Bolu Valisi Ahmet Ümit ve eşi Şengül Ümit'in ev sahipliğinde "19 Eylül Gaziler Günü" nedeniyle Bolu Merkez ve ilçelerden gelen gaziler ve şehit yakınlarının onuruna yemek programı düzenlendi.
Solmaz- Ahmet Baysal Öğretmenevi'nde düzenlenen yemeğe Bolu Valisi Ahmet Ümit ve eşi Şengül Ümit, Bolu Garnizon Komutan Vekili Piyade Komando Albay İslam Can ile eşi, Bolu İdare Mahkemesi Başkanı Turgut Delal ve eşi, İl Emniyet Müdürü Sadettin Aksoy ve eşi, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Haluk Saygılı, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Vekili Timuçin Erem, İl Müftüsü Ali Rıza Tahiroğlu, kamu kurum ve kuruluşları müdürleri, Bolu merkez ve ilçelerinden gelen gaziler, gazi aileleri ve şehit yakınları katıldı.
Bolu Valisi Ahmet Ümit ile eşi Şengül Ümit, Gaziler ve şehit yakınları onuruna verilen yemeğe katılım sağlayan tüm konukları karşıladılar.
Düzenlenen yemekte Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Bolu Valisi Ahmet Ümit konuşma yaptı.
Konuşmasına; Hüseyin Nihal Adsız'ın Yakarış şiirinin;
...
Koca Yavuz dirilip bize buyruk verirse bir gün,
Kızgın kum çöllerini yeni baştan aşarız biz.
Kanlarımız sebildir; akıtarak hepsini
Belirsiz mezarlarda anılmadan yaşarız biz.
dizelerini okuyarak başlayan Sayın Valimiz Ahmet Ümit, "Ülkemizin ve milletimizin bekası için görev yaparken canlarını ortaya koyarak yürüttükleri mücadele sonunda gazilikle şereflenen tüm gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e gazi ve müşir unvanının verilişinin yıldönümünü kutluyorum.
Bin yıldır milletimizin bekası, vatanımızın bütünlüğü, devletimizin yaşaması için bu toprakları teriyle, gerektiğinde kanıyla ıslatmış tüm ecdadımızı tazimle yad ediyorum. Ülkemize gaziler ve şehitler kazandıran tüm anneleri, babaları hürmetle selamlıyorum. Bu uğurda eşlerini, babalarını, kardeşlerini, kardeşi mesabesindeki arkadaşlarını kaybeden tüm vatandaşlarıma baş sağlığı diliyorum.
19 Eylül Gaziler gününüz kutlu olsun" dedi.
Bolu Valisi Ahmet Ümit konuşmasında; "Bundan 250 yıl geriye giderseniz Amerikalıları, 900 yıl geriye giderseniz Rusları, 1200 yıl geriye giderseniz İngilizleri, 1700 yıl geriye giderseniz Fransızları, 2000 yıl geriye giderseniz Almanları bulamazsınız.
Ama insanlık tarihinde ne kadar geriye giderseniz gidin her zaman Türk milletine rastlarsınız. Tarihten türkü çıkartırsanız geriye hiçbir milletin tarihini bulamazsınız.
İşte yüz yıllardır her türlü taarruza rağmen, Türk Milletinin her devirde var olabilmesinin çok mühim bir şifresi bulunmaktadır. O şifre şehitlik ve gazilik ruhudur.
Aziz milletimiz şanlı zaferlerle tarihin akışını değiştirirken, "ölürsem şehit, kalırsam gazi" inancıyla;
"Bir dileğim var ölüm isterim,
Orduma gazi dedi peygamberim... "
Muştusuyla büyük mücadeleler vermiş, Bayrağını, vatanını ve istikbalini canı pahasına korumuş, bizlere kahramanlıklarla dopdolu bir tarih emanet etmiştir" ifadelerine yer verdi.
Milletimiz 1071'de Anadolu'nun kapılarını açarken, Çanakkale ve İstiklal Savaşlarında vatanına sahip çıkarken, terörle mücadelede ve 15 Temmuz'da hainlere karşı istikbalimizi korurken gaza anlayışını tüm değerlerin üzerinde tuttuğunu belirten Vali Ümit, "Göğüslerini vatanlarının selameti için siper etmiş olan şehit ve gazilerimiz, milletimizin nezdinde en muteber mertebede bulunmaktadır.
Gerek inanç değerlerimizde gerekse kültürümüzde Şehitlik ve gazilik unvanları, hiçbir maddi değerle, hiçbir dünyevi payeyle ölçülemeyecek derecede büyük bir şereftir. Bu gazi milletin bir ferdi olmak, hepimiz için büyük onur ve gurur kaynağıdır.
Dünyanın 34 farklı ülkesinde 78 şehitliği olan bir milletiz. Bizler Balkan Savaşı'ndan Çanakkale'ye, Mısır ve Suriye'den Galiçya'ya, Kafkas Cephesi'nden İstiklal Harbi'ne kadar coğrafyamızın dört bir köşesinde mücadele eden kahramanlarımızın aziz hatıralarıyla büyümüş bir nesiliz.
Atatürk'ün ifadesiyle;
Özgürlük ve bağımsızlık milletimizin karakteridir.
Ancak Milletimizin özgürlüğünde ve bağımsızlığında başkalarının sömürülmesi değil, kaynaklarına el konulması değil, yok edilmeleri değil, bilakis mazlum milletlerin muhafazası, haksızlığa uğramışların haklarının iadesi, dünyaya adaletin tanıtılması, İnsani değerlerin yayılması, insanlık ve medeniyetimizin yaşatılması vardır.
Çünkü aziz milletimizin en önemli prensiplerinden birisi yaratılanı yaradandan ötürü sevmektir. Devleti yaşatmak için insanı yaşatmaktır.
"İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür.
İmansız olan paslı yürek sinede yüktür. "
Değerli gazilerimiz,
Sizler, Vatanımız, milletimiz, milli birlik ve beraberliğimiz için şehitliği göze alarak çıktığınız yolda Gazi oldunuz.
Her gazimiz, her şehidimiz devletimizin ve milletimizin ortak değeridir.
Devletimiz şehit ailelerine ve gazilerimize her zamankinden daha çok sahip çıkmak için bütün imkanlarını seferber etmekte ve uygulamayı yakinen takip etmektedir.
Bu vesile ile sizlere Sayın Cumhurbaşkanımızın kalbi selam ve muhabbetlerini arz ediyorum.
Bu topraklar kimin kanıyla, kimin teriyle yoğrulmuşsa bu coğrafya O'nundur. Bu coğrafyanın her kilometrekaresinde 1, 5 şehidimiz bulunmaktadır. Esasen bu millet topyekün gazi bir millettir.
Onun için İstiklal Şairimiz ne diyor:
"Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. "
Bu topraklar böyle bir toprak, bu topraklarda boşluk yok. Her tarafta şehitlerimizin ve gazilerimizin kanları ve maneviyatları bulunmaktadır. Öyleyse Şehitlerin maneviyatlarını incitmeyelim. Yasal gayri yasal demeden, kişisel çıkarların, günlük hesapların peşinde koşarak, bilerek veya bilmeden küresel emperyalistlerin değirmenine su taşıyarak
tarihimize, ecdadımıza ve şehitlerimize saygısızlık etmeyelim.
Yüce Milletimiz özü itibarıyla; Şehadet ve gazilik ruhunu peygamberimizden ve O'nun ashabından nasıl aldıysa,
Oğuzlarda, Kayılarda, Karahanlılarda, Gaznelilerde, Selçukluda, Osmanlı'da, Cumhuriyet'te, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'te ve onun askerlerinde nasıl bulduysa,
bu memleketin öz evlatları aynı Şehadet ve gazilik şuuruyla yaşıyor. Bu halet içinde olmak hepimizin temel görevidir.
Bu duygu ve düşüncelerimle,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, ülkemizin bağımsızlığı ve milletimizin bütünlüğü uğruna; Malazgirtten Miryekefelona, Niğboludan Kosovaya, Mercidabıktan Mohaça, Sakaryadan Dumlupınara, Koreden Kıbrısa, Afrinden İdlibe, Doğudan Güneydoğuya terörle mücadelede ve 15 Temmuz'da hayatlarını ortaya koyan şanlı gazilerimizi şükran ve minnetle, bu uğurda canlarını feda eden ve kadimden itibaren bu toprakları bize vatan kılan aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Hayatta olan tüm kahraman gazilerimizin Gaziler Günü'nü tebrik ediyor, sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum" dedi.
Sayın Valimiz Ahmet Ümit'in konuşmasının ardından yemek ikramında bulunuldu.
İl Müftüsü Ali Rıza Tahiroğlu tarafından yemek duası yapıldı.
Duanın ardından Sayın Valimiz Ahmet Ümit ile eşi Şengül Ümit, yemeğe katılım sağlayan şehitlerimizin yakınlarını, gazilerimizi ve gazilerimizin yakınlarını yemeğe katılımlarından dolayı teşekkür ettiler ve "19 Eylül Gaziler" gününü kutladılar.
Son Dakika › Toplum › Gaziler ve Şehit Yakınları Onuruna Yemek Programı Düzenlendi - Son Dakika
İstanbul'da 15-16 yaşlarında oldukları tahmin edilen liseli iki genç, ailelerin yaşadığı iki bina arasında yere serdikleri bez parçası üzerinde güpegündüz ilişkiye girdi. O anlar çevredeki bir vatandaş tarafından saniye saniye kaydedildi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde metruk yapıda bulunan yeni doğmuş erkek bebeği bırakan anne hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. Anne, 'alt soydan akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İstanbul Fatih Cami avlusunda bir adam, sigara içen kadınlara 'Neden oruç tutmuyorsunuz' dedikten sonra hakaret etti. Kadınlar, uğradıkları hakarete karşılık vererek adama saldırdı. Polis ekipleri müdahale etti ve adamı yakaladı.
İstanbul Kadıköy'de bir minibüs şoförü ile kadın sürücü arasında trafikte çıkan tartışma sonucunda şoför, kadına saldırdı. Vatandaşların araya girmesiyle kavga sona erdi ve sürücüler olay yerinden ayrıldı. O anlar ise başka bir sürücünün cep telefonu kamerasına yansıdı.
Adana'da bir eğlence mekanında kıskançlık krizine giren bir kadın, kıskandığı kadının üzerine bir kova dolusu su döktü ve ardından saldırdı. Olay, diğer mekan müşterileri tarafından şaşkınlıkla izlendi.
Esenyurt'ta bir müşterinin sipariş verdiği yemeğin dökülmesi üzerine çıkan tartışma, çevredeki esnaf ve kuryelerin de dahil olduğu büyük bir kavgaya dönüştü. Kavgada çekiç ve sopaların kullanıldığı olayda 4 esnaf yaralandı.
Trabzonspor-Fenerbahçe maçı sonrası çıkan olaylarda gözaltına alınan ve tutuklanan Engin Taşkın'ın babası İsmet Taşkın, oğlunun tutuklanmasına isyan etti. Fenerbahçelilerin gönlü olsun diye tutuklama oldu. Bu çocuklar Trabzonspor için sahaya gidiyor. Sahada bu çocuklara yumruk, tekme atan oyuncular ceza almayacaksa bu ülkenin ekmeğini yemesinler.