CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, canlı yayında gündemi değerlendirdi: (1)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bazı yorumcuların "helalleşme" ile "hukuk" kavramlarını karıştırdıklarını belirterek, "Hukuk ayrı ama helalleşme biraz daha farklı. Helalleşme, kucaklaşma aslında yani barışma, geleceğe bakma, geleceğe umutla bakma, sevgiyi egemen kılma, dostluğu pekiştirme böyledir, böyle bakmamız gerekiyor." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HaberTürk TV canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Helalleşme" açıklamasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, CHP'ye mesafeli kesimler ile yaptığı toplantıların sonunda pek çok kişinin "helalleşmemiz lazım" şeklinde güzel temennilerde bulunduklarını aktardı.

"Helalleşmenin gerekliliği" yönündeki açıklamalarını daha önce değişik illerde kamuoyuna açık toplantılarda da dillendirdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, bunun barışa, sevgiye, hoşgörüye çağrı yapan bir kavram olduğunu ifade etti.

"Helalleşme" açıklamasından önce kurmaylarına danışıp danışmadığı ve parti içinde bir hazırlık yapılıp yapılmadığı sorulan Kılıçdaroğlu, bu yöndeki açıklamalarını daha önce bir televizyon programında da ifade ettiğini, hatta bir gazetede manşet olduğunu belirterek, "Fakat benim yaptığım bir video çok geniş kitleler tarafından paylaşılınca bu birdenbire öne çıktı." dedi.

Kılıçdaroğlu, helalleşme çağrısının Türkiye açısından çok değerli bir çağrı olduğunu kaydetti.

Siyasetin de çok kutuplaştığını dile getiren Kılıçdaroğlu, bu durumdan Türkiye'nin çıkması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'de ekonomide, sosyal yaşamda, aile hayatı içinde yeteri kadar sorunlar yaşandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün bu sorunlar varken hala sorunları çözmek yerine birbirimize ön yargıyla bakıp birbirimizi suçlamanın bir anlamı yok. Türkiye'nin buradan çıkması lazım. Buradan çıkarsak emin olun hep beraber sakin bir masanın etrafına oturup 'Bu sorunu nasıl çözeriz' diye oturup konuşabiliriz. Bu ortamı yaratmak istiyorum. Geçmişe takılıp kalma değil, geleceğe bakmamız lazım. Helalleşmenin özünde de gelecek var, gelecek perspektifi var. Biz şimdi oturalım kavgaları bir tarafa bırakalım, daha rahat bir şekilde oturalım tartışalım, bu ülkenin hali nedir böyle ve nasıl düzeltebiliriz? Dolayısıyla önyargılarımızı kırdığımız andan itibaren farklı bir Türkiye, farklı bir anlayış birbirimize çok daha farklı bakacağız."

"Mücadele dün başörtüsüydü belki önümüzdeki günlerde başka bir şey çıkar"

"Helalleşme" çağrısının hangi konulara yönelik olduğu sorulan Kılıçdaroğlu, bir sürü mağduriyetin bulunduğuna işaret ederek, "başörtüsü" yasağını örnek gösterdi. Başörtüsü yasağının doğru olmadığını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı iken Okmeydanı mitinginde söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, daha sonra da bu konuyu dillendirdiğini anlattı.

"Şimdi o mağduriyetleri telafi edemeyiz. Diyelim ki üniversiteye gidemedi, büyük acılar yaşadı. Onların acılarını anlamalıyız. Yaşadıkları sorunları anlamalıyız." diyen Kılıçdaroğlu, ama aynı sorunların yaşanmaması için daha güzel bir gelecek vizyonu belirlenmesi gerektiğine dikkati çekti.

Geçmişte çok acılar yaşandığını dile getiren Kılıçdaroğlu, haksızlık karşısında herkesin net açık tavır takınması gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Mücadele dün başörtüsüydü, belki önümüzdeki günlerde başka bir şey çıkar, onu da bilmiyoruz. İnsanların hatalarından ders çıkarması lazım, hatalarımızdan ders çıkarırsak tarihi tekerrür ettirmeyiz." diye konuştu.

"Birisi suç işlediği zaman onun davası orada görülecek"

Kemal Kılıçdaroğlu, "helalleşme" açıklamasına ilişkin, "Bazen yorumcular, 'helalleşme' ile 'hukuku' karıştırdılar. Hukuk ayrı bir şey, biz hukuka bir şey demiyoruz ki, birisi suç işlediği zaman onun davası orada görülecek. Yani hukuk ayrı ama helalleşme biraz daha farklı. Helalleşme, kucaklaşma aslında yani barışma, geleceğe bakma, geleceğe umutla bakma, sevgiyi egemen kılma, dostluğu pekiştirme böyledir, böyle bakmamız gerekiyor." dedi.

CHP tabanının önemsediği yerlerden "helalleşme" açıklamasına yönelik eleştirilerle ilgili görüşü sorulan Kılıçdaroğlu, "CHP'li aydınlar" şeklinde özel bir tanımın bildiği kadarıyla bulunmadığını ancak gazetelerin "aydın" olarak tanımladıkları kişilerin eleştirilerinin doğal olduğunu, bunları saygıyla karşılamak gerektiği değerlendirmesinde bulundu.

Bu konuda gelebilecek sorularla ilgili bir hazırlık yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Mesela bu ülkenin insanlarının helalleşme ihtiyacı var mı? Bana göre var. Bu ülkenin insanları toplumsal vasatlıktan kurtulmalı mı? Elbette kurtulmalı. Daha ciddi bir entelektüel derinliği yakalayabilmeliyiz. Birbirimize daha sevgiyle, daha hoşgörüyle yaklaşabilmeliyiz. Bunların her birisi aslında bir anlamda helalleşmedir. Önyargılarımızdan kurtulabilecek miyiz? Önyargılardan kurtulabilirsek emin olun çok şeyi çözmüş olacağız. Sonra insanlar yaptıkları hataları kabul edilebiliyorsa aslında bu da bir erdemdir. Hatadan dönmek erdemdir, arkasından şunun gelmesi lazım. Hatayı tekrar etmiyorsanız tarihi tekerrür ettirmeyeceksiniz. Yani olağanüstü güzel bir gelecek perspektifi çizmiş olacaksınız. Böyle bakmamız lazım olaya.

Helalleşme konusunda, yani geçmişe takılıp kalma değil. Acısıyla tatlısıyla pek çok acılar yaşadık. Bu ülkede gencecik çocukları idam edildi, bu ülkede başbakanlar, bakanlar idam edildi, bu ülkede pek çok olaylar, darbeler oldu. Bütün bunları görüyoruz, yaşadık. İstiyoruz ki çocuklarımız böyle acılar yaşamasın. Eğer biz çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakabilirsek olağanüstü güzel bir şey olacak. Bazıları da 'Bu bir strateji mi' diyorlar. Hayır efendim bu bir strateji değil. Ben şahsen yani bu ülkede acıların yaşanmasını istemiyorum. Bu ülkede insanların bir arada özgürce tartışmalarını istiyorum. Yani biz çocuklarımıza en azından güzel bir ikinci yüzyıl bırakalım. Bütün arzum, bütün isteğim bu. Bunu bir siyaset mantığı içinde de söylemiyorum. Zaten yaşanan acılardan ders çıkaranlardan birisiyim."

Ülkücülerle devrimcilerin hapse girdikleri zaman gerçeği gördüklerini ve "Biz niye kavga ediyoruz?" dediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, "Onların bize bıraktığı miras, uzlaşma kültürünü biz hapishanede yapmayalım. Uzlaşma kültürünü oturup konuşarak yapabilelim, helalleşelim." ifadelerini kullandı.

"Parti tabanında bir sorun yok"

"Helalleşmeye CHP tabanı hazır mı" şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Parti tabanında bir sorun yok. Ben il başkanlarıyla da konuşuyorum, ilçe başkanlarıyla da... Eleştiri geldiği anda bizim il başkanımız da milletvekili arkadaşlarımız da bana bunu çok rahat bir şekilde söylerler. Çünkü bizde böyle bir lider sultası yoktur. Tabandan gelen duyguyu söyleyeyim, çok güzel, daha rahat kahvelere gidiyoruz, daha rahat insanlarla konuşuyoruz, daha rahat sohbet edebiliyoruz, toplumun her kesimi ile daha rahat diyalog kurabiliyoruz. Bunlar bize söyleniyor." ifadelerini kullandı.

"Hellalleşme çıkışınıza tabandan tam destek var diyebilir miyiz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Var diyebilirsiniz." yanıtını verdi.

Parti olarak eleştirileri de saygıyla karşıladıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bizim bir hatamız da olabilir ama burada gördüğüm kadarıyla herhangi bir hatamız yok." dedi.

Kılıçdaroğlu, gazetecilerin "Siz 28 Şubat'ı da Roboski'yi de üstleniyorsunuz. Sanki böyle bir algı var." ifadeleri üzerine şunları söyledi:

"Hayır üstlenmiyoruz. Bazı yazarlar yazıyor, biz iktidar değiliz ki böyle bir şey yok ama o olaylarda mağdur olanlar var. Roboski'de milletvekili arkadaşlar gittiler mükemmel bir rapor hazırladılar. Onlarla diyaloglarımız hala devam ediyor. Ama orada bir mağduriyet var mı? Mağduriyet var. Şimdi bazı çevrelerden 'CHP böyle bir şeyin içinde yoktu ki. Niçin bunu üstleniyorsun' şeklinde... Bu bir üstlenme olayı değil aslında, bu bir hak ihlalleri demetinin Türkiye'ye getirdiği açmaz ve bu açmazdan Türkiye'nin çıkmasını istiyoruz." dedi.

"28 Şubat'ta yargılamayı yapan kim? FETÖ unsurları. O insanlar da doğru dürüst adaletle yargılanmadılar, ortada büyük bir hak mağduriyeti var." ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, izleyicilerden "Helalleşme 27 Mayıs'ı da kapsıyor mu?" şeklinde soruların geldiğinin belirtilmesi ve "27 Mayıs darbesi de yanlıştı diyor musunuz?" sorusuna "Defalarca söyledim, keşke olmasaydı." yanıtını verdi.

(Sürecek)