Cumhurbaşkanı Erdoğan, Canlı Yayında - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Canlı Yayında

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni sistemde Cumhurbaşkanının yetkilerine ilişkin, "Tayyip Erdoğan olarak benim böyle bir derdim olması mümkün değil.

06.04.2017 21:51
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni sistemde Cumhurbaşkanının yetkilerine ilişkin, "Tayyip Erdoğan olarak benim böyle bir derdim olması mümkün değil. Bir defa biz beş yılda bir seçim yapıyor muyuz? Beş yılda bir seçimin yapıldığı bir yerde, bir insan kendisi için böyle bir şeyi isteme lüksüne sahip olabilir mi?" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı Ülke TV ve Kanal 7 ortak yayınında, Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

" Sarıyer'de önce 'evet' sonra da 'hayır' çadırına gitmiştiniz. Dün de Sayın Kılıçdaroğlu Gaziantep'te bir 'evet' çadırını ziyaret etti. Bununla ilgili değerlendirmeniz ne olur. Size bir misilleme mi yapmış oldu Kılıçdaroğlu?" sorusu üzerine Erdoğan, misilleme yapılıp yapılmadığı konusuna girmek istemediğini belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Konutu'nun Tarabya'da yer aldığını, yol güzergahında bulunan 'evet' çadırının yanında bir de 'hayır' çadırının yer aldığını ifade eden Erdoğan, 'hayır' çadırındaki vatandaşlarla yaşadığı diyaloğu şöyle anlattı:

"Önce 'evet' çadırına uğradım. Zaten yolumu sürekli kesiyorlardı. Dedim 'arkadaşlar bir de hayır çadırına uğramak istiyorum.' 'Hayır' çadırına geçtim ve oradaki arkadaşlara şunu söyledim. 'Niye hayır diyorsunuz, öğrenebilir miyim?' dedim. Dediler ki 'Çağdaş bir Türkiye'de yaşamak için hayır diyoruz.'. 'Peki şu anda' dedim, 'Türkiye çağ dışı mı?' Biraz bocaladı. 'Veya çağdaşlıktan ne anlıyorsunuz? Modern bir Türkiye'nin oluşturulması için çok önemli adımlar atıyoruz.' Bulunduğumuz yerden de Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, onlara anlatmak mümkün. Dedim ki 'Yavuz Sultan Selim Köprüsü şöyle...'

Hemen oradan bir Beyefendi dedi ki 'Niye onun adını Tayyip Erdoğan Köprüsü koymadınız da Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz? Bu bölücülük değil mi?' dedi. 'Bak ben buna çok üzüldüm' dedim. 'Sen burada Tayyip Erdoğan ismini koymamakla ne kadar mütevazi olduğumu anlayacaksın. Bunu görmen lazım. Koyabilirdik, koymadık.' Ama Yavuz Sultan Selim kim? Sıradan birisi mi? Osmanlı'nın gelmiş geçmiş en güçlü hakanlarından, padişahlarından bir tanesi. Şimdi biz orada onun adını vererek, onu hem bu nesle hem geleceğe aktarıyoruz. Dört gidiş, dört geliş, modern Türkiye bu. Bir de ortasından hızlı tren geçecek ama buradan geçerken, gidip gelirken, kim Alevi'dir, kim Sünni'dir, kim Türk'tür, kim Kürt'tür böyle bir şeye bakılmayacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşları, dışarıdan gidip gelenler, herkes buralardan geçecek. Tüm insanlığa yönelik bir köprü bu. Herkesin hayran kalacağı bir köprü. Çünkü dünya literatürüne giren bir köprü yaptık."

Marmaray Projesi'ne de değinen Erdoğan, üç yılda 200 milyon insanın Marmaray'dan geçtiğini dile getirdi. Avrasya Tüneli ile de otomobillerin denizin altından geçtiğini ifade eden Erdoğan, Osmangazi Köprüsü gibi projelerin, modern Türkiye'nin sinyalleri olduğunu vurguladı.

"Vatandaşlarımdan, bunun bir muhasebesini yapmalarını istiyorum"

Erdoğan, Mersin'de geçen gün hastane açtıklarını hatırlatarak, "Özellikle Sayın Kılıçdaroğlu'nun o meşhur SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemdeki hastanelerin halini biliyorsunuz. Ne durumdaydı o hastaneler? Ne rezil hastanelerdi. Onlar çağdaş hastaneler miydi? 'Hayır' eğiliminde olan vatandaşlarımdan bunun bir muhasebesini yapmalarını istiyorum." dedi.

Yayında, daha sonra 1998 yılında gazeteci Savaş Ay'ın yaptığı programda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemdeki hastanelerin durumu ekrana getirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "10 yıl önce diyor 'İstanbul'un nüfusu şu kadar ama bugün üçe beşe katladı. Dolayısıyla hastanelerde nüfusa göre bir gelişme kaydedilmedi.' Tamam da senin görevin ne? SSK Genel Müdürüsün. Bağlı olduğun bakanınla oturacaksın, konuşacaksın, ona göre yeni yeni adımlar atacaksınız. Keşke elinizde şu anda imkan olsa da Balıkesir'de, Mersin'de, Yozgat'ta, Isparta'da açtığımız hastaneleri bir görüntüleyebilsek. Onlar modernitenin, zirve yapmış hali. Hijyense hijyen. Vatandaş parası var, yok. Hiç böyle bir şey yok." diye konuştu.

Bir kış mevsiminde seçim kampanyası için Tokat'a giderken, Bolu'da Kargasekmez virajında arabayla kaydıklarını ve 5 arkadaşıyla birlikte kaza geçirdiklerini anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Arabanın içinde 5 arkadaşız. Döne döne bariyerlere vurduk. Karşıdan Urfa Cesur Otobüsü geliyor. Otobüse bindirdik, kaldık. Tabii bizi hemen aldılar önce Düzce'ye götürdüler ama almadılar. Ambulans yok. Bizi bir minibüsün içine koydular, açık arkası. Yaralı arkadaşlarımdan biri bizim serumları tutuyor. Hemşire de vermediler.

O halimizde Bolu'ya gittik. Bolu'da devlet hastanesinde emeklilere bakan yere götürdüler. Soru şu; 'Bunlar memur mu, sigortalı mı?' Dediler ki 'yok.' İş adamı var aramızda. Ben de o zaman işçiyim. Dediler 'alamayız.' 'E ne olacak?' 'SSK hastanesine götürüleceksiniz.' Yine ambulans yok, yaralıyız, kan gidiyor, kırıklar var. SSK hastanesinde filmler falan derken, yatırdılar. Ben bile bunu yaşadım. Biliyorum. Onun için de geldiğimizde hep şunu söyledim arkadaşlarımıza; 'Türkiye'yi dört temel direk üzerinde yükseltmemiz lazım, eğitim, sağlık, adalet, emniyet.' Bu dört temel direk üzerinde yükselen Türkiye'nin ardından biz ulaşım, enerji, gıda-tarım bunlarla da bu işi yaygınlaştırmalıyız. Bu alanda ilk adımı attık."

"Sorumluluk makamında olan insan, sorumluluğunun gereğini yapacak"

Eğitimde, sağlıkta yaptıkları dev reformla bunları başardıklarını dile getiren Erdoğan, bütün hastaneleri birleştirdiklerini anımsattı.

Erdoğan, bir hocasının "Bizde, Osmanlı tabiridir sevki idare vardır. Yeni kavramla organizasyon. Eğer sevki idareyi başarılı yaparsan, neticeyi yakalarsın, yapamazsan yakalayamazsın." sözünü hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Bu zatın zaten böyle bir derdi yok. Orada o kadar rahat duruyor ki. Rezillik görüntüler. İki tane oradan galoş ve fiyat. O zamanın parasıyla 25 bin lira. Şu anda biz hastadan para mara almadık. Böyle bir şey yok. Her doğan, şimdi sigortalı doğuyor. Bunu biz getirdik. 'Kimseyi kapıdan çeviremezsiniz' dedik. Hepsini alacaksın, gerekli tedaviyi yapacaksın. Bizde şimdi ambulans uçaklar, helikopterler, paletli ambulanslarımız var. Dağlar, tepelere çıkıyor kar kış demeden. Bu bir aşk işi, sevda işi. Dertli olmak gerekiyor. Öyle dertsiz bu adam gibi olursan, bu millete hizmet veremezsin. Orada o kadar rahat. Savaş Ay da ne diyor? 'Bu kadar da rahat olunamaz.' diyor. 10 yıl önce şöyleydi, böyleydi deme hakkınız yok. Çünkü sorumluluk makamında olan insan, sorumluluğunun gereğini yapacak."

"Gensorularla katledilen bir yasama organı var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Neden bu işe koyuldunuz? Bu anayasa değişikliğini, Tayyip Erdoğan olarak kendiniz için mi yetkilerinizi arttırmak için mi istiyorsunuz?" sorusuna, "Tayyip Erdoğan olarak benim böyle bir derdim olması mümkün değil. Bir defa biz beş yılda bir seçim yapıyor muyuz? Beş yılda bir seçimin yapıldığı bir yerde bir insan kendisi için böyle bir şeyi isteme lüksüne sahip olabilir mi? Çünkü şu andaki yapıda bile 5+5 değil mi? Tekrar aday olabilirseniz ve seçilirseniz. Dolayısıyla bunun nihai süresi nedir? 10 yıl. 10 yıl sonra ne olacak? Her şey bitmiş olacak. Geç onu bir tarafa biz faniyiz. Fani olan bir insanın kalkıp da kendisi için böyle bir şey yapıyor olması bile aslında bizim değerler silsilemize terstir. Bizim derdimiz, bu ülkede öyle bir sistem oturtalım ki bu sistemle ülkemiz gerçekten istikrar ve güveni yakalasın. İstikrar ve güvenle birlikte oturtulan bu sistem üzerinde Türkiye bu yükselişini devam ettirsin. Çünkü şu anki sistem çalıştırmıyor. Örneğin, parlamento çalıştırmıyor. Gensorularla katledilen bir yasama organı var. Biz bundan bir defa yasama organını, yürütmeyi kurtaralım istiyoruz." yanıtını verdi.

Türkiye'de yerel yönetimler ve hükümet etme sistemlerinin bulunduğunu ifade eden Erdoğan, mevcut yerel yönetimler sisteminin, hükümet etme sisteminden çok daha verimli, çok daha faydalı olduğunu kaydetti.

İstanbul'da 4,5 yıl belediye başkanlığı yaptığı dönemden aldığı birçok esintilerin olduğuna ve faydasını gördüğü konular olduğuna değinen Erdoğan, "Mesela yedek milletvekilliği sistemi. Niye derseniz? İki konuda yedek milletvekilliğinin faydalı olduğuna inanıyorum. Belediyelerde yedek belediye meclis üyeliği var. Yine aynı partiden gelecek. Ölüm olur. Ölüm olması halinde onun yerine yine kendi partisinden yedekte olan kişi kimse o gelir. Parlamentodan birisini bakan yapmaya kalkarsan ne oluyor, milletvekilliği düşüyor. O düştüğü zaman onun yerine yine oradan birisinin gelme şansı var. Bu görüşmeler esnasında buna olumlu bakmadılar. Bu teklifin içinde bu yok ama şu anda belediyelerde bu var. Yönetim sistemiyle olayı kişilere değil sisteme bağlamak. Bunu rahmetli Özal, Demirel, Erbakan Hoca, Türkeş, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimiz söylemiştir. Hepsi bu konuları bu şekilde işlemişlerdir." şeklinde konuştu.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Cumhurbaşkanı Erdoğan, Canlı Yayında - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement