BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı"

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Dünyamız her yıl 10 milyon hektar tarım alanı kaybetmekte, toprak verimliliğinin azaldığı bölgelerde yaklaşık 1 milyar insan yeterli seviyede beslenememektedir" dedi.

Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortağı olduğu, Türkiye'nin ev sahipliğinde, ATO Congresium'da düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı (UNCCD COP12) başladı.

Konferansın başında söz alan UNCCD COP11 dönem başkanı Namibya Çevre ve Turizm Bakanı Uahekua Herunga, Ankara'da meydana gelen terör saldırısını kınadı. Herunga'nın davetiyle konferansın tarafları, saldırıda hayatını kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu.

Daha sonra UNCCD COP12 başkanlık seçimine geçildi. Taraflarca önerilen, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, salondaki katılımcıların tümünün oylarıyla BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı başkanlığına seçildi.

- Çölleşme en önemli küresel mesele

Bakan Eroğlu, burada yaptığı konuşmada, pek çok uluslararası toplantıya ev sahipliği yapan Türkiye'nin, bu toplantıya da ev sahipliği yapmasından memnuniyet duyduğunu söyledi.

Şilili ünlü şair ve yazar Pablo Neruda'nın "Havasız susuz dünya büyük bir boşluktur, orman ve meyve insanlara konuşur, çölün dili ise sessizliktir" dizelerini anımsatan Eroğlu, "Bizler insanlığın geleceği adına tabiatın sesine kulak vermeli, topraklarımız çölleşmeden gerekli tedbirleri acilen almalıyız. İşte bizler bu sese kulak vermek için bugün buradayız. Küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık ve çölleşme en önemli küresel meseledir" ifadesini kullandı.

"Yeryüzündeki 4 milyar hektardan fazla alanda ve 110'dan fazla ülkede, takriben 1,5 milyar kişiyi tehdit eden, arazi tahribatı, kuraklık ve çölleşme sadece çevresel bir problem olmayıp ekonomiyi, güvenliği ve kalkınmayı da olumsuz etkilemektedir" diyen Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Dünya nüfusu artmakta olup, 2050 yılında 9 milyarı geçeceği tahmin edilmektedir. Artan nüfusun gıda talebinin karşılanmasıyla alakalı ciddi endişeler bulunmaktadır. Dünya nüfusunun yüzde 40'ını oluşturan 2,8 milyar insan halen su kıtlığı yaşıyor ve 9 milyon insan sağlıklı suya erişemiyor. Çölleşme, toplumların geçim kaynaklarını etkileyen, kimi zaman göçe zorlayan küresel bir meseledir. Harplerden sonra en büyük göçler, çölleşme ve kuraklıktan kaynaklanmaktadır. Bu durum, dünyada her yıl 500 bin kişiye evini terk ettirmektedir. Beslenme insanların en temel ihtiyacıdır. Dünyamız her yıl 10 milyon hektar tarım alanı kaybetmekte, toprak verimliliğinin azaldığı bölgelerde yaklaşık 1 milyar insan yeterli seviyede beslenememektedir. Toprağın yanlış kullanımı nedeniyle 2035 yılına kadar küresel gıda üretiminin yüzde 12 azalması beklenmektedir. Gerekli tedbirlerin acilen alınmaması halinde, yeterli seviyede beslenemeyen insanların sayısı artacaktır."

Eroğlu, dünyada son 2 asırdan bu yana çarpık sanayileşme ve şehirleşme sebebiyle zirai alanların yarıdan fazlasının verimsizleştiğini ve sadece yüzde 10'unun geri kazanıldığını aktardı.

Bu durumun sebep olduğu ekonomik kaybın yaklaşık 500 milyar dolar olduğunun tahmin edildiğini anlatan Eroğlu, "Hayatımız ve medeniyetimiz toprağa bağlı. Geliniz, sağlıklı bir hayat için çalışarak, tedbirler alarak gıda ve su hakkımızı teminat altına alalım. Topraklarımıza sahip çıkalım" dedi.

Eroğlu, Türkiye'nin çölleşme ve ağaçlandırma konusunda çok önemli hamleler gerçekleştirdiğini, Türkiye'nin orman alanını 9 milyon dekar artırdığını dile getirdi.

COP12 Hatıra Ormanı

Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzüncü kuruluş yıl dönümü olan 2023'te, orman alanını yüzde 27,8'den yüzde 30'a çıkarmayı hedeflediklerini anlatan Eroğlu, "2023 yılına kadar dünyadaki her insan için Türkiye'de bir fidan olmak üzere 7 milyar fidanı toprakla buluşturmayı planlıyoruz. Her insan için bir fidan. Ayrıca COP 12'ye katılan herkes için birer fidan dikildi. COP 12 hatıra ormanı da tahsis edildi. Artık Ankara'da sizlerin her birinin bir ağacı var" diye konuştu.

Eroğlu, toplantı neticesinde ortaya çıkacak fikirlerin tabiatı koruma şuurunu artırması temennisinde bulundu.

Bakan Eroğlu, konferansın düzenlenmesinde desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve UNCCD İcra Direktörü Monique Barbut ve diğer kurumlara teşekkür etti.

Melih Gökçek

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de konuşmasına, Ankara Garı önündeki terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek başladı.

Saldırının bütün Türkiye'ye yapılmış bir saldırı olduğunu vurgulayan Gökçek, "Her zamankinden çok birlik olma zamanı. Kökeni ne olursa olsun terör örgütleri insanlık suçu işlemektedir. BM çatısı altında terörün her türlüsüne karşı herkesin dayanışma içinde hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunlar amacına ulaşamayacak ve insanlık vicdanında her zaman mahkum olacaktır" ifadelerini kullandı.

Konferansa Ankara'nın ev sahipliği yapmasının gurur vesilesi olduğuna işaret eden Gökçek, "Hem insanların refahı hem de gelecek nesiller adına konan mücadele açısından önemli bir buluşma. Yarı kurak araziye sahip ülkemizde, kurumların ve vatandaşların gerekli sorumlulukları yerine getirmesi için farkındalığı artıracağını umut ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.