Çiçek, Aa Haber Akademisi'nde - Son Dakika

Çiçek, Aa Haber Akademisi'nde

15.02.2012 19:40
Çiçek, Aa Haber Akademisi'nde

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne (AB) üye olabilmek bakımından yasal, yapısal ve zihniyet itibarıyla bir değişimi, belli bir noktaya kadar getirmek mecburiyetinde olduğunu söyledi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne (AB) üye olabilmek bakımından yasal, yapısal ve zihniyet itibarıyla bir değişimi, belli bir noktaya kadar getirmek mecburiyetinde olduğunu söyledi.

Cemil Çiçek, AA Haber Akademisi'nin sosyal etkinlikleri kapsamında gazeteci adaylarıyla "Demokratik Süreçte Yeni Anayasa" konusundaki düşüncelerini paylaştı. Mevcut anayasanın, günümüz ihtiyaçlarını karşılamadığını belirten Çiçek, "Birçok sorunun bizatihi kaynağını teşkil ettiği, siyaseti bütün bu olup bitenlere rağmen vesayet altında tutup siyaset kurumunun çözüm üretmesini engellediğini hesaba katarak, yeni bir anayasa yapılması gerekmektedir" diye konuştu.

Türkiye'nin 1963 Ankara Antlaşması'ndan bu yana tercihini Avrupa Birliği'nden yana kullandığını ifade eden Çiçek, şunları kaydetti:

"Zaman zaman sloganvari konuşmalarla o politikaya karşı çıkılmıştır ama hiç kimse 'O antlaşmayı ben yürürlükten kaldırıyorum' dememiştir, 'ben artık o antlaşmayı tanımıyorum' dememiştir. Hatta zaman zaman sloganvari karşı olanlar bile konjonktürel olarak Avrupa değerleriyle bu yapılanların bağdaşmıyor olduğunu ifade etmişlerdir. Türkiye'nin, bu Hükümet açısından baktığımızda, 'Avrupa Birliği Bakanlığı' diye de bir bakanlığı var. Asya Bakanlığı yok, Ortadoğu Bakanlığı yok, Amerika Bakanlığı yok ama bir Avrupa Birliği Bakanlığı var. Hükümet düzeyinde, hükümet seviyesinde işlerin tek elden yürütülmesi, koordine edilmesi açısından bir bakanlık var. Böyle bir bakanlığa kimse karşı da değil. O zaman Türkiye'nin, Avrupa Birliği hedefi net ve açıktır. Karamsar olduğumuz nokta, müzakere edeceğimiz başlık kalmadı. Bizden değil. Türkiye'nin gelişmesi, büyümesi, politikalarından rahatsız olan ve Avrupa Birliği'nin omurgasını oluşturan bazı ülkelerin 'kaşının altında gözün var' kabilinden mazeretlerin arkasına sığınarak, bir kısım problemleri istismar ederek AB üyeliğine karşı çıkıyorlar. Onun için de kırk dereden su getiriyor. Ama buna rağmen müzakere süreci devam ediyor. Toplantılar devam ediyor.

Türkiye bu birliğe üye olabilmek bakımından yasal, yapısal ve zihniyet itibariyle bir değişimi belli bir noktaya kadar getirmek mecburiyetinde. Biz buna Ulusal Program diyoruz. Hükümetler bu birliğe tam üyelik noktasında, son program zannediyorum 800 sayfa. 800 sayfalık Türkiye'nin bir ulusal programı var. Bu programda, Avrupa normları açısından Türkiye'nin eksiklikleri vardır, tespitler vardır. 'Ben bu birliğe üye olabilmek için bu yasal ve yapısal düzenlemeleri yapacağım' diyor Türkiye. Avrupai değerler var. Buna uygun Türkiye de yasal ve yapısal düzenlemeler yapacak."

-"Anayasanın kendisi AB normlarına uymuyor"-

"Belli bir süreden beri, bugünkü Hükümet ve bundan evvelki bazı hükümetler AB'ye tam üyelik noktasında bir çabanın içerisine girdiğinde bir ikilemle karşı karşıya kaldı" diyen Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birisi şudur; uyum yasaları çıkarılacak, Anayasa'ya uygun olması lazım ama Anayasa'nın kendisi AB normlarına uymuyorsa hükümetler ne yapacak- Açıkçası AB normlarına uysa Anayasa'ya uymuyor. Anayasa'ya uymuyorsa o da AB normlarına uymuyor. Böyle bir fasıl tayininin içerisinde Türkiye zorlanıyor. O nedenle eğer Türkiye'nin AB noktasındaki kararlılığı devam ediyorsa ki ediyor, o zaman Avrupa'yı, o değerleri, o normları kendimize uydurma imkanımız olmadığına göre ve biz üyeliği kendimiz talep ettiğimize veya oraya da tam üye olmak istediğimize göre, -ki bence Türkiye'nin yararınadır- o zaman yani herkes kırmızı ışıkta dururken, Türkiye 'ben durmam' diyemez.

Özel düzenleme alanları hariç, temel normlarda, temel yaklaşımlarda birlikte bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu aşikar. Avrupa'nın tamamında idam cezası kalkmışken, siz Türkiye olarak bunu mevzuatınızda tutamazdınız. Kafanıza yatsa da yatmasa da... Bu bile tartışma konusudur yaa, hani şimdi 'idam gelsin, gitsin' diyenler... O tartışılabilir, o ayrı bir olay ama Avrupa'nın 27 ülkesinde idam kalkmışsa siz de oraya üye olmak istiyorsanız, siz de mevzuatınızdan bunu çıkarmak mecburiyetindesiniz. Onun için Türkiye belli bir süreden beri, bu Anayasa'dan kaynaklanan bir kısım zorluklar, sıkıntılar sebebiyle bu ikilemi de yaşıyor. Anayasa'ya mı uyacak, AB normlarına mı- Dikkat ederseniz, ilerleme raporlarındaki bir kısım eksiklikler de bu Anayasa maddesi yazılmasa bile Anayasa ile bağlantılı tenkitlerdir, açıklamalardır."

-"30 yıldır şikayet edilen bir konuyla ilgili irade ortaya çıktı"-

Parlamentodan geçirilip iç hukukun bir parçası haline getirilen, Avrupa İnsan Hakları gibi bir kısım uluslararası sözleşmelere de dikkati çeken Çiçek, bu sözleşmelere dayalı olarak kurulmuş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi kurumlar olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin, belli bir süreden beri, altına imza koyduğu bu anlaşmalara ve sözleşmelere uygun olarak, iç hukukunda karşılaştığı problemler bulunduğunu kaydeden Çiçek, şöyle konuştu:

"Bunlara uymadığı takdirde, bunlar uluslararası camiada Türkiye'nin demokrasi kalitesi ve itibarı açısından her gün tartışma konusu. O halde bunları önemsiyorsak... Bir galakside yaşamıyoruz, dünya denilen bir gezegende yaşıyoruz ve yerimiz de belli. Tercihimiz belli, içinde yer aldığımız kurumlar belli, değerler sistemi belli. Bunlar hak ve özgürlükler dünyası, prensip itibarıyla... Bunları yazılı belgelerle tespit edildiği bir dünya. Bunların başında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi geliyor. Ayrıca bu sözleşmenin yorumunu yapan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de yargı yetkisini kabul etmiş, o mahkemece verilen kararların da uyulması gerektiği kararlar olduğuna da daha evvelki hükümetler döneminde karar verilmiş ve böylece de taahhüdü olan bir ülkeyiz. Hal böyle olunca eğer anayasanız ve buna dayalı uygulamalar, o taahhütlerinizle ters düşüyorsa, o taahhütler ile zaman zaman karşı karşıya geliyorsanız, bu da sizin ilişkilerinizde, demokrasi bakımında dış dünyadaki sıralamanızda, sıkalada yerinizin belirlenmesinde olumsuzluk oluşturuyor ise anayasanızı değiştirmek mecburiyetiniz vardır. Aksi takdirde Türkiye yanlış bir karede oturmuş olur, yanlış bir fotoğraf vermiş olur."

Bu dönemde, 30 yıldır şikayet edilen bir konuyla ilgili olarak bir iradenin ortaya çıktığını belirten Çiçek, Mecliste grubu bulunan dört siyasi parti ve diğer siyasi partiler ile meslek örgütlerinin de açıklamaları gözönüne alınarak yeni bir Anayasa yapım sürecinin başladığını söyledi.

-Yeni Anayasa ihtiyacı-

Çiçek, "Bütün bu söylediğimiz, ana hatlarıyla ifade etmeye çalıştığımız hususları değerlendirebilmek, öncelikleri, özgürlükleri, yapısal dengeleri, devletin organları arasındaki ilişkileri yerli yerine oturtan bir yeni anayasa ihtiyacı bugün Meclisteki partiler tarafından da kabul edilmiş gözüküyor" dedi.

Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin "yeni anayasa, bu anayasanın Meclis tarafından yapılması, anayasanın Uzlaşma Komisyonu tarafından yapılması ve bu komisyonun Başkanının da TBMM Başkanı olması" konularında anlaşmaya vardıklarını anlatan Çiçek, şöyle devam etti:

"Bu çerçevede bir çalışmayı sürdürüyoruz. Tabiatıyla bu çalışmayı yaparken, geçmiş Anayasa yapım sürecindeki yapılan itirazlardan gerekli dersleri çıkararak, talep edilen şekli ile bir Anayasa süreci yapıyoruz, başlattık. Geçmişte, belli sayıda komisyon, oturuyor bir çalışma yapıyor, bir taslak metin hazırlıyor. Onu da kamuoyuna, adet yerini bulsun cinsinden, tek taraflı, muhalif seslere imkan vermeden, tartışılmasına imkan vermeden 'kabul edenler, etmeyenler' usulünde bir Anayasa yapılıyordu. Bu yapılış tarzı itibarıyla da içindekiler itibarıyla da itiraz konusu oldu. Bu defa biz işi tersinden başlattık. Doğru olanın da bu olduğunu düşünüyoruz. Dünyada yapılmış bir kısım yeni anayasalarda da takip edilen usul olarak evvela bunu vatandaşa, vatandaşın örgütlerine ister meslek örgütü, ister gönüllü kuruluşlar ve en yaygın şekliyle de siyasi partilere, anayasal kuruluşlara soruyoruz. Nasıl bir Anayasa istiyorsunuz- Bu Anayasa'nın içinde neler olmalı, öncelikleri neler olmalı- Siz ne istiyorsunuz-"

- ANKARA

Kaynak: AA
Türkiye, büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayılarında AB ülkelerini geride bıraktı Türkiye, büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayılarında AB ülkelerini geride bıraktı Bilişim Vadisi firmaları Ufuk Avrupa Programı'na dahil oluyor Bilişim Vadisi firmaları Ufuk Avrupa Programı'na dahil oluyor Kader Sevinç: 'Türkiye'nin Aldığı 6 Milyar Euroluk Yardım Paketinin Büyük Bir Kısmının Kredi Olarak Verilecek Olması, Ekonominin Zayıf Durumunu Daha... Kader Sevinç: 'Türkiye'nin Aldığı 6 Milyar Euroluk Yardım Paketinin Büyük Bir Kısmının Kredi Olarak Verilecek Olması, Ekonominin Zayıf Durumunu Daha...

Son Dakika Güncel Çiçek, Aa Haber Akademisi'nde - Son Dakika


Advertisement