DEİK Türkiye-Çin Hubei Eyaleti Webinarı - Son Dakika
Ekonomi

DEİK Türkiye-Çin Hubei Eyaleti Webinarı

DEİK Türkiye-Çin Hubei Eyaleti Webinarı

Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, 2035 yılı projeksiyonlarına göre, Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi, Türkiye'nin ise en büyük 5'inci ekonomisi olacağını belirterek, "Eğer birlikte çalışırsak iki ülkenin küresel ekonomideki ağırlığını kat ve kat artırmamız mümkündür.

16.09.2020 14:11  Güncelleme: 15:14
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, 2035 yılı projeksiyonlarına göre, Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi, Türkiye'nin ise en büyük 5'inci ekonomisi olacağını belirterek, "Eğer birlikte çalışırsak iki ülkenin küresel ekonomideki ağırlığını kat ve kat artırmamız mümkündür. Dolayısıyla Türkiye ve Çin ilişkilerinde bugünü, yarını, önümüzdeki yılı değil, uzun geleceği planlamamız şarttır." dedi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Interconnected Business Series kapsamında düzenlenen Türkiye-Çin Hubei Eyaleti Webinarı, Pekin Büyükelçisi Abdulkadir Emin Önen, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Cheng Weihua, Çin Uluslararası Ticareti Teşvik Konseyi (CCPIT) Hubei Alt Eyaleti Başkanı Zhang Xiaomei, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu'nun katılımıyla gerçekleşti.

Toplantıda konuşan Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, Çin'in salgının ilk dönemlerinde çok sıkı tedbirleri başarıyla uygulayarak 1,4 milyarlık nüfusunu korumayı ve ülkesini yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) temizlemeyi başardığını ifade etti.

Önen, 1 aya yakındır Çin'in içinden kaynaklanan herhangi bir vakanın görülmediğini, görülen vakaların da yurt dışından gelenler olduğunu dile getirerek, tüm dünyaya örnek olan bu başarıdan herkesin ders çıkarması gerektiğini vurguladı.

Türkiye ve Çin arasında 2010 yılında tesisi edilen stratejik iş birliği ilişkisinin 10'uncu yılına girdiğini kaydeden Önen, "2018 ve 2019 yılları ikili ilişkilerimizin hemen her kulvarda ivme kazandığı, geliştiği ve derinleştiği bir dönem olmuştu. Bu memnuniyet verici tablo maalesef salgın nedeniyle 2020'ye taşınamadı. Bu durum 2021 için iki tarafa da yeni ödevler yüklemektedir. 2021 yılında daha çok çalışmamız, ilişkilerimizi hızla ileriye taşıyarak 2020 yılının kayıplarını telafi etmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Önen, Türkiye ve Çin ilişkilerinin daha da yakınlaşması için tüm güçleriyle çalışmayı sürdüreceklerini aktararak, "Türkiye, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'ne ilanından bu yana güçlü şekilde destek vermiş. Tarihi İpek Yolunun iki ucundaki iki kadim uygarlığın bugün bir kez daha bir araya gelecek olmasının heyecanını paylaşmıştır. Ortak çabalarımızın yoğunlaştığı alanlardan birisi, ikili ticaret ve yatırımların karşılıklı olarak güçlendirilmesidir." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ve Çin'in önümüzdeki yıllarda çok daha yoğun ekonomik, ticari ve yatırım potansiyeli artırmaya yönelik, iki ülkenin büyüklüğüne yakışır ve kapasitelerine uygun stratejiler ile yeni iş birliklerini yapacağını dile getiren Önen, "Çin ile 2001 yılında 1,1 milyar dolar olan ikili ticaret hacmimiz 2019 yılında 21,1 milyar dolara ulaşmıştır. Bu süreçte Çin, en büyük üç ticaret ortağımızdan biri haline gelmiştir. Çin ile ikili ticaretimizin güçlenmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz ama ne gelinen aşama ne de gelişim hızı asla yeterli değildir." şeklinde konuştu.

Önen, 2035 yılı projeksiyonlarına göre, Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi, Türkiye'nin ise en büyük 5'inci ekonomisi olacağına dikkati çekerek, "Eğer birlikte çalışırsak iki ülkenin küresel ekonomideki ağırlığını kat ve kat artırmamız mümkündür. Dolayısıyla Türkiye ve Çin ilişkilerinde bugünü, yarını, önümüzdeki yılı değil, uzun geleceği planlamamız şarttır." dedi.

"Glokalleşmenin çokça konuşulduğu bir süreç içindeyiz"

DEİK Başkanı Nail Olpak de globalleşmenin, glokalleşmenin çokça konuşulduğunu bir süreç içinde olunduğuna işaret ederek, Kovid-19'un hayattaki etkilerinin satın alındığı bir süreç içerisinde olunduğunu dile getirdi.

Olpak, ölçek ekonomisi kavramıyla, belirli kaynakları çeşitlendirmenin neler getirdiğinin tanımlamaya çalışıldığına dikkati çekerek, "Lojistik kavramı içerisinde uzaklık ve yakınlığın ön plana çıktığı bir süreci birlikte biliyorduk ama bunların değil elde edilebilirliğin önemli olduğunu gördük. Tedarik zincirinin öneminin farkındaydık. Tedarik zincirini bozmadan ayakta kalabilenler, güven duygusunu hizmet verdiklerine iletebilenler bu sürecin kazananları olacak. Dijital paranın hayatımızda çok daha yer aldığı bir süreci görüyoruz. Kovid-19, değişim sürecini hızlandırdı." değerlendirmesinde bulundu.

Çin Halk Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Cheng Weihua ise Çin ve Türkiye gelişmekte olan önemli ülke olduğunu ve G20 ile Kuşak ve Yol Projesi'nde en iyi partnerlerden olduğunu belirtti.

Weihua, Çin ve Türkiye'nin devlet başkanlarının salgın sürecinde telefon görüşmesi yaptığını anımsatarak, "Zorluk zamanında el ele çalışacaklarını kaydetmişlerdi. Karşılıklı olarak tıbbi malzemelerde ve diğer malzemelerin desteğinde bulunmuşlardı. İki ülke salgın sürecinde dostluk gösterdi. Salgın olmasına rağmen bu yılda ikili ticaret iş birlikleri başarılı sonuçlar verdi." diye konuştu.

Dünyada ilk normalleşmeye başlayan ekonomilerden birisinin Çin ekonomisi olduğuna işaret eden Weihua, "Çin, dünyaya iyi bir şekilde fırsatları paylaşan bir ülke konumunda. Çin'de önemli bir ekonomi merkezi olan Hubei eyaleti en kısa sürede salgının olumsuz etkilerini bitirdi." ifadelerini kullandı.

"Hubei, Çin ekonomisine yaklaşık yüzde 4 oranında katkı sağlıyor"

DEİK Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu da Çin'in her eyaletinin ekonomik büyüklükleri ve öne çıkan sektörleri göz önünde bulundurarak bir ülke gibi analiz edilmesi gerektiğini belirtti.

Kurdoğlu, Hubei Eyaleti'nin, Çin'in ekonomik büyümesinin üzerinde bir büyüme oranına sahip olduğuna işaret ederek, "Hubei, Çin ekonomisine yaklaşık yüzde 4 oranında katkı sağlıyor. Çin'deki toplam motorlu taşıt üretiminin yüzde 9,2'si burada gerçekleştiriliyor." dedi.

Çin'de iş yapmayı öğrendikten ve Çin halkının alışkanlıklarını bir nebze olsun anlamaya başladıktan sonra muazzam bir ivme yakalandığına dikkati çeken Kurdoğlu, şunları kaydetti:

"Dijitalleşmenin, her sektörle ilişkili olan ve pandemi sürecinde kıymetini çok daha fazla anladığımız bir konu olduğunu düşünüyorum. Çin, paket servis, online ve mobil ödeme sistemleri, yeni teknolojiler, big data konularında çok gelişmiş bir ülke. Yine bizden bir örnek verirsem Çin pazarında faaliyet göstermeye başladığımız yıllarda ödemelerin yüzde 80'ini nakit alırken, bugün yüzde 95'ini mobil ödemeyle kabul eder duruma geldik."

CCPIT Hubei Alt Eyaleti Başkanı Zhang Xiaomei de Türkiye, Avrasya'da eşsiz bir konuma sahip olduğunu belirterek, "Hubei'de konum olarak eşsiz fırsatlara sahip. İki ülke arasında somut iş birliği zemini oluşturacağız. Sanayi ve Ar-Ge iş birliğimizi artırmalıyız. Geleceğe yönelik ortak fırsatlara odaklanmalıyız." şeklinde konuştu.

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi DEİK Türkiye-Çin Hubei Eyaleti Webinarı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement