Davutoğlu, Canlı Yayında - Son Dakika
Politika

Davutoğlu, Canlı Yayında

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu bölgede bundan sonra Türkiye'nin karşısında olanlar kaybedecek, Türkiye'nin yanında olanlar kazanacak" dedi.

27.10.2015 02:53
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu bölgede bundan sonra Türkiye'nin karşısında olanlar kaybedecek, Türkiye'nin yanında olanlar kazanacak" dedi.

Davutoğlu, ATV ve A Haber ortak yayınında yaptığı açıklamada, PKK'nın Ceylanpınar'da 2 polisi şehit etmesinin, "Türkiye'ye karşı bir savaş ilanı" olduğunu kaydetti.

Bu eylemle terör örgütünün "Sizin polisinizi ben gece gelir ensesinden vururum. Kamu düzenini polis sağlayacaksa polis yok artık" mesajını vermek istediğini ifade eden Davutoğlu, "Biz de onlara Türkiye'nin her sokağında meşru güvenlik güçlerinin olacağını gösterdik, gösteriyoruz ve göstereceğiz" ifadelerini kullandı.

Terör örgütü ele başlarından Murat Karayılan'ın " Beytüşşebap'taki bir tepeyi işaret ederek, "Buraya Silahlı Kuvvetler çıkamaz" şeklinde bir ifade kullandığını kaydeden Davutoğlu, buna karşın aynı tepeye ilişkin Genelkurmay Başkanı'nın kendisine, daha sonra basına da dağıtılan bir fotoğrafı göstererek, "Kahramanlarımız o yerde şu fotoğrafı çektirdiler" bilgisini paylaştığını ifade etti.

Seçim kampanyası yürütürken diğer taraftan da terörle mücadele çalışmalarını takip ettiğini vurgulayan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Bunu şunun için söylüyorum, onların hesabı şuydu; Nusaybin'de, Silopi'de, Cizre'de Suriye benzeri özerklik -tam bir ham hayal- ilan etmek. İki yanılgıları oldu, Türkiye'nin ve AK Parti'nin bu kadar kararlı bir tepki vereceğini hesap edemediler. Geçici bir hükümet, koalisyon çalışmaları sürüyor... 'Böylesi risk içeren bir karar alamazlar' diye düşündüler; aldık. Çünkü nihayetinde hükümet etmek, milletin emanetine sahip çıkmaktır. Emanete sahip çıkmak da bütün o dağları, tepeleri, sokakları kontrol altına almaktır. Cizre'de 'şunları yapamaz', 'Nur Mahallesi'ne giremez' diye düşündüler, girildi. Santim santim, vatandaşlara tek bir zarar vermeden girildi. İkinci yanıldıkları nokta ise zannettiler ki özerklik ilan edecekler, bu operasyonlar başladı diye, halk sokağa çıkıp özerkliği kutlayacak, oradaki Kürt vatandaşlarımız onların arkasından gidecek. Gitmedi, gitmez de. Kürt vatandaşlarımız biliyor ki 12 Eylül döneminde değiller, 28 Şubat döneminde değiller. Haklarını, hukuklarını aramak istediklerinde gidecekleri bir mahkeme var ama eğer PKK hakim olursa, Suriye'de PYD'nin olduğu gibi hak, hukuk yok. Eğer devlet hakim ise ki öyledir ve öyle olacak, herhangi bir polis, işte Şırnak'taki gibi yanlış bir iş yaptığında hesap sorulabiliyor ama bir PKK teröristi halka zulmettiğinde, ailelerin çocuklarını dağa kaldırdığında kime gidip hesabını soracak?"

"Hizmet götürmezseniz 'Doğuda niye yok' diyor, hizmet götürürseniz 'askeri' diyor"

Bölgeye yapılan yatırımların "askeri baraj", "askeri havaalanı" şeklinde nitelendirilme gayreti olduğuna da dikkati çeken Davutoğlu, yalnızca Silvan Barajı'nın 100 bin kişiye istihdam sağlayacağını ve bundan en çok Diyarbakırlı gençlerin yararlanacağını vurguladı.

Davutoğlu, "Hizmet götürmeseniz 'Batıda havaalanı var, doğuda niye yok', 'Batıda tarım arazileri sulanıyor, doğuda niye sulanmıyor' diyor, götürürseniz 'Askeri havaalanı', 'Askeri baraj', 'Askeri yol' diyor. Meselesi yol değil, Türkiye'de kardeş kavgası çıkarmak" diye konuştu.

Türkiye'de geçici hükümet fırsat bilinerek, "hasta, zayıf düşmüş bedene sineğin konması" gibi virüsün Türkiye'ye bulaştırılmak istendiğini kaydeden Davutoğlu, "Sineğe gerekli mukabelede bulunduk ve bu virüslere karşı halkımızla birlikte, en çok da Doğu ve Güneydoğu'daki halkımızla birlikte mücadele etme iradesi gösterdik" dedi.

"Böyle bir savaşı Türkiye'ye açanlar sonuçlarına katlanır"

Kandil'e hangi istihbarat birimlerinin hangi telkinlerle gittiğini, Paralel Yapı dahil kimlerin Kuzey Irak'ta terör örgütünü çatışma döneminin başlaması için ikna etmeye çalıştığını iyi bildiklerini aktaran Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"PYD'nin Suriye rejimiyle Haseke'de, 28 Mayıs'ta -tarihini vererek söylüyorum- yaptığı toplantıyı onun için ifşa ettim. Türkiye'yi rahatsız etmek için kimlerin PKK'yı bir çıban başı gibi kullanmak istediğini biliyoruz. Orada bir tercih vardı. ya Türkiye'nin yanında olup, Türkiye'yle birlikte Çözüm Süreci'ni devam ettireceklerdi ya da Türkiye'ye zarar vererek bir isyan çıkaracaklardı. Onlar ikinci yolu tercih ettiler. Şunu da bilsinler ki bu bölgede bundan sonra Türkiye'nin karşısında olanlar kaybedecek, Türkiye'nin yanında olanlar kazanacak. Herkes hesabını ona göre yapsın. Suriye'de bir kaos ortamı çıktı, şu bu ülkeler oraya müdahil oldu, şöyle oldu, yeni bir şart doğacak... Daha Türkiye kendi kartlarını tam açmadı. Açtığı zaman tablo daha farklı şekillenir. Herkesin de ayağını denk alması lazım. Daha biz böyle bir bölgesel konjonktürde hava sahamızı ihlal edenlere karşı angajman kuralları işlettik ama bizi rahatsız etmek isteyenlere karşı tutumumuzun ne olacağını da PKK karargahlarına, barınaklarına yönelik 3 gün içinde 458 hedefi vurarak, DEAŞ'ın da Türkiye sınırındaki bütün barınaklarını yine 3 gün içinde yerle bir ederek gösterdik. Kimse bu anlamda Türkiye'yi karşısına almak suretiyle bir şey kazanacağı hesabında bulunmasın. Şu anda eminim, ki telsiz görüşmeleri de zaten bunu doğruluyor, bu çetenin, terör örgütünün üst düzey elemanları 'Neden, kim bizi itti de böyle bir savaşı başlattık' diye sorgulamaya başladılar. Böyle bir savaşı Türkiye'ye açanlar sonuçlarına katlanır."

CHP Genel Merkezi önünde havaya ateş açılması konusunda Davutoğlu, olayın hemen ardından İçişleri Bakanı Selami Altınok'tan bilgi aldığını belirterek, "CHP Genel Merkezi'nin önünden geçen bir arabadan havaya 5 el ateş ediliyor. Bununla ilgili tespitler yapılıyor, üzerine gidiliyor. İnşallah sorumlular yakalanacak" dedi.

Kılıçdaroğlu'nu arayarak "geçmiş olsun" dileklerini ilettiğini belirten Davutoğlu, "O da teşekkür etti. Üstüne gideceğiz ama bu tür provokasyonların tam da seçim öncesinde olması, seçim şartlarında Türkiye'de birtakım şüpheler uyandırmak için yapılan eylemlerdir. Mutlaka sorumluları bulunup adalete teslim edilecek" diye konuştu.

"Seçim neticesinden bağımsız olarak terörle mücadele sürecek"

Terörle mücadelenin seçim sonuçlarından bağımsız olduğunu dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Seçim neticesinden bağımsız olarak bu mücadele sürecek. İnşallah seçim neticesinde biz tek başına iktidar oluruz, bu mücadeleyi daha güçlü bir iradeyle sürdürürüz. Zaten AK Parti'nin olmadığı bir senaryo zaten söz konusu değil. Bunu da herkes biliyor. Çözüm Süreci bağlamında ise biz, terörle mücadeleyi MHP'nin istismarına rağmen sürdüreceğiz, Çözüm Süreci'ni de HDP'nin istismarına rağmen sürdüreceğiz. Terörle mücadeleyi HDP'nin provokasyonuna rağmen sürdüreceğiz, Çözüm Süreci'ni de MHP'nin provokasyonuna rağmen sürdüreceğiz. Bunun ikisi birbirine karşıt değil, birbirini tamamlayan unsurlardır. Kamu düzeni ihdas edilecek ama bu sefer Çözüm Süreci dediğimiz olgu, Türkiye'de aidiyet bilincinin güçlenmesi, eşit vatandaşlık ilkesinin bütün vatandaşlarımızca benimsenmesi ve uygulanması bağlamında sadece bir veya iki tarafla değil bütün sivil toplumla, Doğu ve Güneydoğu'daki bütün vatandaşlarımızla, Türkiye'nin bütün kesimleriyle birlikte belki de daha geniş kapsamlı bir gönül seferberliği halinde sürecek. Bu konuda da kimse irade zafiyeti göstereceğimizi düşünmesin."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Davutoğlu, Canlı Yayında - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement