Brexit krizine yargı da katıldı - Son Dakika
Güncel

Brexit krizine yargı da katıldı

Brexit krizine yargı da katıldı

Dün sabah saatlerinde, siyah elbisesi üzerinde kocaman bir örümcek broşuyla kameraların karşısına geçen İngiliz Yüksek Mahkemesi Başkanı Brenda Hale, Başbakan Boris Johnson'un daha önceki yazımızda [1] ele aldığımız meclisi tatil kararının, hukuka aykırı ve yok hükmünde olduğu sonucuna...

25.09.2019 11:57
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Dün sabah saatlerinde, siyah elbisesi üzerinde kocaman bir örümcek broşuyla kameraların karşısına geçen İngiliz Yüksek Mahkemesi Başkanı Brenda Hale, Başbakan Boris Johnson'un daha önceki yazımızda [1] ele aldığımız meclisi tatil kararının, hukuka aykırı ve yok hükmünde olduğu sonucuna vardıklarını ilan etti. Mahkeme, kararını 11 yargıcın oybirliğiyle verdi ve bu karara karşı bir kanun yoluna gidilmesi de mümkün değil. Mahkemenin kararında meclisin tatil kararının yok hükmünde olduğunu ilan etmesi üzerine, Meclis Başkanı John Bercow öğle saatlerinde bir basın açıklaması yaparak meclisin bugün itibarıyla açılacağını ve bu kararını parti liderlerine ilettiğini ifade etti. Avam Kamarası bugün saat 11: 30'da acil sorular konusundaki oturumuyla birlikte rutin faaliyetlerine yeniden başlamış olacak.

Mahkeme kararına bakıldığında, esasen Başbakan Johnson'ın meclisi 14 Ekim 2019 tarihine kadar tatil etmesinin hukuka uygun olup olmadığını değerlendirdiği görülüyor. Mahkeme, kararını, biri İngiliz ve Galler diğeri İskoçya Mahkemelerinden gelen iki farklı karara ilişkin temyiz başvurusu üzerine verdi. Bu ay içinde İngiliz Mahkemesi başbakanın meclisi tatil kararının hukuka uygun olduğuna, İskoç Mahkemesi ise meclis tatilinin hukuka aykırı olduğuna karar vermişti.

Yüksek Mahkeme, mevcut vakanın daha önce karşılaşılmamış ve gelecekte de yaşanması pek muhtemel olmayan, tabiri caizse bir kereye mahsus nitelikte olduğunu; ancak İngiliz hukuk sisteminin bu ve benzeri müşkül durumlara cevap verebileceğini ve mevcut vakanın çözümünde gerekli hukuki araçlara sahip olduğunu vurguladı.

- Hükümetin tezleri kabul görmedi

Mahkeme kararını, meclisi tatil etme yetkisinin genel olarak hukuka uygunluğundan ziyade Başbakan Boris Johnson'ın Kraliçe'ye meclisi tatil etme tavsiyesinin ve bunun sonucu verilen meclis tatil kararının hukuka uygunluğu üzerine bina etti. Bu noktada, teknik terim olarak tavsiye (advice) ifadesi kullanılsa da Kraliçe'nin başbakanın talebini reddetme yetkisinin olmadığının altının çizilmesi gerekiyor.

Kararda Mahkeme, ilk olarak Başbakan Boris Johnson'ın meclisi tatil etme konusunda Kraliçe'ye verdiği tavsiyenin Mahkeme'nin yargı yetkisi (justiciable) dahilinde olup olmadığını tartışıyor. Bu konu önem arz ediyor. Zira başından beri bu meselenin mahkemenin önüne getirilmesine karşı çıkan hükümet kanadı ve aynı görüşte olan hukukçular, Yüksek Mahkeme'nin bu konuda yetkili olmadığını, meselenin siyasi iradenin, yani yürütmenin inhisarında ve dolayısıyla yargı denetimi dışında olduğu görüşünü savunuyordu. Mahkeme ise yüzyıllardır mahkemelerin hükümetin faaliyetlerinin hukuka uygunluğunu denetlediğini ifade ettikten sonra, kendisinin somut vaka bakımından yetkili olduğunu ilan etti.

Mahkeme daha sonra meclisi tatil etme yetkisinin sınırları konusundaki görüşlerini açıkladı. Mahkeme, kararında, söz konusu yetkinin sınırlarının tayini hususunu, İngiliz Anayasa hukukunun en temel ilkelerinden olan meclisin egemenliği (the principle of parliamentary sovereignty) ve meclisin sorumluluğu (the principle of accountability) bakımından ele alıyor. Meclisin egemenliği ilkesi, genel anlamıyla meclis tarafından kabul edilen ve Kraliçe tarafından onaylanmış kanunların, İngiliz hukuk sisteminde hükümet ve yargıyı bağlayan en önemli mevzuat tipi olması olarak anlaşılıyor. Buna karşılık Yüksek Mahkeme, söz konusu ilkenin kapsamının bununla sınırlı olmadığını, 17. yüzyıldan bu tarafa verilen kararlarda mahkemelerin yürütmeye karşı meclisin egemenliğini korumak için bu ilkeye müracaat ettiklerini ifade ediyor. Bu yorum çerçevesinde Mahkeme, yürütmenin meclisi, onun yasama yetkisini kullanmasına mani olacak şekilde istediği kadar tatil edemeyeceğini, bunun meclisin egemenliğinin bir ihlali olacağını vurguluyor. Bu nedenle Mahkeme, sınırlandırılmamış bir meclisi tatil yetkisinin meclisin egemenliği ilkesinin ihlali olacağı sonucuna varıyor ve modern uygulamada meclisin çok kısa süreliğine tatil edildiği hususunu kaydediyor.

Mahkeme, "meclisin sorumluluğu" veya "hesap verebilirliği" olarak ifade edebileceğimiz anayasal ilke bağlamında ise meşhur İngiliz Yargıç Lord Bingham'a atıfla, başbakan ve kabinenin meclise karşı sorumlu olmasının Westminster demokrasinin temel özelliği olduğunu değerlendiriyor. Mahkeme benzer şekilde bu ilkenin de kısa süreli meclis tatillerinde ihlal edilmiş olmayacağını, buna mukabil meclisin tatil süresi uzadıkça hükümete hesap sorabilme imkanının ortadan kalkabileceğini ifade ediyor. Mahkeme genel ilkeler ışığında, bir meclisi tatil etme kararının veya bu konuda Kraliçe'ye tavsiyede bulunmanın meclisin çalışmasına engel olacak uzunlukta olması ve makul bir gerekçe olmaması hallerinde hukuka aykırı olacağı neticesine ulaşıyor. Mahkeme'ye göre bir meclis tatili kararı, meclisin kanun koyucu ve yürütmenin denetlenmesi işlevlerini yerine getirmesine engel olduğundan hukuka aykırı nitelikte olacaktır. Bu nedenle de bu gibi durumlarda Mahkeme, şayet meclisi tatil kararının etkilerinin oldukça ciddi olması halinde istisnai olarak bu nevi hukuka aykırı bulduğu kararlara müdahale edeceğini ifade ediyor.

- Parlamento işlevsiz bırakıldı

Bu genel değerlendirmelerden sonra Mahkeme, somut vakadaki meclis tatili kararının meclisin çalışmasına engel olarak anayasal işlevlerini yerine getirmesine mani olup olmadığını değerlendiriyor. Mahkeme öncelikle bunun mutad bir meclis tatili kararı olmadığını, bilakis meclisin yaz tatilinin sona ermesi ile 31 Ekim 2019 tarihi arasındaki sekiz haftalık çalışma süresinin beş haftasınında meclisin çalışmasına engel olduğunu ifade ediyor. Mahkeme, bu süre zarfında ne Avam ne de Lordlar Kamarası'nın toplanabileceğini vurguluyor. Keza Mahkeme, İngiltere'nin AB'den ayrılma tarihi olarak belirlenen 31 Ekim 2019 öncesinde, meclisin açık kalmasının ve seçilmiş temsilcilerin bu konuda görüşlerini ortaya koymalarının öneminin altını çiziyor. Bu nedenle, Başbakan Johnson'ın meclisi tatil kararının İngiliz demokrasinin temelleri üzerinde ağır tesirleri olduğu sonucuna ulaşıyor.

Mahkeme, hükümetin ağır neticeleri olan bu meclis tatili kararını izah edecek ikna edici gerekçeleri ortaya koyamamasını da gerekçe göstermek suretiyle Kraliçe'ye meclisi tatil etmesi tavsiyesinde bulunulmasının hukuka aykırı olduğu, çünkü bu fiilin meclisin anayasal işlevlerini yerine getirmesine mani olduğu kanaatine varıyor.

Bu değerlendirmelerden sonra Mahkeme, kararının hukuki etkisini (the legal effect) açıklıyor. Mahkeme, bu konuda evvela hükümetin mahkemenin meclis faaliyetlerine müdahalede bulunmasının yasak olduğu yolundaki itirazı değerlendiriyor. Mahkeme, meclisi tatil kararında meclisin herhangi bir söz hakkı olmadığını, bunun dışarıdan yürütme tarafından empoze edildiğini ifade ediyor.

Mahkeme sonuç olarak Başbakan Johnson'ın meclisin tatil edilmesi yolundaki tavsiyesinin hukuka aykırı olması, bir başka deyişle başbakanın yetkisi dışında olduğundan bahisle yok hükmünde (null and void) olduğuna hükmetti. Bu değerlendirmenin doğal sonucu olarak Mahkeme, bu durumda artık hukuken geçerli bir meclisin tatil kararı mevcut olmadığından, meclisin tatil edilmediğini Avam ve Lordlar Kamarası Başkanlarının meclisin faaliyetlerine başlaması noktasında gerekli adımları atabileceğini ve kararının nihai niteliğini kaydetti.

Beklendiği üzere Başbakan Johnson, Mahkeme'nin kararına asla katılmadığını ve İngiliz halkının AB'den ayrılma iradesini hayata geçirmek için her şeyi yapacaklarını ifade etti.

- İngiliz yargısı anayasal ilkeleri koruyacak

Genel olarak hukukçular tarafından karara verilen tepkilere bakıldığında, oldukça farklı değerlendirmelerin yapıldığı görülüyor. Bir görüşe göre, Mahkeme'nin kararı siyasi anlamda büyük önem taşısa da geleneksel anayasa hukuku ilkelerinin uygulanmasından ibaret. Buna karşılık, kararın anayasa hukuku anlamında yeni bir dönemin başlangıcı olduğu konusunda müspet ve menfi değerlendirmeler yapılıyor. Gerçekten kararı son derece önemli ve yerinde bulan bir görüşe göre, Mahkeme'nin kararı, kendisine oldukça ihtiyaç duyulan anayasal ilkelerin müdafaası yolunda önemli bir kazanım anlamına geliyor. Buna mukabil, kararın menfi sonuçları olacağını değerlendiren görüşe göre, mezkur karar, yargının siyaset sahasına yetkisini aşan bir şekilde müdahale etmesi anlamına geliyor.

Karar genel olarak değerlendirildiğinde Mahkeme'nin, önceki yüksek mahkeme ve hukuk lordlarından farklı olarak adeta bir Kıta Avrupası Anayasa Mahkemesi gibi anayasal ilkelerin muhafızlığı (Hüter der Verfassung) işlevini üstlenmekte istekli olduğunu gösteriyor. Bir başka deyişle, yürütme ve yasama arasında Brexit süreciyle alevlenen ve gittikçe derinleşen mücadelede, bir anlamda yasaları iptal yetkisi olmayan Yüksek Mahkeme'ye kendi faaliyet ve etki alanını genişletme imkanı tanımış oluyor. Gerçekten somut vakaya bakıldığında Yüksek Mahkeme'nin anayasal ilkelere müracaatla hükümetin bugüne kadar dokunulmaz olarak değerlendirilen yetkileri üzerinde önemli ve somut sınırlamalar getiriyor.

Meşhur İngiliz Anayasa Hukukçusu Albert Venn Dicey (1835-1922), Amerikalıların İngiliz Anayasası'na adeta Montesquieu'nun gözleriyle bakarak, Anayasa'nın en önemi ilkesi olarak kuvvetler ayrılığını gördüklerini, bunun tam olarak gerçeği yansıtmadığını, Montesquieu'nun kuvvetler ayrılığı dogmasının pratik olarak uygulanmasındaki zorlukların altını çiziyordu. Dicey şayet bugün hayatta olsaydı, İngiliz Yüksek Mahkemesi yargıçlarının dün verdikleri kararda İngiliz anayasal sistemi ve kuvvetler ayrılığına artık Amerikalıların gözünden baktıkları sonucuna pekala varabilirdi.

[1] https://www.aa.com.tr/tr/analiz/brexit-cikmazinin-yeni-cikmazlari/1580016

[Lisansüstü derecelerini Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden alan Doç. Dr. Ali Emrah Bozbayındır Max-Planck Mukayeseli Ceza Hukuku Enstitüsü ve Cambridge Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olarak bulunmuştur]

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Brexit krizine yargı da katıldı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Gürcistan'da Yabancı Etkinin Şeffaflığı Yasa Tasarısına Karşı Gösteri
    01:53 Gürcistan'da Yabancı Etkinin Şeffaflığı Yasa Tasarısına Karşı Gösteri

    Gürcistan'da iktidardaki Gürcü Hayali Partisi'nin yabancı etkinin şeffaflığı konulu yasa tasarısını tekrar sunmasına karşı düzenlenen protesto gösterisinde 11 kişi gözaltına alındı. Gösteriler, yasa tasarısının parlamentoda görüşülmesine tepki olarak devam ediyor.

  • İki otomobil kavşakta çarpıştı: 4 yaralı
    01:50 İki otomobil kavşakta çarpıştı: 4 yaralı

    Adıyaman'da meydana gelen kaza sonucu, sürücüleri öğrenilemeyen iki otomobil kavşakta çarpıştı. Kazada 4 kişi yaralandı ve Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Soruşturma devam ediyor.

  • Artvin'de aç kalan ayılar kayak tesisine dadandı
    01:42 Artvin'de aç kalan ayılar kayak tesisine dadandı

    Artvin'de aç kalan ayılar, Atabarı Kayak Merkezi'ndeki personel ve idari binalara zarar vererek yiyecek aradı. Ayılar, kapıları ve camları kırarak içeride yiyecek aradı ve tesislere maddi hasar verdi. Konuyla ilgili olarak Artvin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü açıklama yaptı ve can güvenliğini tehdit edecek bir durum olmadığını belirtti.

  • Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü'nde Türk fotoğraf sanatçısının sergisi açıldı
    01:38 Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü'nde Türk fotoğraf sanatçısının sergisi açıldı

    Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü, Türk-Macar Kültür Yılı etkinlikleri çerçevesinde Mustafa Dedeoğlu'nun 'İstanbul'dan Anadolu'ya' başlıklı fotoğraf sergisini sanatseverlerle buluşturdu. Sergi, Türkiye'nin zengin kültürel ve doğal manzaralarını gözler önüne seriyor ve 2 Mayıs'a kadar ziyaret edilebilecek.

  • Artvin'de çöp döküm ve depolama sahasında metan gazı patlaması sonucu yangın çıktı
    01:28 Artvin'de çöp döküm ve depolama sahasında metan gazı patlaması sonucu yangın çıktı

    Artvin-Ardahan kara yolunun Varyant mevkisinde Çoruh Vadisi kenarındaki vahşi çöp depolama sahasında metan gazı patlaması sonucu yangın başladı. Artvin Belediyesi itfaiye ekipleri yangını söndürmek için çalışmalarını sürdürüyor.

  • Antalya, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle yaşanan ihracat kaybını doğu ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor
    01:22 Antalya, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle yaşanan ihracat kaybını doğu ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor

    Antalya'da domates üretimi yapan ihracatçılar, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle ihracat kaybını Doğu Avrupa ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor. İhracatın yüzde 90'ını Ukrayna'ya yapan Antalya, savaşın etkisiyle pazardaki satış oranının yüzde 70 düştüğünü belirtiyor. Üretim maliyetlerinin yüksek olması ve ulaşım sorunları da ihracatçıların karşılaştığı diğer sorunlar arasında yer alıyor.

  • Bakan Fidan, Tanzanya Dışişleri ve Doğu Afrikayla İşbirliği Bakanı January Yusuf Makamba ile bir araya geldi
    01:20 Bakan Fidan, Tanzanya Dışişleri ve Doğu Afrikayla İşbirliği Bakanı January Yusuf Makamba ile bir araya geldi

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Tanzanya'nın Dışişleri ve Doğu Afrikayla İşbirliği Bakanı January Yusuf Makamba'yı Dışişleri Bakanlığı'nın Resmi Konutunda ağırladı.

  • Adıyaman'da kavşakta meydana gelen kaza sonucu 4 kişi yaralandı
    01:18 Adıyaman'da kavşakta meydana gelen kaza sonucu 4 kişi yaralandı

    Adıyaman'ın Atatürk Bulvarı Valilik Kavşağı'nda meydana gelen trafik kazasında, iki otomobil çarpıştı. Kazada Ahmet Can B., Gülsüm B., Müslüm B., ve Remziye K. yaralandı. Yaralılar, sağlık ekipleri tarafından Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Kazayla ilgili soruşturma devam ediyor.

  • Muş'ta 40 bin TL'ye çoban bulunamıyor
    01:11 Muş'ta 40 bin TL'ye çoban bulunamıyor

    Muş'ta havaların ısınmasıyla birlikte hayvanlarını meralara çıkarmaya başlayan besiciler, 40 bin lira maaş vermelerine rağmen çoban bulamıyor. Gençlerin kırsal bölgelerden şehirlere göç etmeyi tercih etmeleri, Muş'un besicilik anlamında iş gücü eksikliğine yol açıyor. Muş'un besicilik geleneğini sürdürmek ve sektörün geleceğini güvence altına almak için çoban bulma sorununun etkili bir şekilde ele alınması gerektiği belirtiliyor.

  • Türkiye, Günlük Elektrik Üretiminin Yüzde 78,5'ini Yenilenebilir Enerjiden Karşılıyor
    01:09 Türkiye, Günlük Elektrik Üretiminin Yüzde 78,5'ini Yenilenebilir Enerjiden Karşılıyor

    Türkiye, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın açıklamalarına göre 12 Nisan tarihinde günlük elektrik üretiminin yüzde 78,5'i yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılandı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının Türkiye'nin cari açığı azaltma, enerji arz güvenliği sağlama ve karbon nötr hedeflerine ulaşma konularında kritik bir rol oynadığı vurgulandı. Ayrıca, 2024 yılında lisanssız yenilenebilir yatırımlar için 7 bin 500 megavatlık ek kapasite ilan edildi ve 2035 yılına kadar güneş ve rüzgar santrallerinin devreye alınarak yenilenebilir enerjinin üretim içindeki payının yüzde 55'e yükseltilmesi hedeflendi.

  • Erdal Beşikçioğlu, Belediye Başkanı olarak ilk nikahı kıydı
    01:09 Erdal Beşikçioğlu, Belediye Başkanı olarak ilk nikahı kıydı

    Ankara'nın Etimesgut ilçesinden aday olan ve 31 Mart seçimlerinde belediye başkanı seçilen oyuncu Erdal Beşikçioğlu, başkan olarak ilk nikahını kıydı. Belediyenin hesabından yapılan paylaşımda, Beşikçioğlu'nun Berkay Dinçsoy ve Mine Kaya çiftinin nikahını kıyarak, çiftimize ömür boyu mutluluklar dilediği ifade edildi. Paylaşımda ayrıca çiftin ve ailesinin Erdal Beşikçioğlu ile fotoğrafları da yer aldı.


Advertisement