Davutoğlu: Türkiye Küresel Güç Olacak

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İzmir Ticaret Odası'nın Hilton Oteli Barbaros Salonu'nda düzenlediği 'Dünyadaki Gelişmeler ve Türkiye'nin Dış Politika Vizyonu' toplantısında İzmirli işadamlarıyla buluştu.

Davutoğlu, AK Parti iktidara geldiğinde dış politikada önlerine koydukları iddialı hedefle Türkiye'nin ait olduğu tüm coğrafyalarda en etkin bölgesel güç haline getirmek, dünyada da küresel güce dönüştürmek için yola çıktıklarını söyledi. Bu hedefi açıkladıklarında hayalperestlik ve eksen kaymasıyla suçlandıklarını belirten Davutoğlu, ekonomik altyapı, insan kaynağı, kültürel altyapısı olup olmadığının sorgulandığını dile getirdi.

Davutoğlu, Çok sayıda doğal kaynağımız, sömürgecilikten gelen büyük sermaye birikimimiz olmayabilir. Ama, hiçbir milletin sahip olmadığı tarihimiz ve coğrafi arka planımız var. Tarih büyük bir potansiyeldir. En büyük petrol kuyularından da değerlidir. Farklı milletler size bir misyon biçiyorsa, arkanızdan geliyorsa hak ve adalet için sesinizi yükselttiğiniz de hiç bir şey yapamasalar dua edeceklerdir" dedi.

İkinci büyük hazinenin coğrafya olduğunu belirten Davutoğlu, optimum büyüklükte en az on coğrafyaya müdahale edebilecek konumda bulunan Türkiye'nin hem Asya, Avrupa, Karadeniz, Orta Asya, Akdeniz ülkesi olduğunu söyledi. Bu coğrafyanın hakkını vermeleri gerektiğini belirten Davutoğlu 'Krizlerin çok olduğu bu coğrafyada Türkiye kapısını kapatmalı diyenlerin tam tersini söylüyoruz. Dünyaya kapılarımızı açacağız. Nerde bir mesele varsa biz müdahil olacağız. Türkiye akil ülke olmak zorundadır. Çıkar düşünmeyen, başka insanların acısına duyarsız kalmayan, çabalarıyla huzur refah getirme çabasında olmaya çalışan Türkiye akil olmaya muktetirdir" dedi. Üçüncü önemli faktörün Türkiye'nin sahip olduğu insan kaynakları olduğunu belirten Davutoğlu, en önemli kaynaklardan birisinin de işadamları olduğunu söyledi. Dış politikanın en büyük destek unsurlarının işadamları olduğunu dile getiren Davutoğlu, Afrika'ya, Latin Amerika'ya büyükelçilikleri işadamları için açtıklarını söyledi. Duvarları yıkmaya çalıştıklarını dile getiren Davutoğlu, 'Vizeleri tüm dünyada kaldırmaya çalışıyoruz. Duvarları yıkmaya çalışıyoruz. Eskiden dışarıdan gelenler risk oluşturabilir çekincesi vardı. Biz risk olarak bakmıyoruz. Diplomasi olarak her olaydan ne vizyon çıkartabileceğimize bakıyoruz" dedi.

Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin küresel güç, İzmir'in de küresel merkez olmasını hedeflediklerini söyledi. İzmir'e Dışişleri Bakanlığı Temsilciliğinin Haziran ayında açılacağını belirten Davutoğlu, dış politikada küresel güç olmanın ilk şartının psikolojik şart ve özgüvenin çok önemli olduğunu, özgüven yoksa hiçbir işin başarılamayacağını söyledi. Dünyada her yerde Türk düşüncesinin merak edildiğini belirten Davutoğlu, 'Türkiye'nin başkalarının politika oluşturmasını beklemeyeceğini, kendine güveni olduğunu biliyorlar. İkinci şart yöntem şartıdır. Eskisi gibi kriz odaklı bir dış politika yok. Vizyon odaklı dış politika yürütüyor. Kriz olmadan harekete geçen Türkiye var. Devletin millet ve sivil toplumla olan ilişkisi, koordinasyon de çok önemli. Örneğin mükemmel eşgüdüm olması Libya'daki çatışmaların ortasından 475 kişiyi savaş içinden çıkartıp İzmir'de tedavi edemezdik. Tahliyelerde herkes hayretle Türk başarısından bahsetti. Türkler'in nasıl oluyor da 25 bin kişiyi çatışma varken tahliye edebildiği konuşuldu" dedi.

Davutoğlu, Türkiye'nin başı dik, etkin ve özgün dış politika takip edebiliyorsa güçlü ekonomi ve ekonomi politikaların payının büyük olduğunu söyledi. Ülke içindeki demokrasinin de önemine dikkat çeken Davutoğlu, 'Ülkede özgürlük ortamı önemlidir. Halkına güvenmeyen rejimin ayakta kalması mümkün değildir. İç ve dış tehdit kavramını ortadan kaldıracağımızı söyledik. Bunu güvenliği riske etmeden sağlayacağımızı deklare ettik. Hiç kimse Türkiye'deki demokratikleşmeyi gözardı edemez" dedi.

Dış politikada komşularla sıfır problem hedefini de 'Akademik ütopya' suçlamalarına karşın gerçekleştirdiklerin söyledi. Davutoğlu, 'Antep'le Halep, Trabzonla Batum, Filibe'ye Edirne, İzmir'le Sakız, Musul ve Diyarbakır'ı birbiriyle kardeş etmeyi hedefledik. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Bu haklar kardeş haklardır. Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını tabii ki koruyacağız. Aynı AB'de olduğu gibi sınırları esneteceğiz. Sınırları duvar değil kapı yapacağız. Mayın döşemeyeceğiz. Akraba köprüleri yapacağız. Hiçbir yatırımcı sınırına komşusuyla kavgalı ülkeye yatırım yapmaz. İş dünyası için komşularla ilişkiler önemli. Bunu koruyacağız, hiçbir önyargıya kurban etmeyeceğiz" dedi.

Üçüncü prensiplerin ise Türkiye'nin çevredeki tüm bölgelere yeni perspektifle bakması olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, "Nerede kardeş halkların bir meselesi varsa ilgi göstereceğiz. Kafkas, Balkan, Orta Asya politikası geliştirme çalıştık. Şu anda Orta Doğu'da ne sorun olursa olsun tüm tarafların aklına konuşmak için Türkiye geliyor. Çünkü biz ikili bir siyaset, çifte standart uygulamadık. Bölgede büyük değişim dalgası var. Bu konuda dürüst olduk. Zaruridir, kaçınılamazdır. Ortadoğulu kardeşlerin de Avrupalılar kadar insan haklarına saygılı, hesap verebilir, demokratik standartları yüksek siyasi düzen hakları olduğunu söyledik. Çatışmadan değil barıştan yana olduk. Değişim şart ama barışçıl olması gerektiğini söyledik. Bu coğrafyada bu rolü oynama devam edeceğiz" dedi.

Dördüncü prensiplerinin tüm ülkelerle küresel düzeyde ilişki kurmak olduğunu, ABD'yle ilişkileri iyi diye Asya ülkelerine mesafe koymayacaklarını, Çin'le de Rusya'yla da ilişkileri geliştirmeye çalıştıklarını söyledi. Davutoğlu, 'Eksenimiz mi kayıyor' Doğuya mı dönüyoruz ? Yok! Türkiye batı, doğu, kuzey ve güney her yerde olacak. Yön saplantımız yok. Çinlilerle Asyalı, Brüksel'de Avrupalı, Saraybosna'da Balkanlı, Moskova'da Avrasyalı olarak konuşacağız. Kimse bizi çizgi sapmasıyla ile itham etmesin" dedi.

İstanbul'u BM kenti yapmak istediklerini belirten Davutoğlu, 'Küresel güç olmak sadece siyasi ve askeri güçle olmaz. Ekonomik ve kültürel güçle olur. Ekonomik ve kültürel anlamda İzmir gibi kentlerin ayağa kalkması gereklidir. İzmir tarihteki rolünü ekonomik ve siyasi olarak yeniden üstlenmelidir. Akdeniz ve Avrasya ölçekli deniz trafiğinin merkezi olması lazım. Hükümet kararlılığının yanısıra İzmir'in sahip çıkması lazım. Biz İzmirlilere güveniyruz. İnşallah önümüzdeki 10 yıl İzmir'in küresel bir merkez, Türkiye'nin küresel güç olduğu dönemi yaşacağız" dedi.

Davutoğlu, AB ülkelerine vize muafiyetinin AB'nin lütufu değil Türkiye'nin en tabii hakkı olduğunu söyledi. Davutoğlu, Sirbıstan ve diğer balkan ülkelerine uygulanan şartların Türkiye'ye uygulanması konusunda mutabık kalınmasına, istenen biometrik pasaport, entegre sınır yönetimi ve Geri Kabul anlaşmasıyla ilgili adımlarında atılmasına karşın sözlerin tutulmadığını söyledi. Geri Kabul Anlaşmasını imzalanmasını şart koştuklarını belirten Davutoğlu 'Vize muafiyeti sürecinin başlatılmaması ve yazılı bir taahütname verilmemesi durumunda anlaşmaya imza atılmayacağını söyledim. Er geç vize muafiyeti alacağız" dedi.

Davutoğlu, soru üzerine İzmir'in EXPO 2015'i haksız ve az oy farkıyla kaybettiğini söyledi. Son dönemlerde uluslararası organizasyonları hep kazandıklarını sadece EXPO'yu kaybettiklerini belirten Davutoğlu, '"zmir'in tecrübesi var. Nihai karar için değerlenirme gerek. Türkiye hazır olmalı. 2020 EXPO'su için nihai karar değerlendirme sonrası alınacak" dedi.

İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, Davutoğlu'na Baktaşi kültürünün simgesi, bereket, bolluk, şifa, iyiniyet ve paylaşımın simgesi olarak bilinen aşure yapılan cam kara kazan hediye etti.

Yemekte Sanayi ve Ticaret İl Müdürü Engen Gürkan'ın içtiği su nefes borusuna kaçınca, kısa süreli nefes alma sorunu yaşadı. Gümrük Muayene Müdürü Hayati Gürkan Çebi, Gürkan'ın arkasından sarılarak kaldırarak yardımcı oldu. Gürkan, daha sonra yemeğe devam etti.