Çanakkale'deki Madencilik Faaliyetlerine Tepki

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Çanakkale'de Atikhisar Barajı su toplama havzasında yapılması planlanan siyanürlü maden arama faaliyetlerinin Türkiye'nin taraf olduğu uluslar arası ve bölgesel çevre anlaşmalarına aykırı olduğunu savundu.

Sarıbal, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Çanakkale'nin Karabiga yöresine kurulması planlanan termik santralin, iki kıta üzerindeki konumu ile eşsiz bir coğrafyada yer alan kenti olumsuz etkileyeceğini ifade etti.

Termik santral kurma çalışmalarının devam ettiğini belirten Sarıbal, en az termik santral kadar ciddi sağlık, sosyoekonomik ve ekolojik sorunlara yol açacak bir başka sorunun ise bölgede gerçekleştirilen madencilik faaliyetleri olduğunu öne sürdü. Sarıbal, bölgede 15'ten fazla şirketin Kazdağları'nın kadim doğasını katletmek pahasına maden işletmesi açabilmek için "ellerini ovuşturduğunu" anlattı.

Çanakkale'nin yüzde 54'ünün ormanlarla kaplı olduğunu, yapılan maden arama faaliyetleri ile Kazdağları'nın talan edilmek istendiğini savunan Sarıbal, "Bölgede volkanik bir yapı var ve sürekli hareket halindedir. Kapalı sistem arama işlemlerinin yapılması da mümkün değildir. 1,5 gram maden çıkarabilmek için 4 ton suyun kirlenmesi anlamına gelmektedir. Yapılmak istenen büyük bir doğa katliamıdır. Buradan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nu bir kez daha göreve davet ediyoruz." dedi.

Bölgede mahkeme kararına rağmen ağaç kesim faaliyetlerinin devam ettiğini ifade eden Sarıbal, ilgililerin bir milyon ağacın yok olmasına karşı sessiz kaldığını öne sürdü.

Ormansızlaştırma sonucu oluşacak erozyonun bölgedeki tek içme suyu kaynağı Atikhisar Barajı'nın ömrünü kısaltacağını dile getiren Sarıbal, "Atikhisar Barajı su toplama havzasında yapılması planlanan siyanürlü maden arama faaliyetleri tarafı olduğumuz uluslar arası ve bölgesel çevre anlaşmalarına aykırıdır. Doğamızı, ormanlarımızı katledip sularımızı zehirleyecek olan bu şirketlere ve onların işbirlikçilerine karşı susmayacağız. Bu hukuksuzluğa, ormanlarımızın kıyımına 'dur' demek de her yurtseverin görevidir." diye konuştu.