Çocuklarımı da Türkiye'de Okutacağım" - Saraybosna

KAYHAN GÜL - Türkiye'de burslu olarak üniversite eğitimi gören Esad Bazdar, iki çocuğunu da Türkiye'de okutmak istiyor.

Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da başladığı ancak savaşın başlamasıyla yarıda kesmek zorunda kaldığı üniversite eğitimini 1992-1998 yılları arasında burslu olarak Türkiye'de tamamlayan ve halihazırda Bosna Hersek'teki bir Türk şirketinin genel müdürü olan Bazdar, "Türkiye Bursları"nın hayatına kattıklarını ve Türkiye'ye dair izlenimlerini AA muhabiriyle paylaştı.

Türkiye'de 1992-1998 yılları arasında kaldığını belirten Bazdar, önce Kırşehir'de Türkçe öğrenimi gördüğünü, daha sonra da Samsun'daki 19 Mayıs Üniversitesinde gıda mühendisliği eğitimi aldığını aktardı.

Balkanlar'dan eğitim amacıyla Türkiye'ye giden ilk gruplardan birinde yer aldığını söyleyen Bazdar, yaklaşık 750 kişilik gruptan 500'e yakının Kırşehir'de kaldığını, diğerlerinin Türkçe öğrenmek üzere Akhisar'a gittiğini belirtti.

Bazdar, Türkçe öğrendikten sonra grubundaki yabancı öğrencilerin 26 farklı şehre dağıldığını, Samsun'da aynı gruptan 15 kişi olduğunu dile getirerek, "Çoğunun okulunu bitirdiğini ve sonra memleketlerine döndüğünü biliyorum. Evlenip Türkiye'de kalanlar da oldu. Gerek Facebook gerekse Türkiye Mezunları Derneği (TÜMED) sayesinde görüşebiliyoruz." dedi.

Bosna Hersek'te 2005 yılından bu yana ikamet eden Bazdar, 1990'lı yıllarda eğitim amacıyla Türkiye'ye gidişlerinin mecburiyetten kaynaklandığına dikkati çekerek, "Ama hep bir istek vardı. Akrabalarımız, yakınlarımız Türkiye'ye göç etmişlerdi. Bizde hep bir Türkiye özlemi vardı. Savaş çıkınca Türkiye bize kapılarını açtı. (Dönemin cumhurbaşkanı) Rahmetli Turgut Özal bu imkanı sağladı." diye konuştu.

Bazdar, o zamanki Türkiye'nin durumunun bugüne kıyasla çok farklı olduğunu vurgulayarak, "İlk gittiğimizde aldığımız burs 300 Alman markına denk düşüyordu. Birkaç ay sonra ise 50 marka düştü. Çok yüksek enflasyon vardı. Ama yine de bedava yurt, yemek, okul ve kitap olmak üzere Türkiye bize her imkanı sağladı. O şartlara göre çok iyi imkanlardı." ifadelerini kullandı.

İkinci vatan: Türkiye

Türkiye'nin kendisinde farklı bir yere sahip olduğunun altını çizen Bazdar, "Bosna Hersek benim için ne ifade ediyorsa, bugün Türkiye de aynıdır. İkinci vatanımdır. Zaten çok bağımız da var." dedi.

Türkiye'deki üniversite eğitiminden sonra 7 yıl Almanya'da yaşadığını anlatan Bazdar, Türkçe bildiği için burada hiç zorluk çekmediğini çünkü Almanya'da çok fazla Türk arkadaş edindiğini ifade etti.

Bazdar, Türkiye'de aldığı eğitimin bugün de hayatını yönlendirdiğine dikkati çekerek, "İşim Türkiye ile bağlantılı. Çalıştığım 'Sarajevo International' isimli şirketin kurucusu Türk vatandaşı. Burada enerji, turizm, organik tarım ve inşaat alanlarında yatırımlar yapıyoruz. İşimiz hep Türkiye ile." diye konuştu.

Şirketteki sorumluluklarının yanı sıra sosyal sorumluluk çerçevesinde bir vakıfta da görev aldığını aktaran Bazdar, vakfın Türkiye ve Bosna Hersek arasındaki ilişkilerin gelişimine katkıda bulunduğunu söyledi.

"Çocuklarımı da Türkiye'de okutacağım"

Bazdar, herkese Türkiye'de okumalarını tavsiye ederek, "Benim iki çocuğum var. İnşallah onları da Türkiye'de okutacağım." dedi.

Kendisine sağladığı imkanlar için Türkiye'ye ve ilgili kurumlarına teşekkür eden Bazdar, Türkiye Burslarına ilişkin de "Çok iyi ve güzel bir proje. Devam etmesini, daha fazla öğrencinin Türkiye'ye gitmesini diliyorum. Çünkü her gelen öğrenci, Türkiye'de kendi ülkesinin elçisi, aynı zamanda kendi ülkesinde de Türkiye'nin elçisi oluyor." ifadelerini kullandı.

Bugün eğitim için Türkiye'ye gidenlerin daha iyi şartlara sahip olduğuna dikkati çeken Bazdar, Türkiye'ye ilk gittiklerinde şartların çok zor olduğunu ve birçok zorluk yaşadıklarını ancak tüm zorluklara rağmen Anadolu insanının sıcaklığını unutmadıklarını söyledi.

Bazdar, "Kırşehir soğuk ama insanları çok sıcaktı. Nereye gidersek Anadolu insanının sıcağını aradık." diye konuştu.