CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ilişkin açıklama yaptı Açıklaması - Son Dakika
Güncel

CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ilişkin açıklama yaptı Açıklaması

CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ilişkin açıklama yaptı Açıklaması

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Ermenistan'ın Gence'de sivilleri hedef alan saldırısına ilişkin, "Masum insanlara yönelik bu alçak saldırıları, CHP olarak, asla kabul etmiyoruz.

05.10.2020 19:09  Güncelleme: 19:27
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Ermenistan'ın Gence'de sivilleri hedef alan saldırısına ilişkin, "Masum insanlara yönelik bu alçak saldırıları, CHP olarak, asla kabul etmiyoruz. Sivillere yönelik saldırıları lanetliyoruz." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında video konferans yöntemiyle toplandı.

Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bölücü terör örgütüne karşı Ağrı Doğu Beyazıt'ta yürütülen operasyonda şehit olan askere Allah'tan rahmet, acılı ailesine sabır, yaralanan jandarma personeline acil şifa diledi. Öztrak, bu topraklar üzerinde terörün asla amacına ulaşamayacağından kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini söyledi.

Hafta sonunda Ermenistan hükümetinin uluslararası hukuku bir kez daha yok sayarak, Azerbaycan'ın ikinci büyük kenti Gence'de sivil yerleşim yerlerine saldırdığını ifade eden Öztrak, bu insanlık dışı saldırıda hayatını kaybedenlerin ve yaralananların olduğunu belirtti. Öztark, "Masum insanlara yönelik bu alçak saldırıları, CHP olarak, asla kabul etmiyoruz. Sivillere yönelik saldırıları lanetliyoruz." dedi.

Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara şifa dileyen Öztrak, CHP'nin Azerbaycan'ın daima yanında olduğunu, olmaya devam edeceğini söyledi.

TÜİK'in, eylül ayı enflasyon verilerini bu sabah açıkladığını hatırlatan Öztrak, eylülde tüketici enflasyonunun yüzde 0,97 olduğunu, 12 aylık enflasyonun ise yüzde 11,75 olarak gerçekleştiğini kaydetti.

Öztrak, son iki ayda Türk lirasının kur sepeti karşısında yüzde 11,6 değer kaybettiğini, buna rağmen tüketici fiyatlarındaki artışın yüzde 1'in altında kaldığını dile getirdi.

İstanbul Ticaret Odasının "Ücretliler Geçinme Endeksi"nin eylülde yüzde 1,5 arttığına, piyasaların tüketici enflasyonu beklentisinin yüzde 1,3 civarında olduğuna dikkati çeken Öztrak, TÜİK'in enflasyonunun bunların altında kalmasının ilginç olduğunu ifade etti.

Tüketici enflasyonunun çekirdek enflasyondaki artışların çok gerisinde kalmasının daha da sıra dışı olduğunu belirten Öztrak, pazardaki, marketteki fiyatlarla TÜİK'in fiyatları arasındaki makasın açılmaya devam ettiğini savundu.

Öztrak, "Damadın talimatını yerine getirmek için enflasyon rakamlarını ne kadar makyajlarsa makyajlasınlar millet neyi yaşadığını biliyor. Yüzde 10,5'lik yıl sonu enflasyon hedefine kimse inanmıyor." diye konuştu.

Merkez Bankasının anketlerinde, yıl sonu enflasyon beklentisinin yüzde 11,5 olduğunu, yılın kalan 3 ayında fiyatların geçmiş yıl ortalamaları kadar artması halinde yıl sonunda enflasyonun yüzde 11,7 olacağını ifade eden Öztrak, "Yılın bitmesine 3 ay kalmışken, programın, 2020 rakamlarının birer birer kadük olduğunu görüyoruz. İşte enflasyondaki durum." ifadelerini kullandı.

Bu yılın tamamı için OVP'de öngörülen dış ticaret açığının 38,1 milyar dolar olduğunu, geçen hafta Ticaret Bakanlığının, yılın ilk 9 ayı için dış ticaret açığını 37,9 milyar dolar ilan ettiğini dile getiren Öztrak, aynı durumun kurlarda ve cari açıkta da söz konusu olduğunu kaydetti.

Öztrak, bu tahminler yapılırken Ticaret Bakanlığına, dış ticaret açığı rakamlarının ve yıl sonu öngörülerinin sorulmadığının anlaşıldığını öne sürdü.

Önceden Devlet Planlama Teşkilatının, kamu kurumlarını bir masanın etrafına topladığını, herkesin öngörü ve tahminlerini aldığını, verilerin tutarlılığını sağladığını, masaya siyasetçiler için seçenekler koyduğunu dile getiren Öztrak, "Öyle görünüyor ki artık tutarlılığa da seçeneğe de istişareye de ihtiyaç kalmamış. Tek adam burada da 'Ben yaparım olur' diyor." dedi.

Öztrak, Yeni Ekonomi Programı'nda bir ufuk olmadığını, salgın sonrası için oyunun kurallarını değiştirecek bir anlayış, bir stratejinin bulunmadığını savundu.

Bu programda millete yer verilmediğini, milletin derdine derman olmayan bir dokümana "program" denilmeyeceğini savunan Öztrak, programda emekçilerin haklarını gasbetmeye yönelik hazırlıklar olduğunu iddia etti.

Öztrak, 25 yaş altındaki ve 50 yaş üstündeki çalışanlar için "daha esnek" bir çalışma düzeni getirileceğinin açıklandığını, bunun yaklaşık 9 milyon kişiyi kapsadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Esnek çalışma diyerek belirli süreli iş sözleşmesini norm haline getirecekler sonra da çalışanların kıdem ve ihbar tazminatlarına el koyacaklar. Bütün dünya, krizle birlikte artan gelir adaletsizliğini durdurmaya, iş güvencesini artırmaya, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir büyümeye kafa yorarken, tek adam vesayet rejiminin neyle uğraştığına bakın. Gerçekten bunlar milletimizin sesini duymuyor, ızdırabını görmüyor. Ülkemizdeki bu ucube rejim, milletimizin cebini boşaltıyor."

"Salgınla değil doktorlarla mücadele etmekten vazgeçin"

Koronavirüs salgınının dünyada ve Türkiye'de yeniden hızlandığına işaret eden Öztrak, hükümetin yaklaşan bu yeni dalgaya karşı, sağlıkta, eğitimde, ekonomide nelerin yapılacağına dair tutarlı, hesabı kitabı yapılmış, güven veren bir stratejisinin ve planının olması gerektiğini kaydetti.

Hükümetin hastalıkla ilgili verileri kararttığını ve güvensizliğe neden olduğunu öne süren Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İngiltere Türkiye'yi seyahat koridorundan çıkarıyor. Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye'de test kapasitesinin artmasını olumlu buluyor ama diğer taraftan verilerin standartlara uygun şekilde raporlanması gerektiği vurgusunu yapıyor. Sağlık Bakanı açıklamanın övgü kısmını alıyor uyarı kısmını es geçiyor. Buradan bir kere daha açıkça çağrıda bulunuyoruz, rakamlarla dans etmekten, salgınla değil doktorlarla mücadele etmekten vazgeçin, saydam olun. Verileri uluslararası kabul görmüş standartlara uygun olarak Bilim Kurulu sözcüsü açıklasın. Bilim insanları en detaylı bilgilere ulaşabilsin, bunun üzerinden gerçekçi stratejiler geliştirebilsin. Vatandaşlarımız da bu veriler üzerinden kendilerini salgından korumak için gereken önlemleri alabilsin. Ulusal çıkarlarımızı da vatandaşlarımızı da korumak için Bilim Kurulu tarafından hazırlanmış, gerçekçi bir stratejiyi hızla milletin ve tüm dünyanın önüne koymak lazım. Bugüne kadar yapılan doğruların üstünü bir kalemde çizip geçmeyin. Sağlık çalışanlarımıza da haksızlık etmeyin."

"Ülkede hukukun, denetimin en küçük kırıntısından bile korkuyorlar"

Yönetimde yozlaşma olduğunu, bunun kurumları, hakkı, hukuku, adaleti ve demokrasiyi her gün biraz daha yıprattığını ileri süren Öztrak, ülkeyi 18 yıldır yönetenleri iktidardan gitme korkusu sardığını savundu.

Hükümetin Anayasa Mahkemesini hedefe koyduğunu belirten Öztrak, Anayasa Mahkemesinin zaten yeni sisteme göre ayarlandığını ifade etti.

Öztrak, "Şimdi çıkmışlar Anayasa Mahkemesinin kendi tasarladıkları mevcut yapısından, oradaki sözde denge ve denetimden bile şikayet ediyorlar. Çünkü ülkeyi keyiflerine göre yönetmelerine imkan vermeyecek önleyecek hiçbir itiraza tahammülleri yok. Ülkede hukukun, denetimin, hesap vermenin en küçük kırıntısından bile korkuyorlar. Bu korkuyla Anayasa Mahkemesini kapatma noktasına dahi gelebiliyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Barolarla ilgili düzenlemeleri eleştiren Öztrak, hükümetin baroları bölüp parçalayacak bir düzenleme yaptığını öne sürdü.

Hükümetin bu düzenlemeyle hedeflenileni gerçekleştiremeceğini gördüğünü savunan Öztrak, Avukatlık Kanunu'na göre baro seçimlerinin iki yılda bir ekim ayı içerisinde yapılması gerektiğini söyledi. Öztrak, İçişleri Bakanlığı genelgesiyle seçimlerin İl Hıfzısıhha Kurullarının iznine tabi kılındığını, YSK'nin da bunu uygun gördüğünü ifade etti.

Öztrak, "Erdoğan'ın milletin kafasına çay paketleri fırlattığı mitinglerinde, AK Parti'li milletvekilinin 1500 kişilik düğününde, AK Parti il kongrelerinde bulaşmayan Kovid-19 virüsü, her ne hikmetse baro seçimlerinde bulaşıyor. Nasıl ki siyasi partiler kongrelerini yapabiliyorsa gerekli sağlık önlemlerini almak koşuluyla barolar da seçimlerini pek ala yapabilir. O zaman, baro seçimleri neden erteleniyor? Çünkü yargının üçüncü ayağı savunmayı da ele geçirmek istiyorlar. Çünkü korkuyorlar. Ama korkunun ecele faydası yok." görüşünü savundu.

"Hafta sonunda AK Parti Genel Başkanı, partisinin il başkanları, milletvekilleri ve il valileri ve yandaş müteahhitlerle açılışlar yaptı" ifadesini kullanan Öztrak, şöyle konuştu:

"Bu yönetimin 'bir kuruş vermeden yaptık' dediği kamu özel iş birliği projelerinin, çocuklarımızın ve hatta torunlarımızın bile geleceğini ipotek ettiği her geçen gün biraz daha fazla ortaya çıkıyor. Şu ana kadar yaptırılan bu işler için biriken garantilerin toplam tutarının 150 milyar dolar olduğu ifade ediliyor. Bu yılın başında 5 lira 95 kuruş olan dolar kurunun, 7 lira 75 kuruş civarına çıkmasıyla bu projeler için verilen garantilerin millete hazineye toplam yükü, 9 ayda, 270 milyar lira arttı. 'Kur benim umrumda değil' diyen yöneticilere duyurulur."

Bu yılın ilk 8 ayında, bütçeden "yandaş müteahhitlere" ödenen garantilerin, 9 milyar liraya dayandığını ileri süren Öztrak, "Programa yazmışlar, 'Bundan sonra garantileri Türk lirasıyla vereceklermiş. Peki, şu ana kadar avroyla, dolarla verilen garantiler ne olacak? Tüm dünya salgınla mücadele ederken, bu projelere döviz üzerinden verilen garanti ve ödemeleri neden bu projelerin müteahhitleriyle yeniden müzakere etmiyorsunuz?" dedi.

"Böyle giderlerse milli iradeden daha çok tokat yerler"

Öztrak, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"İkinci eş çağrısı yapan, Medeni Kanun'u hedef alan bugün de görevden alınan GATA Başhekim Yardımcısı Ali Edizer'in sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Öztrak, şu yanıtı verdi:

"Bu sözler gerçekten rezalet. Türkiye'nin en saygın kurumlarından birisi olan Gülhane Askeri Tıp Akademisi kimlere emanet edilmiş? GATA gibi bir kurumun başhekim yardımcılığına getirilen şahıs, Medeni Kanun'a saldıran, tek eşliliği uygun görmeyen bir kafa yapısına sahip. Çok açıkça ifade edeyim evet kendisi görevden alınmış ama şu soruyu da sormamız gerek. Bu adamları neden bu görevlere getiriyorsunuz? Kim bu adamları bu görevlere getiren? Bu soruyu sorduktan sonra bir şey daha yapmamız gerekiyor, bu şahsı bir an önce hastanenin ruh ve sinir hastalıkları bölümünde müşahade altına almak gerekiyor."

" MHP'li Erkan Haberal'in şoförü bir cenaze merasiminde yolu polisle birlikte kapatmaya çalışan belediyenin güvenlik görevlisine bilerek çarptı. Sizin bu konudaki yorumunuz nedir?" sorusuna karşılık Öztrak, yaralanan belediye güvenlik görevlisine CHP olarak geçmiş olsun dileklerini iletti.

Yaşanan olayın üzücü olduğunu belirten Öztrak, şöyle konuştu:

"Milliyetçi Hareket Partisinin vekili çıkmış bu olayı fırsat bilip Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'na ağzına geleni söylüyor. Biz bunu şiddetle reddediyoruz. Anlaşılan bunlar geçtiğimiz yıl mart ayında yapılan seçimlerden hiçbir ders almamışlar. O seçimlerde belden aşağı vurarak Mansur Yavaş'ın Ankara Büyükşehir Başkanı olmasının önüne geçmeye çalışmışlardı. Ama milli iradeye yapılan bu saldırı karşısında milletin tokadının sesi dünyanın en ücra köşelerinden dahi duyuldu. Ama bunlar anlaşılan bu tokatın sesini daha hala duymamış. Böyle giderlerse milli iradeden daha çok tokat yerler."

"Sayıştayın Ataşehir'deki bir araziyle ilgili denetim raporunun hatırlatılması ve değerlendirmesinin sorulması üzerine Öztrak, "Hesap vermek istemeyen saydam olmayan tek adam parti devleti rejiminde saray sosyetesine ve saray sosyetesinin akraba-i taallukat ve yakınlarına tanınan bu imkanlar, bu rant çok da yadırganacak bir husus değildir. Milletin cebinden çıkan bu 45 milyon Türk lirası ilgililerden derhal tahsil edilmelidir." diye konuştu.

"Gelecek için Biz' grubu Azerbaycan'ın Karabağ'daki mücadelesine ilişkin CHP logolu bir bildiri yayınladı. CHP yönetimi ise daha farklı açıklamalarda bulunuyor. Sizin bununla ilgili görüşünüz nedir?" sorusu üzerine Öztrak, "Bu grubun Cumhuriyet Halk Partisinin kurumsal kimliği ile uzaktan yakından bir alakası yoktur. Ama nedense bu grubun görüşleri sanki CHP'nin görüşleri gibi sosyal medyada paylaşılıp durmaktadır. Partimizin kurumsal görüşlerini Genel Başkanımız, Parti Sözcüsü ve grup başkan vekillerimiz dile getirmektedir. Bizlerin Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ve bundan sonra da yanında olacağımızı sürekli dile getirmemiz partimizin kurumsal görüşüdür." cevabını verdi.

"Ankara'da şüpheli şekilde ölen Ayşe Karaman davasında bugün karar çıktı. Sanık Özgür Tarhan'a iyi hal indirimi yapılarak, 3 yıl hapis cezası verildi. Meclis açıldı, kadın cinayetleri konusunu gündeme getirecek misiniz?" sorusu üzerine Öztrak, kadın cinayetleri ile ilgili olarak iyi hal kararı verilmesini hiçbir şekilde içlerine sindiremediklerini belirtti.

Öztrak, "Son dönemde hızla artan bu kadın cinayetlerinin önüne geçilebilmesi için gereken mevzuat değişikliklerinin tavizsiz uygulanması gerekiyor. Ondan sonra yeni ilave mevzuat ihtiyacı varsa bunların da yapılması için gerekli girişimlerde bulunacağız." dedi.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ilişkin açıklama yaptı Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement