Cumhuriyet Gazetesi Yönetici ve Yazarlarına Yönelik Soruşturma

İSTANBUL (AA) – CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, Cumhuriyet gazetesi ve yazarlarına yönelik başlatılan soruşturmaya tepki göstererek, "Cumhuriyet Halk Partisi olarak halkla, ötekilerle, dışlananlarla birlikte, bundan sonra Cumhuriyet gazetesinin önünde ve sokakta olacağız. Size karşı toplumsal muhalefeti başlatmış olacağız." dedi.

Canpolat, bazı CHP milletvekilleri ve İstanbul İl Başkanlığı yönetimi olarak gün içinde ikinci kez Cumhuriyet gazetesinin Şişli'deki binasının önünde açıklamalarda bulundu.

CHP olarak Cumhuriyet gazetesine destek vereceklerini ifade eden Canpolat, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bu ülkede Mustafa Kemal'in Meclisi'ne karşı darbe yapanlara ve darbecilere karşı verilen mücadelenin yanında olacaklarını belirttiklerini ancak bundan sonra tavırlarını değiştireceklerini söyledi.

Askeri darbeye karşı mücadelenin bir tarafa bırakıldığını gördüklerini ileri süren Canpolat, "Darbecilere yönelik verilen mücadele, Türkiye'de toplumsal muhalefetin özellikle muhalif basının susturulması ile ilgili bir kampanyaya dönüşmeye başladı. Bütün sol, sosyal demokrat gazetelerin, birer birer kapatılmasının amacı, toplumsal muhalefetin yok edilmesidir. Parlamentoyu devre dışı bırakarak Olağanüstü Hal (OHAL) ile Kanun Hükmünde Kararnameler ile bu ülkeyi size yönettirmeyeceğiz. Her gün, aydın, ilerici solcuların içeriye atılmasına CHP olarak artık göz yummayacağız. Madem siz parlamentoyu devre dışı bıraktınız, o zaman biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, halkla, ötekilerle, dışlananlarla birlikte, bundan sonra Cumhuriyet gazetesinin önünde ve sokakta olacağız. Size karşı toplumsal muhalefeti başlatmış olacağız." diye konuştu.

"Bütün darbecileri biliyoruz" diyen Canpolat, her darbede tutuklanan, cezaevine konulan ve işkence görenlerin sol, ilerici ve aydınlar olduğunu ve Mustafa Kemal'den yana olanların tutuklandığını savunarak şöyle devam etti:

"Artık tutuklanacak bir tek kişimiz yoktur. Cumhuriyet gazetesinin kaderi, bütün solcuların kaderi gibidir. Cumhuriyet kurulduğu günden bu yana her darbe olduğunda Cumhuriyet yazarlarını yargılayanları biz biliyoruz. Cumhuriyet adına bedel ödeyen Uğur Mumcu'yu biliyoruz. Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Uçok'u biliyoruz. Ergenekon adına tutuklanan İlhan Selçuk'u da hatırlıyoruz. Biz artık bu darbelere ve darbecilere karşı susmayacağız. Sesimizi toplumsal muhalefetle birlikte en gür şekilde çıkartacağız. Artık susacak bir tek alanımız kalmadı."

"Gözaltı kararı alınan kişi sayısı 18'e ulaştı"

Cumhuriyet gazetesi yazarı Ayşe Yıldırım ise, Kadri Gürsel ile birlikte başsavcılık tarafından hakkında karar alınan kişi sayısının 18'e ulaştığını aktararak, "Neredeyse gazetemizde bir tek yönetici bile kalmadı." dedi.

Gazetede çalışan herkesin birer yönetici ve yazar olduğunu belirten Yıldırım, "Ne yapmaya çalıştıklarını biliyoruz. Biz gazetecilik yaptığımız için susturulma girişimi ile karşı karşıyayız. Şunu bilmiyorlar ki, biz bu tür baskılarla çok karşılaştık. Yazarlarımız öldürüldü, tutuklandı, soruşturmalara davaların açılmasına uğradı. Hiç birisine boyun eğmedik. Bu kez de aynı şeyi yapacağız. Bu sadece Cumhuriyet gazetesine yönelik değil, halkın haber alma hakkına yöneliktir." ifadelerini kullandı.

Devrimci İşçi Sendikası (DİSK) Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Emek ve Dayanışma Platformu adına bir açıklama yaparak Cumhuriyet gazetesine destek verdiklerini ve özgür basın için demokrasi nöbeti tutacaklarını kaydetti.

Bu arada Cumhuriyet gazetesinin binası önündeki kalabalık her geçen saat arttı. Güvenlik güçleri, olumsuz bir olayın meydana gelmemesi için çevrede geniş güvenlik önlemleri aldı, İstiklal Sokağı giriş ve çıkışını araç trafiğine kapattı.

Etrafta toplanan kalabalık ise "Özgür basın susturulamaz", "Haber alma hakkımız engellenemez", "Susma sustukça sıra sana gelecek" ve "Direne direne kazanacağız" şeklinde sloganlar atarak gazeteye yönelik başlatılan soruşturmaya tepki gösterdi.