BİRİNCİ PERDE
1872 yılında Ödemiş'in, Ayasuluğ Köyü'nde dünyaya gelen Çakırcalı Mehmet Efe'nin annesi Hatice, babası ise eski zeybeklerden Çakırcalı Ahmet Efe'dir. Mehmet, henüz 11 yaşında iken babası, zaptiye çavuşu Hasan Çavuş tarafından öldürülür. Tütün kaçakçılığı yaparak yaşamını sürdüren Çakırcalı'nın bu işte en büyük yardımcısı Hacı Eşkıya olur. Bir zaman sonra Hacı Eşkıya, geçmişte kendisini terk edip başka bir gençle kaçan karısını ve aşığını Çakırcalı'ya öldürtür. Kısa bir süre sonra da, Hasan Çavuş tarafından yakalanarak hapse atılan Çakırcalı, mahkemede delil yetersizliğinden beraat eder. Çakırcalı, varlıklı kişilerden aldığı paraları yoksullara dağıtır. Köprü, çeşme gibi yararlı işler yaparak halkın gözünde yücelir. Hasan Çavuş ile Mülazım Hüsnü Efendi'yi bir pusuda öldüren Çakırcalı, halka karşı acımasızlık yapan ve yönetime çalışan birtakım Türk, Rum ve Arnavut çetelerine karşı da büyük mücadeleler verir. Çakırcalı ilk karısı Iraz, efe için çok değerlidir, ancak Iraz'ı çok sevmesine rağmen, düze indiği bir sıra, Fatma'ya aşık olmuş, fakat evlenme isteğini bir türlü Iraza söyleyememiştir. Bu durumdan haberi olan Iraz ise, kadınlık gururunu bir kenara bırakıp, efesinin şerefi için Fatma'yla evlenmesine razı olur, hatta kızını Çakırcalı'ya vermek istemeyen Fatma'nın babasını silah zoruyla bu evliliğe ikna etmiştir.
İKİNCİ PERDE
Ünü Avrupa'ya yayılan Çakırcalı hakkında gazetelerde dizi dizi yazılar çıkar. Çakırcalı Mehmet Efe ile baş edemeyen Osmanlı kendisine çok defalar af çıkartır. Ancak Mehmet efe, her seferinde dağa çıkmak zorunda kalır.. Genellikle çok az kişilik ekiplerle çatışmalara girmiş olan Çakırcalı, bir çok takipçinin peşine takılmasıyla, mücadelesini, muavin çeteler kurarak sürdürmüştür. Çetesinde yer alan bir çok kızanına her zaman sahip çıkmış olan Çakırcalı, jandarmalar tarafından yakalanmış olan Kara Ali ve çetesini, yaralı olarak yattığı bir zamanda, kendisine haberi verilmediği için asılmaktan kurtaramamış, bu nedenle kendini ve haber vermeyen kızanlarını, bu konuda hiç affetmemiştir. Değer yargıları, savaş taktikleri ve bir çok insanı özelliğiyle, diğer efelerden ayrı tutulan Çakırcalı Efe, 1912 yılında, Nazilli yakınlarındaki Karıncalı Dağ mevkisinde yönetim güçlerince girdiği bir çatışma sonucu, kafası ve elleri kesilmiş, göğsünün derisi yüzülmüş bir halde bulunur. Bu durumun, öldükten sonra tanınmamak için, Efe'nin kendi istediği doğrultusunda, kızanları tarafından gerçekleştirildiği söylenir.. Çakırcalı Mehmet Efe'nin ölümü, halk arasında büyük üzüntü yaratmış ve Çakırcalı'ya ağıtlar yakılmıştır. Ödemişli olan Çakırcalı Mehmed Efe, bugün İzmir'in kavakları olarak bildiğimiz, aslı Ödemişin Kavakları olan türkünün de ilham kaynağı olmuştur.
Son Dakika › Kültür Sanat › Çakırcalı Efe - Son Dakika
Esenler Belediyesi, ilahiyatçı-yazar Ömer Döngeloğlu için anma programı düzenledi. Programa vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, Gön Han'ın içinde Pastırma-Sucuk Atölyesi ve Müzesi'ni hayata geçireceklerini duyurdu. Proje, Kayseri'nin pastırma ve sucuk kültürünü tanıtmayı ve yaşatmayı amaçlıyor.
Çankaya Belediyesi'nin Kütüphane Haftası kapsamında düzenlediği etkinliklere her yaştan vatandaş ilgi gösteriyor. Etkinlikler arasında söyleşiler, atölyeler, çocuk etkinlikleri ve Sesli Kütüphane bulunuyor.
Cumhur İttifakı Bodrum Belediye Başkan Adayı Mehmet Tosun, MSKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları öğrencilerinin sahnelediği 'Bernarda Alba'nın Evi' oyununu izledi. Tosun, Bodrum'un kültür ve sanat dünyasını zenginleştirecek projelerine önem verdiğini belirtti. Ayrıca, esnaf ziyaretleri ve halk buluşmalarıyla projelerini anlatmaya devam ediyor.
Edirne Valiliği, Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırarak gelecek nesillere aktarmak amacıyla bir proje başlattı. Edirne'de düzenlenen iftar programında geçmişten günümüze gelen lezzetlerin yer aldığı bir menü sunuldu. Proje kapsamında 87 farklı çeşidin yer aldığı bir kitap oluşturulacak ve Edirne'nin gastronomi turizmi geliştirilecek.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nü ücretsiz olarak sahnelediği 8 oyunla tüm sahnelerinde coşku ile kutladı. Uluslararası bildiri Norveçli yazar Jon Fosse tarafından kaleme alınırken, ulusal bildiri Tamer Levent tarafından yazıldı. Tiyatro, sanatın barış olduğunu vurgulayan bir platform olarak ön plana çıktı.
Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Sema-Semah-Devran' etkinliğinde, Sanat Yönetmeni Yüce Gümüş ve Postnişin Fatih Çıtlak liderliğinde Anadolu'nun zikir ritüelleri sergilendi. İstanbul Devlet Halk Dansları Topluluğu da gösteride yer aldı.
Lefkoşa'daki Yunus Emre Enstitüsü tarafından hazırlanan 'Bizden İçeri Kıbrıs' belgeselinin gösterimi KKTC'de gerçekleştirildi. Gösterime KKTC Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı ve Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi de katıldı. Belgesel, Kıbrıs Türklerinin tarih, kültür, yaşam ve sosyolojilerini anlatmayı amaçlıyor.
Mersin Devlet Opera ve Balesi, Tim Rice'ın librettosunu yazdığı, Andrew Lloyd Webber'in müzikleri ile hazırlanan 'Evita Müzikali'nin prömiyerini Mersin Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Müzikalin rejisörlüğünü Caner Akın üstlenirken, orkestra şefliğini Aytuğ Ülgen ve Orkhan Hashimov yaptı. Eserde dekor tasarımı Özlem Topuz, kostüm tasarımı Olcay Engin Kaymaz ve koreograf tasarımı Emre Karaca imzası taşıyor. Müzikalde, eski Arjantin devlet başkanlarından Juan Peron'un eşi Eva Peron'un hayatı anlatıldı. Prömiyere, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk de katıldı.
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Gazi Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen 'Resim Workshop' projesinin sergisi, engellilerin katılımıyla açıldı. Keçiören Gündüz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi'nde düzenlenen programda, 22 engelli bireyin hayal dünyalarından oluşan resimler sergilendi. Program, engellilerin yaratıcılıklarını geliştirmeyi ve toplumsal yaşama aktif katılımlarını artırmayı hedefliyor.
Sizin düşünceleriniz neler ?