenlemeye karşı çıkıldığını belirtti.

Başka bir meslek mensubuna ilave nikah kıyma yetkisi verilmiş olsaydı CHP'nin bu tartışmaların hiçbirini yapmayacağını belirten Bozdağ, şöyle devam etti:

"Çok net burada din görevlisi olan ilçe ve il müftülüklerine bu yetkinin verilmesi CHP'yi fevkalade rahatsız etmiştir. Onun için bu işi kötülemek için ne yapacaklarını şaşırdılar. Bir yalan söylüyorlar 'Çocuk yaşta evliliklerin önü açılacak.' Nasıl açılacak, kanunda bir değişiklik yok ama söylüyorlar. Şimdi FETÖ'ye sardılar anlaşılan, FETÖ projelerinin Türkiye'de avukatlığını bugün CHP yapıyor. 17-25 Aralık oldu, kim yaptı bu projeyi, gruba getirdi genel başkan bu tapeleri orada dinletti, hatırlatsanız. MİT tırları hadisesi oldu, yine bunun arkasına CHP düştü. Cumhurbaşkanı ve hükümeti teröre yardım ve yataklık eden bir ülke olarak gösterme projesini FETÖ hayata geçirdi, Türkiye'de müdafiliğini bunlar yaptı. Uluslararası mahkemelerde cumhurbaşkanının, hükümet yetkililerinin yargılanacağını FETÖ söyledi, bunlar söyledi. HSK Kanunu'na onlar karşı çıktı, bunlar karşı çıktı, Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Seçimlerdeki durum orada. Darbe teşebbüsünü yaşadık arkasından 'kontrollü darbe' iftirası çıktı, FETÖ'nün sözüdür. Adil Öksüz'ün MİT ajanı olduğuna ilişkin iftiraları FETÖ ortaya attı, bunun da Türkiye'de avukatlığını onlar yaptı. Baktığınız zaman FETÖ'nün halk ve devlet tarafından terör örgütü olarak kabul edildiği ve ilan edildiği süreçten sonra FETÖ'nün bütün projelerinin Türkiye'deki takipçisi ve destekçisi CHP'dir."

"Adil Öksüz hayattaysa eninde sonunda Türkiye devleti onu bulacak"

Bekir Bozdağ, "Adil Öksüz darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hala yakalanmadı. Hala hayatta ve Türkiye'de olabilir mi? Eğer öyleyse kimler tarafından, nasıl saklanıyor?" sorusu üzerine, Adil Öksüz'ün 15 Temmuz darbe teşebbüsünün "kilit ismi" olduğunu belirtti.

O gece olup bitenlerin, pek çok soruyu sordurduğunu, bu soruların tamamının bugüne kadar cevabının verilemediğini anlatan Bozdağ, adli ve idari süreçlerin işlediğine vurgu yaptı.

Adli tahkikatla pek çok konuda cevaba ulaşılacağını belirten Bozdağ, şöyle konuştu:

"Ama yeterli cevaplar ortaya çıkacak mı, onu beraber göreceğiz. Adil Öksüz ile ilgili pek çok rivayet çıktı, 'Şurada saklanıyor, buraya kaçtı, oraya gitti, birileri saklıyor, kaçırdı.' Bu ihtimallerin hepsinin de doğru olma ihtimali var mı, olabilir. Çünkü kesin bilgi kimsede yok. Milli İstihbarat Teşkilatımız, Emniyet istihbaratımız, güvenlik güçlerimiz, bütün kamu görevlileri ve bütün 80 milyon Türk insanı Adli Öksüz'ü bugün Türkiye'de arıyor. Çünkü görselleri medyada çıktı ve Adil Öksüz'ü herkes ezberledi. Gezebilmesi mümkün değil. Yani bir hareket halinde olsa, bu bulunabilir. Türkiye içinde birileri saklıyor olabilir, kendi tek başına saklanabileceğine ben ihtimal vermiyorum. Birileri saklıyor olabilir, yurt dışına kaçırılmış olabilir ya da birileri infaz etmiş olabilir ya da başka bir ihtimal olabilir...Ama şu anda devletin elinde Adil Öksüz'ün 'Şu anki durumu nedir? ' sorusuna verilebilecek kesin bir cevap yok. Devlet de mevcut bütün ihtimalleri değerlendirerek, süreci takip ediyor. Adil Öksüz hayattaysa eninde sonunda Türkiye devleti onu bulacak. Türkiye içinde veya dışında nerede olursa olsun, onu tutup Türkiye'ye getirecektir, Türk yargısının önüne çıkaracaktır. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Çünkü bu olup bitenlerin hesabını, ona millet adına Türk yargısı elbette soracaktır, diğer darbecilere ve FETÖ'cülere sorduğu gibi."

OHAL'in uzatılması

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, "tek tip kıyafet" konusuna ilişkin bir soruya ise Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün bu konuda bir hazırlık içerisinde olduklarına dair bir açıklama yaptığını ve o hazırlık tamamlandığında konunun değerlendirileceğini aktardı.

OHAL'in ne kadar daha uzatılacağına ilişkin soru üzerine Bozdağ, OHAL'in ihtiyaçtan doğduğunu dile getirdi.

Bozdağ, 15 Temmuz'daki darbe teşebbüsünün ülkenin demokrasisi, hukuk devleti, güvenliği ve devletin bekasının büyük bir tehdit altında olduğunu gösterdiğini hatırlatarak, terör örgütüyle mücadele etmek, devlet ve milleti bunların tehlikesinden kurtarmak için OHAL'in ilanına ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.

O süreçte OHAL'in 3 ayda bitirilmesinin hedeflendiğini anımsatan Bozdağ, "Daha sonra gördük ki görünen buz dağının bir kısmı. Türkiye'nin kısa bir süre içerisinde bu terör örgütüyle ve diğer terör örgütleriyle mücadelesini neticeye ulaştırma imkanı yok, ihtiyaç ve zaruret varlığını devam ettiriyor. O nedenle dört defa uzatıldı, şimdi beşinci kez uzatıldı." dedi.

Olağanüstü halin vatandaşın hak ve hürriyetlerini kısıtlamak ve Türkiye'yi olağanüstü bir yönetime götürmek için ilan edilmediğini söyleyen Bozdağ, şunları kaydetti:

"OHAL sadece devleti yönetenlere ve devlette görev alanlara Türkiye'nin 15 Temmuz'da darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kaldığı olağanüstü süreci ortadan kaldırıp, ülkeyi tekrar kısa sürede olağan hale döndürmek maksadıyla hızlı çalışmaları, hızlı karar almaları ve bu kararları etkin ve hızlı bir biçimde uygulamaları için hükümetimize ve devlet görevlilerine ilan edilmiştir. Vatandaşın rutininde bir olumsuzluk bugüne kadar olmamıştır. Terör örgütlerinde, teröristlerde ve bunlara destek verenlerin hayatında elbette değişiklikler olabiliyor çünkü bu olağanüstü hal terör örgütleri, teröristler ve bunların destekçileriyle devletin mücadelesi için ilan edilmiştir."

Bozdağ, taşeron işçilere kadro verilmesine ilişkin bir soru üzerine de "AK Parti hükümetleri bugüne kadar hangi sözü verdiyse yaptı. Bu konuda hükümetimizin verdiği sözlerden birisidir, programımızda yer almaktadır. Bakanlar Kurulumuzda daha önce defalarca görüşüldü. Bazı konularda ilave çalışma yapılması talimatı verildi ve bu çalışmalarda son noktaya geldi. İnşallah yeni yıla kadar veya en geç yeni yılın başında bu konuda atılması gereken adım atılacaktır." diye konuştu.

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement