Bakan Bilgin, Adnan Menderes Demokrasi Müzesini gezdi - Son Dakika
Güncel

Bakan Bilgin, Adnan Menderes Demokrasi Müzesini gezdi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Aydın'da iş dünyası temsilcileri ile bir araya geldi.

22.09.2022 19:05  Güncelleme: 02:21
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Aydın'da iş dünyası temsilcileri ile bir araya geldi.

Vedat Bilgin, bir dizi program için geldiği Aydın'da AK Parti ve MHP İl başkanlıklarını ziyaret etti.

Bakan Bilgin, ziyaretlerin ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ve milletvekilleriyle, kentteki bir otelde düzenlenen "2023'e Doğru Şehir Buluşmaları" kapsamında, sivil toplum kuruluşu ve iş dünyası temsilcileri ile buluştu.

Bakan Bilgin konuşmasında, sivil toplumun demokrasinin temel dinamiği olduğunu vurguladı.

Aydınlıların sivil toplumun önemini bildiğine işaret eden Bilgin, "27 Mayısçılar darbe yaptığı zaman arkasından da Türkiye'nin seçilmiş ilk Başbakanını idam ettikleri zaman ortada hiç kimse yoktu. Çok cılız itirazlar oldu. Onun dışında kimse ne sokağa çıktı ne fabrikaları durdurdu ne boykot yaptı ne grev yaptı. Çünkü zaten böyle şeyler yoktu. Niye yoktu? Çünkü sivil toplum gelişmemişti." dedi.

Vatandaşların 15 Temmuz'daki direnişini hatırlatan Bilgin, "Sivil toplumun olduğu yerde neler olduğunu 15 Temmuz'da gördük. Değil mi? Sivil toplum aynı zamanda bireyin, yani yurttaşların 'Ben varım, benim hukukum var ben buna sahip çıkarım.' dediği yerdir. Güçlü bir sivil toplumun, sivilleşme sürecinin Türkiye'nin demokratikleşme dinamiğinin ifadesi olarak 15 Temmuz'da biz zafer kazandık."

Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin çok problemli olduğunu ifade eden Bilgin, "İmparatorluk döneminde demokrasiye doğru bazı açılımlar olmuştur ama dünyadaki gelişmeler ve imparatorluğun özellikle parçalanması tehlikesiyle, tehditleriyle ve doğrudan doğruya savaşlarla boğuştuğu bir dönem olduğu için demokratikleşme meselesi ikinci planda kalmıştır. Aslında demokrasiyi taşıyacak sivil unsurlarımız olmadığı için iş yine aydınların ve bürokrasi haline kalır." dedi.

Türkiye'de bu yapının son 25 yılda aşıldığını söyleyen Bilgin, şöyle devam etti:

"12 Eylül tecrübesinin yarattığı, meydana getirdiği tahribatı bizler sivil toplumun gelişmesiyle birlikte bunu aşma konusunda bir cesaret, irade ortaya çıkmasına yol açtı. Diğer mesele kalkınma meselesidir. Türkiye içine kapalı bir ekonomiydi. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren kalkınma meselesi önemli bir meseledir. Gazi Paşa silah arkadaşları Osmanlı İmparatorluğu'nun son yetiştirdiği kahramanlardır. Milli Mücadele'yi başlatmışlardır. Ama kalkınma konusunda Türkiye çok geride kalmıştır. Yoksul bir cumhuriyetti. Fert başına düşen milli gelirin 60 dolar olduğu bir ülke. Buna rağmen çok şeyler yapılmıştır."

Bakan Bilgin, Cumhuriyet döneminde demokratikleşme sorunun ön plana çıktığını ifade ederek, "Cumhuriyet de uzun yıllar bu konuda tökezledi. Bu tökezlemenin ekonomik sebepleri, siyasal sebepleri var. Batı ile olan ilişkilerimiz, bağımlılık ilişkilerimizin burada çok büyük rolü olduğunu düşünüyorum ben. Ama Türkiye ne zaman sanayileşme konusunda stratejik hedeflere doğru yürüdü o zaman ayaklarının üzerinde dikilmeye başladı veya dikilmeyi denedi." diye konuştu.

Bilgin, Türkiye'nin demokratikleşme meselesinin sivil toplumla, sivil toplumun güçlenmesiyle ve demokrasi bilinciyle, militarizmin tasfiye edilmesiyle yakından ilişkili olduğunu ifade etti.

Bakan Bilgin, 27 Mayıs Anayasası ile militarizmin devletin içine yerleştirildiğini söyledi.

Türkiye'nin 27 Mayıs'tan sonra artık bir MGK devleti haline geldiğine işaret eden Bilgin, şöyle devam etti:

"Öyle ki Milli Güvenlik Kurulu Sekretaryasının gündemini bile başbakan bilmez. Başbakana orada küçük bir yer verirler, orada yerinde oturur. Başbakanı azarlarlar. Böyle bir yapı. Türkiye ne zaman demokratikleşiyor? Türkiye yeni yeni demokratikleşiyor. Milli Güvenlik Kurulu'nun Türkiye'yi yönetmesine izin vermedik. Ne dedik 'Milli Güvenlik Kurulu'nun işi başka.' Türkiye Cumhuriyeti'ni kim yönetir? Türkiye Cumhuriyeti'ni Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetir. 1920'de o Ankara'da mütevazı taş binanın üzerinde yazan 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.' sözü son 25 yılda yükselerek. Başkanlık Sistemine geçişle birlikte realite oldu, devletin merkezine oturdu. Sorunları yok mu? Var. Onları çözeceğiz. Türkiye'nin yeni bir anayasaya, yapılanmaya ihtiyacı var vesaire. Demek ki demokrasi konusunda büyük adımlar attık. Ama bunun devam etmesi lazım."

Kalkınma konusu

Bakan Bilgin, kalkınma konusunda geçmişte Türkiye'nin ithal ikamesi yöntemini tercih ettiğini ancak ülkenin ithalata bağımlı hale geldiğini ifade etti.

Türkiye'nin bu yöntemi yeni yeni değiştirdiğine işaret eden Bilgin, "Değiştirdiğimiz için de bu büyük bir rahatsızlık doğuruyor. Dışarıda büyük rahatsızlık var. Çünkü Türkiye'nin gücü artıyor. Bunu çözüyoruz. Yani Türkiye'nin dışı açık, ihracata dayalı büyüme modeli aslında Türkiye'nin bağımsızlık yolunda ilerleme ve kalkınma hamlesidir."

Bilgin, Türkiye'nin üçüncü meselesin de birlik ve dayanışma olduğunu dile getirerek, farkı sınıfları, kesimleri, farklı grupları, farklı kültürel toplulukları sosyal politikalarla, kültür politikalarla entegre edeceklerini, herkese eşit fırsatlar sunma amacında olduklarını dile getirdi.

Eşitlik ilkesini pratiğe yansıttıklarını söyleyen Bilgin, "Ekonomide yoksul kesimleri, düşük gelir gruplarını destekleyeceğiz. Ekonomik entegrasyon, gelir transferi. Düşük gelirlilere yukarıdan, yüksek gelir gruplarından ya da ülkenin diğer kaynaklarından transfer."

Toplu sözleşme

Bakan Bilgin, gelir transferini de demokratik yollarla yaptıklarına işaret ederek, bunun bir yolunun da toplu sözleşme olduğunu aktardı.

Toplu pazarlık yoluyla, kolektif pazarlık yoluyla fabrikadaki işçilerin haklarının, ücretlerinin belirlenmesi gerektiğini söyleyen Bilgin, bu şekilde çalışan iş yerlerinde beyaz bayrak uygulaması getireceklerini belirtti.

Bilgin şöyle konuştu:

"Beyaz bayrak tıpkı turizm şirketlerindeki mavi bayrağa benzer. 'Burada düzgün iş vardır, düzgün iş yeridir. Burada örgütlü iş yeri vardır, örgütlü sendikaları vardır.' anlamına gelir. Bunu Türkiye çapında uygulamaya başlıyoruz. Tören yapma uygulamamız başladı. törenle yapacağız inşallah. Netice itibarıyla gelir transferinde düşük gelirli gruplarını koruyacağız, emekçileri koruyacağız. Bu aynı zamanda toplumsal entegrasyonun en önemli mekanizmasıdır."

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da Türkiye'nin dış politikada önemli hamleler yaptığını söyledi.

Salgın sonrasında da Türkiye'nin büyüdüğünü vurgulayan Dağ, "Hem turizm gelirlerimizin geçen seneye oranla çok yüksek oranda seyrediyor olması aynı zamanda dünyadaki yaşanan bazı krizlerde özellikle Rusya- Ukrayna krizinde atmış olduğumuz adımların pozitif anlamda birtakım dönüşlerinin ülkemize yansıması hususu ve inşallah TOGG 29 Ekim'de fabrikanın açılma noktası ve ocak ayıyla birlikte en büyük sıkıntımız olan enerji meselesini bir oranda çözüyor olmamız ülke olarak çok daha iyi noktada ilerleme hususunda bize önemli husus ortaya koyacaktır. Bunun için de çaba sarf ediyoruz. Durumun farkındayız ve çözüm üretiyoruz." ifadelerini kullandı.

Programın ardından Bilgin ve beraberindeki heyet, Koçarlı ilçesindeki Adnan Menderes Demokrasi Müzesi'ni gezdi.

Bakan Bilgin, Adnan Menderes Demokrasi Müzesini gezdi
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Bakan Bilgin, Adnan Menderes Demokrasi Müzesini gezdi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement