CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, taşeron işçilere kadro verilmesine ilişkin, "OHAL sona erdiğinde eğer bu KHK'ler, Meclisten geçirilmezse hukuksal bir sorun doğacaktır. Bu düzenlemenin tüm uyarılarımıza rağmen KHK ile yapılması işçilerin hak aramasının önüne geçmektedir." dedi.
Ağbaba, olağanüstü hal kapsamında yayımlanan son kanun hükmünde kararname (KHK) ile taşeron işçilerin kamuda sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini anımsattı.
OHAL döneminde çıkarılan KHK'lerin sadece OHAL sürecinde geçerlilik taşıdığını ifade eden Ağbaba, "OHAL sona erdiğinde eğer bu KHK'ler, bir çoğunda olduğu gibi, Meclisten geçirilmezse hukuksal bir sorun doğacaktır. Bu düzenlemenin uyarılarımıza rağmen KHK ile yapılması işçilerin hak aramasının önüne geçmektedir. Çünkü, Anayasa Mahkemesi bir kararla KHK'leri incelemeyeceğini ilan etmiş, eğer bu düzenleme Mecliste yapılsaydı kadro alamayan ya da haksızlığa uğrayan emekçiler, haklarını mahkemede arayabileceklerdi şimdi kadro alamayan taşerona tamamen mahkeme yolları kapatılmıştır." açıklamasında bulundu.
Düzenlemenin kapalı kapılar ardında yapıldığını ve işçilerin taleplerinin karşılanmadığını öne süren Ağbaba, işçiler arasında ayrım yapıldığını söyledi. Ağbaba, KİT ve özel bütçeli kurumlarda çalışanlara da kadro verilmesi gerektiğini belirtti.
İşçilere sınav şartı ve güvenlik soruşturması getirilmesinin de "saçma" olduğunu savunan Ağbaba, düzenlemenin mağduriyet yaratacağını ve muhaliflerin kadro dışı bırakılması sonucu doğuracağını iddia etti.
Kadroya geçiş için başvuran işçilerin, alacaklarından vazgeçilmesinin istenmesinin bir "şantaj" olduğunu öne süren Veli Ağbaba, işçilerin alındıkları kurumdaki toplu sözleşmeden faydalanamayacağına da dikkati çekti.
Emekçileri, sendikaları ve konfederasyonları düzenlemeye karşı çıkmaya çağıran Ağbaba, "OHAL, demokrasiye, insan haklarına, özgürlüklere yönelik bir darbe girişimidir. Adeta, askeri darbe dönemlerini aratmaktadır. 12 Eylül'de Kenan Evren'in bile aklına bu uygulamaları yapmak gelmemişti. Son çıkan KHK'lerle birlikte hukuk devleti idam edilme kararı verilmiştir." değerlendirmesini yaptı.
"Bahçeli, sarayın taşeronudur"
"Bu anlayış Mussolini'nin kara gömleklikleri, Hitler'in SS'leri gibi kendi paramiliter gücünü kurmaya çalışmaktadır." diyen Ağbaba, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin KHK ile ilgili paylaşımını eleştirerek, "Bahçeli, sarayın taşeronudur. Saray, ona kadro vermelidir. Hatta sözlü ve yazılı sınava tabi tutmadan, saray kadrolusu olmalıdır. Uzunca süreden beri zaten sarayın sözcülüğünü resmi olarak yapmaktadır. Milliyetçiler de zaten onu çoktan kadro dışı bırakmıştır. Bahçeli'nin yeri artık Balgat değil, saraydır, Beştepe'dir." ifadelerini kullandı.
"Tek tip kıyafet" düzenlemesine de değinen Ağbaba, suçu kesinleşmemiş insanlara "tek tip" kıyafet giydirilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, "Tek tip sadece mahkumlara değil insanlığa giydirilmek isteniyor." diye konuştu.
Son Dakika › Politika › CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba Açıklaması - Son Dakika
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer, 1 Mayıs yasağına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının uygulanması çağrısında bulundu. Taşçıer, emekçilerin düşük ücretler, aşırı çalışma ve sendikal örgütlenme hakkına saldırılarla karşıladığı 1 Mayıs'ın Taksim Meydanı'nda kutlanmasını istedi. CHP, meydanın milyonlara açılmasını ve hukuksuz yasak kararının kaldırılmasını talep ediyor.
Anayasa Mahkemesi, taksirli suçtan 6 ay veya daha fazla hapis cezası alan uzman erbaşların sözleşmelerinin feshedilmesini öngören yasa hükmünü iptal etti. Mahkeme, taksirli suçlar nedeniyle hapis cezası alan uzman erbaşların kamu görevinde bulunmalarına son verilmesinin anayasaya aykırı olduğunu belirtti.
31 Mart Mahalli İdareler Yerel Seçimleri'nden sonra başkanlık koltuğuna oturan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya'ya tebrik ziyaretleri yoğun bir şekilde devam ediyor. Başkan Kaya, sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlarla görüşerek beklentileri ve talepleri dinliyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Asya'dan ve Orta Doğu'dan gelecek yüklerin akışını sağlamak için Marmaray'dan sonra Gebze-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Çatalca Demiryolu Projesi'ni hayata geçirmeyi planladıklarını belirtti. Ayrıca, Basra Körfezi'ni Türkiye üzerinden Avrupa'ya ve Orta Asya'ya bağlayacak Kalkınma Yolu Projesi'nin de büyük önem taşıdığını söyledi.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile İstanbul polisinin ortak operasyonuyla DHKP-C terör örgütü sorumlularından olduğu ileri sürülen Fehmi Oral Meşe, İstanbul Havalimanı'na iniş yapan uçakta yakalanarak gözaltına alındı. Meşe'nin hakkında 3 ayrı suçtan toplam 10 yıl 5 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunuyor. Ayrıca, örgüt üyesi Oğuz Meşe'nin ağabeyi olduğu belirlendi.
Antalya Elmalı Akçaeniş'in Türkmen Alevi Tahtacı Köyü'nde yapılan bir cenaze töreni sazlar eşliğinde oldu. Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in yorumu ise cenaze yakınlarını kızdırdı.
Afyonkarahisar İl Jandarma Komutanlığı, aranan şahısların tespiti ve yakalanması için icra edilen önleyici kolluk devriyesinde, yağma suçundan 5 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan A.U. isimli şahıs Çay ilçesinde yakalandı. Yakalanan şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Jandarma Komutanlığı, suç ve suçlularla mücadelesine kararlılıkla devam ettiğini belirtti.
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, İzmir Aliağa'ya söküm işlemleri için getirilen İtalyan donanmasına ait üç deniz altı ve dört askeri gemiyi soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı.
Aydın'ın Didim ilçesinde terör örgütü propagandası yapmak suçundan aranması bulunan A.Ç. isimli şahıs, jandarma ekipleri tarafından yakalandı. Hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs, adli işlemlerinin ardından Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi.
Artvin Valisi Cengiz Ünsal, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin ardından göreve başlayan İl Genel Meclisi Başkanı Hakan Makar ve üyelerini makamında kabul etti. Vali Ünsal, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, İl Genel Meclisi üyelerini tebrik etti ve başarılar diledi. İl Genel Meclisi Başkanı Makar ise Vali Ünsal'a teşekkür ederek, ilin kalkınması ve gelişmesi için çalışacaklarını belirtti.
Anayasa Mahkemesi, sendika konfederasyonları ile hükümet arasında imzalanan ve kamu işçilerinin mali-sosyal haklarını belirleyen çerçeve anlaşma protokollerinin bağlayıcı olmadığına karar verdi. Bu karar, yüzbinlerce kamu işçisini etkileyecek.
Sizin düşünceleriniz neler ?