Çok Kültürlülük, Yerinden Edilme ve Göçün Hikayesi Şişli'de

Bereketli bir coğrafyanın kaderi ve yersiz, yurtsuz insanların hikayesi, Diyarbakır'dan Şişli'ye uzanıyor.

İstanbul Film Festivali'nden Çekildi, Şişli'de İzleyiciler ile Buluşuyor

34.İstanbul Film Festivali'nde ön gösterimi yapılacak iken "Bakur" filminin festivalde gösteriminin engellenmesi nedeniyle festivalden çekilme kararı alan Gavur Mahallesi Belgeseli, 25 Nisan Cumartesi günü saat 19.30'da Şişli Kent Kültür Merkezi'nde sanatseverler ile buluşuyor. Şişli Belediyesi'nin katkılarıyla galası yapılacak Gavur Mahallesi Belgeseli, yitenlerin, gidenlerin, kalanların ve hem "azalan", hem de "çoğalan" bir kentin hikayesinden oluşuyor.

Yerinden, yurdundan edilmiş bir aile ve Diyarbakır'dan İstanbul'a yolculuk

Gavur Mahallesi, çok kültürlülük, yerinden edilme, göç ve öteki üzerine çekilmiş bir belgesel. 1953 yılına kadar demirci çıraklığı yapan Diyarbakırlı Mıgırdiç Margosyan'ın hikayesini merkez alan film, Diyarbakır'da Ermenilerin yaşadığı Gavur Mahallesi'nde hayata tutunmaya çalışan Margosyan ailesinin yolculuğunu anlatıyor. Margosyan ailesi, 1915'te hayatları meçhule doğru götürülürken paramparça edilen sayısız Ermeni aile gibi, yollarda parçalanarak, yitip giden, kalanları da başka topraklarda tutunmaya çalışan ailelerden sadece biri. Film, Mıgırdiç Margosyan'ın Diyarbakır'dan İstanbul'a uzanan yaşam öyküsü ekseninde ilerliyor.

Karşı Film tarafından hazırlanan belgeselin yönetmenliğini Yusuf Kenan Beysülen üstleniyor. Belgesel, bir zamanlar etnik, dinsel, kültürel çeşitliliğin bir arada yaşandığı bir coğrafyada geçiyor. 1915 yılından itibaren sürgünler, ölümler ve göçler ile bu çeşitliliğin yok olduğu bir kente, Diyarbakır'a uzanıyor. 1953 yılına kadar demirci çırağı olarak kızgın demirlere çekiçle şekil veren Mıgırdiç Margosyan'ın Diyarbakırlı Margos Usta olarak kaleme aldığı "Gavur Mahallesi" kitabı, belgeselin özünü oluşturuyor.

Beş bin yıllık acılar ve göç olgusu

Beş bin yıllık tarihinde göçlere, acılara tanıklık etmiş; evlerin, konakların, sokakların, ibadethanelerin, surların kara taştan yapıldığı, bahtı kara bir kent olan Diyarbakır… Bu kentin özlemini hep içinde taşıyan ve hayatımıza katan Diyarbakırlı Mıgırdiç Margosyan. Belgeselin hikayesi, Diyarbakır'ın sosyal ve kültürel yapısı, dinsel ve etnik çeşitliliğinin yanı sıra Diyarbakır'da, genel olarak da Türkiye'de 'öteki olmak' olgusu üzerinden anlatılıyor.

Gavur Mahallesi Belgeseli, Türkiye'de toplumsal barışa ve çoğulcuğa destek olmayı, yitmiş ve yitirilmiş ötekilerin toplumsal hafızada yerini almasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Beş bin yıllık acıların beşiğinde, kendi yurdunda kimsesiz kalan ve bilmediği topraklara göç eden bir ailenin hikayesini anlatan filme, tüm İstanbullular davetlidir.