CHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Politika

CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Kılıçdaroğlu (2) "Camiye içki şişeleriyle girdi demek sorumsuzluktur."

11.06.2013 16:25
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

- Genel Başkan Kılıçdaroğlu (2)

"Camiye içki şişeleriyle girdi demek sorumsuzluktur. Sorumsuzluğun da ötesinde ahlaksızlıktır. Hangi hırs bu noktaya getiriyor Recep Tayyip Erdoğan'ı. Kardeşi kardeşe düşürmekten senin ne yararın var? Barışı egemen kılmak istiyoruz bu ülkede, sen provokasyon yapıyorsun. Bir numaralı provokatörsün sen"

"Her toplumun içinde provokatörler olabilir. Gençlerin arasına sızabilirler, mahalleye sızabilirler, her yere sızabilirler. Hepimizin ortak görevi provokasyona gelmemektir. Çünkü ideallerimizden, çünkü düşüncelerimizi anlatmaktan bizi alıkoyabilir. Zor duruma düşebiliriz, halkın gözünde. Ama bir sorun var; provokatör başbakan olursa ne olacak? Sorun bu"

"Bu ülkede faiz lobisi varsa Allah aşkına yeni mi aklın başına geldi senin? 10 yıldır ülkeyi yönetiyorsun. 'Onların ümüğünü sıkacağım' diyor. Sıkmazsan namertsin"

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanlış uygulamalarıyla bütün değerleri altüst ettiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, halkın oylarıyla seçilen 8 milletvekilini hapishanede 2'nci yılını doldurduğunu hatırlattı. Milletvekillerinin milletin tercihi ile seçildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu duruma sessiz kalanların millete saygıdan söz edemeyeceğini savundu.

Kılıçdaroğlu, "Eğer Recep Tayyip Erdoğan, güzel bir şey yapmak istiyorsa çok basit; gençlerin sözlerine kulak versin. Onları dinlemeli, onları aşağılamamalı, onlara iftira etmemeli, onları tehdit etmemeli. Onları dinlemeli ve onların söylediklerinden ders çıkarmalı. Ne dedi? 'Sizin anladığınız dilden konuşacağım' dedi. İki dil var; biri şiddet dili, öbür dil sevgi dili. Şiddet dilini kullanan Recep Tayyip Erdoğan, sevgi dilini kullanan gençlerimiz. Ne demek anladığınız dilden konuşacağı? Dövecek misin? Öldürecek misin?  Ne istiyor bu gençler? Demokrasi istiyor. Demokrasi isteyenin öldürüldüğü rejime ne denir? Dikta rejimi denir. Özgürlük isteyenlerin dövüldüğü, yerlerde sürüldüğü rejime ne denir? Dikta rejimi denir. Başındaki adama da diktatör denir" diye konuştu.

Bütün Türkiye'nin psikanalize merak sardığını, Başbakan Erdoğan'ı sert yaklaşımlardan vazgeçirmeye çalıştığını ancak başarılı olamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu,  "Öfke baldan tatlıdır derler ama küpüne zararlıdır. Sana zarar versin bir sorun yok, ama ülkeye zarar veriyorsun" dedi.

-"Provokatör başbakan olursa ne olacak?"

Kılıçdaroğlu, toplumsal olaylarda provokasyon ihtimaline dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Her toplumun içinde provokatörler olabilir. Gençlerin arasına sızabilirler, mahalleye sızabilirler, her yere sızabilirler. Hepimizin ortak görevi provokasyona gelmemektir. Çünkü ideallerimizden, çünkü düşüncelerimizi anlatmaktan bizi alıkoyabilir. Zor duruma düşebiliriz, halkın gözünde. Ama bir sorun var; provokatör başbakan olursa ne olacak? Sorun bu. Ne söyledi? 'Gençler camiye bira şişeleriyle girdi' dedi. Akıl var, mantık var. Ben Recep Tayyip Erdoğan'a bir soru sormak isterim; Sayın Recep Tayyip Erdoğan İncirlik Üssü'nde Kur'an yırtılırken neden senin gıkın çıkmadı. Kur'an yırtıldı. Bütün Müslümanların kutsal kabul ettiği, baş tacı ettiği kitap. Kur'an yırtıldığında senin sesin niye çıkmadı Recep Tayyip Erdoğan? Irak'ta milyonlarca, yüzbinlerce Müslüman kadına tecavüz edildi, senin gıkın niye çıkmadı Recep Tayyip Erdoğan. Sen ne yaptın? O tecavüzcülere başarılar diledin sen. Bu halk bunu unutmayacak."

-"Toplumun birbirine saygısı var ama Recep Tayyip Erdoğan'ın topluma saygısı yok"

Başbakan Erdoğan'ın Taksim Gezi Parkı olayları sırasında Bezmi Alem Valide Sultan Camisi'ne gençlerin bira şişeleriyle girdiğini söylediğini belirten ve caminin müezzini ile imamının içki içilmediği yönündeki açıklamalarını okuyan Kılıçdaroğlu, polis müdahalesinden kaçanların camiye sığındığını kaydetti. Yeni Şafak Gazetesi yazarı, AK Parti eski milletvekili Süleyman Gündüz'ün de yazısında camide içki içilmediğini aktardığını belirten ve bu yazıdan bir bölüm okuyan Kılıçdaroğlu, "Adalet ve Kalkınma Partisi'nde çok sayıda düzgün ve namuslu insan var" dedi.

Siyaset adamlarının sorumluluk sahibi olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Camiye içki şişeleriyle girdi demek sorumsuzluktur. Sorumsuzluğun da ötesinde ahlaksızlıktır. Hangi hırs bu noktaya getiriyor Recep Tayyip Erdoğan'ı. Bu ülkeyi bölmekten senin ne yararın var? Kardeşi kardeşe düşürmekten seni ne yararın var? Yazık, günah değil mi bu ülkeye. Barışı egemen  kılmak istiyoruz bu ülkede, sen provokasyon yapıyorsun. Bir numaralı provokatörsün sen. Hadi kuldan utanmıyorsun, bari Allah'tan kork. Yalan söylenir mi? Yalan söylemek yakışır mı? Bulunduğun makama yakışır mı? Taksim Meydanı'nda, Gezi Parkı'nda insanlar Miraç Kandili'nde Kur'an'larını okudular, ibadetlerini yaptılar. Cuma günü namazlarını kıldılar. Kimsenin burnu kanadı mı? Hayır. Kimse 'bunu niye yapıyorsunuz?' dedi mi? Hayır. Toplumun birbirine saygısı var ama Recep Tayyip Erdoğan'ın topluma saygısı yok. Sorunumuz bu zaten. Bu yol sağlıklı bir yol değil. Herkes korkuyor, 'eyvah şimdi ne konuşacak' diye. Türkiye'yi bu noktaya getirdin sen. Çünkü Türkiye'yi çatışma kültürünün içine sokuyorsun."

İstanbul'da 1955 yılında yaşanan 6-7 Eylül Olaylarını hatırlatan ve bu olayların da bir provokasyonla başladığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Bereket versin, bizim insanımız sağduyulu. Bereket versin bizim insanımız gerçekleri biliyor, dolduruşa, provokasyona gelmiyor. ya kan gövdeyi götürseydi? Sorumlusu kim olacaktı?" diye sordu.

-"İtibarsız bir Türkiye Cumhuriyeti başbakanı yarattı"

Konuşmasında Başbakan Erdoğan'ın Fas'a yaptığı ziyarete de değinen Kılıçdaroğlu, Fas Kralı'nın Erdoğan ile görüşmeyi reddettiğini ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı bu noktaya taşıyan nedir? Fas'taki geziyi yarım bırakmak zorunda kaldı. İtibarsız bir Türkiye Cumhuriyeti başbakanı yarattı. İran'da da öyle olmadı mı? Bir gün beklettiler İran'da. Nal toplayıp geldi Türkiye'ye" ifadelerini kullandı. Görüşmenin gerçekleşmemesinin basında yer almamasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, korkunun tutsağı olanların demokrasiden söz edemeyeceğini söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın Fas'ta yaptığı konuşmanın borsada son 10 yılın en büyük düşüşüne neden olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, kaybın sadece bununla da sınırlı olmadığını, ekonomideki birçok verinin Erdoğan'ın konuşması ve sonrasındaki düşüşten etkilendiğini anlattı. Piyasadaki bu çalkantının faiz lobisine bağlanmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Her seferinde bir suçlu bulacak ya. Neyse bereket bu sefer CHP'yi bulmamış, faiz lobisini bulmuş. Diyebilirdi, 'CHP yaptı' diye. Dilin kemiği yok ki. Tek ayak üzerinde 40 tane yalan söylüyor. Bu ülkede faiz lobisi varsa Allah aşkına yeni mi aklın başına geldi senin? 10 yıldır ülkeyi yönetiyorsun. 'Onların ümüğünü sıkacağım' diyor. Sıkmazsan namertsin" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin toplam dış borcunun AK Parti'den önce 130 milyar dolar olduğunu, şimdi ise 337 milyar dolara çıktığını, son 10 yılda oluşan cari açığın da 350 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirten Kılıçdaroğlu, Hükümetin borçtan ya da faizden yakınmaya hakkı olmadığını, şikayet edenin o koltuklarda oturmaması gerektiğini savundu. Kılıçdaroğlu, "Sıkılmasa şunu söyleyecek; 'o Gezi Parkı'ndaki gençler var ya bütün borçları onlar yaptılar" dedi. AK Parti iktidarının faizden yakınmasını anlamakta güçlük çektiklerini belirten Kılıçdaroğlu, bu iktidar döneminde ödenen faizin 135 milyar liradan 498 milyar liraya çıktığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "498 milyar lira sen faiz ödedin Recep Tayyip Erdoğan, çık bunu bir millete anlat bakalım. Eğer siz ülkenin kazandığı paradan, gelirden 498 milyar lirayı faize öderseniz, yatırıma, tasarrufa para kalmaz" dedi.

-"Amacı o pırıl pırıl gençlerimize leke sürmek"

Siyasetçinin vatandaşını yüceltmesi, inançlara saygı göstermesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın camiye içki şişeleriyle girildiği şeklindeki sözleriyle dini siyasete alet ettiğini öne sürdü. Kılıçdaroğlu, "Amacı o pırıl pırıl gençlerimize leke sürmek. Senin dilin onlara leke sürmeye yetmez. Siyasetçi kul hakkı yemez. Kul hakkı yiyene hesap sorar. Ama bunlar kul hakkı yiyorlar. Yiyenin de sırtını sıvazlıyorlar" diye konuştu.

Konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Wall Street olaylarında 17 kişinin öldüğü yönündeki sözlerini ABD Büyükelçiliği yetkililerince yalanlandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bir ülkeni başbakanının söylediği bir söz dolayısıyla başka bir ülkenin büyükelçiliğince yalanlanmasının altından kalkılamayacak bir ayıp olduğunu söyledi.

-"Atma Recep, din kardeşiyiz"

Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın iktidarları döneminde 2 milyar 800 milyon ağaç dikildiğine yönelik sözlerini de eleştirerek, "Hesap yaptık, günde bin kişi, 12 saat ara vermeksizin, her 20 dakikada bir ağaç dikseler 213 yıla ihtiyacımız var. 24 saat çalışsalar, her 20 dakikada robot gibi dikiliyorlar, 213 yıl. Atma Recep, din kardeşiyiz" ifadelerini kullandı.

Konuşmasının sonunda yazar-düşünür Cemil Meriç'in "Hırsızlarla dolu bir panayırdayız. Bezirganlar mallarını sürmek için sesleri çıktığı kadar bağırıyorlar. Tam bir yaygara, oysa medeniyet üslup demektir" sözlerini aktaran Kılıçdaroğlu, "Saygın bir üslupla Türk siyasetini ayağa kaldırmanın zamanıdır. ve bu ülkenin Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulma zamanıdır" dedi.

-

Kaynak: AA

Son Dakika Politika CHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement