Carrefoursa, "Coğrafi İşaretli" Ürünlerini Sergiledi

CarrefourSA, "Coğrafi İşaretli" ürünlerini sergiledi

CarrefourSA Gıda Kategori Direktörü Ayşin Işıkgece:

"Bütün bunlar çok özel tatlar ve Türkiye bu özel tatlara sahip çıkılmayı hak ediyor"

ANKARA - CarrefourSA, Ankara Ticaret Odası tarafından ATO Congresium'da düzenlenen Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesine katıldı. CarrefourSA Gıda Kategori Direktörü Ayşin Işıkgece, "Yerel üretimden gelen bu tatları satış noktalarımızda tüketicilerle buluşturup Türkiye'nin tatlarına sahip çıkmak istiyoruz" dedi.

Türkiye organize perakende sektörünün markası CarrefourSA, Ankara Ticaret Odası tarafından Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesine katılarak 'Finike Portakalı'ndan 'Mardin Şekeri'ne, 'Çorum Leblebisi'nden 'Gaziantep Fıstığı'na, 'Safranbolu Lokumu'ndan eski 'Kars Kaşarı'na, 'Taşköprü Sarımsağı'ndan 'Ayvalık Zeytinyağı'na Türkiye'nin dört bir yanından tedarik ederek marketlerinde tüketicilerinin beğenisine sunduğu coğrafi işaretli ürünlerini tanıttı ve ülkemizde ilk kez düzenlenen zirvedeki standında, marketlerinde tüketicileriyle buluşturduğu yedi farklı ürün grubunu sergiledi.

CarrefourSA Gıda Kategori Direktörü Ayşin Işıkgece, ülkemizin kuzeyi, güneyi, doğusu ve batısıyla müthiş bir zenginliğe sahip ve tarih boyunca her konuda birçok zenginlik barındıran, kendine özgü binlerce ürünü olduğunu belirtti. Böylesi bir mirasın hem yaşatılması hem de halkımız tarafından bilinmesi adına Sabancı Holding ve CarrefourSA olarak yoğun bir gayret gösterdiklerini ve tüm faaliyetleri desteklediklerini ifade eden Işıkgece, "Türkiye'deki bu tatlara sahip çıkmak istiyoruz ve küçük yerel üretimden gelen bu tatları satış noktalarımızda tüketicilerle buluşturup, tüketicilerin de bu ürünlere sahip çıkmasını, ürünlerin devamlılığını sağlamasını istiyoruz. O bölgeye ekonomik zenginlik sağlamasını, kırsal kalkınmaya katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Bütün bunlar çok özel tatlar ve Türkiye'de bu özel tatlara sahip çıkılmayı hak ediyor. Bizim sahip çıktığımız gibi aslında bütün perakendelerin de sahip çıkması gerekir" şeklinde konuştu.

"Arı yoksa dünya yok projesi"

Türkiye, dünya ballı bitkiler florasının yüzde 75'ine sahip. Avrupa ülkelerinde bulunan yaklaşık 11 bin 500 çiçekli bitki türünün 3 bini endemik olmak üzere 9 binden fazlası Türkiye'de bulunuyor. Böylesi bir coğrafyada arıların, 1 kilogram bal yapmak için tam 120 milyon çiçeği ziyaret ederlerken polenleri bitkiler arasında taşıyarak tüketilen taze gıdanın üçte birinin üremesini sağladıklarını aktaran Işıkgece, bu sebeple coğrafi işaretli ve yerel özellikli ürünlere katma değer sağlamak, hayvan sağlık ve hayatına saygı göstermek, üreticilerle sürekli ve iyi ilişkiler teşkil etmek, çevre sağlığına duyarlı olmak amacıyla arıları korumak gerektiğine dikkat çekerken, "Arı nüfusu hızla azalıyor ama arı çok önemli. Çünkü arının olmaması demek tozlaşmanın dolayısıyla dünyanın olmaması demek. Bizim şu an yediğimiz ürünlerin üçte biri arının tozlaşması ile oluyor. Bizler de dedik ki Türkiye'nin arısına sahip çıkalım, çok özel ırklar var çünkü burada. Proje şu an alt yapı aşamasında, önümüzdeki zamanlarda bu konuyu tekrar basına taşıyacağız" diye konuştu.

Zirvede, Türkiye'de coğrafi işaretler konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla; üretimin canlandırılması, ürünlerin katma değerinin arttırılması ve kırsal istihdamın sürdürülebilirliğinin sağlanması konusunda oturumlar gerçekleşti.