Belçika istihbaratı: Dış kaynaklı casusluk faaliyetleri Soğuk Savaş'tan beri en yüksek seviyede

Belçika istihbaratı, ülkedeki dış kaynaklı casusluk faaliyetinin Soğuk Savaş'tan bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştığını duyurdu.

Belçika'nın Genel İstihbarat ve Güvenlik Servisi'nin ilk senelik raporuna göre, casusluk ve dış müdahale, Soğuk Savaş'tan bu yana görülmemiş seviyelere ulaştı.

Rusya'dan yönelen tehdit özellikle artan siber saldırılara, verilerin rehin alınması ve fidye ödenmediği takdirde ortadan kaldırılması olaylarındaki artışa odaklanıyor.

Bu tür saldırıların arkasında kimin olduğu sorusu olayları daha karmaşık hale getiriyor. Örneğin NATO üyelerinden birine yapılan saldırının failinin bir devlet olduğunun kanıtlanması halinde 5. madde gereği kolektif savunmayı harekete geçirebilecekken, saldırının niteliği bu kıstasın gerisinde kalıyor.

Rusya'nın başta enerji olmak üzere kritik altyapılara yönelik siber keşif faaliyetleri yürüttüğü de gözlemleniyor.

Devletlere paralel olarak, özel siber aktörler ve özel askeri şirketler vasıtasıyla yapılan casusluk faaliyetleri de bulunuyor. Muhalifler, gazeteciler, insan hakları aktivistleri gibi grupları hedef alan bu tür yapılara Rus Wagner şirketi ile dinleme skandalına karışan İsrailli Pegasus şirketi örnek gösteriliyor.

Servisin şefi Wim Robberecht, raporla ilgili yerel basına yaptığı açıklamada "Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana bildiğimiz sükunet sona erdi. Rusya'nın 2014'te Kırım'ı işgalinden bu yana durum bu. O zamandan beri güvenlik durumu yalnızca daha endişe verici hale geldi." diye konuştu.

Robberecht, söz konusu tehdidin sadece Rusya'dan değil, Çin'den de gelmeye başladığını belirterek, "Teknolojik olarak Çin son derece verimli. Geçen yıl hem içişleri hem de savunma departmanlarımızda devlete yakın Çinli operatörler tarafından hacklendik." ifadelerini kullandı.

Rusya ve Çin'e göre daha küçük ölçekte de olsa İran da siber saldırılar açısından öne çıkıyor.

Casusluk faaliyetleri Belçika'da bir süredir gündemde

Şubat ayında Belçika Adalet ve Kuzey Denizi Bakanı Vincent Van Quickenborne, Rusya'ya ait bir geminin Kuzey Denizi açıklarında Kasım 2022'den bu yana seyrettiğini ve geminin rüzgar santralleri, deniz altındaki doğal gaz ve diğer kritik altyapıya yaklaşmış olması nedeniyle casusluk şüphesiyle faaliyetlerinin araştırıldığını duyurmuştu.

Geçen haftalarda da Brüksel'deki Rus Büyükelçiliğinde hassas bilgileri Rusya'ya geri iletmek için kullanılan uydu iletişim ekipmanı gündem olmuş, Avrupa'da en fazla sayıda Rus "casus antenlerinin" Belçika'da konuşlu olduğu haberleri basına yansımıştı.

Brüksel NATO ve Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok uluslararası kuruma ev sahipliği yaptığı için Belçika'nın özellikle casusluk faaliyetlerinin hedefinde olduğu biliniyor.