David Luiz Baskıyı Seviyor

Üç at ve bir şivava

Yakın zamanda Jose Mourinho'nun şampiyonluk yarışını iki yetişkin at ve bir küçük at arasındaki eşit koşullarda olmayan bir mücadeleye benzetmesi ile başlayan tartışma, halihazırda Premier League'in gündemindeki yerini koruyor. Hikayeye göre yetişkin atların seyisleri durumundaki Manuel Pellegrini ve Arsene Wenger söz dalaşına dahil olmaktan çekinmezken Liverpool menajeri Brendan Rodgers da takımına 'atların bacakları arasında koşan şivava' rolünü layık gördü.

Basın üzerinden verilen mesajı alması beklenen Chelsea oyuncusu David Luiz ise anlaşılan atlara dair öyküyle pek alakadar değil:

"Baskıyı seviyorum. Benim üzerimden baskıyı almaya çalışmaya gerek yok, çünkü baskıyı seviyorum. Zaten büyük bir kulüpte oynuyor olmamın, burada olmamın sebebi bu."

Hocasının medyaya yaptığı açıklamaları sanki farklı bir yarış alanında var olmanın unsuru olarak görüyormuş gibi konuşan David Luiz, Mourinho'ya cevap verenleri de dinlemiyor olsa gerek:

"Futbol böyle bir şey, herkesi dinlememelisiniz. Çünkü başka birini dinlerseniz tek hocanız tek hoca olmaz; 10, 20, 100 tane hocanız olur. Herkes bu işin bir parçası olmak ister."

Sezonun bitimine üçte birlik dilimden az kaldığının bilincinde olduklarını vurgulayan Brezilyalı oyuncu, lider Chelsea'nin zirve iddiasını Jose Mourinho'dan çok daha güçlü şekilde söylemekten çekinmiyor:

"Ligin zirvesindeyiz ve çekinmiyoruz. Her gün üzerine koyarak çalışmayı sürdürüyoruz. Tabii ki herkese, her takıma saygı duyuyorum ama bizim bu işi bitirmemiz gerekiyor."

Hazard: Şampiyon olabiliriz

Skysports'a konuşan David Luiz, takım arkadaşı Eden Hazard'ın dünyanın en iyisi olacağına inandığını söylerken onun 'futbolun Leonardo da Vinci'si' olabileceğine inancını da ekliyor. Dünya Kupası hayali elbette onun da zihnini işgal etmiş durumda ve İngilizlere bu konuda öğüt vermekten de geri durmuyor:

"İngilizler daha fazlasını yapabileceklerine inanmalı. Genç ve tecrübeli oyuncuların karışımı iyi bir kadroları var. Ama bazen, henüz başta kendilerine yarı finalin ya da çeyrek finalin yeteceğini düşünüyorlar. Daha fazlasına inanmaları gerekiyor."