CHP Grup Başkanvekili Özel'den 'Telefon Dinlemesi' ile İlgili Açıklama

CHP Grup Başkanvekili Özel'den 'Telefon dinlemesi' ile ilgili açıklama

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel: "Bu konu hakkında bildiklerimizi bir kez daha sayın savcıya anlattık"

"Bizim adalet yürüyüşüne bombalı araçla bir IŞİD saldırısı gerçekleştirildi. Araç son anda engellendi. Bu bilgiler bizimle paylaşıldı"

ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, konu hakkında bildiklerini soruşturmayı yürüten savcıya anlattıklarını belirterek, "Bizim adalet yürüyüşüne bombalı araçla bir İŞİD saldırısı gerçekleştirildi. Araç son anda engellendi. Bu bilgiler bizimle paylaşıldı" dedi

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Ankara Adliyesi'ne gelerek, adalet yürüyüşündeki telefonlarının dinlemesi ile ilgili yürütülen soruşturma hakkında savcılığa bilgi verdi. Özel daha sonra adliye önünde bekleyen gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel, "Bilindiği gibi adalet yürüyüşü sırasında, adalet yürüyüşüne katılan bizlerin CHP'li milletvekillerinin dinlendiğine ilişkin bir şüphemiz, kuvvetli bir şüphemiz vardı. Bununla ilgili suç duyurusunda bulunmuştuk. Bugün sayın savcının daveti üzerine geldik. Bu konu hakkında bildiklerimizi bir kez daha sayın savcıya anlattık. Biz bu durumdan Almanya'da çıkan bir gazete haberinin Türkiye'deki gazeteler tarafından kullanılması üzerine haberdar olduk. Bu gazete haberi Almanya'da sertifikalı bir firmanın istihbarat örgütlerine ama devletlerin istihbarat örgütlerine casus yazılımlar ürettiğini ve bunun için Alman hükümeti tarafından izinli olduğunu ancak Alman Devleti'nin de onayı olmaksızın Türkiye'de bir şahsa bir casus yazılım sattığını öğrendik. Bu satılan casus yazılımı Türkiye'de bir internet sitesine konulduğunu ve o internet sitesi üzerinden yaygınlaştırılan bir hashtag ile adalet yürüyüşünde yürüyenlerin bu hastaghı kullanması dolayısıyla telefonlarına casus yazılım yüklenmesi sağladıklarını ve adalet yürüyüşüne katılanların dinlediklerini öğrenmiştik. Soru şuydu, bizi kim dinledi? Devlet bunu açığa çıkarmalıdır. Buradaki hayal kırıklığı ve buradaki sıkıntı, İçişleri Bakanlığının ve haberleşmeden sorumlu ilgili Ulaştırma Bakanlığı'nın ve hükümetin ilgisizliği. Eğer dinlenen herhangi bir iktidar mensubu, bakan veya bir başka iktidar partisinin genel başkanı olsa, gerek Almanya'da gerek Türkiye'de büyük bir operasyon düzenlenir ve şimdiye kadar bu iş ortaya çıkartılırdı" ifadelerini kullandı.

"Bizim adalet yürüyüşüne bombalı araçla bir IŞİD saldırısı gerçekleştirildi"

Kendi davalarının takipçisi olma durumunda kaldıklarını söyleyen Özel, "Biz savcılık makamının bugünkü yaklaşımından son derece memnunuz. Ancak hükümetin ve idarenin bu konudaki kayıtsızlığını anlayamıyoruz. Alman devletine bu konuda bir soru soruldu mu? Bu konuda bir takibat yapılıyor mu? Bizim adalet yürüyüşümüz kim niye dinledi. Kaldı ki bizim adalet yürüyüşüne bombalı araçla bir IŞİD saldırısı gerçekleştirildi. Araç son anda engellendi. Bu bilgiler bizimle paylaşıldı. Bunun onunla bir alakası var mı? İçişleri Bakanı bu kadar ilgisiz ve kayıtsız kalınca akla şu geliyor, bizi İçişleri Bakanımı dinledi veya İçişleri Bakanlığımı dinletti?" şeklinde konuştu.

"O sırada kullandığımız bir telefonu sayın savcıya teslim edebileceğimizi söyledik"

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel konuşmasının devamında şunları kaydetti:

"Bu istihbarat amaçlı dinlemeler ilk başlarda ortaya atılan ve daha sonra yalan olduğu çıkan konuyu da ispatlar şekilde. O konu da, adalet yürüyüşünün talimatı dış kaynaklardan geliyor diyorlardı. Yüzlerce telefon dinlediler, CHP'yi sıkıntıya sokacak bir şey bulamadılar. Şimdi CHP'ye kurulmuş olan kumpasın ortaya çıkarılma ve boyundan büyük işlere kalkışanların burnunun sürtülme zamanıdır. Biz davanın takipçisiyiz. Buradan da Süleyman Soylu'ya da sesleniyoruz, 'Ölü taklidi yaparak bu işten kurtulamazsın. ya bu yazılımı Türkiye'de alan şirketi, o şirketin kurduğu siteyi ve o siteyi işletenleri bulur adalet önüne koyarsın ve bizi kim niye dinledi öğreniriz. Yoksa sen ölü taklidi yaparsan sorumluluk boynundadır ve seninde peşini bırakmayız.' Biz adaletin tesis edilmesini bekliyoruz. Bu yapılmasa bütün sorumluluk hükümettedir. O sırada kullandığımız bir telefonu sayın savcıya teslim edebileceğimizi söyledik."