Benim Adım Melek yarın akşam başlıyor

TRT 1'in yapımını Üs Yapım'ın, yapımcılığını Süreyya Yaşar Önal'ın üstlendiği, senaryosu Nilüfer Özçelik ve Berfu Ergenekon imzası taşıyan, yönetmen koltuğunda ise Cem Akyoldaş'ın oturduğu Benim Adım Melek, etkileyici hikayesiyle yarın akşam izleyici karşısına çıkacak.

Melek Karadağ (Nehir Erdoğan)

Gaziantep'in tanınmış ailelerinden Karadağların tek kızıdır. Herkese merhametli, anlayışlı, şefkatli davranan Melek bir tek kendisine karşı katıdır. Yıllar önce verdiği kararın bedelini ömrü boyunca ödemek zorunda olduğunu düşündüğü için hayattan beklentisiz, kanaatkâr bir kadındır. Tek isteği gurbette zorluklarla büyüttüğü üç çocuğu Defne, Kerem ve Ali Burak'ın, Almanya'nın bencil hayatından korumaktır. Melek, bir gün işyerinde düşer bayılır. Hastaneye götürülünce yapılan tahliller sonucu amansız bir hastalığın pençesine düştüğünü öğrenir. Hayattan kendisi için beklentisi olmayan Melek çocuklarını babalarına emanet edemeyeceğini bildiği halde onunla konuşmaya karar verir. Hastaneden eve geldiğinde onu kötü bir sürpriz beklemektedir.

Halil Şirhan (Kutsi)

Cumali ve Zümrüt'ün oğlu olan Halil, Antep'te baklavacılık yapmaktadır. Mert, yürekli, adalet duygusu yüksek, yardımsever, ahlaklı, aklı başında, güvenilir delikanlı bir adamdır.Hayali okulu bitirince Melek'le evlenip, kendilerine ait bir iş yeri açmak ve mutlu bir hayat sürmekken, Melek'in onu terk edip gitmesi Halil'in hayatının yönünü değiştirir. Melek'in başkasıyla Almanya'ya kaçtığı haberi onu yıkar. O günden sonra gönlünün kapısını aşka kapatır ancak Melek'i yüreğinden çıkarmaz.

Defne (Rabia Soytürk)

Melek ve Alpay'ın kızı Defne, Almanya'da lisede okumaktadır. Almanya'da doğmuş, oranın kültürüne kendini kaptırmış, gözü yükseklerdedir. Almanmış gibi davranmaya, onlar gibi yaşamaya çalışır. Melek'in geleneksel yaklaşımları ona baskı gibi geldiğinden anne kız arasında sürekli bir gerginlik vardır. Babasının sorumsuz, aldırmaz tavrı Defne'ye rahat hareket etme alanı açar.

Kerem (Ulvi Kahyaoğlu)

Melek ve Alpay'ın ikinci çocuğu olan Kerem, mecburi olmasına rağmen okulu asıp Almanya'nın mahalli bir futbol takımının yıldız grubunda oynamaktadır. Kerem kavgacı, dayılık yaparak dolanan bir Türk delikanlısıdır. Her fırsatta kavgaya tutuşan gençlerle gün geçtikçe arası daha da gerilen Kerem'in evde olan bitenden haberi yoktur.

Nefise Siret Karadağ (Şerif Sezer)

Seyit Ali'nin kız kardeşi, Mahmut, Melek ve Mithat'ın halasıdır. Nefise Siret, Karadağ ailesinin tek kızı olarak Antep'te doğmuş büyümüş, toprağın güçlü kadınıdır. Merhametini sert bakışlarının ardında büyüten, şefkati bazen can yakan, toprak gibi sıcak, ekilen tohumları büyüten, kusurları örten yüce gönüllüdür. En büyük hassasiyeti abisi, ailesi ve doğruluğunu sorgulamayı bile düşünmediği gelenekleridir. Yengesinin Mithat'ın doğumunda ölmesiyle, kucağına aldığı süt bebesi yeğeni Mithat'a sahip çıkan Nefise Siret, hiçbir zaman doğuramayacağını bildiği için anneliği bu küçük oğlanla tadar. Mahmut'un sakinliğini kendi babasına, Melek'in güzelliğini annesine, Mithat'ın yaramazlıklarını abisine benzeterek onlarla avunur. Konağın bütün sorumluluğunu üstüne alır. Melek, ailesini yüz üstü bırakıp hayırsızın biriyle Almanya'ya kaçmıştır. Feryat figanı kendisine yakıştırmayan Nefise Siret acısını bir başınayken yaşar. Abisine destek olmak için dimdik görünen Nefise Hanımın içi yangın yeridir.

Ömer Şirhan (Mustafa Mert Koç)

Şehit Hüseyin ve Vildan'ın oğlu olan Ömer, Tıp Fakültesi öğrencisidir. Sağduyulu, edepli, yaşıtlarına kıyasla ağırbaşlı, okumaya düşkün, el sanatlarına amcası gibi yatkın örnek bir delikanlıdır. Tıp fakültesi 4. sınıftadır.

Alpay Yıldırım (Kaan Çakır)

Melek'in kocası. Defne, Kerem ve Seyit Ali'nin babası. Almanya'da da iş güç tutturamayan Alpay, Melek'in kazandığı üç kuruşa gözünü diker. Çocuklar için verilen paraya tamah edecek kadar ciğersiz bir adam olan Alpay, Melek'in dönecek bir kapısının olmadığını bildiği için kadına her türlü eziyeti yapmaktan geri durmaz. Alpay Funda'ya aşık olunca planladığı yeni hayatına adım atmak ister.

Funda Yıldırım (Ece Özdikici)

Alpay'ın sevgilisi Funda, gurbetçi bir ailenin 6 çocuğundan biridir. Şık giyinmeyi, makyaj yapmayı seven Funda, lüks hayata düşkündür

Seyit Ali (Poyraz Ar)

Seyit Ali, Melek'in en küçük çocuğudur. Her durumda mutlu olacak bir şey bulan hayat dolu, neşeli bir çocuktur. Doğduğu günden itibaren babasının annesiyle bağırarak kavgalarına şahit olmuş, ablasının sinir krizlerine, abisinin isyankâr çıkışlarına maruz kaldığı için yüksek sese karşı hassasiyeti vardır. Melek hastaneden döndüğü gün, Alpay'la aralarında çıkan arbededen korkan Seyit Ali, annesinin kollarından sökerek onu alan babasıyla mecburen evden çıkar gider.

Seyit Ali Karadağ (Mehmet Çevik)

Melek, Mahmut, Mithat'ın babası olan Seyit Ali Karadağ, Gaziantep'te kebapçıdır. Antep topraklarının geleneklerine bağlı, aileyi her şeyin üstünde tutan, dostluğun kıymetini bilen, esnaf arasında güvenilirliği ve biraz da ani çıkışlarıyla bilinen, yüreği yumuşacık bir adamdır.Melek'in okulu bittiğinde yakın dostu Cumali'nin oğlu Halil ile evlendirmeye karar verir. Melek, nişan günü çok sevdiği babasını geride bırakarak sevdiği adam Alpay'la Almanya'ya kaçar. Dünya Seyit Ali'nin başına yıkılır. Bu haberle iki ailenin arasındaki ezeli dostluk ebedi düşmanlığa döner. Seyit Ali gözünün bebeği kızıyla birlikte, kadim dostunu da yitirir. Seyit Ali bu olaydan sonra iyice hırçınlaşır, dokunanı kıran, konuşanı yakan bir adam haline gelir. Sonunda Seyit Ali, kızını yaşarken öldürür ve Melek'in adının anılmasını yasaklar.

Mahmut Karadağ (muharrem Türkseven)

Mahmut, Seyit Ali'nin büyük oğludur. Babasının yanında kebapçılık yapmaktadır. Naif bir kişiliği olan Mahmut, yörenin erkeklerinin aksine, müziğe yetenekli, duygusal, vicdan, merhamet ve adalet duygusu geleneklerin üstünde bir adamdır. Mahmut, kardeşleri arasında annelerini en çok tanıyan ilk çocuk olarak onun ölümünden sonra hem babasının hem kardeşlerinin acısını sırtlanarak büyür. Bütün bunların üstüne Melek'in kendi arkadaşı Alpay'la kaçışı Mahmut için büyük utanç kaynağı olur. Melek'in gidişinden sonra babasının artan hoyratlığı karşısında Mahmut sessiz, aciz bir adam olup çıkar. Karısı Kadriye'nin baskın karakteri yüzünden iyice içine kapanan Mahmut, dükkanda babasını sözünden çıkmayan, kardeşi Mithat'ın onu açıktan küçümseyen tavırlarına aldırmayan, karısının dırdırlarını dinler gibi yaparak huzuru bulmaya çalışan bir adamdır.

Mithat Karadağ (Saim Güveloğlu)

Seyit Ali'nin oğlu Mithat, kimsenin yüzüne açıkça söylememesine rağmen annesinin hayatına sebep olduğunu düşünerek büyür. Kendisini içten içe suçladığı kadar, babasının gözünde de aynı duyguyu yakalayan Mithat'ın, Seyit Ali ile arası hiçbir zaman süt liman olmaz. Sert, kabadayı tavırlı, namus kavramına fazlasıyla takıntılı, halası dışında kadınları küçümseyen, aslında kendisinden başka herkesi küçümseyen bir adamdır.

Kadriye Karadağ (Hande Kaptan)

Mahmut'un karısı olan Kadriye, Karadağların gelini olmak ilk yıllarda onun için çok havalı bir durumsa da çocuk sahibi olamadığını anladığında evliliği Mahmut'a katlanmaktan öteye gidemez. Gelenekler ve mahalle baskısı yüzünden kendini bu evliliği sürdürmeye mecbur eder. Fitneci dedikoducu bir kadındır.

Cumali Şirhan (Nizam Namidar)

Halil'in babası Cumail Şirhan Antep'te tatlıcılık yapmaktadır. Kendileri kadar köklü Karadağlardan Seyit Ali'yle çocukluk arkadaşıdır. Seyit Ali'nin kızı Melek'le oğlu Halil'i evlendirmek ister. Nişan günü bütün Antep'e duyurulur, herkes davetlidir, ancak aynı gün aile için bir şeref lekesi olarak alınlarına sürülür. Melek oğlunu ortada bırakıp kaçmıştır. Can dostu Seyit Ali artık düşmanıdır.

Zümrüt Şirhan (Zeyno Eracar)

Halil'in annesi Zümrüt, vefakar, cefakar, kocası ve çocuklarına kendini adamış, anlayışlı, dikkatli bir kadındır. Melek'in kaçışı oğlu kadar onu da üzer. Cumali'nin dur durak bilmeyen öfkesini dindirmeye çalışırken, gözünden sakındığı oğluna da destek olmaya çalışır. Geliniyle aynı evde, torununu büyütür.