Erdoğan YPG'yi Hedef Aldı: Bunlar Bizdeki PKK'nın Düşük Çocukları - Son Dakika
Güncel

Erdoğan YPG'yi Hedef Aldı: Bunlar Bizdeki PKK'nın Düşük Çocukları

Suriye'deki YPG'lileri hedef alan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bunlar bizdeki PKK'nın düşük çocuklarıdır" dedi.

28.04.2017 12:12  Güncelleme: 12:44
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atlantik Konseyi Zirvesi'nde konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz ülke olarak terör örgütleri arasından ayrım yapmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. Şu anda iki gündür Suriye tarafından ciddi manada havan toplarıyla atışlar yapılıyor. Düşman belli biz bunları karşılıksız bırakabilir miyiz? Gereği neyse bunu yaparız." açıklamalarında bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

BM VE AB BİRKAÇ ÜLKENİN ÇIKARLARINA FEDAA EDİLİYOR

Dünyamız çalkantılı bir dönemden geçiyor. Yarına dair tahminler yapmakta hepimiz zorlanıyoruz. Son yıllarda sergilenen atalet, tıkanıklık ve acziyet geleceğe dair karamsarlığı daha da körüklüyor. Küresel müesses nizam bizleri doğrudan etkileyen karşısında etkinliğini yitiriyor. BM Güvenlik Konseyi ve AB gibi platformların itibarı ise burada birkaç ülkenin çıkar hesaplarına kurban ediliyor. Ya mevcut mekanizmalara format atacak ya da karamsarlık virüsünün bünyemizin daha çok sarmasını seyredeceğiz. Ya yeni aktörlerin talep ve önerilerine kulak kesilecek ya da çözümsüzlük üreten sisteme süni teneffüs yapmaya devam edeceğiz.

SEÇİM MAĞLUPLARI GALİPLERİ TAKDİR ETMESİ GEREKİR

Yıkıcı rekabetin yerine işbirliği, çatışmanın yerine dayanışmayı, gerilim yerine uzlaşmayı ikame ettiğimizde farklı bir sürecin kapısını aralayacağımızı düşünüyoruz. Hiçbirimiz başka ülkelerde tezahür eden sorunlardan muaf değiliz. Dün Makedonya'da yaşanılanları hep birlikte takip ettik gördük. Ülkede Meclis Başkanlığı seçiminin ardından yaşanan hadiseler endişe vericidir. Şiddet hiçbir soruna çare olamaz. Ülkedeki tüm siyasi partileri diyalog ve uzlaşma yoluyla sorunlara çare bulmalarını tavsiye ediyoruz. Demokrasiye inanıyorsak, demokrasinin sandıklardan çıkan neticenin kabulü olduğuna inanıyorsak, istenilen neticeyi alsak da almasak da seçimin bir galibi olacaktır bir de mağlubu olacaktır. Öyleyse mağlup olanların galip gelenleri takdir etmesi, saygıyla karşılaması gerekir ki, ülkenin huzuru bozulmasın.

DUYARLI DAVRANILSAYDI SURİYE'DE BUNLAR YAŞANMAZDI

Örgütlü suçlar, siber saldırılar, gıda güvenliği, İslam düşmanlığı gibi yeni sorunlarla, yeni tehditlerle yüzleşiyoruz. Nükleer testler ve balistik füzeleri kadar Afrika'daki kuraklık da uluslararası güvenlik ve istikrarı tehdit ediyor. Güçlünün çıkarlarını mazlumun haklarının önüne koyan bir yapı güvenlik ve istikrarı temsil edemez. Şayet BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası toplum Suriye konusunda dirayetli davransaydı, rejim yeni kimyasal saldırılara, konvansiyonel silah saldırılarıyla beraber bu zulmü gerçekleştirebilir miydi? Esed rejiminin kendi halkını pervasızca katletmesinin sebebi geçmişte işlediği suçların yanına kâr kalması değildir. Devlet terörü bundan daha başka nasıl olabilir. Katil Esed bir devlet terörü estirmektedir.

YA BİR YOL BULACAĞIZ YA DA YENİ BİR YOL AÇACAĞIZ

İnsani sorumluluğumuzun gereğini de hep birlikte yerine getirmek gerekir. Yabancı terörist saldırılarında işbirliği sağlansaydı geçen yıl ki Brüksel saldırıları gerçekleşebilir miydi? Bu katil sürüleri şu ana kadar palazlanabilir miydi? Bu soruların cevabını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu çifte standart benim gibi sizleri de yaralıyor. Yapılması gereken bellidir; ya bir yol bulacağız, ya da yeni bir yol açacağız. Sorunların büyüklüğü karşısında asla ümitsizliğe kapılmayacağız. Unutmayalım ki, taşı delen suyun gücü değil; damlaların sürekliliğidir.

AB'NİN SÖZ VERDİĞİ 3 MİLYON AVRO TÜRKİYE'YE GELMEDİ

Türkiye girişimci ve insani diplomasisiyle sorunlara çözüm bulmak için elini taşın altına koyuyor. Suriye, Somali, Irak, Afganistan en somut örneklerdir. Irak'ta bölgemizi saatli bombaya dönüştüren mezhep kavgasına dikkat çekiyorum. Mezhep kaynaklı yayılmacı bir mantıktır. Yemen, Libya, Mısır'da demokrasiden, mili iradeden yana tavır aldık. Somali'yi ayağa kaldırmanın, Somalili kardeşlerimizle beraber sıfırdan yeni bir devlet inşa etmenin mücadelesini veriyoruz. Zulümden ve katliamdan kaçan Suriyelilere din, mezhep, etnik ayrım yapmadan sahip çıktık. 3 milyon sığınmacığıyı ülkemizde barındırıyoruz. AB'den bugüne kadar söz verdikleri halde, 2016'nın Temmuz'unda 3 milyar Avro vereceklerdi. Şu ana kadar 725 milyon Avro geldi. Zulme rıza zulümdür, biz onlara şefkat kollarımızı açacak, onları ülkemizde ağırlamaya devam edeceğiz.

SÖYLEDİKLERİMİZ TAKDİR EDİLDİ AMA ADIM ATILMADI

Fırat Kalkanı harekatıyla DEAŞ'ı sınırlarımızdan uzaklaştırdık. 3 bini aşkın DEAŞ'lıyı o topraklarda etkisiz hale getirdik. Hiç kimseyi dışlamadan bölgenin gerçek sahipleriyle icra ettiğimiz bu operasyon DEAŞ'a şu ana kadar ki en büyük darbeyi indirdi. Şimdi hayatın normale dönmesini sağlıyoruz. Güneyimizde Suriye'nin kuzeyinde o bölgede terörden arındırılmış bir bölge yapalım, burada eğit-donat çalışmalarını da sürdürelim. Türkiye buna hazırdır. Maalesef söyledikleriniz gayet güzel demelerine rağmen adım atılamadı. Bu yapılmış olsaydı Suriyeli Suriye'yi ter etmeyecekti.

DÜŞMAN BELLİ TÜRKİYE GEREĞİ NEYSE ONU YAPACAK

Terör örgütlerinin iyisi, kötüsü olabilir mi? Bu mantıkla bir yere varamayız. Terör örgütünün hepsi kötüdür. Bu terör örgütlerine karşı mücadelemizi müşterek danışma işiyle sürdürmemiz lazım. Sırf DEAŞ'la mücadele ediyor diye PKK, YPG gibi yapıların etnik temizlik faaliyetlerine, bölgede işlediği cinayetlere sessiz kalmak yeni şeylere kapı aralır. YPG'yi biz iyi biliriz. Bunlar PKK'nın düşük çocuklarıdır. Terör örgütleri akrep gibidir. Bir gün kendini besleyen eli de ısırır. Biz ülke olarak terör örgütleri arasından ayrım yapmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. Şu anda iki gündür Suriye tarafından ciddi manada havan toplarıyla atışlar yapılıyor. Düşman belli biz bunları karşılıksız bırakabilir miyiz? Gereği neyse bunu yaparız.

KUZEY SURİYE'DE İLLEGAL BİR DEVLET KURULMASINA İZİN VERMEYİZ

Kuzey suriye'de devlet kurmak isteyen malum cahiller var. Cahil cesareti vardır. Kendi kendilerine bakanlar kurulu kuruyorlar. Kuzey Suriye'de böyle bir devlet kurulmasına kesinlikle karşıyız. Suriye'de terör koridoruna asla izin vermeyeceğiz. Bu konuda tüm dost ve müttefiklerimizden dayanışma bekliorum.

FETO'NUN TÜRKİYE'YE İADESİ ABD'DEN BEKLENTİMİZDİR

Sayın Trump ile Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir sayfa açacağına inanıyorum. Sayın Trum'tan daha kararlı bir duruş sergileyeceğinin işaretlerini alıyoruz. Esed rejimi masum insanları katledilmesine sessiz kalınmayacağını görmüştür. Sayın Trump'la görüşmemizde ikili ilişkiler, bölgedeki sorunları ele alacağız. ABD'li dostlarımızdan beklentimiz Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı tehditleri iyi anlamalarıdır. ABD'nin Suriye'de YPG ve PYD ile hareket etmesi ortaklık ruhunu zorluyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ele başının hala Pensilvanya'da terör faaliyetlerine devam etmesi milletimizi rahatsız ediyor. Terörist başının ABD'den 170 ülkeyi yönetiyor olması bizlire rahatsız ediyor. Bu cani örgütün bırakın ABD'yi dünyanın hiçbir yerinde hayat bulmaması gerekiyor. FETÖ elebaşının Türkiye'ye iadesi ABD'den temel beklentimizdir.

TÜRKİYE İLE ABD ARASINDA İŞBİRLİĞİ POTANSİYELİ BÜYÜK

Ülke olarak 2023'de dünyanın en güçlü ekonomilerin arasına girmek istiyoruz. Burada en büyük faktör tartışmasız enerjidir. Enerji barışı tesis edecek önemli bir unsurdur. Enerjiyi paylaşmaya dayalı bir anlayışla bölgesel ve ikili ilişkilerimizde etkin kullanmaya çalışıyoruz. Türkiye enerji meselesine tek taraflı yaklaşımla hareket etmemiştir, etmeyecektir. ABD ile Türkiye'nin enerji alanında çok büyük bir işbirliği potansiyeli olduğunu biliyorum.

22. PETROL KONGRESİ'Nİ ÜLKEMİZDE DÜZENLEYECEĞİZ

21. yüzyılda enerji yıkıcı rekabetin değil, işbirliğinin anahtarı olmalıdır. Bu anlayışla uluslararası işbirliğini arttırmak için birçok uluslararası toplantıya ev sahipliği yapıyoruz. İnşallah 22. Petrol Kongresi'ni ülkemizde düzenleyeceğiz. Türkiye Avrupa Atlantik coğrafyasının güvenlik, refah ve huzuruna katkı sağlamaya önümüzdeki süreçte de devam edecek. Bu süreçte dost ve müttefiklerimizden beklentimiz, ön yargılardan, kara proppagandalardan ve çifte standartlardan uzak bir şekilde Türkiye ile işbirliğine devam etmelidir. Dostlarımızdan aramızdaki 50 yıllık hukuka riayet etmesini bekliyoruz.

Erdoğan YPG\'yi Hedef Aldı: Bunlar Bizdeki PKK\'nın Düşük Çocukları
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Erdoğan YPG'yi Hedef Aldı: Bunlar Bizdeki PKK'nın Düşük Çocukları - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement