Osmanlı padişahlarının İstanbul'da deniz ulaşımını sağlayan "saltanat kayığı", Muğla'nın Ortaca ilçesindeki Dalyan Kanalı'nda turizme hizmet ediyor.
Osmanlı sultanlarının ve yakınlarının bir dönem günlük şehir gezileri ve cuma selamlığı için kullandıkları sultan kayığı, diğer ismiyle saltanat kayığından esinlenilerek bir girişimci tarafından yaptırılan "Aydos" isimli kayık, 15 yıldır Dalyan Kanalı'nda yüzdürülüyor. Saltanat kayığıyla, Dalyan Kanalı, İztuzu Plajı, çamur banyosuna düzenlenen turistik gezilere katılanlar, 2 bin 500 yıllık kaya mezarlarını da izleme fırsatı buluyor.
Kayığa yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra fotoğraf çekimi için gelin-damatlar da ilgi gösteriyor.
İşletmeci Rahmi Başer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tekneyi Osmanlı'nın donanmalarını imal ettiği Bartın'da yaptırıldığını söyledi.
Sultan kayıklarının benzerlerinin Venedik'te bulunduğunu anlatan Başer, "Venedik'e gittiğiniz zaman sizi gondol dediğimiz tekneler gezdiriyor. Bizim tarihimizde de böyle tekneler, saltanat kayıkları vardı. İstanbul'un fethinden sonra Boğaz'da padişahların gezileri için dizayn edilmiş tekneler. Bunların orijinalleri İstanbul Denizcilik Müzesi'nde var. Çeşitli ebatlarda var ama yapılanların en büyüğü 33 metre. 32 kürekçiyle çekilen tekneler. Sadece padişaha hizmet ediyorlardı." diye konuştu.
Başer, Venedik'e gidildiğinde insanda 'Onlar tarihlerine sahip çıkıp bu güne kadar yaşatıyorlar' gibi bir duygu oluştuğunu dile getirdi.
Kendilerinin de bu duyguyla sultan kayığı projesini hayata geçirdiklerini belirten Başer, "Yapımı 2 sene sürdü. Maddi maliyetinden çok manevi maliyeti daha çok ön plana çıkıyor. Sahibi Ali Şefik Aydos teknenin inşasıyla 2 yıl bizzat kendisi ilgilendi. Tekne tamamen el yapımı." dedi.
Dalyan'ın klasik piyade tipi tekneleri olduğunu, sultan kayığı geldiğinde büyük şaşkınlık yarattığını ifade eden Başer, şunları kaydetti:
"Zamanla insanlar alıştı. Hatta bu bölgedeki tüm gelinleri biz taşıyoruz. Bu çevrede gelin fotoğraflarının çoğu bu teknede çekiliyor. İnsanlar doğum günü, evlilik yıl dönümü, evlenme teklifi gibi özel günlerinde bu tekneyi daha çok tercih ediyorlar. Otel müşterilerimizi plaja götürüp her hangi bir ücret almıyoruz. Diğer müşterilerimize de tekne kooperatifinin belirlediği fiyatları uyguluyoruz. Kar amacı gütmüyoruz. Önemli olan Dalyan ve Türkiye tanıtımı. Turizme hizmet vermeye çalışıyoruz."
"Kendinizi özel hissediyorsunuz"
İngiltere'den Dalyan'a tatile gelen James Combo, "Burada tatil yapmaktan çok mutluyuz. Güvenli bir yer. İnsanlar çok misafirperver. Yemekler ve doğa çok güzel." dedi.
James Combo'nun eşi Victoria Combo ise sultan kayığı ile gezmenin kendisini özel hissettirdiğini anlattı. Dalyan'da birçok tekne bulunduğunu, saltanat kayığının diğerlerinden farklı olduğunu belirten Combo, "Kendinizi özel hissediyorsunuz. Göle veya denize gittiğimiz zaman kendimizi çok daha mutlu ve daha keyifli hissediyoruz." ifadesini kullandı.
Ankara'da yaşayan ve tatil için Dalyan'a gelen Ziya Kara ise "Dalyan'a bu nostaljiyi yaşamaya geldik. Bu kayıkta kendimi çok iyi hissediyorum. İztuzu Plajı'na, çamur banyolarına kaptanımız getirip götürüyor. Kendinizi diğer teknelerden farklı hissediyorsunuz." diye konuştu.
Son Dakika › Kültür Sanat › Dalyan'da Saltanat Kayığına Turist İlgisi - Son Dakika
Samsun'da Valilik tarafından düzenlenen bir etkinlikte, Samsun pidesi, Bafra manda kaymaklı lokumu, Yakakent mantısı gibi yöresel lezzetler tadıldı. Vali Orhan Tavlı, Samsun mutfağının zenginliğini Türkiye'ye tanıtmak istediklerini belirtti. Etkinliğe destek veren kadınlara teşekkür eden Tavlı, Samsun mutfağının zenginliğini hem Samsun'a hem Türkiye'ye tanıtmak istediklerini söyledi.
Myanmar'ın Yangon kentinde düzenlenen Thingyan Su Festivali'nde insanlar serinleyebilmek için birbirlerine su sıçrattı. Festivale özgü bu su sıçratma geleneği, kötü şansı uzaklaştırmayı ve sağlık ile mutluluğa ulaşmayı temsil ediyor. Myanmar Yeni Yılı'nın başlangıcına işaret eden festival genellikle Nisan ayı ortasında gerçekleşiyor ve dört ila beş gün sürüyor. Festival bu yıl 13 Nisan'a denk geldi.
Samsun Müzesi, Karadeniz'in dalgalarından esinlenerek inşa edilen ve 15 bin metrekare alana sahip olan bir müzedir. Müzede Hitit, Pers, Roma, Doğu Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait birçok eser bulunmaktadır. Ayrıca mamut fosilleri, deniz lalesi ve deniz salyangozu fosilleri gibi tabiat varlıkları da ziyaretçileri zamanda yolculuğa çıkarmaktadır. Müze, açıldığı ilk ayda yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekerek kent turizmine hareket getirmiştir. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, müzenin Samsun'un ve bölgenin en önemli müzesi olduğunu belirtmiş ve ziyaretçi sayısının artarak devam edeceğini söylemiştir. Müzeyi ziyaret edenler de eserlerin detaylı ve güzel bir şekilde sergilendiğini ifade etmişlerdir.
Çin'in doğusundaki Shanghai kentinde bulunan Yuyuan Bahçesi'nde düzenlenen Bahar Çiçek Festivali diye de bilinen Huazhao Festivali, ziyaretçilere geleneksel Çin kültürüne dair sürükleyici bir deneyim sunuyor.
Fen bilgisi öğretmeni Halil İbrahim Alagöz, görev yaptığı kentlerde kuş türlerini fotoğraflayarak yüksek lisans tezini tamamladı. Osmaniye'deki Kastabala Kuş Cenneti'nde 195 farklı türün fotoğraflarını çeken Alagöz, kuş fotoğrafçılığını hobi olarak başladığı Kahramanmaraş'tan Muş'a ve son olarak Osmaniye'ye taşıdı. Tez çalışması için Kastabala Sulak Alanı'ndaki kuş türlerini belirleyen Alagöz, 1,5 yılda 195 kuş türünün fotoğrafını çekti. Alagöz, kuşların tanınması ve korunması için çalışmalarına devam edeceğini belirtti.
Başta "Çingene Kızı" mozaiği olmak üzere birçok önemli esere ev sahipliği yapan Zeugma Mozaik Müzesi, 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde yaklaşık 40 bin kişiyi ağırladı.
Sivas'ta bazıları halen kırsal kesimdeki kadınlar tarafından günlük hayatta kullanılan yöresel kıyafetler, Atatürk Kongre Müzesi'nde oluşturulan alanda cansız mankenlerin üzerinde sergileniyor. Müze Müdürü İlker Deveci, Milli Mücadele döneminde Sivaslı kadınların yaşantısını sergilemek amacıyla Milli Mücadele döneminde Sivas ve yörelerinde kadınların giydiği kıyafetleri sergilediklerini belirtti. Müzede 300'e yakın kıyafet sergileniyor ve Sivas Olgunlaşma Enstitüsü'nde kıyafetlerin benzerlerinin dikildiği bilgisi verildi.
Sizin düşünceleriniz neler ?