Yalıkavak, Güvercinlik ve Pina Yarımadası'nda deniz dibine yapılmış metrelerce uzunluğundaki beton duvarlar bu kadarına da pes dedirtti. Dalgıçlar tarafından fark edilen beton duvarların uzunluğunu gören dalgıçlar şaşkınlıklarını gizleyemedi. Denizin metrelerce dibine beton bloklar yerleştirilerek yapılan duvarların yapım nedeni ise 'yok artık' dedirtti. Beton blogların deniz dibine yerleştirilmesinin nedenlerinden birinin, sahile dökülen kaçak kumların deniz dalgası ile gitmemesi için yapıldığı öğrenildi.
Deniz dibindeki ekolojik dengeyi bozan ve posidonia çayırlarının yok edilerek yapılan duvarlar deniz canlılarının yaşam alanlarını da yok ediyor. Bodrum'un birçok koyunda olduğu tespit edilen duvarlar, karada yapılan kaçak inşaatların denizin dibine kadar indiği görüldü.
Bazı otel ve sitelerin ise kış aylarından dikkat çekmeden beton blokları üzerine beton blok koymaya devam ediyor. Yıllar süren çalışma sonucunda denize sıfır hale gelecek şekilde beton duvarları üst üstte koyarak kıyı şerit çizgisinde değişiklik yaptıkları öğrenildi. Sahilleri küçük olan bazı otel ve siteler inşaat aşamasındayken deniz dibine beton blokları döşemeye başladıkları, otel yapımı veya site yapımı bitene kadar üst üste koydukları betonların içerisini molozla doldurup üzerine ise kum sererek sahil yaptıkları ortaya çıktı. Yapılan suni sahiller nedeniyle Bodrum'un kıyı şeridinin de değiştiği öğrenildi.
Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz denizin ciddi şekilde zarar gördüğünü söyleyerek "Yarım adanın özellikle kuzey sahillerinde, yaptığımız denetimlerde de rastladığımız o duvarlar. Bahsettiğiniz o duvarlar kum tutma bahanesi ile yapılmış, denize sürekli kum dolgusu yapılıyor sürekli. O kumlar o bölgenin şartlarına uyumlu olmadığı için dağılıyor. Bu sefer bunları dağıtmamak için denizde duvarlar örülmeye başlandı. Denize duvar örülüyor, sonra set çekiliyor, arkasından kumlar indiriliyor. Posidonia çayırları kazılıyor. Suni bir plaj havası veriliyor. Ciddi oranda deniz dibine zarar veren bir durumdur" dedi.
Kıyı kanunlarının kağıt üzerinde kaldığını da ifade eden Yılmaz "Turizmin öyle bir dokunulmazlığı oldu ki, kıyı kamuya açık, ama bunlar kağıt üzerinde kalıyor. Kanuni yaptırımlar kağıt üzerinde kalıyor. Denize sıfır yanaşmayı bırakın, İskeleler ile sıfır noktasından denizin içerisinde yerler yapıldı. O da yetmedi, deniz dibinde kumlama yapmak için duvarlar örülerek gittikçe denizin içerisine doğru gelişen bir turizm var ama bu maalesef sürdürülebilir bir turizm değil. Turizm konusunda rakiplerimizin hiçbir tanesinde kıyılar bu kadar acımasızca katledilmiyor. Buna bir dur denip önlem alınmazsa yakında kıyılarımız bir felaket haline gelecek. Sularımız kirlenecek, kıyı erozyonuna uğrayacağız. Bedelini ağır ödeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Bazı bölgelerde duvarların uzunluğunun da 500 metreye kadar çıktığını da sözlerine ekleyen Kont Konseyi Başkanı Arif Yılmaz "Duvarların uzunlukları bölge bölge değişiyor. Benimde tespit ettiğim yerler var. Bazı yerlerde 300 metre, 500 metre uzunluğunda örülmüş duvarlara rastlaya biliyorsunuz. Bunlar deniz seviyesinde görülen işlemler değil. Denizin dibinde yapılan inşaatlar. Önce denizin dibinde kum tutucu duvar diye yapılıyor. Arkasından o duvar yükseliyor, içerisi de dolu oluyor. Onun önüne bir duvar daha örülüyor. Denize doğru ilerleyen bir turizmimiz var ama bu aynı zamanda kıyılardaki turizmin sonunu getiriyor. Dünyada bir takım uygulamalarda kum tutmak için şişme ve hortum sitemleri var. Fakat bunların yaptığı işlem dalgalarla kıyıya vuran kumun geriye çekilmesini engellemek içindir. Bizde bu artık farklı işlemeye başladı. Duvarı çek, denizin normal kumlamasını alma dışarıdan kumu getir, üstüne dök, dolgu yap şekline dönüştü. Bu da ciddi zarar veriyor, denizlerimize ve kıyılarımıza" ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Ekonomi › Bodrum'da denizin dibine bile kaçak duvar ördüler - Son Dakika
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, harcamaları kontrol etmek ve kesintiye gitmek için çaba göstereceklerini belirtti. Şimşek, enflasyonu düşürmek, mali disiplini sağlamak ve yapısal reformları hayata geçirmek gibi hedeflerinin olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türkiye'nin uluslararası yatırımcıların güvenini yeniden kazandığını ve ekonomide ilerleme kaydedildiğini söyledi.
Kayseri'de düzenlenen törende, Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi kapsamında çiftçilere 700 ton sertifikalı nohut, aspir, yeşil mercimek, sorgum sudan ve kuru fasulye tohumu dağıtıldı. Kayseri'nin tarım ve hayvancılıkta önemli bir noktada yer aldığı belirtilirken, proje kapsamında son 4 yılda 8 bin ton muhtelif tohum dağıtımı gerçekleştiği ve 400 bin dekar alanın tarımsal üretime kazandırıldığı ifade edildi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul İl Örgütü, hükümete gönderdiği açık mektupta asgari ücretin yılda bir kez artmasını isteyen Merkez Bankası Başkanı ve bu yıl asgari ücrete ikinci bir zam yapılmayacağını söyleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ı Merkez Bankası önünde düzenlediği basın açıklamasıyla protesto etti. TİP üyeleri, Merkez Bankası Başkanı'nın hemen görevden alınmasını istedi.
Akkuyu Nükleer AŞ Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktör Yardımcısı Denis Radchenko, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) ayarlama ve başlatma safhasının santralin ömrü için çok önemli bir aşama olduğunu belirtti. Radchenko, birinci ünitede nükleerle ilgili binalarda ana inşaat çalışmalarının tamamlandığını ve şu anda ayarlama ve başlatma çalışmalarına kapsamlı olarak başladıklarını söyledi. Kontrollerin ardından sıcak ve soğuk deneme aşamasına geçileceğini belirten Radchenko, bu yılın sonuna kadar birinci ünitede ilk test elektrik enerjisini elde etmeyi planladıklarını ifade etti.
Sakarya'nın Söğütlü ilçesinde kurulması planlanan karma organize sanayi bölgesinde yatırım yapmak isteyen 40 firma ile sözleşme yapıldı. Söğütlü Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ön tahsis protokol toplantısı, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) meclis salonunda gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan yetkililer, yatırımcıların seçimi konusunda titiz davrandıklarını ve Söğütlü OSB'nin şehrin ihracat hedeflerine katkı sağlayacağını belirtti. Yeni OSB'nin kurulmasında emeği geçenlere teşekkür edildi ve yatırımcı firmalarla ön sözleşme imzalandı.
Van Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Necdet Takva, Van'da her türlü yük taşımacılığı yapanlara 'K' Türü yetki belgesi verme yetkisini tekrar kazandıklarını açıkladı. Uzun süren çalışmalar sonucunda yetkinin geri alınmasıyla Van TSO'nun itibarının geri kazanılacağı ve kullanıcıların işlemlerinin kolaylaşacağı belirtildi.
Yorumlar (15)