Yeşilçam'ın ünlü oyuncularından Ediz Hun, "Genç Sanatçıların Kültür Sanat Alanındaki· İsti·hdam Poli·ti·kalarına Bakış Açısı Zi·rvesi·"nde yaptığı konuşmada, "Sinema bir kondisyon mesleğidir. Kişinin fiziğinin de uygun olması lazım ki oyuncular verimli olabilsin. Fakat bunlar dikkate alınmıyor." dedi.
Film-San Vakfı tarafından farklı üniversitelerden 80 öğrenciyi Beyoğlu Gençlik Merkezi'nde bir araya getiren zi·rvede "Oyuncular Gözüyle Film Sektörü Sorunları ve Çözüm Önerileri" başlıklı konuşma yapan sanatçı, dizi ve sinema oyuncularının aldıkları maaşlara dikkati çekerek, oyuncu haklarını her şeyden önde gördüğünü söyledi.
Sanatçı Hun, sadece başrolü paylaşanların değil, sektörde çalışan herkesin ekonomik yönden rahata kavuşması gerektiğine vurgu yaparak, "Bugün dizi sektörü çok kabalık kadrolarla çalışıyor. Yalnız birileri iyi para alır, diğerleri alamazsa o vakit adalet olmaz." diye konuştu.
"Seyirci sadece kaliteli film istiyor"
Sinema sektörünün çok hızlı bir çalışma temposuna sahip olduğunu kaydeden Hun, şunları aktardı:
"Setlerde uzun saatler çalışılıyor. Sinema ayrıca bir kondisyon mesleğidir. Kişinin fiziğinin de uygun olması lazım ki oyuncular verimli olabilsin. Fakat bunlar dikkate alınmıyor. Mesela Amerika'da yakın plan çekimleri daima öğle vaktine kadar yapılır. Çünkü öğleye kadar yüzün en dinç olduğu vakittir. Öğleden sonra akşama kadar yüzler yavaş yavaş düşer. Bizler ise bazen sabahlara kadar çalışabiliyoruz."
Ediz Hun, Türk sinemasının yaşadığı değişimine işaret ederek, "Eskiden sinema alanında Türkiye'de bölge müdürlükleri vardı. Dönem değişti. Artık kimse, 'Ben Gökselli, Ayhanlı, Kadirli, Tarıklı film istiyorum' demiyor. Sadece kaliteli film istiyorlar." ifadelerini kullandı.
"80 milyonluk ülkede artık star olabilecek yıldız yok"
Günümüzde daha sosyal içerikli filmler çekildiğini dile getiren sanatçı, şöyle devam etti:
"Artık işletmeler yok. Sektör, yönetmenler üzerinden gidiyor. Onun için artık star sistemi de yok. Dünyada da azaldı. Mesela Fransa artık bir Alain Delon çıkaramıyor. Dolayısıyla sinema da eskisi gibi değil, bitti ve çok farklı bir kulvara çekildi. Çizgi dışı filmler çekilmeye başlandı. Animasyonlarla, teknoloji, belgesel ve bilim kurgu filmleri. Artık elle tutulur bir aşk filmi de yok. Bir 'Love Story' yok."
Usta sanatçı, geçmişte sinema dünyasında 'Star' kavramı olduğunu vurgulayarak, "80 milyonluk ülkemizde artık star olabilecek yıldız yok. Sevilen, beğenilen, yakışıklı çocuklar, aktörler ve cici kızlar var sadece. Elbette onlar da yetenekli. Artık onlar bizi geçmiş. Fakat özel hayatlarını kontrol altına almaları lazım. İş ve özel hayatlarını dengede tutmaları lazım. 80 milyonluk Türkiye'de starların olması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Cem Yılmaz'la çekimler Haziran ya da Temmuz'da başlayacak
Cem Yılmaz'ın yeni projesinde de yer alacağını kaydeden usta oyuncu, filmde kendini oynayacağını belirterek, "1960'lı yılların ikinci yarısından sonra var olan Ediz Hun'u yani kendimi oynayacağım. Cem Yılmaz çok tatlı bir çocuk. Ne kadar cana yakın, ne kadar şeker bir insan. Çok beğendim kendisini. Son derece de başarılı bir aktör. Çekimler de sanırım Haziran ya da Temmuz ayında başlayacak." dedi.
Ediz Hun panelde ayrıca sinemanın tarihçesi hakkında da bilgi verdi, program sonunda öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Ünlü yönetmen, oyuncu ve senaristlerin katılacağı panellerin yapıldığı zirve, 12 Şubat'ta sona erecek.
Son Dakika › Güncel › Cem Yılmaz'ın Yeni Filminde Kendimi Oynayacağım' - Son Dakika
Giresun'un Piraziz ilçesinde dolandırıcılık suçundan 3 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan E.Y, Jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. E.Y, jandarma ve adliyedeki işlemlerinin ardından Espiye L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na sevk edildi.
Afyonkarahisar'da polis tarafından yakalanan 9 düzensiz göçmen, İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğünde işlemleri tamamlandıktan sonra İzmir Geri Gönderme Merkezine gönderildi. Düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmeleri bekleniyor.
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Güvenlik Mahallesi'nde düzenlenen iftarda belediye başkanlığı görevini kutsal ve mübarek bir nöbet olarak gördüğünü söyleyerek, bu görevi kendisine veren Muratpaşalılara teşekkür etti.
Samsun'un Canik ilçesinde bulunan Cahit Zarifoğlu İlkokulu ana sınıfı öğrencileri, 'Daha Zengin Bir Eğitim İçin Kültür ve Dilde Birlikte Büyümek' e-Twinning projesi kapsamında ramazan etkinliği düzenledi. Öğrenciler, yöresel kıyafetler giyerek okul koridorlarında maniler okuyup davul çaldı. Etkinlikle öğrencilere manevi değerleri aşılamak amaçlandı ve çocuklar eğlenceli bir zaman geçirdi.
Dicle İlçe Devlet Hastanesi'nde Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan 5 yataklı hemodiyaliz ünitesi açıldı. Diyalize giren hastalar, ilçedeki diyaliz ünitesinin açılması ile tedavilerini ikamet ettikleri ilçede alma imkanına kavuştu. Ünitede doktor, hemşire, diyaliz teknikeri, diyetisyen ve psikolog hizmet veriyor. Hastaların ulaşımı hastane tarafından tahsis edilen araçla sağlanıyor.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Develi ilçesinde sürekli artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 9 milyon 882 bin liralık altyapı yatırımı gerçekleştiriyor. Bu yatırım kapsamında Zile Mahallesi'nde kanalizasyon hatları, foseptik yapısı, doğal arıtma tesisi ve deşarj hattı yapım çalışmaları yapılmaktadır. Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, ilçelerdeki altyapıyı revize ederek daha modern bir yapı oluşturmayı hedeflediklerini belirtti ve yatırımların hız kesmeden devam edeceğini vurguladı.
Edirne'de İl Jandarma Komutanlığı Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Kısım Amirliği ekipleri, aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele eğitimlerini sürdürüyor. Uzunköprü ilçesine bağlı Bıldır ve Elmalı köylerinde halk pazarında esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelen ekipler, Kadın Destek Uygulamasını (KADES) tanıttı. Ayrıca trafik jandarması timleri, Üyüklütatar köyünde vatandaşlara trafik eğitimi verdi.
Kağıthane'de çocuğunun sokakta oynadığı esnada başka bir çocukla kavga ettiğini gören kadın, çocuğu şişle tehdit etti. Küçük çocuk, 'Senin beynini patlatırım' diyerek üstüne gelen kadını, 'Dur abla, bir kendine gel. Canım ablam, bir dakika. Senin yaşın başın kaç? Benden 20 yaş büyüksün' sözleriyle sakinleştirmek istedi. Korku dolu anlar bir başka çocuğun cep telefonu kamerasına anbean yansıdı.
Sizin düşünceleriniz neler ?